Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Keloğlan ile sihirli kuş özeti

Keloğlan ile sihirli kuş özeti

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Bir varmış bir yokmuş Bir masal ülkesinde Gülyüz derler, gül yüzlü, gülümseyen bir kız varmış Gülyüz, bir padişah kızıymış Bir gün gergefini kurmuş, nakış üzerine nakış istiyormuş has bahçede Derken, görülmemiş güzellikte, gerdanı kınalı, gözleri zümrüt, gagası mercan bir kuş gelmiş, gergefin üzerine konmuş Gözlerini kızın gözlerine dikmiş, başlamış içli bir ezgiyle ötmeye Gülyüz, sözde büyülenmiş gibi ayıramamış gözlerini kuştan

Niçin sonradan incili ipek çevresini kaldırıp atmış kuşun üzerine Kuş, çevreyi mercan gagasıyla kaptığı gibi pırrdiye kanat çırpmış, uçup gitmiş Kız da peşinde bakmış kalmış O günden sonra Gülyüz Sultan, her gün has bahçeye iner, özlem dolu gözlerle kuşu bekler dururmuş Fakat ne tedavi Bu göz kamaştırıcı kuş yeniden görünmemiş Minik sultan ise kuşu bir türlü aklından çıkaramıyormuş Kuşun özlemiyle günden güne sararıp solmuş Ülkenin bütün hekimleri, padişah kızının dercime çare bulmaya çalışıyorlarmış

Onlar çalışadursunlar, biz haberi Keloğlan ´dan verelim Keloğlan, Gülyüz´ün çevresini kuşa attığı günlerde yeniden yayan yapıldak dağ bayır dolaşır dururmuş o yörelerde Dağlar aşmış, dereler geçmiş, çıkınındaki azığı tükettiği bir gün bir garipçe kuş gelmiş, bitkin kanatlarla bir çalı dibine alınış kendini

Keloğlan sevinmiş, Kısmetim ayağıma geldi Miktar, kızartır, yerimdemiş içinden Usulca sokulmuş Külahını atmış üstüne, kuşu tutmuş bundan başka ne görsün? Ağzında sırma işlemeli incili bir çevre Keloğlan şaşmış kalmış Bu ilgi çekici renklerle bezeli kuşu kesip yemeye kıyamamış Ağzına su akılmış, Bu kuş, yuvasına defalarca inci mercan götürüyorsa yaşadıkdemiş İzleyip yuvasını bulmak için kuşu salıvermiş

Kuş uçmuş, Keloğlan koşmuş; kuş uçmuş, Keloğlan koşmuş Derelerden su baskını ile, tepelerden rüzgâr ile, gitmiş kuşun ardından, başındaki saçsız ile Sonunda, vara vara cennete benzer, bin bir renkli bir bahçeye varmışlar Kuşu kaybetmiş bahçede fakat kendini kaybetmemiş Keloğlan Bahçeyi geçmiş, bir altın saray çıkmış karşısına Saraya girmiş Kimseler yokmuş içeride Keloğlan başı dönen, Buranın kuşkusuz bir sahibi vardırdiye geçirmiş içinden

Dönmüş dolaşmış, bir kapıyı açmış Bir yemek yemek odası görmüş Ne isterseniz varmış sofrada Sırça çekmiş Keloğlan´ın Elini uzatıp da bir lokma alacak olmuş Yerse önce Murat Şah yer!diye eline bir kepçe vurmuşlar Ansızın Keloğlan, ´m eli şişmiş Ne vuranı görmüş ne söyleyeni Korkmuş Keloğlan, Periler sarayı olmasın burası,diye çıkıp kaçacağı sırada bir kanal sesi çalınmış kulağına Derhal bir dolaba girip saklanmış

Birazcık daha sonra o gerdanı kınalı, kanadı nakışlı kuş gelmiş Odanın ortasındaki su doymuş altın leğenin içine kendini kaptırmış İnanamayacaksınız lakin, bir silkinmiş tüyünü teleğini dökmüş, civan bir delikanlı olmuş

Keloğlan gördüklerine inanamamış da olanlara fikir erdirmeye çalışırken delikanlı koynundan o incili çevreyi çıkarmış Keza koklar ayrıca de Ah sultanım, nerelerdesin? Senin gözlerin de ihtiyar mı hemen?diye gözyaşlarını silermiş

Bir vakit ağlayıp söylendikten daha sonra yeniden kuş olmuş pırrdemiş, uçup gitmiş Keloğlan´ın ağzı açık kalmış Hemencecik dolaptan fırlamış, Kendini bu perili saraydan dışarı atmış Arkasına bile bakmadan oradan kaçmış Sihirli bahçeyi geçmiş, alaca karanlıkları aşmış, düze ulaşmış

Az gitmiş, uz gitmiş; çay tepe düz gitmiş Derken bir yerlere gelince bakmış ama bir topluluk, bir kıyamet Sokulmuş Keloğlan da ne oluyor, diye Burası bir hamammış Ülkenin padişahı, kızı Gülyüz Sulta´ın derdine çare bulamamış da bu hamamı yaptırmış Dört yöne de haber salmış Her cimin başından acayip olay geçmişse gelsin anlatsın, hamamda da ücretsiz mı sana bağışladım Ne olur bana oranın yerini göster!diye yalvarmış

Keloğlan´a

Böylece sihirli kuşun yoluna eksik gitmişler uz gitmişler; sonunda Keloğlan bin bir renkli o sihirli bahçeyi bulmuş

Altın sarayı Gülyüz Sultan´a göstermiş: Asil görüp şaşacakların içeride sultan bacı Hadi eyleşmeden girelim sarayademiş lakin Gülyüz, Keloğlan´ı tehlikeye atmak istememiş Helalleşip ayrılmış; altın saraya girmiş, dolaba saklanmış Birazcık sonra, sihirli kuş gelmiş Silkinmiş, civan yapılı bir genç olmuş Sultanın çevresini çıkararak Bu çevreyi işleyen eller sağ mı? bir daha sultanımın yüzünü görebilecek miyim?diye ağlayıp mendille gözyaşlarını silmiş

Kız hemen koşmuş, delikanlının kollarına atılmış Meğer bu delikanlı da insan soyundanmış O da bir padişah oğluymuş Murat Şah´mış adı Masal buya nasıl olmuşsa perilerin ağına düşmüş bir gün bir daha da kurtulamamış tılsımlarından; Onu seven bir ihsan eli, eline değinceye dek bozulmamış tılsım Sultan ona sevgiyle sarılınca tılsım bozulmuş, periler ülkesinden birlikte kaçmışlar Kırk gün kırk gecelik düğünleri sabit Mutlu bir yaşama başlamışlar *
 
858,500Konular
982,382Mesajlar
32,976Kullanıcılar
arktristSon üye
Üst Alt