Kadının şefkati ne zaman faydasız olur?

Kadının şefkati ne vakit faydasız olur? “Kadının şefkati ne süre faydasız olur? Bediüzzaman’ın bu konudaki yaklaşımı nasıldır? Her şeyden önce şefkat ve rahmet Allah’a mahsustur ve Allah’ın sıfatlarıdırlar Hazreti Ömer (ra) anlatıyor: Resûlullah’ın (asm) huzuruna bir takım esirler getirilmişti Ne görsün! Esirlerden bir kadın, hiç durmaksızın sağa sola koşuyor, yavrusunu arıyordu Kadın esirler içinde bir çocuk bulsa onu kucaklayıp bağrına basıyor, emziriyordu Resûli Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu oysa: “Şu kadının çocuğunu ateşe atabileceğini düşünür müsünüz? Biz: “Hayır, yâ Resûlullah! Vallahi atmaz dedik Resûli Ekrem (asm) bunun üstüne: “Allah Teâlâ kullarına, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha merhametlidir buyurdu1 Görüldüğü gibi, kadında şefkat fıtrîdir, yani yaratılıştandır ve bayan için sevap makinesi hükmündedir Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle kadınlar şefkat kahramanıdırlar2 Böylece oysa, bayan fıtrî şefkatiyle çocuklarını güzelce terbiye eder, besler, büyütür, eğitir; bu nedenle evinin, çocuklarının, annesinin, babasının ve kocasının iyilik meleği olur ve büyük sevap kazanır Lakin kadın şefkatini iman ve salih amel ile beslemelidir Huysuz takdirde sinesindeki şefkat kendisine tartma olur, sevap değil, azap getirir Bediüzzaman Hazretlerine göre bir annenin evladını tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret isteksiz olarak ruhunu fedâ etmesi ve hakîkî bir ihlas ve fıtrî bir vazife ile kendini evlâdına kurban etmesi gösteriyor fakat, kadında gâyet yüksek bir mertlik vardır Bu kahramanlıkla bayan, hem dünya hayatını, hem ebedî hayatını kurtarabilir Ama bir takım kötü anlayışlarla o kuvvetli ve kıymetli seciye gelişmiyor veya sûi istimale uğruyor Şöyle ancak: O şefkatli anne, çocuğunun dünya hayatı tehlikeye girmesin, dünyada yükselsin, yardımcı bir insan olsun, makamı, mertebesi, şanı, şerefi iyi olsun diye evlâdı için her fedakârlığı nazara alır, her zorluğa katlanır “Oğlum paşa olsun! diye bütün malını verir, oğlunu Avrupa’ya gönderir Çocuğunun dinî terbiyesini ise ihmal eder Düşünmez ama, o çocuğun ebedî hayatı tehlikeye giriyor Annelik şefkatiyle dünya hapsinden kurtarmaya çalışıyor, lakin Cehennem hapsini düşünmüyor Fıtrî şefkatin tam zıddı olarak, o masum çocuğunu, âhirette şefaatçi olacak bir konuma getirmek için çalışması gerekirken, kendisinden şikayetçi olacak şekilde dinden ve ibadetten uzaktan yetiştiriyor Oysa ebedî hayata hazırlık yapmayan çocuk, yarın mahşerde: “Neden benim imanımı destek etmedin, neden beni helâk ettin? diye annesinden şikâyet edecektir Ancak annenin kalbinde yer alan fıtrî şefkat, böyle kendisinden şikâyetçi olunmayı adalet etmemelidir Öyleyse anneler ve kadınlar, fıtrî şefkatlerini âhiret yurduna hazırlık manası taşıyabilecek şekilde kullanmalıdırlar Üstad Said Nursî Hazretlerine göre, anneler, şefkatlerini böyle âhirette işe yarayacak şekilde kullanmazlarsa, cezasını dünyada da çekiyorlar Çünkü İslâm terbiyesini bütün almayan çocuk, annesinin fantastik şefkatinin hakkını lâyıkıyla bilmiyor, takdir etmiyor, bu inanılmaz şefkate lâyıkıyla karşılık vermiyor, annesine aleyhinde fazla hata ediyor, annesini fazla incitiyor, çok kırıyor Şefkat duygusunun hakikî ihlâs ve hakikî fedakârlıkla örülmüş olduğunu, yapmacık davranışı kaldırmadığını, kadınların şefkat cihetindeki kahramanlıkları gereği hiçbir aidat ve hiçbir karşılık istemeyerek, hiçbir şahsî menfaat aramayarak ve hiçbir gösterişe araç gereç yapmayarak yavruları için ruhlarını feda ettiklerini bildiren ve buna delil olarak da şefkatin minicik bir numunesini taşıyan bir tavuğun, yavrusunu kurtarmak için vahşî aslana saldırmasını ve yavrusu için gözünü kırpmadan ruhunu feda etmesini belirten Said Nursî Hazretleri, böyle yüksek şefkat madeniyle çocuğun masum yüzünü elmas hazinesi hükmünde olan âhiretten, fânî şişeler hükmünde olan dünyaya çevirmenin şefkat duygusunu sûi istimal etmek çağrıda bulunmak olduğunu kaydeder3 Üstad Bediüzzaman’a kadar, bu asırda muhterem, fedakâr ve yüksek şefkatli annelerin, evlatlarının malından mîrâs hakları olan altıda bir payı almaktan medenî kânûna tarafından mahrum edilişinin kaderce nedeni, annelerin yüksek şefkatlerini ve fedâkârlıklarını âhiret hesabına yok, dünya hesabına kullanmalarıdır Şefkati yanlış kullanmalarının cezası olarak felek onları böyle bir mahrumiyete mahkûm etmiştir4 bu arada kadınlarımızın kadınlar gününü tebrik ediyor, şefkat ve merhametlerini ahiret hesabına kullanarak Allah’ın rızası yolunda yükseliş kaydetmeleri için duâ ediyorum Dipnotlar: 1 Riyâzu’sSâlihîn, 417; 2 Lem’alar, s 201; 3 Lem’alar, s 202; 4 Kastamonu Lâhikası, s 205 Suleyman Kosmene ​