Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

İngilizce Hukuk Terimleri

İngilizce Hukuk Terimleri
0
145

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
İngilizce Hukuk Terimleri
Hukuk Terimleri İngilizce


aw court: mahkeme
judge: hakim
law: hukuk, yasa
judgement: yargılama
justice: adalet
criminal: cezaarticle: madde
provision: hukum
to abolish: yururlukten kaldırmak
to amend: tadil etmek
official journal: resmi gazete
to conclude: bir sozleşmenin imzalanması
public corporate body: kamu tuzel kişisi
unification of judgement: ictihadı birleştirme
guardianship: vesayet
testament will: vasiyet
discretion: temyiz kudreti
reserved portion: saklı pay
exofficio: re'sen
tort: haksız fiil
aggravating ground ( ceza huk): ağırlaştırıcı sebep
majority: rust
major: reşit
surety: kefil
suretyship: kefalet
domicile: ikametgah
ratify: icazet
principle of equity: hakkaniyet ilkesi
act of prohibition: saldırının onlenmesi davası
unjust enrichment: sebepsiz zenginleşme
bodily integrity: vucut butunluğuattorney: vekil
brief: dava ozeti, evrak, belge
case: olay, dava, delil
evidence: (n) tanık, kanıt, belirti (v) ispatlamak, belirtmek, acıklamak
guilty: suclu, kabahatli
lawsuit: dava
plead: savunmak, mudafaa etmek, savunma yapmak, dava acmak, avukatlığını yapmak
plead guilty: sucunu kabullenmek, sucunu itiraf etmek
plead not guilty: sucu reddetmek
sentence: (n) mahkeme kararı, hukumyargı, (v) hukum vermek, ceza vermek, mahkum etmek
solicitor: Hukuk gorevlisi, avukat, savcı
solicitor general: başsavcı yardımcısı, danıştay başkanı
sue: dava acmak, mahkemeye vermek, talep etmek
orce: boşanmak
sue for: talepte bulunmak, rica etmek
sue for a orce: boşanma davası acmak
sue out: mahkeme kararı cıkartmak
sue smb for damages: zarar ve ziyan davası acmak
damage: (n) zarar, ziyan (v) zarar vermek, hasara uğratmak
sum up: araştırmak, bilgi toplamak, ozetlemek, kavramak, ozet cıkarmak, toparlamak
submit: ibraz etmek, sunmak
trial: duruşma
without prejudice: etki altında kalmadan, onyargısız
without prejudice to: hakları saklı olarak, haklarına dokunmaksızın, zarar vermeden
Babalık Davası: Paternity Suit
Mezkur: Aforementioned
Miras: Inheritance
Saikte Hata: Mistake as to motive
Sureksiz İşci: Casual Employee
Takas Odası: Clearing House
Tahliye Davası: Action in Ejectmen
Vaad: Promiseİmpunity: Cezasızlık,cezasız kalma
Review: Yuksek mahkemce kararın yeniden incelenmesi,temyiz,teftiş etmek
Appeal: Temyize gitmek
Apprehension: Tutuklama
Annul: Bozmak,feshetmek,yururlukten kaldırmak
Custody: Gozetim,gozaltı,nezaret
Compensation: Tazminat,tazmin
Proceeding: Yargılama usulleri,dava,tutanak
Allege: İddia etmek,kanıt olarak gostermek
Accusation: Suclama,itham
Breach: Bozma,ihlal,uymama(anlaşmaya)
Breach of faith: Guveni kotuye kullanma
Arrest : Tutuklamak
Public Prosecutor: Cumhuriyet savcısı
Sentence: Hukum,ilam,mahkum etmek
Jurisdiction: Yargılama yetkisi



alıntı
 
858,505Konular
982,672Mesajlar
33,048Kullanıcılar
Mega00Son üye
Üst Alt