Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

istanbulun fethi piyes

istanbulun fethi piyes
0
140

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
İstanbulun fethiyle ilgili piyes, istanbulun fethi piyesi, istanbulun fethi skeç, istanbulun fethi tiyatro


ŞAHISLAR

2 Murat yaşlı
Hacı Bayram orta ihtiyar
Akşemsettin orta yaşlı
Molla Yegan orta yaşlı
Molla Gürani orta yaşlı
Sarı Hızır orta ihtiyar
Ahmet Paşa orta ihtiyar
Fatih Sultan Mehmet çocuk ve genç
Turhan Bey orta ihtiyar
Zagnos Paşa orta yaşlı
Vezir Çandarlı yaşlı
Çocuklar çocuk
3 Köylü orta ihtiyar
Mimar orta yaşlı
2 Kalfa orta yaşlı
Patrik yaşlı
Keşiş ihtiyar
Kostantin orta yaşlı
Jüstinyen orta ihtiyar
Bizanslılar topluluk
Bir Bizanslı orta yaşlı


2 TABLO
(Işıklar yanınca perde tam açılmıştır:
İkinci Murat, Akşemsettin ve Hacı Bayram Veli Bursa
Sarayının bahçesinde sohbetteler Önde havuz ve yeşillik, arkada
sarayın cephesi, sağda bir oda dershane biçiminde
II Murat ihtiyar, diğerleri orta yaş ve tarikat kisvesinde II
Murat dalgın duruyor, arkadan çocuk ağlaması işitilmekte
Akşemsettin ve Hacı Bayramı Veli II Murat'ı süzüyorlar (Bir
dakika)

HACI BAYRAMI VELI (II Murat'a saygılı ve arkadaşça bir
sesle) Hünkârım daldınız, nedir acaba sorsak?

II MURAT(Başını H Bayram'a çevirir düşünceli ve içli
yavaş yavaş) Kostantina zihnimi fazla meşgul eder oldu sultanım O
Peygamber müjdesine mazhar kul olamazmıyım diye düşünür
düm Zira ki zamanda, mekânda, imkân da bize elverir oldu

HACI BAYRAM Müsterih (bakımlı) olun Hünkârım (Ara) O belde
İslâmındır (ara düşünür) Biz ermemişiz ne gam (Ellerini iki yanlamasına
açmış, ayağa kalkar tebessümle) Bilesin ancak dünyanın mihver
çivisi Ayasofya'yı küfrün kasvetinden kurtaracak (Perde arkadaki
sından gelen sese muhabere eder) bu çocuktur Sen olmayacaksın
Bende görmiyeceğim (Her Tarafta gülüş ve Akşemsettini göste
rir) Ama bu bizim köse görecek (Ara) Esselâmü Aleyküm
(Tarikat terbiyesince eli göğsünde Hacı Bayram selâm verip
çıkarken oradakiler ayağa kalkar, selâm'a karşılıklı olma ederler Ve
otururlar)

AKŞEMSETTIN(II Murat'a, söylediğini başıyla tastik
ederek) Hacı Bayram Hazretlerinin sözü aynıyle keramettir
Hülefai Raşidinden (Peygamberimizden daha sonra başa gelen 4 halife)
beri sürüp gelen mukaddes yarışın bitişini
ihtar eden bir dehşet duyurdu bana (Ara kabul ettirici eda)
Resulallah'ın has ismi ile de alakadardır evlâdınızın ismi
(Başlar tastik eder bir eda ile sallanır Sukût)


(Soldan Molla Yeğân ve Molla Gürani girer M Yegân
ortayaş, M Gürani genç ve sakallı, Arap kıyafetinde Ortada
durur, selâm verirler, selâm alınır)

2 SAHNE: (Molla Yegân, Molla Güranî ve öncekiler)
II MURAT (Ayakta Molla Yegânla musafaha (iki elle sıkışırken)
yaparken) Ehlen ve Sehlen (hoşgeldiniz) Hocam efendim,
Beytullah'ın (Allah'ın Evinin) kutsal kokularını getirtiniz
(Yer gösterir) Buyrun oturun (Musafaha biter Otururlar Ara)

II MURAT (Molla Yegân'a saygıyla) O mübarek beldeden
(şehirden) bize hediyeniz nedir Molla Yegân?

M YEGÂN (Elini sakalına götürür Müjdeleyici eda ile)
Hünkârım hediyenin mânada ve maddedeki üstünlüklerinden
hangisi matlubu Şahanenizdir (isteğinizdir) ()

II MURAT Resûller Resûlünün (Peygamberler peygamberi)
işaretince her türlüsü makbuldür (Ara hatırlamış gibi)
Amma manadaki üstünlük şüphesiz gönlümce olur

M YEGÂN (Aceleci ve M Güraniyi gösterir) Molla
Güraniyi getirdim Gönlünüzce olur, inşallah
(Bakışlar M Yegân hepsini tarar, II Murat bekleyiş
halinde)

M YEGÂN (Istikrarlı) Bilgin ve fazıl (kıymetli) bir zattır

II MURAT (Mutluluk gösteren bir sesle) Allah hepinizden
razı olsun (ara, ani karar vermiş) Molla Gürani'yi oğlum
Mehmet'i geliştirmek üzere vazifeli kıldım (Molla Gürani'ye
hitapla) vakti gelince talime başlarsınız

M GÜRANI (Ayağa kalkmıştır, elini göğsüne bastırır
başını öne eğer) Gönül Rahatlığıyla Hünkârım
(Hepsi ayaktadırlar, çıkarken ışık söner)

3 TABLO
(Işık yanar, yandaki odada Molla Gürani ve Şehzade
Mehmet, karşısında karşıya, rahlei tedristeler (dersteler))
piyesfatihhisarlar (6896 bytes)
1 SAHNE: (Şehzade Mehmet, Molla Gürani)
MOLLA GÜRANİ (Kara ciltli büyük bir kitaptan bir yer
bulur, okumaya başlar: (Fetih Suresinin meal ve tefsiri) Bismil
lahirrahmanirrahim (ayetin metnini okur) Biz gerçeklik sana,
Hudeybiye anlaşması ile Fetih yolu açtık BuSenin geçmiş ve
gelecek günahlarının affı, Allah'ın yarlığaması (bağışlaması),
senin üzerindeki nimetini tamamlaması, seni dürüst yola iletmesi
içindirFetih açtırmak manasınadır Kent ve beldeleri zapt edip
adalet ve refaha kavuşturmak manasını kucaklar Nitekim
hicretin 8 miladın 630 uncu yılında Resulullah Mekke'yi
fethedip Kâbe'de namaz kıldı Orasını putlardan temizlerken,
Mekkelilere de af ilân etti ve Mekke'yi zülum ve ahlaksızlıktan
temizledi

(Ara Mekke fethi ve fethe dair veri verir)
Mekke fethi bütün fetihler için misal ve nûmûnedir Öğle
vakti Hz Bilâlin Kabe damındaki ezanı Muhammediyi okuyuşu
âdeta bütün dünyayı rahmete da'vet, çağrısıdır

MOLLA GÜRANI (Dalgın duran Şehzade Mehmet'e sert
çe çıkışır) Dersi tâkip etmez misin Mehmet!

Ş MEHMET (Şaşırır, toparlanır) Teeddüp ederim (özür dilerim)
efendim (Ara) Dalmışım (Mazur eda ile) Mekke'nin fethi gözümde
canlandı'da (Molla Güraninin tebessümünden yüz bulmuş bir eda
ile) Başarı hoş şey, değil mi hocam?

M GÜRANI (Şefkat ve hayranlık içinde) Oğlum, erken
öten horozun başını keserler, Sabret (Şehzade Mehmet'in umutlu
bakışlarına cevap verir gibi) Sen de izni ilahiyle (Allah'ın
izniyle) ereceksin o günlere (durak ve bakışmalar)

Ş MEHMET (Keyifle) İnşaallah

(M Gürani kalkar Ş Mehmet fırlar, ayakkabıları çevirir
kapıyı açar uğurlar Ara Kitabı kapatır bahçeye çıkar etrafa
bakar Ani olarak birini görmüştür)

Ş MEHMET (Eliyle uzakta çağırır) Hızır, Turhan
gelin, size bir şey söyliyeceğim!

(Birkaç çocuk koşarak gelir etrafını çevirirler Özenle Ş
Mehmetin ne söyleyeceğini beklerler)

2 SAHNE: (Ş Mehmet Çocuklar)
Ş MEHMET Hemen bakın ben Padişahım
(Çocuklar dirsekleriyle birbirlerini dürterler, tebessümle
dinlerler)

HIZIR (Gururlu) Peki!

Ş MEHMET (Parmağıyla gösterir) Turhan, sende (birazcık
düşünür) subaşı ol
TURHAN (İtiraz eder elini savurur) Hayır, hayır ben
Anadolu Beylerbeyi olurum

Ş MEHMET Peki, (Eliyle arar gibi, parmağıyla birinci
çocuğa dokunur) Haydi sen ol

I ÇOCUK (İtiraz eder, zıplıyarak) Hayır ben kadı olurum

Ş MEHMET (Sertçe) Eee irade ettiğim hükme itiraz
istemem

I ÇOCUK (Eğlenerek) Vay canına anladık, ne yapalım
yani Padişah'ın Oğlusun (Ciddileşerek) Bende yeniçerinin
oğluyum

(Hepsi ellerini şaplatarak gülüşürler)

Ş MEHMET (Kaşlarını çatar) Azıcık ciddî olalım arkadaki
daşlar

II ÇOCUK (Bir adım ilerler, elini uzatır ve alttan
çevirerek, Ş Mehmet'e) Bu oyundur kuzum, ne kadar da
dalmışsın (geriye çevrilirken kafasını sallar) Erken de ötmeye
başladın haaa Sen kendini nerede zannediyorsun?
(Her Zaman aniden gülüşürler Ş Mehmet ve Hızır gülmeye
katılmazlar)

Ş MEHMET (Ciddî) Bir Türk, oyununda bile ciddîdir

HIZIR (İleri atılarak elini uzatır ve haykırır) Hele bir
müslümanın, beşiğine bile laûbalilik girmemelidir (Öğretici bir
edâ ile) Hem büyük insan çocukluğundan belirlenmiş olur

Ş MEHMET (Hoşnut) Yaşa Hızır, yetiştin imdadıma Sen
daima benim yanlışlarımı düzelteceksin (Seri ve yüksek sesle
ortaya) Evet arkadaşlar, bir Müslüman oyununda bile ciddiyet
taşıyacaktır

(Aniden M Gürani girer, çocuklar kaçışırlar Ş Mehmet
besbelli kalır, mahçup önüne bakar)

3 SAHNE: (M GüraniŞ Mehmet)

M GÜRANI (Tebessümlü, eli arkada durur) Ne o, padi
şahlığa özenti ha! (Ara başıyla dikkat çekici eder) Odaya geç,
kitabını aç

(Ş Mehmet sâkin ilerler, odaya geçer, kitabını açar bakar
M Gürani bahçede gezinir, odaya girer Ş Mehmet kalkar, hoca
oturur Ara ve Molla Gürani derse başlar)

M GÜRANI Bugün dersimiz, Mûcizâtı Nebeviyyeden, istikbale
dair (Peygamber mucizelerinden gelecekle ilgili)
müjdelerden birini, Fetih Hadisi Şerîfini okuyacağız

(Önce hoca sonradan talebe birer kere hadisin metnini okurlar)

M GÜRANI Gramer (dilbilgisi) tahliline girmeyeceğiz, mânâsı ve
delâleti üstünde duracağız (Okur, mânâ verir ve anlatır) Allah
Resulü (elçisi) 571 de doğmuştur Doğduğu zaman dünyada iki büyük
devlet vardır Bunlar Orta Doğu'da çekişme halindedir: Bizans
ve İran İran Kostantina'yı (İstanbulu) tekrar tekrar kuşatmış,
alamamıştır HzMuaviye'den itibaren de, okuduğumuz Peygamber müjdesine
ermek için yarış başladı Otuzdan pozitif kuşatıldı bu şehir Ve
Ebu Eyyub Ensari de bu kuşatmada şehit oldu Sur haricen
yatmaktadır şu anda surlara tıkılmış Bizans ve onu Osmanlı
bekliyor

M GÜRANI (Ş Mehmet'in dalgınlığına dikkat etmiştir)
Ne oldu Mehmet? Padişah olmuştun demin, varmısın altın
kubbeli Ayasofya'yı Yedi Beydai İslâma vazgeçmek mücade
lesine, Allah ve Resulünün Kutsal ismini o kubbede çınlatma
ya? (Sükût)

Ş MEHMET (Sükûtu bozar) İslâm gayreti bunu her
müslümana arzu ettirir, hocam

M GÜRANI Allah'ın inayeti (yardımı), Resulüllah'ın ruhaniyeti
seninle olsun Dualarımız bu yoldadır Mu'cizatı Muhammadiy
ye (Muhammed'in mucizesi) tecelliye (gerçekleşmeye) yakındır

(Kalkar çıkıp giderken, Ş Mehmet onu uğurlar, önceki
sahnedeki tavırla biran kalır Bakınır Hızır'ı görmüştür Bir Anda
canlanır, çağırır)

Ş MEHMET Hızır, Hızır Koş koş
(Hızır koşarak kazanç Odayı yoklar)

4 SAHNE: (Hızır,Ş Mehmet)

HIZIR (Odaya bakar) Ne var ne oldu? (ve döner sevinir)
Hoca gitmiş

Ş MEHMET (Ortaya) Arkadaşlar ben hünkârım, cümbür cemaat
vazifesini bilsin (ve koltuğa oturur) Beylerim, Paşalarım Kostan
tina üzerine sefer var

(İki yanda saf duran çocuklar eğilerek)

TÜMÜ BIRDEN Ferman Padişahımızındır

BİRİSİ Dağlar da bizimdir

Ş MEHMET (İlerler havuzu gösterir) Burazı deniz, burası
da Kostantina Karadan ve denizden kuşatacağız (Havuzun
çevresine çömelirler)

Ş MEHMET Atak (Koşarken ışık söner)

4 TABLO
(Işık yanınca yeniden saray bahçesi görünür Bu sefer bütün
karşıda tahtı üstünde genç Sultan, II Mehmet Sağında Molla
Yegân, solunda Hızır Bey ve Molla Gürani sohbet halindeler
Molla Yegânla Sultan Mehmet arasında boş bir koltuk var
Girişte muhafız dimdik durmakta On saniye daha sonra ihtiyar
Akşemseddin girer ve ilerler Selam verir Sultan Mehmet ve
oradakiler ayağa kalkar Selâm alırlar Sultan Mehmet Akşem
seddinin elini öper Muhafız çekilip kaybolur)

SULTAN MEHMET Buyrun oturun (Sağ yanını sinyâl
eder)

(Akşemseddin sağdaki koltuğa otururken öbürleri de yerleri
ne otururlar Ara)

S MEHMET (Şen Molla Yegân'a hitaben) Hocam ne
halse (Akşemseddini gösterir) Bu ihtiyar gelince gayrî ihtiyarî
ayağa kalkarım ve elim titrer

(Memnun tebessümler ve bakışmalar)

S MEHMET (Devam eder) Molla Gürani'den de korkarım
haa (Başını sallar ve güler) Emirnamemi yırtmış geçen gün
(Molla Gürani ciddî kasılır ve öbürleri ona bakmaktadır S
Mehmet devam eder)

S MEHMET Ama (Takdirkâr ifade) övünç ederiz Sizler
(hepsini gösterir gibi) bizim rehberimizsiniz Öyle ya, Adalet
konusunda susan âlim dilsiz şeytandır

(Ara Sultan Mehmet hafif sağa ve pecereye döner, öbürleri
bakışırken, Molla Yegân sûkutu bozar)

M YEGÂN (Hızır'a) Hızır Bey, kadısınız ya (az ara) kendimce
mahkemenin zorlama bir tarafı var: İki taraf zayıflardan olsa kolay
da, bir taraf büyüklerden olursa neylersin?

HIZIR (Dudak büker ve elini savurtarak) Ondan kolayı
ne; kuvvetliden yandan hükmettin mi olur biter, Molla Yegân!

(Hafif güler ve gözler S Mehmed'i yoklar)

AKŞEMSETTIN (Müdahaleci Elini uzatarak) Vicdanı
rafa kaldırmak şartıyla tabii

HIZIR (Molla Yegân'a) Ana, mahkemenin zorlama tarafı, iki
tarafın da büyüklerden olması Aşağıda koysan sakal, yukarı
koysan bıyık (Sükût ve S Mehmed'i süzer)

(S Mehmet bakışların kendisine döndüğünü hisseder gibi ve
sükûtun sorusuna cevap verircesine âniden Hızır'a döner)

S MEHMET (Pencereyi gösterir) Şu medresede sabahlara
kadar ışık yanar Nedir bu Hızır Bey?

HIZIR (Toparlanır, hatırlamış gibi) Bir talebe varmış
hünkârım, sabahlara dek ders çalışırmış

S MEHMET (Geriye yaslanır Ah diye içten nefes
alır boşaltır) Yoksa dedim benim gibi tüm gece Kostantinayı
mı düşünür (Ara)

(Aniden muhafız girer, eğilerek selâm verir)

MUHAFIZ Hünkârım veziri âzam (Başbakan) ve paşalar geldiler

S MEHMET Girsinler

(Önde Vezir Çandarlı, arkada Zağnos Paşa, Turhan Bey
girerler Adet üzere eğilip selamlarlar Oradakiler baş döndürücü bakışa
rak ayağa kalkmışlardır)

S MEHMET (Paşalara sertçe) Buyurun oturun! (Öbürle
rine yumuşakça) Sizler de baylar (ve tümü tereddütlü
otururlar Ara)

S MEHMET (Sükûtu bozar) Bu zevatı (kişileri) , bir hususu bakış
mek için çağırmıştım İsabet sizler de varsınız

M GÜRANİ Malûmunuzdur hocam: Bir sevgilimiz var,
Kostantina Sevdiren de Allahın sevgilisi Vuslatımız Ayasofya'
nın kubbesi aşağıda olacak ki mâşukumuzun boynundaki incidir
o kubbe Onu olmak, tüm ters mânâları islâma adamak
ve boyun eğdirmek olur Onu kaybetmek ise (durak) emrindeki huysuz,
(mahzun) islâmı zıt mânâlara mağlup ettirmek olur (Sükût ve
başlar onaylama edercesine sallanır)

AKŞEMSETTIN Allahın nusreti bizimle olacak Hareket
plânımızı tesbit edelim

VEZİR (Ayakta ve ürkek, S Mehmet'e) Yalnız hünkârım,
biz Bizansla anlaşmalıyız (Kendisine bakıldığının farkında olan,
hoşlanılmadığını anlamış, yutkunur) Hem bu meslek böyle kolay
olmaz zannederim, zamana ihtiyacımız var

(Zağnos Paşa hışımla ayağa kalkar ve eli kılıcının kabzasın
da, vezire gıda gibi sert bakar, öbürlerinde de memnuniyetsizlik
S Mehmet söze başlayınca; Zağnoş Paşa öyle kalır ve kımıldama
dan vezire bakar)

S MEHMET (Vezire ağır ağır yaklaşır, parmağını uzata
rak en yüksek sesle) Bizansın hiyaneti tüm dostlukları
silmiştir Karamanlıyı himayesi ise, idamını mûcip (gerektiren)
bir cürümdür (suçtur) cihetine gelince (ortaya)
bilesiniz fakat bize düşen mücadeledir Muvaffakiyet (başarı)
Allah'tandır Kuvvet bir sebep ise,ben köhne Bizans surlarını
ayakta tutacak bir ruhun mevcudiyetine kâni değilim (inanmıyorum)
(Vezire) Bunca ordularımdan yalnız birinin
başaracağına inanmaktayım Bütün harp plânları hazırdır vezi
rim! (hepsine ansızın) Reylerinizi görüşlerinizi) bekliyorum beyler!

AKŞEMSEDDİN (S Mehmet'le, ayakta) Beyanınız ye
rindedir Bizans ahdini bozmuştur ve artık bu şehrin sahabet
(sahipliğini) hakkını kaybetmiştir Hilâl Ayasofya üstüne meyletmiştir

ZAĞNOS PAŞA (Kıpırdamadan dururken fırsat bulmuş,
aceleci ve sert) Bizans intihar etmiştir Vezir hazretleri! Ya
fazla merhametlisiniz, yahut!

VEZİR Yoksa, ürkek mıyım?

TURHAN BEY Tefsire ne hacet Hünkârımızın işaretini
bekliyoruz
M GÜRANİ Ben de Hünkârın fikrindeyim arkadaşlar
(Artık bütün meclis ayaktadır Herkes sultanın kararını
bekliyor)

S MEHMET (Tüm söylenenleri hiçe sayar gibi) Sen ne
dersin Hızır Bey? (ve bekler)

HIZIR (Istikrarlı ve yüksek sesle) Sefer, galibiyet bizimdir!
(Ve bu soru hepsine sorulur aynı cevap alınır Vezire
sorulmaz)

S MEHMET (Ortaya ve ileri) Toplar dökülsün Anadolu
Beylerbeyine beygir koşturulsun Bizans karadan ve denizden
kuşatılacak Herşey bilinerek yapılacak, hiçbirşey bilinmiyor
gibi susulacak Beylerim, Paşalarım, Derhal!
(Parmağı ileride durarak, Hepsi elleri göğüslerinde hafif
eğilmiş durumda Mehter başlar Işık söner Tek ışık hüzmesi
bir noktaya dökülmüştür Pek kalır ve perde gerisinden fetih
marşı yankılı olarak okunur Bir ses yüksekten ve uzakta, ikinci
ses her mısraı bitmiş eder)

FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın

Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezbere
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
Yüzüne çarpmak lüzum, zamanenin fendini
Göster, kabaran sular nasıl yıkar bendini
Minik görme, küçümseme delikanlım kendini,
Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın,
Fatih'in Istanbul'u fethettiği yaştasın,

Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır
Şu mihrap Sinanüddin, şu minâre Sinan'dır
Haydi bundan böyle uyuyan destanını uyandır
Bilmem niçin gündelik işlerle telâştasın,
Kızım sen de Fatih'ler doğuracak yaştasın

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan,
Yürüyeceksin, insanlar yürüyecek arkandan
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan:
Senki burçlara bayrak olacak kumaştasın,
Fatih'in Istanbul'u fethettiği yaştasın

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin
Çelebiler çekilip, haremlerde kışlasın
Yürü aslanım, Fetih hazırlığı başlasın!
Yürü! hâlâ ne diye kendinle savaştasın?
Fetih'in Istanbul'u fethettiği yaştasın

A Nihat ASYA

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin, baştasın,
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın *
 
858,505Konular
982,658Mesajlar
33,045Kullanıcılar
LetStingSon üye
Üst Alt