Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

İnanmayanlara ALLAH'ın Varlığını Nasıl Anlatabiliriz?

İnanmayanlara ALLAH'ın Varlığını Nasıl Anlatabiliriz?
0
162

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Farklı dinlere mensup insanların kafalarındaki yanlış “Tanrı inancı ile Kur’an’ ın tarif ettiği “ALLAH arasındaki farklar ve İslama göre Yaratıcı’ nın özellikleri nelerdir?


Kur’an bu soruya çok kısa, ancak derin manası olan bir sure (İhlas suresi) ile cevap verir Bu sureyle, ALLAH, insanlar arasındaki çok yaygın bir yanlışı düzeltmeyi murat ettiği gibi, Müslümanları da Hıristiyanların düştüğü hataya düşmekten muhafaza ediyor İhlas suresinde ALLAH, yukarıdaki sorumuza, mealen, şöyle cevap verir: “De ki, ALLAH birdir O Samed’dir Doğurmamıştır ve doğurulmamıştır O’nun hiçbir dengi yoktur Birinci ayet, ALLAH’ın bir olduğunu ve birden fazla olmadığını söyleyerek her türlü şirki reddediyor İkinci ayet, O’nun hiçbir şeye muhtaç olmadığını, ancak her şeyin, her an, O’na muhtaç olduğunu ifade ediyor Üçüncü ayet, teslis inancının yanlış olduğunu, doğan ve doğuran bir şeyin ilah olamayacağını belirtiyor(1) Dördüncü ayet, O’nun yaratıcı olarak, bütün yaratıklardan farklı olduğunu ifade ederek O’nu herhangi bir şeye benzetmenin doğru olmadığını söylüyor

Kur’an, her an yaratma halinde olan ve Kayyum isminin tecellisiyle kâinatı an be an varlık aleminde tutup devam ettiren aktif bir yaratıcıdan bahsediyor Kainatı saat gibi kurup kendi haline bıraktığını iddia eden deistlere cevap verircesine Kur’an şöyle diyor: “Göklerde ve yerde bulunan herkes, O’ndan ister O ise, her an yaratma halindedir (Rahman Suresi, 29) Ayet, ilginç bir şekilde, bütün mahlûkatın her an ALLAH’tan ihtiyaçlarının giderilmesini talep ettiğini ve ALLAH’ın da bu isteğe cevap verdiğini söylüyor Ayeti sondan başa okuduğumuzda ise, sürekli yaratma olmasaydı, varlıkların dua etmesinin bir anlamı kalmazdı manası çıkıyor Yaratılan kainatın her an Kayyum ismiyle varlık aleminde tutulduğunu şu ayetler haber veriyor: “ALLAH, kendisinden başka ilâh olmayan daima diri ve yarattıklarını koruyup idare edendir (Bakara Suresi, 255 ve Âli İmran Suresi, 2)


“ALLAH kainat’ı neden yarattı? , “Varlığını bize bildiren deliller nelerdir?


Bir Hadisi Kudsi’de ALLAH şöyle buyuruyor: “Ben gizli bir hazineydim Bilinmek, tanınmak istedim; bundan dolayı da beni tanımaları, gizli güzellik ve mükemmelliğimi bilmeleri için varlıkları yarattım(2) Bu ifadeye göre, Rabbimiz kendini bize bildirmek ve tanıttırmak için bizi ve içinde bulunduğumuz kâinatı yaratmış O halde, sonsuz kudret sahibi olan Rabbimiz her türlü yolla kendini bize tanıttırarak yaratılış gayesini yerine getirmiş olmalı

Beni üç hafta öncesinde hiç biriniz tanımıyordunuz Şimdi kısmen tanıyorsunuz Sizinle yüz yüze görüşüp sözlerimle kendimi anlatmak yerine, başka iki yolla da kendimi tanıtabilirdim Birincisi, size bir elçi vasıtasıyla, bir mektup göndererek kendimden bahsedebilirdim İkincisi, hiç kimsenin taklit edemeyeceği eserlerimi size göstererek kendimi tanıtabilirdim Sizler de eserlerime bakarak ne tür maharetlere sahip biri olduğumu öğrenebilirdiniz Teşbihte hata olmaz, aynen bu misaldeki gibi, Rabbimiz de, hem peygamberler vasıtasıyla göndermiş olduğu mesajlarla (ilahi kitaplarla) hem de kâinatta her an cereyan eden sonsuz icraatlarıyla (kâinat kitabıyla) kendini bize tanıtıyor Hz Muhammed’in (asm) şahsında tüm insanlığa gönderilen ilk emrin “oku olması da bu sırdandır Aklı başında bir insan, ilahi kelam olan “Kur’anı Kerim’i ve kâinat kitabı olan “Kitabı Kebir’i okuyarak Rabbini tanıyabilir Bu anlamda, Hz Muhammed (asm), Rabbimizi bize bildiren iki kitaptaki ayetleri ders veren bir öğretmen ve bir rehberdir


Kâinatta gördüklerimiz, doğal yasalara göre işleyen doğal kuvvetlerin etkileşimiyle oluşan nesnelerdir Kâinatta her şeyin ALLAH’ın eseri olduğunu nereden biliyoruz?


Her şeyin ALLAH’ı gösterdiğini görmek için seküler bilimin bize taktığı “tabiat ve tesadüf gözlüğünü çıkarmamız gerekir Onun yerine, her şeyin hakikatini gösteren “iman gözlüğünü takmamız lazım Determinist bilim, her şeyi, sebepsonuç ilişkisi içinde açıklayarak sıradanlaştırıyor Kur’an ise, görünürdeki sebepler perdesini aralayarak her şeyin harikulade olduğunu gösteriyor Einstein’ın ifade ettiği gibi, “hayatınızı yalnızca iki şekilde yaşayabilirsiniz; birincisi, her şeyin sıradan olduğunu düşünerek; ikincisi, her şeyin olağanüstü veya mucize olduğunu görerek Kur’an, bize ikinci yolu gösteriyor İçinde yaşadığımız alemde “her şeyin harikulade ve mucize olduğunu söylüyor Bu sırdandır ki, Kur’an, ısrarla, “düşünmez misiniz!, “akletmez misiniz!, “akıl sahipleri için şüphesiz bunda ibretler vardır! manasındaki ayetlerle(3) insanı kâinattaki mucizeleri görmeye teşvik eder




“Neden her insan ALLAH’ı gösteren Ayetleri kolaylıkla göremiyor?


Kanaatimce, ALLAH’ı bildiren ayetleri görmemize en büyük engel seküler bilimin sebepsonuç ilişkisine dayalı determinist yaklaşımıdır Örneğin, bir elma, ALLAH’ı bize bildiren mucizevî bir meyve iken, seküler bilim, elmanın elma ağacından, ağacın çekirdekten ve çekirdeğin DNA’daki programdan, DNA’nın moleküllerin farklı dizilişinden ve moleküllerin de atomlardan oluştuğunu açıklayarak sıradanlaştırır Bir insan, sebepler perdesini kaldırıp bir elmanın sonsuz kudret sahibi ALLAH’ın ilim, kudret, hikmet ve rahmetinden geldiğini anlayabilir Seküler bilim, her şeyin sebebini araştırarak gizemini çözdüğünü düşünüyor Yani, gördüğünüz nimetlerin arkasında bir Mün’im (nimet verici) aramayın, onlar şu sebepler zincirinin sonuçlarıdır, diyor Oysa elmayı elma ağacından bilmek, elma suyunu içinde bulunduran “akıllı makinelerin (vending machine) elma suyunu yaptıklarını söylemek gibidir Akıllı makinelere parayı koyup elma suyu kodunu girdiğinizde, makine bize elma suyu veriyor Para yerine, elma ağacına su ve gübre verdiğimizde, ağaç bize elma veriyor Akıllı makineler, elma suyunu yapacak ilme ve kudrete sahip olmadığı gibi, elma ağacı da, bütün bilim adamlarının bile yapmaktan aciz kaldığı elmayı yapamaz Akıllı makinelere meyve sularını yerleştiren ilim ve kudret sahibi biri olduğu gibi, ALLAH’ın akıllı makineleri olan meyve ağaçlarına da meyveleri takan sonsuz ilim ve kudret sahibi biri vardır(4) Seküler bilim, meyveyi ağaca vermekle ahmakça bir hüküm vermiş oluyor

Seküler bilimin bu yaklaşımında çok büyük bir yanılgı vardır Bir örnekle ne demek istediğimi açıklayayım: Hayalen Afrika’nın en ücra bir köyüne yolculuk yapalım Hayatında televizyon görmemiş bu insanlara, uzaktan kumandalı bir televizyonu hediye olarak beraberimizde götürelim Bir haftalığına köydeki zeki insanları toplayıp seküler bilimin determinist yaklaşımını anlatalım Daha sonra da televizyonun bilimsel olarak nasıl çalıştığına ilişkin bir teori geliştirmelerini isteyelim İçlerinden zeki olanı şöyle bir bilimsel teoriyle gelsin: “Televizyon dediğiniz ekran kutusunda gördüğümüz görüntünün nedeni uzaktan kumandadır İnanmıyorsanız, tezimizi test ediniz Her seferinde kumandaya bastığınızda ekranda bir görüntü çıkıyor ve tekrar basınca görüntü kayboluyor O halde, görüntünün sebebi kumandadır Muhtemelen, birçok insan bu teoriyi kabul etmek zorunda kalacaktır Ancak televizyondaki programların çok yüksek ilim ve hikmet içerdiğini görenler böyle bir teoriyi kabul etmekte zorluk çekecekler Onlar, kumandanın bu denli yüksek ilim ve hikmet sahibi olduğunu makul görmediklerinden bu teoriye şiddetle karşı çıkacaklar



İşte bu misalde olduğu gibi, bizler de akıl sahipleri olarak düşündüğümüzde göreceğiz ki, ağaçlara veya hayvanlara takılan neticeler onlardan değildir En yüksek ilme sahip bilim adamlarının yapamadığını inekler veya sinekler elbette yapamazlar O halde, televizyondaki görüntü bir stüdyodan geldiği gibi, kâinat televizyonunda bize görünen her şey başka bir alemden geliyor Televizyon programları hayat, ilim, akıl sahibi insanların eseri olduğu gibi, kâinattaki hakiki görüntüler de sonsuz ilim, kudret ve hikmet sahibi Bir’inin eserleridir

Rabbimiz kâinatı, her an değişen filmlerin oynandığı, dinamik ve canlı bir sinema salonu şeklinde yaratmıştır Gösterdiği bütün filmlerle kendini bize tanıtmak istiyor Televizyon ve kumandayı yapan, kasıtla ve hikmetle ikisi arasında bir ilişki kurduğu gibi, kâinatın sahibi de hem sebebi hem de sonucu beraber yaratarak aralarına, hikmeti gereği bir ilişki koymuştur(5) Aklı başında olan insan, televizyondaki görüntüyü kumandaya mal etmediği gibi, kâinattaki görüntüleri ve nimetleri de sebeplere havale edemez


Bize ALLAH’ı bildiren deliller nelerdir?


İlginçtir, ALLAH, hem Kur’an’daki cümlelerini hem de kâinat kitabındaki eserlerini “ayet diye nitelendiriyor Kur’an’da en sıklıkla söz edilen kâinat ayetlerinin başında gökyüzü gelir ALLAH, herkesin her zaman gördüğü ve çoğunlukla hayran kaldığı gökyüzüne sıklıkla dikkatimizi çeker: “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı, onu nasıl bina edip süsledik (Kaf Suresi, 6) Bir başka ayette ise şöyle buyurur: “Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da yine O’nun ayetlerindendir İlim sahipleri için elbette bunda deliller vardır (Rum Suresi, 22) İlk ayet, gökyüzüne bakmamızı ve onun nasıl yaratıldığını düşünmemizi emrediyor İkinci ayet ise, göklerin ve yerin yaratılışı konusunda ilim elde eden ve bu ilmini kullanarak tefekkür eden insanların ALLAH’ın varlığına ilişkin deliller göreceğini söylüyor Bu ayetler nazil olalı on dört asırdan fazla süre geçti O günden bu yana, insanoğlunun uzay hakkındaki bilgisinde çok büyük ilerleme oldu Astronomi diye ayrı bir bilim alanı gelişti Bu bilgilerin hepsini burada anlatma imkânımız yok Bir misalle, uzay hakkında edindiğimiz yeni bilgileri kullanıp, ALLAH’ın ayetlerini nasıl okuyacağımızı anlamaya çalışalım


Gökyüzü ve Uzaydan ALLAH’ın Varlığına Deliller



Gökyüzüne baktığımızda bir açıdan muhteşem bir kubbe gibi görünüyor; bu dünya sarayının, yıldızlarla yaldızlanmış bir kubbesi hükmünde Bir başka açıdan, milyonlarca uzay gemisinin içinde büyük bir hızla seyahat ettiği bir “uzay denizi gibi görünüyor Bir başka açıdan bakılırsa, insan yapımı uçaklardan milyarlarca defa büyük ve çok daha hızlı uçakların bulunduğu muhteşem bir “uçak filosu gibi görünüyor

Hiç düşündünüz mü gökyüzünde kaç yıldız olduğunu? Şimdiye kadar bu soruya cevap vermek için çok teşebbüs olmasına rağmen, hiç kimse kesin bir cevap verememiştir 2003 yılında, Avustralya Ulusal Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı, en son teknolojik aletleri kullanarak bir tahmin yapmışlar Buldukları rakam şöyle : 70000000000000000000000 (yetmiş seksilyon)(6)

Aynı bilim adamlarına göre, gökyüzündeki yıldızların sayısı yeryüzündeki kum tanelerinin 10 katından daha fazla Uzay ölçeğinde düşününce, bizim yeryüzündeki hâkimiyet kavgamız, çocukların bir kum tanesini paylaşamama kavgasına benziyor Sonuçta, bütün dünyanın hakimi dahi olsak, elde edeceğimiz, uzay ölçeğinde, bir kumun onda biri kadar bile değildir Peki, bu kadar yıldız ve sayısını bilemediğimiz kadar gezegen bize neyi ifade ediyor? ALLAH, bizim dikkatimizi onlara çevirerek, onların nasıl var olduğunu ve böyle muntazam bir sistem dahilinde nasıl hareket ettiğini düşünmemizi istiyor Biz, sahip olduğumuz kabiliyetler, edindiğimiz bilgi ve tecrübeler ışığında, sayısız denecek kadar çok olan bu yıldızları bir perspektife koyabiliriz İnsan yapımı olan bir şeyle bu gök cisimlerini mukayese ederek nasıl var olduklarını anlayabiliriz



İnsan, henüz bir yıldız yapamadı; ancak bütün ülkeler güçlerini birleştirerek Uluslararası Uzay İstasyonu adını verdikleri bir “minyatür gezegen yapmaya çalışıyor O halde, yıldızların ve gezegenlerin nasıl var olduklarını, insan yapımı minyatür gezegene bakarak bir derece anlayabiliriz Minyatür demekle, insanoğlunun en muhteşem eserlerinden birini küçümsediğimi sanmayın Doğrusu, bir ömür harcasam dahi nasıl yaptıklarını anlamaktan mahrum kalacağım bu şaheserden dolayı, insanlık adına onur duyuyorum Dünya ve diğer gezegenlerle kıyaslandığında “minyatür olduğunu söylemek istiyorum Buradaki insanlar ikinci bir uzay istasyonu yapmaya kalkışsa, hiç kuşkusuz muvaffak olamayacaklar; çünkü bunun için gerekli olan yüzlerce, binlerce bilim adamı ve mühendisimiz yok Gerekli aletleri üretecek fabrikalarımız yok Demek ki, minyatür gezegeni yapmak için fizik, mühendislik, biyoloji, matematik gibi birçok bilim alanında ileri derecede bilgi sahibi olmak gerekir Aynı zamanda, bu bilgiyi uygulamak için kas ve makine gücüne ihtiyaç var Kısacası, minyatür gezegenimiz yüksek bir ilim ve büyük bir gücün eseridir O halde, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan çok daha büyük ve çok daha muhteşem olan trilyonlarca yıldız ve gezegen, sonsuz ilim ve sonsuz kudret sahibinin eseridir(7)

Gökyüzüne dikkatle bakan biri, Arapça “LailaheillALLAH yazısından daha parlak birşekilde ALLAH’ı bildirdiğini görür Çünkü, eğer dünya bir saraya benzetilirse, ay bizim gece lambamız; güneş, sobamız ve çok parlak elektrik lambamız; diğer yıldızlar ise gök kubbemizi süsleyen yaldızlı, süslü lambacıklarımız O halde, bu yıldızları, güneşi, ayı ve dünyayı kim yapmıştır? Kur’an bu soruya şöyle cevap verir: “(ALLAH) gökleri ve yeri hak ile yarattı O, koştukları ortaklardan münezzehtir (Nahl Suresi, 3) “O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi Yıldızlar da ALLAH’ın emriyle hareket ederler Şüphesiz bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır (Nahl Suresi, 12) “Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir Her biri bir yörüngede yüzerler (Yasin Suresi, 40) “Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner) İşte bu, aziz ve alim olan ALLAH’ın takdiridir (Yasin Suresi, 38) Son iki ayet, güneşin dönüşüne işaret eder Astronomi bilimi güneşin döndüğünü 20 yüzyılda keşfetmesine rağmen, okuma yazması olmayan Hz Muhammed’in (asm) bunu on dört asır öncesinden haber vermesi, peygamberliğinin bir delilidir



Modern astronomiye göre, güneş saniyede 225 km, dakikada 13500 km ve saatte 810000 km hızla hareket ediyor En hızlı yolcu uçaklarının saatte kaç km hız yaptığını düşünürsek, güneşin en hızlı uçaktan yüzlerce kat daha hızlı gittiğini anlayacağız 2005 yılında bir Yunan yolcu uçağı seyahat halindeyken, soğuk hava tertibatı bozulduğu için iki pilotu da donarak ölmüş ve uçak birkaç dakika içinde dağa çakılmıştı O halde, bizim uçaklarımızdan milyarlarca kat daha büyük ve binlerce defa daha hızlı trilyonlarca gök uçakları, pilotsuz oldukları halde, nasıl çarpışmadan ve düşmeden hareket edebiliyorlar? İnsan yapımı uçaklar veya uzay gemileriyle, yıldızları ve gezegenleri kıyasladığımızda anlayacağız ki, ancak sonsuz ilim, sonsuz kudret ve sonsuz hikmet sahibi Bir’i gökyüzündeki yıldızları halk etmiştir ve her an kontrolünde tutup tedbir ve idaresini görmektedir Bu sırdandır ki, Kur’an: “Şüphesiz ALLAH gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor And olsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz (Fatır Suresi, 41) Beşer eseri olan füzelere karşı savunma sistemi geliştirmemize rağmen gökyüzünden üzerimize yağacak “semavi füzeleri seyretmekten öte bir şey yapamıyoruz
 

Similar threads

İnanmayanlara Allah'ın varlığını nasıl anlatabiliriz? “Yazar Dr Furkan Aydıner’ in ateist bazı gruplara Allah’ı anlatırken tutmuş olduğu görüşme notlarını içeren kitabından özetlenmiştir Farklı dinlere mensup insanların kafalarındaki yanlış “Tanrı inancı ile Kur’an’ ın tarif ettiği...
Cevaplar
0
Görüntüleme
159
Kur’an bu soruya çok kısa, ancak derin manası olan bir sure (İhlas Suresi) ile cevap verir Bu sureyle, Allah, insanlar arasındaki çok yaygın bir yanlışı düzeltmeyi murat ettiği gibi, Müslümanları da Hıristiyanların düştüğü hataya düşmekten muhafaza ediyor İhlas suresinde Allah, yukarıdaki...
Cevaplar
0
Görüntüleme
129
Farklı dinlere mensup insanların kafalarındaki yanlış “Tanrı inancı ile Kur’an’ ın tarif ettiği “Allah arasındaki farklar ve İslama göre Yaratıcı’ nın özellikleri nelerdir? Kur’an bu soruya çok kısa, ancak derin manası olan bir sure (İhlas Suresi) ile cevap verir Bu sureyle, Allah, insanlar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
309
ALLAH’ın sıfatları her şeyi nasıl kapsıyor? Ezelî ve ebedî olan ALLAH, olmuş ve olacak her şeyi evveli ve âhiriyle bilir ALLAH, güneş yapmayı, Ay yapmayı bilir Melek yapmayı, cin yapmayı bilir Toprak yapmayı, su yapmayı bilir İnsan yapmayı hayvan yapmayı bilir ALLAH’ın bütün sıfatları...
Cevaplar
0
Görüntüleme
166
İlâhî ahlâk, en kısa ifadesiyle, Kur’an ahlâkıdır, Allah’ın razı olduğu ahlâk modelidir Allah, hiçbir şeyi başıboş yaratmamıştır, faydasız hiçbir icraatı yoktur Ve insan, ömür tüketmekten öte bir işe yaramayan faydasız işleri terk ettiği ölçüde bu sırra mazhar olur Şu mahlûkat âlemindeki...
Cevaplar
0
Görüntüleme
85
858,500Konular
982,399Mesajlar
32,983Kullanıcılar
bkalkan68Son üye
Üst Alt