kan vermenin faydaları.

kan vermenin faydaları trombosit vermenin faydaları trombosit vermenin zararları bağlı etkileri vermek zararlımıdır KAN VERMENİN FAYDALARI Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur Bahşedilen kanın yerine, hemen vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha sağlıklı ve canlı olur Kandaki yüksek yağ oranı düşer Kan bağışı yürek krizi ihtimalini %90 azaltır Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, gerginlik, yüksek tansiyon, dermansızlık gibi rahatsızlıkların giderilmesinde koskocoman katkısı olur Ve tüm bunların yanına sizin kurtarmış olduğunuz bir hayatın manevi huzuru KİMLER KAN VEREBİLİR? Donör: Kan bağışı yapan kişi Yaş: 18 65 yaşları aralarında olan her sağlıklı kişi kan verebilir Sıklık: Erkekler, en sık 2 ayda bir; kadınlar ise, en sık 3 ayda bir almak üzere ve yılda toplam 4 üniteyi geçmemek koşuluyla kan verebilirler Karoser Ağırlığı: 50 kg’ın üzerinde olan cümbür cemaat kan bağışı yapabilir Tedarik: Bağışlanan kan standart olarak 450 mL’dir İnsan vücudunda toplam 50006000 mL kan olduğu düşünülürse, bu miktar, toplam kan hacminin yalnızca % 7,59’ u kadardır Kan bağışını takiben, eksilen sıvı hacmi, damar dışındaki sıvının, damar içine geçmesiyle saatler içerisinde karşılanır Hücrelerin yenilenmesi süreci ise, 2 ay kadardır Ahenkli aralıklarla yapılan kan bağışının sağlık durumu açısından herhangi bir sakıncası olmadığı gibi, aksine bir fazla yararı mevcuttur Anemi: Anemi, elbetteki kan bağışı için engel teşkil eder Jurnal yaşamın olağan sayılabilecek ve çoğunlukla psikolojik kaynaklı olan halsizlik, dermansızlık gibi durumlar, kansızlık olarak algılanmamalıdır Kansızlık tanısı, kan testleriyle yapılır Kan bağışı için ölçüt hemoglobin değeridir Gizleme: Kanın saklanma süresi, torba içindeki antikoagülan solüsyonun niteliğine bağlıdır Bugün kullanılmakta olan torbalarda bu vakit 3542 gündür Bu süre, kanın tüketimi için fazlasıyla yeterli bir depolama süresidir Sterilite: Kan torbaları, tek kullanımlık ve steril olarak imal edilmektedir Bu sebeple, kan bağışı esnasında donöre herhangi bir hastalık bulaştırılması laf konusu değildir Bağlı Tesir: Kan bağışının, kilo aldırma, zayıflatma, halsiz bırakma, kaşıntı ve bağımlılık gibi bağlı etkileri yoktur Hap Kullanımı: Almış olduğunuz ilaçlar, kanımıza geçmektedir Bu ilaçlardan bazıları kan bağışı yapmaya engel teşkil eder Kan bağışından önce, eğer sağlığınız açısından zoraki değilseniz, ilaç almayınız Olmak durumundaysanız, kan verip veremeyeceğinizi kan merkezi hekimlerımıza danışabilirsiniz Aspirin kullanımı: Kan bağışına engel değildir Sadece, trombosit amaçlı kal alımında veya tromboferezde dikkat edilmelidir Tegison (Sedef hastalığında kullanılan bir ilaç) kullananlar, ilacı kestikten 3 sene daha sonra kan verebilir Accutan veya sözde retinoik asit türevi ilaçları kullananlar, ilacı bıraktıktan 4 hafta daha sonra gönüllü donör olabilir Etmen konsantresi kullananlar, donör olamazlar Tansiyon: Sistolik kan basıncı 180 mmHg’yı, diastolik kan basıncı ise, 100 mmHg’yı aşmamalıdır Hastalıklar: Yine bir takım hastalıklar da ilaçlar gibi kan bağışına kesintisiz ya da belirli bir dönem için engel oluşturmaktadır Bu hastalıklara ilişkin bazı bilgiler altında belirtilmiştir( Aşağıda olmayan hastalıklar için, kan merkezlerinden bilgi alabilirsiniz) Siz kan bağışında bulunabiliyorsanız, neden bir yaşama umut olmayasınız KİMLER KAN VEREMEZ? Karaciğer Iltihabı B (Hiçbir zaman kan veremezler) Karaciğer Iltihabı C (Hiçbir vakit kan veremezler) AIDS (Hiçbir süre kan veremezler) Sıtma (Tedavinin sağlanmasından 3 sene sonra itibaren kan verebilirler) Frengi geçiren hastalar, iyileşmeden 1 yıl sonradan kan verebilirler CreutzfeldtJacob hastalığı olanlar, hiçbir vakit kan veremez Chagas Hastalığı ( Alınan kan sadece fraksinasyon amaçlı kullanılabilir) Tüberküloz (Tedavinin sağlanmasından 5 yıl sonra kan verebilirler) Diabet (Hap kullanmayan ya da hap kullandığı halde, kan şekeri regüle edilmiş olanlar kan verebilir) Anemi (Anemi teşhisi konmuş kişiler kan bağışçısı olamazlar) Gebeler kan veremez Doğum veya gebeliğin sonlan(dırıl)masından 6 hafta sonradan kan verebilirler Koroner yürek hastalığı, angina pektoris, önemli kardiyak aritmi, serebrovasküler hastalıklar, arteriyal tromboz veya rekküren venöz trombozu olan kişiler kan veremezler Allerji ( Astım hastaları kan veremez Çiçek Tozu allerjisi olanlar ise, yalnızca allerjileri oldukları dönemde kan veremezler) Otoimmün hastalığı olanlar kan veremezler Kanama diatezi (Kanama eğilimi) olanlar ömür boyu kan veremezler Bronşit (Kronik bronşit hastaları kan veremez) Kronik nefrit ve pyelonefritli hastalar kan veremez Akut glomerulonefrit geçirmiş olanlar ise, iyileşmeden 5 sene sonradan bağış yapabilir Malign (Habis) hastalığı olanlar, gönüllü donör olarak kabul edilmezler Brusella almış olanlar, tam iyileşmeyi takiben iki yıl daha sonra kan bağışı gönüllüsü olabilirler Sara hastaları, kan veremezler Osteomyelit geçirmiş hastalar, tam düzelmeden 5 sene sonradan kan verebilirler Cerrahi: Büyük ameliyatlardan sonra 6 ay baştan başa kan bağışı alınmazMide rezeksiyonu geçirenler ise, hiçbir zaman donör olamazlar Transfüzyon: Kan veya kan ürünü bölge donörler, 1 yıl her tarafında kan veremezler Attenüe virus aşısı üretilmiş olanlar 3 hafta kan veremez( Su çiçeği, sarı humma, kızamık, kızamıkçık, oral polio, kabakulak) Ölü bakteri aşısı olanlar, 5 gün donör olamazlar( Kolera, karahumma, antrax) İnaktif virus aşısı ve toxoid alanlar ise 3 gün kan veremezler ( Polioinjeksiyon , influenza, rabies, difteri, tetanoz)