Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kalp GÖzÜ İle ÖlÜm

Kalp GÖzÜ İle ÖlÜm
0
108

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
“Her nefis ölüm tadıcıdır

Kıyamet günü elbette ecirleriniz

eksiksizce ödenecektir Kim ateşten

uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o

gerçekten kurtuluşa ermiştir Dünya hayatı,

aldatıcı metadan başka bir şey değildir

(Ali İmran; 185)



“De ki; Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır Sonra da hem gizliyi hem de aşikarı bilen Allah'a döndürüleceksiniz (Cuma;



Başka bir ayeti kerimede şöyle buyrulmuştur:

“Her nefis ölümü tadacaktır (Ali İmran; 185)



Hz Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Eğer hayvanlar, ölüm hakkında insanoğlunun bildiklerini bilselerdi, onlardan semiz bir et yiyemezdiniz (Beyhaki)



Ölüm her insanın karşılaşacağı bir olaydır Allahu Zülcelal’in yaratmış olduğu her canlı mutlak surette ölümü tadacaktır Mademki her nefis ölümü tadacaktır, öyleyse onun gereğini yerine getirmek gerekir Peki onun gereği nedir? Onun gereği Allahu Zülcelal’in bildirmiş olduğu emir ve nehyleri yerine getirmek ve ölümden gafil kalmamaktır Çünkü ölümden gafil kalan kimse, ölüm anı ve ölümden sonrası için hiçbir hazırlık yapmaz



Abdullah bin Ömer (Radıyallahu Anh)'den rivayet edildiğine göre; Bir adam, Hz Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'e gelerek:

“Ya Resulallah! İnsanların en akıllısı ve en dirayetlisi kimdir? diye sorunca; Hz Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) buyurdu ki;

“Ölümü en çok hatırlayan, ölüme en çok hazırlanandır İşte bu kimseler hem dünya, hem de ahiret şerefine nail olmuşlardır (Taberani)



Esasen insana, nasihat olarak ölüm yeter Çünkü ölüm, çok ibretli bir olaydır Eğer ki insan ölümden herhangi bir ibret ve nasihat almıyorsa, bu kalbinin katı olmasından dolayıdır Onun için ölümü çok hatırlamak lazımdır



Halife Ömer b Abdulaziz, daima alimleri bir araya toplar, ölümden bahsettirir, ölümü duyunca da ıslak bir kuşun ıslaklığını gidermek için çırpınması gibi çırpınırdı İbni Şirin’nin yanında ölümden bahsedildiği zaman, kendisi ölmüş gibi uyuşurdu



Ölümü düşünmek ve onu kalbe yerleştirmek için en faydalı yol; daima akrabalarının, arkadaşlarının, dost ve ahbablarının ölümünü ve toprağın altındaki hallerini düşünmektir

Hasanı Basri şöyle demiştir:

“Ölüm meleği, her eve günde üç kere bakar O evde kim rızkını bitirir ve ömrünü tüketirse onun ruhunu alır Melek, onun ruhunu alınca, evdekiler onun için ağlamaya başlarlar Melek evden çıkarken dönüp onlara şunu söyler:

“Bu benim bu eve son gelişim değildir Ben hepinizi alıp götürene kadar buraya gelip gideceğim Ev halkı meleğin bu sözünü duyabilselerdi, öleni bırakıp kendileri için ağlarlardı



Ömer bin Abdülaziz demiştir ki:

“Her gün sabah veya akşam, Allah'ın anına giden birini yolcu ettiğinizi görmüyor musunuz? Onu yerin bir çukuruna koyarsınız Yastığı topraktır Dostlarını geride bırakmış ve maişeti kesilmiştir

Ölümün kalbe yerleşmesinin bir yolu da dünyanın geçici olduğunu ve kabir hayatını düşünmektir İnsan şayet dünyanın geçici olduğunu ve bir gün ölümle sona ereceğini ve vücudunun kabirde çürüyüp toprak olacağını düşünürse, ölümden hiç gafil olmaz



Rivayet edilmiştir ki;

İbni Muti bir gün evine bakarken evin güzelliğine hayran kaldı ve sonra hüngür hüngür ağlayarak şöyle dedi;

“Allah'a yemin ederim ki, eğer ölüm olmasaydı, seninle mutlu olur, sevinirdim Eğer varacağımız kabirlerin darlığı olmasaydı, dünya ile gözlerimiz aydınlanırdı



Anlatıldığına göre bir zengin güzel bir köşk yaptırmıştı Onu hazır hale getirince, tanıdığı bir alimi götürüp onu gezdirdi Alim, köşkü gezdikten sonra adama; “Köşkün çok güzeldir Fakat bir kusuru vardır ki, bütün güzelliğini gölgelemiştir dedi Adam telaşla; “Bu kusur nedir? diye sorunca, alim şu şekilde cevap verdi:

“O kusuru şimdiye kadar hiç kimse giderememiştir O, ölüp burayı terketmektir



Dünya bir saatten ibarettir Bu dünyaya aldanıp baki olan ahiret hayatını tehlikeye atmak çok yanlıştır Akıllı ve Allahu Zülcelal'in rızasına talip olan kimseler, bütün bunlara bakarak, ölümü hatırlayıp, yolculuğunun uzunluğunu düşünerek, taat ve ibadete sarılarak, ahiret hayatı için hazırlık yapmalıdır



Ahirete gidip, orada pişman olarak, ölümü temenni etmektense, bu dünyada pişman olup ölüme hazırlanmak daha iyidir

Rivayet edilmiştir ki:

İsrailoğullarından bir adam, büyük bir servet biriktirdi Ölümü yaklaştığı zaman çocuklarına: “Servetimin her türünden bana getirin dedi Çocukları, servetin her çeşidinden getirip adamın önüne koydular Adam bu malları görünce ağladı Azrail (Aleyhisselam) onu böyle görünce şöyle dedi:

“Seni böyle ağlatan nedir? Sana bu serveti veren Allah’a yemin ederim ki, ruhunla bedenini birbirinden ayırmayıncaya kadar evinden çıkmayacağım



Bunun üzerine adam: “Ne olur bana mühlet ver de servetimi hak yolunda dağıtayım dedi Azrail (Aleyhisselam) buna karşılık şöyle cevap verdi:

“Olmaz! Fırsat kaçtı Sana verilen mühlet bitti Ecelin gelmeden evvel bunu yapacaktın



Görüldüğü gibi, adam ölümü anı gelip bu biriktirdiği mallardan ayrılacağını anladığı vakit, ebedi olan ahiret hayatı için bir şey biriktirmeye çalışmadığı için fakirliğini gördü ve Azrail (Aleyhisselam)’den mühlet istedi Oysa Allahu Zülcelal ayeti kerimede şöyle buyurmuştur:

“Ecelleri geldiği zaman da, onlar ne bir saat geri kalabilirler ne de ileri geçebilirler (Nahl; 61)



Buna göre, bir gün ölümle karşılaşacağının kesinliğine inanmış olan bir kimse bir yandan Salih ameller işlerken diğer yandan da günahlardan kaçınarak ölüme hazırlanmalıdır



Unutmayalım! insanın dünyada yaşadığı hayatın her anının hesabını vereceği o büyük gün mutlaka gelecektir Ölüm, dünya hayatının tüm güzelliklerinin son bulduğu bir andır, ama aynı zamanda da ahiretteki sonsuz yaşamın başlangıcıdır



O gün Allah'a ve karşılaşacakları bu güne inanmış olanların ruhu hamurdan kıl çekmek gibi, inkar edenlerin ruhu ise diken ağacından tülbent çekmek gibi çekilir

Ayeti kerimede; “Beni zikredin, bende sizi zikredeyim (Bakara; 152) buyurulmuştur Bizim O’nu zikretmemiz, dünyadayken O’nun emirlerine itaat edip, Salih amelleri işleyip günahlardan kaçınmamızdır O’nun bizi zikretmesi ise, bu zor yerlerde imdadımıza gelmesi ve bizlere yardım etmesidir



O halde Akıllı bir insan gibi nefsine sor; ruhunun hamurdan kıl çekmek gibi kolay çekilmesini mi, yoksa diken ağacından tülbent çekmek gibi çekilmesini mi istersin Tabi ki nefis güzel olanı ister

O zaman anlatılanları sadece okumakla kalma, kalp gözüyle görerek yaşa ve o gün için salih amel işleyerek hazırlık yap



Çünkü her şeyin üzerinde insanın en büyük kazancı kuşkusuz Allah’ın rızasıdır

Kaynak:Seyda Muhammed Konyevi (ks), Reyhani Yayınları, Kalp Gözü ile Ölüm Ve Kıyamete Bakış
 

Similar threads

Ölümü Anmak Ve Ona Hazırlanmak Ebû Hüreyre (Radıyallahû anh) 'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) : «Lezzetleri yıkıp yok eden ölümü çok zikredin» diye söylüyordu Ebû Nuaym, Ömer bin elHattab'm hadisinden aynısını rivayet etmiştir Bezzâr...
Cevaplar
0
Görüntüleme
144
Ölümü hatırlamanın fazileti Sual: Ölümü hatırlamanın fazileti nedir? Ölüm nedir, ölümden korkmalı mıdır? CEVAP Her müslüman, Cennet ve Cehenneme inanır Cehennemden kurtulmak, Cennete girmek isteyen akıllı kimsenin ölüme hazır beklemesi gerekir Çünkü Peygamber efendimiz, (Akıllı kimse...
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
Rûhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, rûhun bedenden ayrılması, mevt Kur'ânı kerîmde meâlen buyruldu ki: Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır (Âli İmrân sûresi: 185) İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar (Hadîsi şerîfİhyâu Ulûmiddîn) İnsanlara vâiz olarak (öğüt ve ibret verici, nasîhat...
Cevaplar
0
Görüntüleme
192
Her doğan mutlaka bir gün ölecektir Doğduğumuzdan şüphemiz olmadığı gibi, öleceğimizden de şüphemiz yoktur Allahü Teala Ali İmran süresi, 185 ayette, sayfa 73’te: “Her canlı ölümü tadacaktır Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir Kim cehennemden uzaklaştırılıp...
Cevaplar
0
Görüntüleme
105
“Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur Gerçekten Allah kabirlerde olanları diriltecektir (Hac; 7) Her şeyin bir ölümü olduğu gibi dünyanında bir ölümü vardır İnsanlar öldüğü gibi, vakti geldiğinde dünya da ölecek, düzeni bozulacak, parça parça...
Cevaplar
0
Görüntüleme
151
858,500Konular
982,392Mesajlar
32,981Kullanıcılar
ilkinsanSon üye
Üst Alt