nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
ahiyyetü ’lMescid namazının hükmü nedir? Kerâhet vakitlerinde kılınması caiz midir?
Tahiyyetü ’lmescid namazının, camiye girildiğinde kılınması sünnettir Nitekim Hz Peygamber (sas), laf konusu namazla ilgili olarak; “Sizden biriniz mescide girdiğinde oturmadan iki rek‘beygir namaz kılsın (Müslim, Salâtü ’lmüsâfirîn, 69) buyurmuştur Tahiyyetü ’lmescid namazı Hanefilere göre iki ya da dört, Malikilere göre ise iki rekat kılınır Şâfiîlere tarafından aslolan iki rekat olmakla birlikte Şafii ve Hanbeliler bu niyetle istendiği değin namaz kılınabileceğini açıklama etmişlerdir Hanefîler, nâfile namaz kılmanın mekruh sayıldığı vakitlerde (Bkz 159 ve 315 nolu fetva) tahiyyetü ’lmescid namazının kılınamayacağı kanaatindedir Şâfiîler ’e tarafından tahiyyetü ’lmescid mutlak yok sebebe emrindeki nâfile namazlardan olduğu için bu vakitlerde de kılınabilir (Şirbînî, Muğnî ’lmuhtâc, I, 200) Ezan okunduğu sırada mescide giren kimsenin bu namazı kılması Hanefîlere kadar mekruh iken Şâfiîler ’e tarafından mekruh değildir Ancak müezzin kâmet getirirken ya da cemaatle namaza başlandığında mescide giren kişinin tahiyyetü ’lmescid kılmasının mekruh olduğu hususunda ise fakihler bakış birliği içindedir Hanefîler, Cuma namazında konuşmacı minberde iken mescide giren kimsenin oturup hutbeyi dinlemesi gerektiğini ve tahiyyetü ’lmescid kılmasının mekruh olduğunu söylemiştir Şâfiîlere göre ise uzatmamak ve iki rek‘atı geçirmemek şartıyla kılınmalıdır Mescide giren kişinin, uğraşı ya da kerâhet vaktinin girmesi gibi sebeplerle bu namazı kılamaması durumunda, “Sübhânallâhi ve ’lhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü va ’llâhü ekber demesi müstehaptır; bir takım âlimler buna “ve lâ havle ve lâ kudrete illâ bi ’llâhi ’laliyyi ’lazîm cümlesini de eklemiştir Hanefiler, herhangi bir namazı kılmak veya farz namazı cemaatle kılmak suretiyle de mescidin hakkının verileceğini, dolayısıyla minimum iki rek‘beygir farz veya nâfile namazı kılmak niyetiyle mescide giren kişinin kıldığı bu namazın, gaye etmese bile tahiyyetü ’lmescid yerine geçeceğini ve onun sevabını da kazanacağını belirtmişlerdir (Kâsânî, Bedâi ’, I, 190191) Mescidi Harâm ’ın tahiyyesi Kâbe ’yi tavaf etmektir; tavaf niyetiyle oraya giren hemencecik tavafa başlamalı, tavaf niyeti olmaksızın giren ise tahiyyetü ’lmescid namazı kılmalıdır
*
Tahiyyetü ’lmescid namazının, camiye girildiğinde kılınması sünnettir Nitekim Hz Peygamber (sas), laf konusu namazla ilgili olarak; “Sizden biriniz mescide girdiğinde oturmadan iki rek‘beygir namaz kılsın (Müslim, Salâtü ’lmüsâfirîn, 69) buyurmuştur Tahiyyetü ’lmescid namazı Hanefilere göre iki ya da dört, Malikilere göre ise iki rekat kılınır Şâfiîlere tarafından aslolan iki rekat olmakla birlikte Şafii ve Hanbeliler bu niyetle istendiği değin namaz kılınabileceğini açıklama etmişlerdir Hanefîler, nâfile namaz kılmanın mekruh sayıldığı vakitlerde (Bkz 159 ve 315 nolu fetva) tahiyyetü ’lmescid namazının kılınamayacağı kanaatindedir Şâfiîler ’e tarafından tahiyyetü ’lmescid mutlak yok sebebe emrindeki nâfile namazlardan olduğu için bu vakitlerde de kılınabilir (Şirbînî, Muğnî ’lmuhtâc, I, 200) Ezan okunduğu sırada mescide giren kimsenin bu namazı kılması Hanefîlere kadar mekruh iken Şâfiîler ’e tarafından mekruh değildir Ancak müezzin kâmet getirirken ya da cemaatle namaza başlandığında mescide giren kişinin tahiyyetü ’lmescid kılmasının mekruh olduğu hususunda ise fakihler bakış birliği içindedir Hanefîler, Cuma namazında konuşmacı minberde iken mescide giren kimsenin oturup hutbeyi dinlemesi gerektiğini ve tahiyyetü ’lmescid kılmasının mekruh olduğunu söylemiştir Şâfiîlere göre ise uzatmamak ve iki rek‘atı geçirmemek şartıyla kılınmalıdır Mescide giren kişinin, uğraşı ya da kerâhet vaktinin girmesi gibi sebeplerle bu namazı kılamaması durumunda, “Sübhânallâhi ve ’lhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü va ’llâhü ekber demesi müstehaptır; bir takım âlimler buna “ve lâ havle ve lâ kudrete illâ bi ’llâhi ’laliyyi ’lazîm cümlesini de eklemiştir Hanefiler, herhangi bir namazı kılmak veya farz namazı cemaatle kılmak suretiyle de mescidin hakkının verileceğini, dolayısıyla minimum iki rek‘beygir farz veya nâfile namazı kılmak niyetiyle mescide giren kişinin kıldığı bu namazın, gaye etmese bile tahiyyetü ’lmescid yerine geçeceğini ve onun sevabını da kazanacağını belirtmişlerdir (Kâsânî, Bedâi ’, I, 190191) Mescidi Harâm ’ın tahiyyesi Kâbe ’yi tavaf etmektir; tavaf niyetiyle oraya giren hemencecik tavafa başlamalı, tavaf niyeti olmaksızın giren ise tahiyyetü ’lmescid namazı kılmalıdır
*