İskender'in Lahiti iskender lahiti nerededir iskender lahiti Zaman: İÖ 4 yüzyıl Mekân: İskenderiye, Mısır Jul Sezar Ölümün gençliğinde vurduğu ve böylece mağlup bu dünyanın intikamını aldığı o çılgın ama şanlı serüvenci, Büyük İskender'in cesedini taşıyan kayadan yontma lahde acele bir ziyarette bulundu LUCANUS, İS 1 YÜZYIL İskender, İÖ 323 yılında Babil'de öldüğünde şüphesiz ki cesedinin Aegai'de (günümüz Kuzey Yunanistan'ında Vergina) Makedonya krallarının geleneksel kraliyet mezarlığında gömüleceği umuluyordu Babil'de cesedi yakılmak yerine tahnit edildi Selefini gömmek yeni kralın hukuki hakkı olduğu için imparatorluğunda adalet bahis edenler, onun yerine koyma mücadelesine girince, bir iktidar mücadelesinin odak noktası oldu İskender'in Batı Darı çöllerinde Zeus Ammon'un kehanet ocağı olan Siwa'da gömülmek istediği söylenir, İskender'e orada kendisinin Ra'nın oğluolduğu, yani Zeus Ammon'un oğlu olduğu söylenerek övgü edilmişti Bu tanrının özelliği olan koç boynuzları bundan sonra kimi zaman İskender'in farklı alanlara yönlendirilmiş tasvirlerine eklenmiştir Siwa'da gömülmek onun reel isteği miydi, yahut ölümünden sonraki propaganda savaşı için o günlerde uydurulmuş bir hikâye miydi, bunu katiyen elbette bilemeyeceğiz 1549060 1549060 iskenderinlahiti5c54de06c9e3ciskenderinlahiti5c54de06c9e3c http:wwwtarihogretmenicomiskenderlahitiiskenlaht 1549060 1549060 iskenderinlahiti5c54de06ec3bfiskenderinlahiti5c54de06ec3bf http:wwwtarihogretmenicomiskenderlahitiiskndr (Solda) Yapımının iki yılda tamamlandığı söylenen İskender'in gayet süslü cenaze arabasının Diodorus göre anlatıldığı biçimde canlandırılmış çizimi (Sağda) Karakteristik saç stili ve düşünceli bakışlarıyla Büyük İskender'in mermer başı İstanbul Arkeoloji Müzesi MISIR'A YOLCULUK Sonunda İskender'in cesedini kazanmayı başaran Darı hükümdarı Ptolemaios Soter (İÖ 304284) oldu: Soter Şam'a gitti ve burada cesedi Babil'den göndermekten sorumlu satrap Arrhidaeus'la görüştü Her Hâlükarda burada büyük paraların el değiştirmesinden sonra, cenaze alayının rotası ayrıntılarıyla değiştirildi ve beden Makedonya'ya değil de Darı'a dürüst yoluna devam etti İskender'in son istirahatgâhının ayrıntılarını yok de, yapımı iki sene süren gayet süslü cenaze arabası hakkında daha çok şey biliyor olmamız da tarihi açıdan ilginç bir tecellidir Sicilyalı tarihçi Diodoros, yazdığı tarihinde, ÎÖ l yüzyılda adap tanıklarının ifadelerine dayanarak, arabanın gayet detaylı bir tarifini bırakmıştır Bundan sonra olanlar tamamen bilinmemektedir Bir tarihi geleneğe tarafından İskender'in cesedi İskenderiye'ye gönderilmeden önce Memphis'e götürülmüştür Kısa bir zaman için de olsa Memphis'de toprağa verilmiş olması mantıklı görünmektedir Oysa İskender'in cesedi konusundaki esas kaynaklarımız olan Diodoros ve Strabon, Memphis'ten laf etmedikleri için kaynaklardan biri olan Curtius Rufus'un, bunun birkaç yıllığınaolduğu iddiası sorgulanabilir İskender'in cesedi Ptolemaios Soter'in hükümdarlığının sonu gelmeden çok önce İskenderiye'ye taşınmış ve burada altın bir tabut içinde sergilenmiştir Ama bu İskender'in son istirahatgâhı olmayacaktı Ptolemaios Soter'in haleflerinden Ptolemaios Philopator'un (ÎÖ 221205) Ptolemaios hanedanı için yaptırdığı Sema veya Soma (kaynaklar iki adı da vermektedirler) mozolesinde Ptolemaios'un Mısır hükümdarları olan seleflerinin yanı sıra İskender'in cesedi de bulunuyordu Bu abide İskender'in İskenderiye'deki özgün istinatgahının çevresinde inşa edilmiş olabilirse de, oraya yakın yeni bir yerde de kurulmuş olabilir Bu durumda İskender'in birincil gömüldüğü yer fazla geçmeden unutulmuş olacaktır Ama İskender'e o süre bile rahat verilmemişti: X Ptolemaios (İÖ 10788) altın tabutu çalıp yerine ak mermerden bir tabut bıraktı Mezarın son açıklanmış ziyaretçisi 215 yılında Roma imparatoru Caracalla idi Anıt 273 yılında İskenderiye'de başgösteren ayaklanmalar sırasında olasılıkla imha edilmiştir Bu olaydan yüz yıl sonra İskenderiye'yi ziyaret eden piskopos John Chrysostom mezarın yerinin bile unutulmuş olduğunu yazmıştır KAYIP MEZAR: ALIŞILMIŞ KAYNAKLAR Bugün, İskender'in mezarına ait hiçbir ize rastlanılmamaktadır ve mezardan kalan da herhalde modern İskenderiye'nin aşağıda kalmıştır Ama mezarın nerede olduğunu adeta biliyoruz: Strabon, bunun doğu limanın yanına krallık ikametgâhları, tapınaklar ve büyük parklarıyla Saraylarolarak tanıdık bölgede olduğunu belirtmektedir İskender'in mezarının da kentin bu kuzeydoğu semtinde denize yakın veya deniz kenarında olması mümkündür Ancak elimizdeki yazılı kaynaklarda görünümü veya boyutları hakkında açık bir anahtar sözcük yoktur ve mezarı, kentin, kilden üretilmiş süslü lambaların üzerindeki ufak temsili resimlerinde saptamak böylece inandırıcı değildir Latin şairi Lucanus'un birinci yüzyıldan kalma bir şiirinde, cesedin bir yeraltı odasında bulunduğu belirtilmektedir Lucanus mezarın biçim olarak piramite aynı olduğunu ima ediyorsa da, bundan inandırıcı hır görünümünü çıkarmak olası olamamıştır İskender'in mezarının o zamanki mozolelerde kaide olduğu gibi (bunların en ünlüsü Türkiye'de Halikarnassos'ta Bodrum'da bize mozolesözcüğünü veren Kral Mausolus'un mezarıdır) kare veya dikdörtgen olup olmadığını veya dairevi biçimiyle geleneklerden ayrılıp ayrılmadığını bilemiyoruz Lucanus'un kazıbilimsel dilde dairevi bir kabir (başlıca üstünde toprak bir höyük vardır) izah etmek için kullanılan tümülüs sözcüğünü kullanmış olması, İskender'in mezarının mutlaka daire biçimli olduğunu kanıtlanamaz: Şiirlerde bu sözcük, tanımlamalardaki doğruluk yerine uyak veya vezin ihtiyacı için de seçilmiş olabilir Reel şu ama, İskender'in mezarının biçimi ve süslemeleri hakkında bugün hiçbir gerçekçi fikre sahip değiliz ve bu anıtı görmüş veya ondan etkilenmiş olanların eski çağlarda mutlaka var olmuş olması gereken yazılı metinleri de, ne yazık ki günümüze kadar ulaşmamıştır NUMİDİA'DAKİ BENZERLERİ Somut kanıt olmaması karşı varsayımlara gitmek zorundayız Kuzey Afrika'da Mısır dışarıya günümüze kalan en önemli Roma öncesi anıtlar şüphesiz ki Numidialı kral ve prenslerin Cezayir'de Siga, Tipasa, Constantine ve Batna ile Tunus'ta Dougga'daki örneklerdir Bunların hepsi Yunan Helenistik dünyasıyla yakın ilişkileri gösterirler ve az daha hepsinde görülen dört eşdeğer olmayan parçaya ayrılmış yüksek sahte kapı, Makedonya mezar mimarisinde fazla yaygındır Bu Numidia mezarlarının en büyüğü ve en etkileyicisi Batna yakınlarındaki Le Medracen dairevi mozolesi (çapı 59 metre) ve Tipasa yakınlarındaki Hıristiyan Kadının Mezarıolarak bilinen (sahte kapı üzerindeki bölme çizgileri sebebiyle yanlışlıkla böyle adlandırılmıştır) ve çapı 63 metre olandır Birincisi daha eski olup İÖ 200 ila 150 yılları aralarında yapıldığı varsayım edilmektedir Tipasa mezarı ondan yüz sene sonra yapılmıştır Le Medracen barbar ve ıssız bir doğanın ortasında tek basınadır ve onun ait olması gereken ikâmetgâh yeri günümüze dek saptama edilebilmiş değildir hemen bu dairevi Numidia mezarlarının Akdeniz dünyasında öncüleri yoktur Her ikisi de İskender'in mezarının tanıdık iki unsurunu taşımaktadır: Anıtın dışarıda başlayan bir geçitle erişilen bir yeraltı kabir odası ve piramit şeklinde bir çatı Bunlardan her ikisinde de İskender'in İskenderiye'deki mezarının model olarak alınmış olması muhtemel müdür? Yunan dünyasının Mısır'a en yakın yeri olan Cyrenaica'da (Doğu Libya'da) geç Helenistik dönemde daire şeklinde mozolelerin ortaya çıkması bir rastlantı mıdır? Augustus'un Roma İmparatorluğu üstünde hâkimiyetini pekiştirmeye çalıştığı dönemde hanedan emellerim ifade için kendisine İÖ 28 yılında Roma'da Campus Martius'ta daire biçiminde bir mozole yapı ettirmiş olması da bir rastlantı mıdır? Bu mozole ondan daha sonra Roma dönemi boyunca soylu seçkinlerin gösterişli mezarlarına model olmuştu Daire biçimi Roma'daki Hadrianus mozolesinde (Castel Sant'Angelo) ve Ravenna'da Theoderic'in mezarında görülür Fazla daha sonraları, 18 yüzyılda, bu model Yorkshire'da Howard'da ve Lincolnshire'da Brocklesby'deki mükemmel örnekler gibi Avrupa'nın diğer yerlerinde ihtişamlı aile mozoleleri örnekleri olarak her yerde keşfedilmiştir Şu halde İskender'in İskenderiye'deki mezarının daire biçimli olduğu ve önce Numidialı kralların ve sonra da Augustus'un, meşhur seleflerinin mozolesini misal aldıkları varsayımı ileri sürülebilir İskender' in mezarının ya bağımsızlık ya da birbirine ast sütunlarla taraflı olduğunu (Le Medracen ve Tipasa'da olduğu gibi) ve heykel bakımından da zengin olduğunu varsayım edebiliriz Ama bütün bunlar fiziksel kanıtlardan yoksundur Son zamanlarda Achille Adriani tarafından İskenderiye'deki doğu mezarlığında ak mermerden yapılma basit bir mezarın İskender'in mezarı olarak gösterilmesi girişimi inandırıcı değildir Ama arkeologlar gerçek mezarın kalıntılarını modern İskenderiye'nin aşağı (bir rastlantıyla) bulana kadar, bu olağanüstü insanın son istirahatgâhının neye benzediğini katiyen öğrenemeyeceğiz
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.