iltasyazilim
FD Üye
Kas Hastalıkları ve Fizyoterapi
KAS HASTALIKLARI
Adale hastalıkları; ilerleyici kas erimesi ve kuvvet azlığı ile seyreden, eklem hareketlerinde kısıtlanma, kas kısalıkları, solunum kapasitesinde azalma, karoser biçiminde bozulmalara sebep olan hastalıklar grubu olup, yetmişe yakın çeşidi vardır
Ülkemizde engellinin hem kendisi hem de ailesi açısından durumun iç açıcı olmadığı tanıdık bir gerçektir Aile yeterli bir kültür düzeyine ulaşamamışsa keza engellinin bakım ve rehabilitasyonu ve hem de sosyal ortama adapte edilmesinde kayda değer güçlükler yaşanmaktadır
Çoğunlukla ailede ilgilenen diğer kimse olmadığı için anne zamanının büyük bir bölümünü kas hastası çocuğunun bakımına bozmak zorundadır Fakat bu bakım, çoğunlukla bilimsel yaklaşımlardan uzakta ve iç güdüsel biçimde olduğundan anne kimsesiz üstlendiği bakım nedeni ile bir takım afiyet sorunları ile karşılaşmaktadır Eşi ve yakın çevresi tarafından, adale hastası çocuk doğurmaktan sorumluluk sahibi tutulanlar, eşi göre terk edilme endişesi ve sosyal güvenceden yoksunlukla intihara değin giden örnekler görülmüştür Ilk Önce anne elde etmek üzere aile bireyleri artan bir şekilde bir kısır döngü içine girmekte, hasta çocuk az kalsın eve kapatılmakta, sokağa çıkarılmamakta böylece toplumdan uzakta düşmektedir
Bu son derece hatalı ve acınan bir tutum, aileye dışarıdan herhangi bir destek gelmediği taktirde artan bir şekilde patolojik bir tabloya dönüşmektedir Sonuç itibariyle engellinin bir insan olduğu, engelli de olsa sosyal yönden geliştirilmesi ve en az ölçülerde insanca yaşaması için zorunlu ortam ve şartların sağlanması gerektiği unutulmamalıdır Bu konuda devlet, lokal idare ve toplum olarak hepimizin sorumlulukları vardır Bu yükümlülük doğrultusunda ister kalıtsal ister dış faktörler, hastalığının nedeni ne olursa olsun engelli ve ailenin içinde bulunduğu depresif tablodan çekip çıkarılması, hastalığın getirdiği kısıtlamaların minimuma indirilmesi, evde uygulanması gereken terapinin yararı hatta zorunluluğu konusunda hasta ve aile bireylerinin ikna edilmesi gerekir
Ama çok farklı alanlara yönlendirilmiş faktörlere tabi olarak adale hastası ve aile, içinde bulunduğu psikolojik karmaşadan kendi başına çıkma, hastalığın engelliye getirdiği kısıtlamaları en aza indirme ve buna kadar bir hayat tarzına adapte olma başarısını gösterememektedir Rahatsızlık tanısının konduğu sağlık durumu kurumunda aileye fizyoterapi uygulaması önerildiği ve hatta öğretildiği halde, genel olarak hasta içinde bulunduğu depresif durum sebebiyle fizyoterapiyi reddetmekte ve aile de ya hastayı üzmemek veya bu işe ayrılacak zamanı evin diğer işlerinde uygulamak adına hasta için hayati tartma içeren fizyoterapiyi uygulamaktan uzaktan kalmaktadır
NIÇIN FİZYOTERAPİ?
İlerleyici kas erimesi, kuvvet azlığı ile seyreder ve eklem hareketlerinde kısıtlama, kas kısalıkları, solunum kapasitesinde azalma, omurga ve ekstremitelerde şekil bozukluklarına yol açar İlerleyici özellikteki kas hastalıkları şiddeti ve etkilediği alanlara göre öbür tiplerde fonksiyonel yetersizlikler yaratır Bu yetersizlikler hasta kişinin bayağı bir yasam sürmesini engellemektedir Adale hastalarının hareketsiz kalması hastalığın seyrini hızlandırmakta kas gücü azalmasına ast olarak maddi aktivitede azalma meydana gelmektedir Giderek düşen hareket kapasitesine paralel olarak eklem açılımlarında daralma ve eklemlerde sertleşme oluşmaktadır Hem adale gücü düşmesindeki hızı azaltma ve ayrıca de eklem kapasitelerinin korunması açısından hastaya fizyoterapi uygulanması gereklidir Birçok kas hastalığında solunum kasları da etkilenmekte solunum kaslarının zayıflaması yüzünden ileri dönemlerde hastada solunum sorunları ortaya çıkmaktadır Bu dönemin olabildiğince geciktirilmesi için hastaya ahenkli olarak solunum kaslarını güçlendirici egzersizler yapılmalıdır Bütün egzersizler hastanın rahatı ve hayat kalitesinin yükselmesine katkıda bulunur
Derneğimize belirtilen hastaların durumları incelendiğinde fizyoterapi uygulamasının yeterince yapılmadığı ortaya çıkmıştır Birincil rahatsızlık tanısının konduğu hastanede hasta ve ailesine ya hastalığın niteliği ve çare içinde fizyoterapinin yeri yeterince anlatılamamakta veya hasta ailesi durumu kabullenemediği için uygulamayı ciddiye almamakta ya da hasta ve ailesi kendilerine bu konuda tezgâhtar olacak kurumlara yönlendirilmemektedir Kas hastalığının tipi ve nedeni ne olursa olsun nörolog ve bilirkişi fizyoterapistin öngöreceği maddesel egzersizlerin vaktinde ve gerektiği vakit kadar uygulanması hastalığın ilerleme hızının düşürülmesi, hastanın genel durumunun iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından büyük tartı taşımaktadır Buna rağmen görülen odur ki adale hastasına yeterince fizyoterapi yapılamamaktadır Çünkü ya bu egzersizler hastaya kuvvet geldiği için gönülsüzlük göstermekte ve aile de buna ses çıkarmamakta ya da hastanın bakımını üstlenen kişifakat bu başlıca anne olmaktadırevin meslek yükünü kimsesiz taşıdığından çocuğuna zaman ayıramamakta veya fizyoterapi uygulaması hakkında yeterli data ve eğitim sahibi olmadığı için hastaya gereken sürede çalışma yaptırılmamaktadır *
KAS HASTALIKLARI
Adale hastalıkları; ilerleyici kas erimesi ve kuvvet azlığı ile seyreden, eklem hareketlerinde kısıtlanma, kas kısalıkları, solunum kapasitesinde azalma, karoser biçiminde bozulmalara sebep olan hastalıklar grubu olup, yetmişe yakın çeşidi vardır
Ülkemizde engellinin hem kendisi hem de ailesi açısından durumun iç açıcı olmadığı tanıdık bir gerçektir Aile yeterli bir kültür düzeyine ulaşamamışsa keza engellinin bakım ve rehabilitasyonu ve hem de sosyal ortama adapte edilmesinde kayda değer güçlükler yaşanmaktadır
Çoğunlukla ailede ilgilenen diğer kimse olmadığı için anne zamanının büyük bir bölümünü kas hastası çocuğunun bakımına bozmak zorundadır Fakat bu bakım, çoğunlukla bilimsel yaklaşımlardan uzakta ve iç güdüsel biçimde olduğundan anne kimsesiz üstlendiği bakım nedeni ile bir takım afiyet sorunları ile karşılaşmaktadır Eşi ve yakın çevresi tarafından, adale hastası çocuk doğurmaktan sorumluluk sahibi tutulanlar, eşi göre terk edilme endişesi ve sosyal güvenceden yoksunlukla intihara değin giden örnekler görülmüştür Ilk Önce anne elde etmek üzere aile bireyleri artan bir şekilde bir kısır döngü içine girmekte, hasta çocuk az kalsın eve kapatılmakta, sokağa çıkarılmamakta böylece toplumdan uzakta düşmektedir
Bu son derece hatalı ve acınan bir tutum, aileye dışarıdan herhangi bir destek gelmediği taktirde artan bir şekilde patolojik bir tabloya dönüşmektedir Sonuç itibariyle engellinin bir insan olduğu, engelli de olsa sosyal yönden geliştirilmesi ve en az ölçülerde insanca yaşaması için zorunlu ortam ve şartların sağlanması gerektiği unutulmamalıdır Bu konuda devlet, lokal idare ve toplum olarak hepimizin sorumlulukları vardır Bu yükümlülük doğrultusunda ister kalıtsal ister dış faktörler, hastalığının nedeni ne olursa olsun engelli ve ailenin içinde bulunduğu depresif tablodan çekip çıkarılması, hastalığın getirdiği kısıtlamaların minimuma indirilmesi, evde uygulanması gereken terapinin yararı hatta zorunluluğu konusunda hasta ve aile bireylerinin ikna edilmesi gerekir
Ama çok farklı alanlara yönlendirilmiş faktörlere tabi olarak adale hastası ve aile, içinde bulunduğu psikolojik karmaşadan kendi başına çıkma, hastalığın engelliye getirdiği kısıtlamaları en aza indirme ve buna kadar bir hayat tarzına adapte olma başarısını gösterememektedir Rahatsızlık tanısının konduğu sağlık durumu kurumunda aileye fizyoterapi uygulaması önerildiği ve hatta öğretildiği halde, genel olarak hasta içinde bulunduğu depresif durum sebebiyle fizyoterapiyi reddetmekte ve aile de ya hastayı üzmemek veya bu işe ayrılacak zamanı evin diğer işlerinde uygulamak adına hasta için hayati tartma içeren fizyoterapiyi uygulamaktan uzaktan kalmaktadır
NIÇIN FİZYOTERAPİ?
İlerleyici kas erimesi, kuvvet azlığı ile seyreder ve eklem hareketlerinde kısıtlama, kas kısalıkları, solunum kapasitesinde azalma, omurga ve ekstremitelerde şekil bozukluklarına yol açar İlerleyici özellikteki kas hastalıkları şiddeti ve etkilediği alanlara göre öbür tiplerde fonksiyonel yetersizlikler yaratır Bu yetersizlikler hasta kişinin bayağı bir yasam sürmesini engellemektedir Adale hastalarının hareketsiz kalması hastalığın seyrini hızlandırmakta kas gücü azalmasına ast olarak maddi aktivitede azalma meydana gelmektedir Giderek düşen hareket kapasitesine paralel olarak eklem açılımlarında daralma ve eklemlerde sertleşme oluşmaktadır Hem adale gücü düşmesindeki hızı azaltma ve ayrıca de eklem kapasitelerinin korunması açısından hastaya fizyoterapi uygulanması gereklidir Birçok kas hastalığında solunum kasları da etkilenmekte solunum kaslarının zayıflaması yüzünden ileri dönemlerde hastada solunum sorunları ortaya çıkmaktadır Bu dönemin olabildiğince geciktirilmesi için hastaya ahenkli olarak solunum kaslarını güçlendirici egzersizler yapılmalıdır Bütün egzersizler hastanın rahatı ve hayat kalitesinin yükselmesine katkıda bulunur
Derneğimize belirtilen hastaların durumları incelendiğinde fizyoterapi uygulamasının yeterince yapılmadığı ortaya çıkmıştır Birincil rahatsızlık tanısının konduğu hastanede hasta ve ailesine ya hastalığın niteliği ve çare içinde fizyoterapinin yeri yeterince anlatılamamakta veya hasta ailesi durumu kabullenemediği için uygulamayı ciddiye almamakta ya da hasta ve ailesi kendilerine bu konuda tezgâhtar olacak kurumlara yönlendirilmemektedir Kas hastalığının tipi ve nedeni ne olursa olsun nörolog ve bilirkişi fizyoterapistin öngöreceği maddesel egzersizlerin vaktinde ve gerektiği vakit kadar uygulanması hastalığın ilerleme hızının düşürülmesi, hastanın genel durumunun iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi açısından büyük tartı taşımaktadır Buna rağmen görülen odur ki adale hastasına yeterince fizyoterapi yapılamamaktadır Çünkü ya bu egzersizler hastaya kuvvet geldiği için gönülsüzlük göstermekte ve aile de buna ses çıkarmamakta ya da hastanın bakımını üstlenen kişifakat bu başlıca anne olmaktadırevin meslek yükünü kimsesiz taşıdığından çocuğuna zaman ayıramamakta veya fizyoterapi uygulaması hakkında yeterli data ve eğitim sahibi olmadığı için hastaya gereken sürede çalışma yaptırılmamaktadır *