iltasyazilim
FD Üye
Yalnız Kur’an diyen yalancılar, “Kadının kapanması gerekmez diyor “Kadına çarşaf farzdır diyenler olduğu gibi, “Çarşaf Hıristiyan rahibe kıyafetidir, giyilmez Nitekim Abdülhamid Han çarşafı yasaklamıştı diyenler de vardır Dinimizdeki hükme bakalım:
Kadınların vücut hatlarının belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır İslam dini, kapanmayı emretmiş, ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir (Dürerülmültekıte)
Ahzab suresinde bildirilen cilbab, erkeğin de, kadının da giydiği bir elbise, bir gömlektir Zevacir ve Berika’daki, (Haya cilbabını örtüsünü çıkaranın aleyhinde söz etmek gıybet olmaz) Beyheki ve (Cilbabı gömleği haram olan erkeğin namazı kabul olmaz) Bezzar mealindeki hadisi şeriflerde cilbabın bir örtü olduğu açıkça görülmektedir Cilbabın dış elbise olduğu tefsirlerde de yazılıdır:
Cilbab, hımarın tülbentin üstüne örtülen ve göğse kadar inerek gömleğin ceybini yakasını boynu örten baş örtüsü (Ebüssüud tefsiri)
Cilbab, tek parça örtü (Celaleyn)
Cilbab, göğse kadar inen baş örtüsü (Ruhulbeyan)
Cilbab, milhafedir (Beydavi)
Cilbab, hımardan büyük örtü veya vücudunu örten dış elbise (Kurtubi)
Cilbab, bedeni baştan aşağı örten çarşaf, ferace, çar gibi dış giysi (Elmalılı)
Cilbab, dışa giyilen örtü (Tibyan, AFikri Yavuz ve Hasan Basri Çantay’ın meali)
Cilbab, milhafe, entari veya hımar (ElEnvar) Milhafe dış örtü ki buna ferace de denir
Cilbab, feracedir (Ö Nasuhi Bilmen tefsiri)
Nur suresinde, (Kadınlar, hımarlarını başörtülerini yakalarına örtsünler) buyuruluyor Eğer cilbab çarşaf demek olsaydı, hımar denmezdi
Fıkıh kitapları cilbabın dış örtü olduğunu bildiriyor Bir örnek: Hanıma verilmesi vacip olan nafaka, yemek, kisve ve meskendir Kisve, hımar ve milhafedir (Bahrür raık)
Tefsir, hadis ve fıkıhta cilbab dış örtüdür Çarşafa bid’at denmez; çünkü âdetteki değişiklik bid’at olmaz Şalvar ve pantolon da böyledir
Çarşaf kelimesi, Farsça çaderşepten gece örtüsü bozularak Türkçe’ye girmiştir; tesettür için ev dışında giyilen üstlüktür Tanzimatta hacca giden İranlılardan alınan çarşaf, önceleri bid’at sayılıp pek tutulmamışsa da, 1870’ten sonra yaygınlaştı Daha sonra II Abdülhamid Han, 4 Ramazan 1309 (2 Nisan 1892) tarihli bir emirle çarşafı yasakladı (Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)
Yaşmak ile ferace giyilirken, 1872’de Subhi Paşanın Suriye valiliğinden dönüşünde ailesi Suriye’den getirdikleri çarşafla görününce, İstanbul’da çarşaf moda oldu (Musahibzade Celal, Eski İstanbul Yaşayışı)
1889’dan sonra açık feraceli iki paşa kızına birkaç külhanbeyi laf atıp feracelerini yırtınca, bu defa çarşafa rağbet arttı Bid’at diyenler de giydi (Sermed Muhtar Alus, Aylık Ansiklopedisi sayı 36)
1913’te yüz binlerce Balkan muhacirleri İstanbul’a Ortodoks kadınlarının giydiği siyah çarşafı ile gelmişti Zamanla bu da İstanbul’a yayıldı Hükümetin zaten uğraşacak hâli yoktu, çarşafa mani olamadı (M Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimler sözlüğü)
3 Ekim 1883’te Şeyhülislamın teklifi ve padişahın emriyle ferace dışında bir şey giymek yasaklandı Daha sonra çarşaf da giyildi O zamanki çarşaflar farklı idi (Vakit 4101883)
Sual: (Çarşaf tam tesettürdür) diyorlar Buna da delil olarak Âişe validemizin giyiminden dem vuruyorlar Bence çarşaf İslam’ın evrenselliğine aykırı Sizin bu konudaki fikriniz nedir?
CEVAP
Sence ile, Bence ile, Onca ile din olmaz Kitaplar ne yazıyor bunu bilmek gerekir Bizim veya sizin bu konudaki fikirlerimiz dinde hiç ölçü olur mu?
Âişe validemiz bir defa çarşaf giymemiştir Entari giydikleri, eteklik giydikleri hadisi şeriflerle sabit Giymiş olsa bile, bu bir âdettir Peygamber efendimiz de entari giyerdi Niye erkeklerimiz entari giymiyor? Peygamber efendimiz deveye binerdi, onlar niye Mercedese biniyorlar Binmelerinde mahzur yoktur Bunlar âdettir, giyim de bir âdettir Dinimiz belli bir şekil bildirmemiştir
Arap ülkelerinde yaşayanların iklim şartlarına uygun olanı çarşaf olabilir Fakat kalkıp da kutuplarda yaşayan müslümanlara çarşaf giyeceksin diyemeyiz Bu iklime uygun olmaz çünkü Dolayısıyla İslam’ın evrenselliği diye bir şey yoktur bunda
Sual: Bazıları, Çarşaf hıristiyan rahibelerinden geldiği için giyilmesi caiz olmaz Şalvar ve pantolon giymek de bid'attirdiyorlar Bu hususta dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
Kadınların vücut hatlarının kaba avret yerlerinin şekli ve rengi belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır İslam dini, kapanmayı emretmiş, ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir (Dürerülmültekite)
Peygamber efendimizin ve Eshabı kiramın mübarek hanımları, çarşafla örtünmemiştir Hiçbir kitapta çarşaf giydikleri bildirilmiyor Milhafe, ferace, fistan, entari giydikleri birçok kitapta bildiriliyor İmamı Rabbani hazretleri de, böyle değişik elbise giydiklerini 313 mektubunda bildiriyor Bu hususlar, Camiurrumuz ve Hidaye kitabında da bildiriliyor
Kapanması gereken yerleri örtmek ve yukarıda bildirilen vücut hatlarını belli etmemek şartı ile kadınlar, bulunduğu şehrin âdetine uygun giyinir Çünkü elbise gibi mubahlarda, şehrin âdetine uymamak tahrimen mekruhtur Zaruret olmadıkça, haramlarda hiçbir yerin âdetine uyulmaz (Hadika)
Peygamber efendimiz, ayaklarına kadar uzun gömlek, yani entari giymiştir Şalvar ve pantolon giymemiştir Bunları giymek âdette bid'attir Âdette bid'at olan şeyi yapmak günah değildir Taksiye, uçağa binmek de âdette bid'attir Bunları yapmak günah değil dinin emridir Bunun için âdet olan yerlerde, kâfirlerden gelmiş olsa bile, kadınların çarşaf ve erkeklerin bol pantolon veya şalvar giymeleri caizdir, günah olmaz Elbisenin şekli ibadet değil, âdettir Çünkü Peygamber efendimiz, papaz ayakkabısı, Rum elbisesi giymiştir (Reddül muhtar)
Peygamber efendimizin böyle âdet olarak yaptığı şeylere Sünneti zevaid denir Bunları terk etmek günah olmaz (Hadika)
(Bir kavme benzeyen onlardandır) hadisi şerifi, ibadetlerde benzemenin tehlikesini bildirmektedir Mesela papaz zünnarı ve haç takmak böyledir
Dikiş makinesi, daktilo, elbise gibi şeyler ise âdettir Âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz Peygamber efendimiz, her zaman belli bir elbise giymezdi Bazen Rum, bazen Arap elbisesi giyerdi Kolları dar Rum cübbesi de giymiştir (Tirmizi)
Herkesin çarşaf giydiği bir yerde, birkaç kadının manto giymesi fitneye sebep olacağından uygun olmadığı gibi, manto giyilmesi âdet olan yerlerde de çarşaf giyilmesi uygun olmaz Çünkü bir yerde âdet olan şeyler giyilmezse, gösteriş ve şöhret olur, fitneye sebep olur Hadisi şerifte (Fitneyi uyandırana lanet olsun) buyuruldu (Hadika)
Eşarbı manto içine koymak
Sual: Bir âyette, (Başörtülerini yakalarına örtsünler) denildiğine göre, eşarbı mantonun içine koymanın, bu âyete aykırı olduğu söyleniyor Başörtüsünün mutlaka göğsü ve omuzları kapatacak şekilde olması şart mı? Mantonun içine konsa mahzuru olur mu?
CEVAP
Şart olan saçları örtmektir O âyeti kerimenin meali şöyledir:
(Kadınlar, yabancı erkeklere bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, el, yüz gibi görünen kısmı hariç, ziynetlerini saç, kulak, boyun, gerdan gibi ziynet takılan yerlerini göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar saç, kulak ve gerdanlarını örtsünler!) Nur 31
Demek ki, başı örtmekten maksat, saçları, kulakları ve gerdanı örtmektir Bu örtünmenin şekli değil, önemli olan örtülmüş olmasıdır Örtü, dikkati çekecek renk ve şekillerden de, uzak olmalıdır
Çene altını kapatmak
Sual: Kadınlar, namaz kılarken çene altlarını da kapatmaları gerekir mi?
CEVAP
Evet, gerekir
Çarşafın yasaklanması
Sual: II Abdülhamid Han, kadınların çarşaf giymesini niçin yasaklamıştır?
CEVAP
Bu husustaki emrin özeti şöyledir:
Büyük İslâm devletinin ayakta durması, kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hâl ve hareketlerinde dinin hükümlerine uymalarına bağlıdır Aksi hâl, Allah korusun, gerek fertler, gerek devlet için, maddî ve manevî sonsuz zararlara sebep olacağından, İslam kadınlarının Allah’ın emirlerinden olan örtünme usul ve kaidelerine, fevkalade dikkat ve itina etmeleri gerekir Bu çarşaflar, İslam kadınlarınca örtünmeye asla münasip ve müsait olmadığı gibi, bazı münasebetsiz erkekler tarafından da, kötü maksatlarla giyilebilir Dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü, gereği uygun bir şekilde anlatılarak, kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır (Yıldız Sarayı Hümâyûnu Baş Kitabet Dairesi 5894; 2 Nisan 1892 Hükümdar Başkâtibi)
Halebii kebir’de, (Kadınlar dır denilen örtüyle örtünür Dır’ın yakası göğüsten ayağa kadar açıktır) buyuruluyor Demek ki, İslâm kadınlarının çarşafla örtünmeleri, sonradan âdet oldu Şimdi, çarşaf âdet olan yerlerde çarşafla, manto âdet olan yerde geniş manto ve kalın baş örtüsüyle örtünmelidir (S Ebediyye)
Dinde tesettür şekli
Sual: S Ebediyye’de, DürerülMültekıte kitabından naklen, (İslamiyet, kadınların örtünmesi için belli bir örtü emretmedi) deniyor Buradan, kadın ince giyinebilir, açık giyinebilir, allı güllü giyinebilir, uzun kısa giyinebilir gibi bir anlam çıkmıyor mu?
CEVAP
Hayır, asla öyle bir anlam çıkarılamaz Bu, dîni bilgilerimizdeki alt yapı noksanlığından ileri gelen yanlış bir anlayıştır Dinimizde şartsız söylenen şeyler şartlı anlaşılır Mesela, Peygamber efendimiz, (Cömert Cehenneme girmez) buyuruyor Buradan her cömerdin mutlaka Cennete gireceği anlaşılmaz Birçok şart var İlk şartı iman sahibi olmaktır İmansızsa ne kadar cömert olursa olsun, Cennete girmez, Cehenneme gider
(Belli bir örtü şekli yok) demek, kapanmak şartıyla, yaşadığı memleketin âdetine uygun giyinmek demektir Mesela yaşadığı memlekette şalvar giyiliyorsa şalvar giymek, çarşaf giyiliyorsa çarşaf giymek, entari giyiliyorsa entari giymek, manto giyiliyorsa manto giymek demektir Ama dine aykırı bir şey, mesela mini etek giyiliyorsa, mini etek giymek demek değildir Tesettür demek, vücudu baştan ayağa kadar, vücut hatları belli olmayacak şekilde kapatmak demektir İslamiyet belli bir şekil koymamıştır Âyeti kerime ve hadisi şeriflerde, örtünme şekli bildirilmemiştir Belli bir şekil olsaydı, elbette Kur'anı kerimde ve hadisi şeriflerde açıkça bildirilirdi Bunun için, (Entari veya ferace giymek şarttır) demek yanlış olduğu gibi, (Çarşaf giymek şarttır) demek de yanlıştır Dine uygun olmak şartıyla, o bölgede âdet olan kıyafet hangisiyse, öyle kapanmak gerekir Dinimiz kapanmayı emretmiş, (Kadın için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farzdır) buyurmuş, fakat örtünme şeklini serbest bırakmıştır El yüz hariç, her yerini herhangi bir kumaşla örtebilir Yine fıkıh kitaplarında kumaşın dikkati çekici renklerde olmaması da bildirilmiştir DürerülMültekıte kitabında anlatılmak istenen tesettür budur
Örtülü çıplak kadın
Sual: Başı kapalı bir kadının, vücut hatlarını belli edecek kadar dar ve ince elbise giymesi, kısa kollu bluz giymesi, mini etek giyene göre daha uygun değil midir?
CEVAP
Peygamber efendimiz böyle kadına, (Örtülü çıplak kadın) diyor Yerine göre böyle giyinmek, belki de mini etek giymekten daha fazla günahtır Çünkü bu durum, kötü örnek olur Sanki böyle giyinmekle de, dinin emrinin yerine getirildiği sanılabilir Mini etekli olan, ahlâkı bozar, böyle giyinen ise dini bozar İslam Ahlakı kitabındaki bir hadisi şerif:
(Örtülü çıplak kadınlar Cennete girmez, kokusunu bile duymaz) Müslim
Bu hadisi şerif, kadınların ince, şeffaf veya cilde yapışık olan dar elbise ve başörtüsüyle örtünmelerini yasak etmektedir Böyle örtünmek, çıplak gezmek gibi günah olur (İslam Ahlakı)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Kadınların vücut hatlarının belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır İslam dini, kapanmayı emretmiş, ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir (Dürerülmültekıte)
Ahzab suresinde bildirilen cilbab, erkeğin de, kadının da giydiği bir elbise, bir gömlektir Zevacir ve Berika’daki, (Haya cilbabını örtüsünü çıkaranın aleyhinde söz etmek gıybet olmaz) Beyheki ve (Cilbabı gömleği haram olan erkeğin namazı kabul olmaz) Bezzar mealindeki hadisi şeriflerde cilbabın bir örtü olduğu açıkça görülmektedir Cilbabın dış elbise olduğu tefsirlerde de yazılıdır:
Cilbab, hımarın tülbentin üstüne örtülen ve göğse kadar inerek gömleğin ceybini yakasını boynu örten baş örtüsü (Ebüssüud tefsiri)
Cilbab, tek parça örtü (Celaleyn)
Cilbab, göğse kadar inen baş örtüsü (Ruhulbeyan)
Cilbab, milhafedir (Beydavi)
Cilbab, hımardan büyük örtü veya vücudunu örten dış elbise (Kurtubi)
Cilbab, bedeni baştan aşağı örten çarşaf, ferace, çar gibi dış giysi (Elmalılı)
Cilbab, dışa giyilen örtü (Tibyan, AFikri Yavuz ve Hasan Basri Çantay’ın meali)
Cilbab, milhafe, entari veya hımar (ElEnvar) Milhafe dış örtü ki buna ferace de denir
Cilbab, feracedir (Ö Nasuhi Bilmen tefsiri)
Nur suresinde, (Kadınlar, hımarlarını başörtülerini yakalarına örtsünler) buyuruluyor Eğer cilbab çarşaf demek olsaydı, hımar denmezdi
Fıkıh kitapları cilbabın dış örtü olduğunu bildiriyor Bir örnek: Hanıma verilmesi vacip olan nafaka, yemek, kisve ve meskendir Kisve, hımar ve milhafedir (Bahrür raık)
Tefsir, hadis ve fıkıhta cilbab dış örtüdür Çarşafa bid’at denmez; çünkü âdetteki değişiklik bid’at olmaz Şalvar ve pantolon da böyledir
Çarşaf kelimesi, Farsça çaderşepten gece örtüsü bozularak Türkçe’ye girmiştir; tesettür için ev dışında giyilen üstlüktür Tanzimatta hacca giden İranlılardan alınan çarşaf, önceleri bid’at sayılıp pek tutulmamışsa da, 1870’ten sonra yaygınlaştı Daha sonra II Abdülhamid Han, 4 Ramazan 1309 (2 Nisan 1892) tarihli bir emirle çarşafı yasakladı (Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)
Yaşmak ile ferace giyilirken, 1872’de Subhi Paşanın Suriye valiliğinden dönüşünde ailesi Suriye’den getirdikleri çarşafla görününce, İstanbul’da çarşaf moda oldu (Musahibzade Celal, Eski İstanbul Yaşayışı)
1889’dan sonra açık feraceli iki paşa kızına birkaç külhanbeyi laf atıp feracelerini yırtınca, bu defa çarşafa rağbet arttı Bid’at diyenler de giydi (Sermed Muhtar Alus, Aylık Ansiklopedisi sayı 36)
1913’te yüz binlerce Balkan muhacirleri İstanbul’a Ortodoks kadınlarının giydiği siyah çarşafı ile gelmişti Zamanla bu da İstanbul’a yayıldı Hükümetin zaten uğraşacak hâli yoktu, çarşafa mani olamadı (M Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimler sözlüğü)
3 Ekim 1883’te Şeyhülislamın teklifi ve padişahın emriyle ferace dışında bir şey giymek yasaklandı Daha sonra çarşaf da giyildi O zamanki çarşaflar farklı idi (Vakit 4101883)
Sual: (Çarşaf tam tesettürdür) diyorlar Buna da delil olarak Âişe validemizin giyiminden dem vuruyorlar Bence çarşaf İslam’ın evrenselliğine aykırı Sizin bu konudaki fikriniz nedir?
CEVAP
Sence ile, Bence ile, Onca ile din olmaz Kitaplar ne yazıyor bunu bilmek gerekir Bizim veya sizin bu konudaki fikirlerimiz dinde hiç ölçü olur mu?
Âişe validemiz bir defa çarşaf giymemiştir Entari giydikleri, eteklik giydikleri hadisi şeriflerle sabit Giymiş olsa bile, bu bir âdettir Peygamber efendimiz de entari giyerdi Niye erkeklerimiz entari giymiyor? Peygamber efendimiz deveye binerdi, onlar niye Mercedese biniyorlar Binmelerinde mahzur yoktur Bunlar âdettir, giyim de bir âdettir Dinimiz belli bir şekil bildirmemiştir
Arap ülkelerinde yaşayanların iklim şartlarına uygun olanı çarşaf olabilir Fakat kalkıp da kutuplarda yaşayan müslümanlara çarşaf giyeceksin diyemeyiz Bu iklime uygun olmaz çünkü Dolayısıyla İslam’ın evrenselliği diye bir şey yoktur bunda
Sual: Bazıları, Çarşaf hıristiyan rahibelerinden geldiği için giyilmesi caiz olmaz Şalvar ve pantolon giymek de bid'attirdiyorlar Bu hususta dinimizin hükmü nedir?
CEVAP
Kadınların vücut hatlarının kaba avret yerlerinin şekli ve rengi belli olmayacak herhangi bir elbise ile örtünmesi farzdır İslam dini, kapanmayı emretmiş, ama belli bir örtü şekli bildirmemiştir (Dürerülmültekite)
Peygamber efendimizin ve Eshabı kiramın mübarek hanımları, çarşafla örtünmemiştir Hiçbir kitapta çarşaf giydikleri bildirilmiyor Milhafe, ferace, fistan, entari giydikleri birçok kitapta bildiriliyor İmamı Rabbani hazretleri de, böyle değişik elbise giydiklerini 313 mektubunda bildiriyor Bu hususlar, Camiurrumuz ve Hidaye kitabında da bildiriliyor
Kapanması gereken yerleri örtmek ve yukarıda bildirilen vücut hatlarını belli etmemek şartı ile kadınlar, bulunduğu şehrin âdetine uygun giyinir Çünkü elbise gibi mubahlarda, şehrin âdetine uymamak tahrimen mekruhtur Zaruret olmadıkça, haramlarda hiçbir yerin âdetine uyulmaz (Hadika)
Peygamber efendimiz, ayaklarına kadar uzun gömlek, yani entari giymiştir Şalvar ve pantolon giymemiştir Bunları giymek âdette bid'attir Âdette bid'at olan şeyi yapmak günah değildir Taksiye, uçağa binmek de âdette bid'attir Bunları yapmak günah değil dinin emridir Bunun için âdet olan yerlerde, kâfirlerden gelmiş olsa bile, kadınların çarşaf ve erkeklerin bol pantolon veya şalvar giymeleri caizdir, günah olmaz Elbisenin şekli ibadet değil, âdettir Çünkü Peygamber efendimiz, papaz ayakkabısı, Rum elbisesi giymiştir (Reddül muhtar)
Peygamber efendimizin böyle âdet olarak yaptığı şeylere Sünneti zevaid denir Bunları terk etmek günah olmaz (Hadika)
(Bir kavme benzeyen onlardandır) hadisi şerifi, ibadetlerde benzemenin tehlikesini bildirmektedir Mesela papaz zünnarı ve haç takmak böyledir
Dikiş makinesi, daktilo, elbise gibi şeyler ise âdettir Âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz Peygamber efendimiz, her zaman belli bir elbise giymezdi Bazen Rum, bazen Arap elbisesi giyerdi Kolları dar Rum cübbesi de giymiştir (Tirmizi)
Herkesin çarşaf giydiği bir yerde, birkaç kadının manto giymesi fitneye sebep olacağından uygun olmadığı gibi, manto giyilmesi âdet olan yerlerde de çarşaf giyilmesi uygun olmaz Çünkü bir yerde âdet olan şeyler giyilmezse, gösteriş ve şöhret olur, fitneye sebep olur Hadisi şerifte (Fitneyi uyandırana lanet olsun) buyuruldu (Hadika)
Eşarbı manto içine koymak
Sual: Bir âyette, (Başörtülerini yakalarına örtsünler) denildiğine göre, eşarbı mantonun içine koymanın, bu âyete aykırı olduğu söyleniyor Başörtüsünün mutlaka göğsü ve omuzları kapatacak şekilde olması şart mı? Mantonun içine konsa mahzuru olur mu?
CEVAP
Şart olan saçları örtmektir O âyeti kerimenin meali şöyledir:
(Kadınlar, yabancı erkeklere bakmaktan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, el, yüz gibi görünen kısmı hariç, ziynetlerini saç, kulak, boyun, gerdan gibi ziynet takılan yerlerini göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar saç, kulak ve gerdanlarını örtsünler!) Nur 31
Demek ki, başı örtmekten maksat, saçları, kulakları ve gerdanı örtmektir Bu örtünmenin şekli değil, önemli olan örtülmüş olmasıdır Örtü, dikkati çekecek renk ve şekillerden de, uzak olmalıdır
Çene altını kapatmak
Sual: Kadınlar, namaz kılarken çene altlarını da kapatmaları gerekir mi?
CEVAP
Evet, gerekir
Çarşafın yasaklanması
Sual: II Abdülhamid Han, kadınların çarşaf giymesini niçin yasaklamıştır?
CEVAP
Bu husustaki emrin özeti şöyledir:
Büyük İslâm devletinin ayakta durması, kadın ve erkek bütün Müslümanların her türlü hâl ve hareketlerinde dinin hükümlerine uymalarına bağlıdır Aksi hâl, Allah korusun, gerek fertler, gerek devlet için, maddî ve manevî sonsuz zararlara sebep olacağından, İslam kadınlarının Allah’ın emirlerinden olan örtünme usul ve kaidelerine, fevkalade dikkat ve itina etmeleri gerekir Bu çarşaflar, İslam kadınlarınca örtünmeye asla münasip ve müsait olmadığı gibi, bazı münasebetsiz erkekler tarafından da, kötü maksatlarla giyilebilir Dindarlık ve maslahat bakımından meydanda olan zararlarından ötürü, gereği uygun bir şekilde anlatılarak, kadınların çarşaf giymelerinin yasaklanması Padişah emri iktizasındandır (Yıldız Sarayı Hümâyûnu Baş Kitabet Dairesi 5894; 2 Nisan 1892 Hükümdar Başkâtibi)
Halebii kebir’de, (Kadınlar dır denilen örtüyle örtünür Dır’ın yakası göğüsten ayağa kadar açıktır) buyuruluyor Demek ki, İslâm kadınlarının çarşafla örtünmeleri, sonradan âdet oldu Şimdi, çarşaf âdet olan yerlerde çarşafla, manto âdet olan yerde geniş manto ve kalın baş örtüsüyle örtünmelidir (S Ebediyye)
Dinde tesettür şekli
Sual: S Ebediyye’de, DürerülMültekıte kitabından naklen, (İslamiyet, kadınların örtünmesi için belli bir örtü emretmedi) deniyor Buradan, kadın ince giyinebilir, açık giyinebilir, allı güllü giyinebilir, uzun kısa giyinebilir gibi bir anlam çıkmıyor mu?
CEVAP
Hayır, asla öyle bir anlam çıkarılamaz Bu, dîni bilgilerimizdeki alt yapı noksanlığından ileri gelen yanlış bir anlayıştır Dinimizde şartsız söylenen şeyler şartlı anlaşılır Mesela, Peygamber efendimiz, (Cömert Cehenneme girmez) buyuruyor Buradan her cömerdin mutlaka Cennete gireceği anlaşılmaz Birçok şart var İlk şartı iman sahibi olmaktır İmansızsa ne kadar cömert olursa olsun, Cennete girmez, Cehenneme gider
(Belli bir örtü şekli yok) demek, kapanmak şartıyla, yaşadığı memleketin âdetine uygun giyinmek demektir Mesela yaşadığı memlekette şalvar giyiliyorsa şalvar giymek, çarşaf giyiliyorsa çarşaf giymek, entari giyiliyorsa entari giymek, manto giyiliyorsa manto giymek demektir Ama dine aykırı bir şey, mesela mini etek giyiliyorsa, mini etek giymek demek değildir Tesettür demek, vücudu baştan ayağa kadar, vücut hatları belli olmayacak şekilde kapatmak demektir İslamiyet belli bir şekil koymamıştır Âyeti kerime ve hadisi şeriflerde, örtünme şekli bildirilmemiştir Belli bir şekil olsaydı, elbette Kur'anı kerimde ve hadisi şeriflerde açıkça bildirilirdi Bunun için, (Entari veya ferace giymek şarttır) demek yanlış olduğu gibi, (Çarşaf giymek şarttır) demek de yanlıştır Dine uygun olmak şartıyla, o bölgede âdet olan kıyafet hangisiyse, öyle kapanmak gerekir Dinimiz kapanmayı emretmiş, (Kadın için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farzdır) buyurmuş, fakat örtünme şeklini serbest bırakmıştır El yüz hariç, her yerini herhangi bir kumaşla örtebilir Yine fıkıh kitaplarında kumaşın dikkati çekici renklerde olmaması da bildirilmiştir DürerülMültekıte kitabında anlatılmak istenen tesettür budur
Örtülü çıplak kadın
Sual: Başı kapalı bir kadının, vücut hatlarını belli edecek kadar dar ve ince elbise giymesi, kısa kollu bluz giymesi, mini etek giyene göre daha uygun değil midir?
CEVAP
Peygamber efendimiz böyle kadına, (Örtülü çıplak kadın) diyor Yerine göre böyle giyinmek, belki de mini etek giymekten daha fazla günahtır Çünkü bu durum, kötü örnek olur Sanki böyle giyinmekle de, dinin emrinin yerine getirildiği sanılabilir Mini etekli olan, ahlâkı bozar, böyle giyinen ise dini bozar İslam Ahlakı kitabındaki bir hadisi şerif:
(Örtülü çıplak kadınlar Cennete girmez, kokusunu bile duymaz) Müslim
Bu hadisi şerif, kadınların ince, şeffaf veya cilde yapışık olan dar elbise ve başörtüsüyle örtünmelerini yasak etmektedir Böyle örtünmek, çıplak gezmek gibi günah olur (İslam Ahlakı)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız