nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
İnsanın mâhiyeti hakkında ayetler
İnsana bir hasar geldiği süre, emrindeki yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, yarı kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi
Yûnus : 12
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur
Hûd : 9
Oysa (musibetlere) sabredip hoş meslek yapanlar böyle değildir İşte onlar için bir bağış ve bir büyük mükâfat vardır
Hûd : 11
Dediler ama: «Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! madem ki biz onun iyiliğini istemekteyiz
Yûsuf : 11
İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister İnsan pek acelecidir!
İsrâ : 11
Biz, gerçekten insanoğlunu şöhret ve asalet sahibi kıldık Onları, (değişik nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine hoş hoş rızıklar verdik; tekrar onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık
İsrâ : 70
İnsana nimet verdiğimiz süre (bizden) yüz çevirip alt çizer; ona üstelik hasar ziyan dokunacak olsa adamakıllı karamsarlığa düşer
İsrâ : 83
De oysa: Cümbür Cemaat, kendi huy ve meşrebine tarafından meslek yapar Bu durumda kimin dürüst bir yol tuttuğunu Rabbiniz en iyi bilendir
İsrâ : 84
Gerçekten biz bu Kur'an'da ahali için her türlü misali sayıp dökmüşüzdür Fakat tartışmaya en fazla düşkün varlık insandır
Kehf : 54
İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır Size âyetlerimi göstereceğim; benden telaş istemeyin
Enbiyâ : 37
O, (önce) size yaşam veren, daha sonra sizi öldürecek, sonradan yine diriltecek olandır Gerçekten insan, çok nankördür
Hac : 66
İnsanların başına bir can sıkıntısı gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar Sonradan Allah, katından onlara bir rahmet (nimet ve bereket) tattırınca, bakarsınız ancak onlardan bir gurup yeniden Rablerine iki taraflı koşuyorlar
Rûm : 33
İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler Belki yaptıklarından ötürü başlarına bir fenalık gelse derhal ümitsizliğe düşüverirler
Rûm : 36
İnsanın başına bir bıkkınlık gelince, Rabbine yönelerek O'na yalvarır Daha Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, evvelden yalvarmış olduğunu unutur Allah'ın yolundan çarpıtmak için O'na eşler koşar (Ey Muhammed!) De fakat: Küfrünle birazcık eğlenedur; çünkü sen, emin cehennem ehlindensin!
Zümer : 8
İnsana bir zarar dokunduğu vakit bize yalvarır Sonradan, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, «Bu bana ama bilgimden nedeniyle verilmiştir» der Hayır o, bir imtihandır, lakin çokları bilmezler
Zümer : 49
İnsan hayır istemekten usanmaz Fakat kendisine bir kötülük dokunursa derhal ümitsizliğe düşer, üzülüverir
Fussilet : 49
İnsana bir nimet verdiğimiz süre (bizden) yüz çevirir ve yan çizer Lakin ona bir şer dokunduğu süre da yalvarıp durur
Fussilet : 51
Eğer yüz çevirirlerse, bilesin oysa biz seni onların üzerine bekçi göndermedik Sana düşen sadece duyurmaktır Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir Fakat elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse, işte o zaman insan öyle nankördür!
Şûrâ : 48
Sizi yaratan O'dur Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir Allah yaptıklarınızı görendir
Tegâbün : 2
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de hoş yaptı Dönüş fakat O'nadır
Tegâbün : 3
Gerçekten insan, o kadar açgözlü (ve sabırsız) yaratılmıştır
Meâric : 19
Oysa şunlar öyle değildir: Namaz kılanlar, ki onlar namazlarında devamlıdırlar (dikkatsizlik göstermezler
Meâric : 22
Bu beldeye ancak sen bu beldedesin, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa ant ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık
Beled : 1
Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (pat diye) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere ant ederim ki insan, Rabbine aleyhinde o kadar nankördür Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mülk sevgisine de fazla derecede düşkündür
Âdiyât : 1
Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (birdenbire) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ancak insan, Rabbine karşısında pek nankördür Kuşkusuz buna kendisi de şahittir ve o, mülk sevgisine de fazla derecede düşkündür
Âdiyât : 8 *
İnsana bir hasar geldiği süre, emrindeki yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, yarı kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi
Yûnus : 12
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur
Hûd : 9
Oysa (musibetlere) sabredip hoş meslek yapanlar böyle değildir İşte onlar için bir bağış ve bir büyük mükâfat vardır
Hûd : 11
Dediler ama: «Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! madem ki biz onun iyiliğini istemekteyiz
Yûsuf : 11
İnsan hayrı istediği kadar şerri de ister İnsan pek acelecidir!
İsrâ : 11
Biz, gerçekten insanoğlunu şöhret ve asalet sahibi kıldık Onları, (değişik nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine hoş hoş rızıklar verdik; tekrar onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık
İsrâ : 70
İnsana nimet verdiğimiz süre (bizden) yüz çevirip alt çizer; ona üstelik hasar ziyan dokunacak olsa adamakıllı karamsarlığa düşer
İsrâ : 83
De oysa: Cümbür Cemaat, kendi huy ve meşrebine tarafından meslek yapar Bu durumda kimin dürüst bir yol tuttuğunu Rabbiniz en iyi bilendir
İsrâ : 84
Gerçekten biz bu Kur'an'da ahali için her türlü misali sayıp dökmüşüzdür Fakat tartışmaya en fazla düşkün varlık insandır
Kehf : 54
İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır Size âyetlerimi göstereceğim; benden telaş istemeyin
Enbiyâ : 37
O, (önce) size yaşam veren, daha sonra sizi öldürecek, sonradan yine diriltecek olandır Gerçekten insan, çok nankördür
Hac : 66
İnsanların başına bir can sıkıntısı gelince, Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar Sonradan Allah, katından onlara bir rahmet (nimet ve bereket) tattırınca, bakarsınız ancak onlardan bir gurup yeniden Rablerine iki taraflı koşuyorlar
Rûm : 33
İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona sevinirler Belki yaptıklarından ötürü başlarına bir fenalık gelse derhal ümitsizliğe düşüverirler
Rûm : 36
İnsanın başına bir bıkkınlık gelince, Rabbine yönelerek O'na yalvarır Daha Sonra Allah kendisinden ona bir nimet verince, evvelden yalvarmış olduğunu unutur Allah'ın yolundan çarpıtmak için O'na eşler koşar (Ey Muhammed!) De fakat: Küfrünle birazcık eğlenedur; çünkü sen, emin cehennem ehlindensin!
Zümer : 8
İnsana bir zarar dokunduğu vakit bize yalvarır Sonradan, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, «Bu bana ama bilgimden nedeniyle verilmiştir» der Hayır o, bir imtihandır, lakin çokları bilmezler
Zümer : 49
İnsan hayır istemekten usanmaz Fakat kendisine bir kötülük dokunursa derhal ümitsizliğe düşer, üzülüverir
Fussilet : 49
İnsana bir nimet verdiğimiz süre (bizden) yüz çevirir ve yan çizer Lakin ona bir şer dokunduğu süre da yalvarıp durur
Fussilet : 51
Eğer yüz çevirirlerse, bilesin oysa biz seni onların üzerine bekçi göndermedik Sana düşen sadece duyurmaktır Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir Fakat elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir kötülük gelirse, işte o zaman insan öyle nankördür!
Şûrâ : 48
Sizi yaratan O'dur Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir Allah yaptıklarınızı görendir
Tegâbün : 2
Gökleri ve yeri yerli yerince yarattı Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de hoş yaptı Dönüş fakat O'nadır
Tegâbün : 3
Gerçekten insan, o kadar açgözlü (ve sabırsız) yaratılmıştır
Meâric : 19
Oysa şunlar öyle değildir: Namaz kılanlar, ki onlar namazlarında devamlıdırlar (dikkatsizlik göstermezler
Meâric : 22
Bu beldeye ancak sen bu beldedesin, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa ant ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık
Beled : 1
Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (pat diye) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere ant ederim ki insan, Rabbine aleyhinde o kadar nankördür Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mülk sevgisine de fazla derecede düşkündür
Âdiyât : 1
Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (birdenbire) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ancak insan, Rabbine karşısında pek nankördür Kuşkusuz buna kendisi de şahittir ve o, mülk sevgisine de fazla derecede düşkündür
Âdiyât : 8 *