Kafirun Suresinin Tefsiri

Kafirun Suresinin Türkçe meali
Kafirun Suresinin anlamı
Kafirun Suresinin açıklaması

1 De ancak: Ey Kâfirler!
Yüce Allah bu ayeti ile kâfirlere karşısında sert konuşma takınılmasını emretmiştir Baştaki “Kul yani “De ki! emri ayetin peygamberimizin (sav) sözü değil, Allah ’ın kelâmı olduğunu ve peygamberimizin (iddia) bunu tebliğ ile emir olunduğunu açık açık belirtmektedir Çünkü Kur ’ânı Kerimin ifadesi ile peygamberimiz (iddia) “Yumuşak davranan, katı ve sert tavır takınmayan (Âli İmran, 3:159) bir ahlaka sahipti Yüce Allah inatçı münkir ve müşriklere yumuşak davranmanın faydası olmayacağını ve sert bir tutum gösterilmek gerektiğini ders vermektedir

Bir diğer husus da Allah ’a iman ve muhabbetin şeytana ve kâfirlere düşman olmayı gerektirdiği hususudur Nitekim ulu Allah “Haberiniz olsun ancak Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır, siz de onu düşman bilin, çünkü o etrafına toplanan hizbini ama ashabı Saîrden olsunlar diye cehenneme da'vet eder (Fatır, 35:6) buyurarak şeytan düşman olmayı emretmektedir Keza “Dinde ikrah ve baskı yoktur; ama rüşt ve irşat vardır Hak batıldan, küfür, dalâlaletten ayrılmıştır Bundan sonradan her kim taguta küfredip Allaha iman eylerse o işte en sağlam kırılmaz ve kopmaz ipe, urvetü ’lvuskaya yapışmıştır Allah her şeyi bilir ve her şeyi hakkıyla işitir (Bakara, 2:256) buyurarak küfre ve kâfire düşman olmak gerektiğini açık açık belirtmektedir Ulu Allah peygamberin sahabelerini de “Kafirlere karşısında şiddetli, kendi aralarında yufka yürekli (Fetih, 48:29) oldukları için övmektedir

Ulu Allah ’ın onlara “Ey Kâfirler! biçiminde hitap buyurması “ihbarı gayb olup imana gelmeyeceklerini ve küfür üzere ölüp cehenneme gideceklerine dokundurma ve işarettir Aynen böyle olmuştur Peygamberimize putlara tapınmasını önerge edenlerin hiçbiri imana gelmemiştir

2 Sizin taptığınız putlara ben asla ibadet etmem
İman Allah ’ın birliğine ve Tevhide imandır Bu ise şirki ve iştiraki asla kabul etmez Tevhit, Allah ’ın her işi bana kalırsa ilim, irade ve kudreti ile yapması demektir Tevhide iman, Allah ’ın yeniden hazırlanmış ve her şeye aniden nazır olması ve her şeye kadir olduğuna iman demektir Böyle bir kudret, ilim ve irade sahibinin şüphesiz şirke ve iştirake ihtiyacı yoktur İbadete de ama lâyık olan odur Diğer sebepleri de yaratan ve Müsebbibü ’lEsbab olan Allah ’tır Bu sebeple bütün minnet ve şükran, hamd ve medih Allah ’a aittir ve tesbih, tahmid ve tekbire layık odur Bunu bilen ve iman eden bir mü ’minin şirki netice veren bir diğer müessir tanıması ve ona minnet duyması ve ibadet etmesi muhakkak olası değildir Ulu Allah peygamberine bu hususu beyanname etmesini emretmiştir Peygamberimiz (tez) de “Ben sizin taptığınız ve avantaj talep ettiğiniz şeyler asla övgü etmem ve onları merci ve müsebbip olarak tanımam buyurmuştur *