Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kalbimizde Vehn mi Var?

Kalbimizde Vehn mi Var?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
http:img4**************img43041assxpng


Hepimizin hayatında hafızamıza kazınan, unutamadığımız bazı isimler, bazı resimler, bazı olaylar vardır Bunların bazılarını olumlu olarak hatırlarız, bazılarını da olumsuz

Benim için olumsuz hatırladıklarımın en başında Irak’ta işkence yaptığı insanların boynuna tasma takıp, yanlarında gülerek hatıra resimleri çektirebilen, ne kadar aşağılık olduğunu tarif etmeye kelime bulamadığım Amerikalı kadın asker Lynndie England gelir Bir diğeri bir duvarın kenarında, İsrailli askerlerin ateşi arasında kalan oğlu Muhammed el Dura’yı korumaya çalışan ama buna muvaffak olamayıp oğlunun cansız bedeni kucağında, ağlayarak koşan Filistinli babanın çırpınışlarıdır Yine bir başkası, Gazze şeridinde, Filistinlilerin evlerini yıkmaya gelen İsrail buldozerini engellemek için buldozerin önüne dikilen ama İsrailli şöförün göz göre göre üzerinden geçerek öldürdüğü Amerikalı kız Rachel Corrie’nin yerde yatan cansız bedenidir

Geçen hafta İsrail terör devletinin Gazze saldırılarındaki katliamları sonrası hepimizin yüreğini yakan ölmüş üç çocuk ve başlarında ağlayan babalarının resmi, malesef hayatımda her zaman hatırlayacağım olumsuz resimlere bir yenisini daha ekledi Yine İsrail terörü, yine Gazze, yine cansız bedenler, yine ölü çocuklar…

Çocukların terörist oldukları bahanesiyle öldürülebildiği günümüz dünyasında, kuvvetin hakta değil, hakkın kuvvette olduğunu, küçük bir azınlığın insanlığa göz göre göre zulmedebildiğini görüyoruz malesef Aslında tarihe baktığımızda, Lut, Ad, Semud gibi kavimlerin kıssalarını okuduğumuzda, bu hadiselerin belli bir müddet hep böyle devam edegeldiğini görüyoruz Kendilerine verilen mühlet dolana kadar zalim, haksız ama güçlü bir kesim birçok devirde insanlığa hükmetmeye çalışmış

Ancak bu olaylarda kaderin hükmünü de unutmamak gerekir Şahsen günümüzde islam aleminin maruz kaldığı olumsuz hadiselerde aklıma hep Peygamber Efendimiz (SAV)’in bir sohbeti gelir:

Resulullah (SAV) buyurdu: ‘Aç insanların yemek kabına üşüştükleri gibi, bir gün diğer milletler de sizin başınıza üşüşecektir’

Birisi sordu: “Bizim azlığımızdan mı?

Rasûlulullah (SAV) cevap verdi: “Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı duydukları korkuyu kaldıracak ve sizin kalbinize de ‘vehn’ atacak

Yine birisi sordu: “Ey Allah’ın Rasûlü, vehn nedir?

Cevap verdi: “Dünya sevgisi ve ölüme karşı isteksizlik1

Bugünün dünyasına baktığımızda bu sohbette bahsedilenlerin birebir gerçekleştiğini görmekteyiz Zengin kaynaklara sahip birbuçuk milyarlık islam aleminin dünya sevgisine giriftar olmasıyla, ne kadar aciz ve zayıf bir duruma düştüğünü hepimiz müşahede ediyoruz malesef Kalbimize vehn girince, neticesi de böyle oluyor Bedenin rahatını sağlama uğruna ruhumuz ölüyor

Diyojen birgün lahanalarını sularken oradan geçen Aristippas’a ‘Lahana ile yaşamasını bilseydin, bir zalime dalkavukluk etmezdin’ der Bugün kendi iktidarlarının devamı için, masum insanların, çocukların ölümünü bile el altından destekleyebilecek kadar insaniyetini unutmuş dikta rejimlerinin, zalimlere nasıl dalkavukluk ettiğini esefle izliyoruz ne yazık ki Öldürülmeden önce yazdığı mektuplarından birinde, ‘Ben içinde hiçbir çaba göstermeksizin müreffeh bir hayat yaşayıp bir soykırımın parçası olduğumun farkına bile varmadan çıkıp gideceğim bir hayata gelmedim…’ diyordu Rachel Corrie Kendini müslüman olarak tanımlayan ama zulme taraftar olabilen ülkelere ve insanlara acı bir ders verircesine

Vehnin kalpleri işgal ettiği günümüzde, acaba bizler kendi dar dairemizde, rahatımızdan vazgeçip, zalimin zulmüne karşı gelebiliyor muyuz? İnsanın menfaatinden vazgeçebilmesi kolay değildir Yeri geldiğinde menfaati için, onurunu izzetini feda edip, meşru olmayan yollara bile sapabilir Günümüzün bütün hedefini rahat içinde yaşamak üzerine kuran, bir şarkıda geçtiği gibi, ‘biz dünyayı çok sevdik, ölüm bizden uzak olsun’ diyen dünyasında, bir Bediüzzaman’ı örnek alıp ideallerimiz için, inancımız için menfaatimizden vazgeçebiliyor muyuz? Yoksa dolambaçlı fetvalarla, kendimizi kandırıp menfaatimiz yerine, dinimizden mi taviz veriyoruz? Acaba bizler her halükarda, hesapkitap yapmadan zalimin, yanlışın karşısında olup mert bir şekilde mazlumun, doğrunun yanında yer alabiliyor muyuz yoksa ‘evet ama’larla başlayan cümleler kurup, belli zulümlere, yanlışlıklara, haramlara bilakis taraf mı oluyoruz?

Son günlerde yaşadığımız üzücü olaylar bizlerin de kalbimizi sorgulamamız açısından bir fırsat olabilir belki Elimizi kalbimize koyalım Ne dersiniz? Sizce kalbimizde vehn var mı?


Hasan Yükselten 1401
 
858,500Konular
982,380Mesajlar
32,975Kullanıcılar
yazaraliSon üye
Üst Alt