iltasyazilim
FD Üye
?????? ?????? ????????? ?????????
İMANIN SAADETİ VE NİMETİ İMANLI İLE İMANSIZ KİŞİLERİN HAYATA BAKIŞ AÇILARI
????????????????????????? ??????? ( O takvâ sahipleri ki, görmedikleri halde Allah'a ve Onun bildirdiklerine İmân ederler (Bakara Sûresi: 3) )
İmânda ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle
Bir vakit, iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler Biri hodbîn(bencil), tâlihsiz bir tarafa; diğeri hudâbîn(Cenâbı Hakkı tanıyan; hak ve hakîkati gören), bahtiyar diğer tarafa sulûk eder, giderler
Hodbîn(bencil) adam, hem kendini beğenmiş, hem kendini düşünen, hem karamsar olduğundan Karamsarlık cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer Bakar ki: Her yerde âciz çaresizler, zorba Korkunç adamların ellerinden ve tahrîbatlarından feryat ediyorlar Bütün gezdiği yerlerde böyle hazîn, acı bir hâli görür Bütün memleket, bir matemhanei umumî(Herkesin yas tuttuğu yer) şeklini almış Kendisi, şu acı ve Karanlık verici durumu hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz Çünki: Herkes ona düşman ve Yabancı görünüyor Ve ortalıkta dahi, müthiş cenâzeleri ve Ümitsizce ağlayan yetimleri görür Vicdanı, azab içinde kalır Diğeri Hüdâbîn(Cenâbı Hakkı tanıyan; hak ve hakîkati gören), dindar ve hakkı arayan, güzel ahlâklı idi ki: Nazarında pek güzel bir memlekete düştü İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir genel olarak şenlik görüyor Her tarafta bir Neşe, bir Şenlik, bir cezbe ve neş'e içinde zikirhâneler herkes ona dost ve akrabâ görünür Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir heryerde şenlik görüyor Hem, tekbir ve tehlil(Lâ ilahe illallah) ile sevinçli bir şekilde asker almak için bir davul, bir musiki sesi işitiyor Evvelki Bahtsız adamın hem kendi, hem bütün halkın acısı ile kederli olmasına bedel; şu talihli adam , hem kendi, hem bütün halkın neşe ile sevinçli ve ferahlar Hem güzelce bir ticaret eline geçer Allah'a şükreder Sonra döner, öteki adama rastgelir Halini anlar Ona der: Yâhu sen âne olmuşsun içindeki çirkinlikler, yüzüne yansımış olmalı ki; gülmeyi ağlamak, özgürlüğü, soymak ve talan etmek zannetmişsin Aklını başına al Kalbini temizle Tâ ki şu musîbetli perde senin üzerinden kalksın Hakikati görebilesin Zîrâ nihayet derecede âdil, merhametli, Halkını sevenKuvvetli düzenli, Şefkatli bir Hükümdarın memleketi, hem bu derece göz önünde Gelişme ve faziletli bir memleket, senin zannnetiğin sûrette olamaz
Sonra talihsiz adamın aklı başına gelir, pişman olur:
Evet, ben gerçekten âne olmuştum Allah senden râzı olsun ki, cehenneme gitmekten kurtardın beni der
Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam kâfirdir veya Günahkâr gâfildir Şu dünya onun nazarında bir yas tutma yeridir Bütün canlılar ayrılık ve sona erme tokadıyla ağlayan yetimlerdir Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır Dağlar ve denizler gibi büyük yaratılmışlar ruhsuz, müthiş cenazeler gibidir Daha bunun gibi çok acı, ezici, dehşetli kuruntular, küfründen ve sapkınlığından meydana gelip, onu mânen acı çektirir
Diğer adam ise mü'mindir Cenâbı Hâlıkı tanır, tasdik eder Onun nazarında şu dünya bir Allahın zikredildiği, bir insanların ve hayvanların eğitildiği ve bir imtahan yeri İnsan ve cin taifesidir Bütün insanları ve hayvanları vefatı ise kurtuluştur Hayat vazifesini bitirenler bu gelip geçici yerden, mânen Sevinçli bir şekilde, telaşsız diğer bir âleme giderler Tâ yeni vazifelilere yer açılsın, gelip çalışsınlar Bütün insanların ve hayvanların doğumu ise, Asker alma, silâh altına, vazife başına gelmektir Bütün canlılar birer vazifeli mutlu asker, birer doğru yolda olan memnun memurlardır Bütün sesler ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve Ferahlandırma veya işlemek sevincinden doğan güzel sözlerdir Bütün canlılar, o mü'minin nazarında, Seyyidi Kerîminin(herşeyin efendisi olan Allah) ve Mâliki Rahîminin(Çok merhametli ve şefkatli, herşeyin sahibi olan Allah) birer canayakın hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitâbıdır Daha bunun gibi pekçok latîfyüksek ve leziz, tatlı hakikatler imânından meydana gelir, ortaya çıkar
Demek, İmân bir mânevî Tûbâi Cennet(Kökleri göklerde ve nûrânî Cennet ağacı) çekirdeğini taşıyor Küfür ise mânevî bir Zakkumu Cehennem(cehennemliklerin yiyeceği) tohumunu saklıyor
Demek selâmet ve emniyet, yalnız İslâmiyette ve imândadır Öyle ise biz dâimâ ?????????? ?????? ????? ????? ???????????? ?? ??????? ???????????(İslâm dinini ve mükemmel İmân nimetini ihsan ettiği için Allah'a hamd olsun) demeliyiz
yazan bediüzzaman said nursi hazretleri risalei nur 2 söz sadeleştirilmiştir
Allaha emanet olun vesselam…
İMANIN SAADETİ VE NİMETİ İMANLI İLE İMANSIZ KİŞİLERİN HAYATA BAKIŞ AÇILARI
????????????????????????? ??????? ( O takvâ sahipleri ki, görmedikleri halde Allah'a ve Onun bildirdiklerine İmân ederler (Bakara Sûresi: 3) )
İmânda ne kadar büyük bir saadet ve nimet ve ne kadar büyük bir lezzet ve rahat bulunduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle
Bir vakit, iki adam hem keyif, hem ticaret için seyahate giderler Biri hodbîn(bencil), tâlihsiz bir tarafa; diğeri hudâbîn(Cenâbı Hakkı tanıyan; hak ve hakîkati gören), bahtiyar diğer tarafa sulûk eder, giderler
Hodbîn(bencil) adam, hem kendini beğenmiş, hem kendini düşünen, hem karamsar olduğundan Karamsarlık cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer Bakar ki: Her yerde âciz çaresizler, zorba Korkunç adamların ellerinden ve tahrîbatlarından feryat ediyorlar Bütün gezdiği yerlerde böyle hazîn, acı bir hâli görür Bütün memleket, bir matemhanei umumî(Herkesin yas tuttuğu yer) şeklini almış Kendisi, şu acı ve Karanlık verici durumu hissetmemek için sarhoşluktan başka çare bulamaz Çünki: Herkes ona düşman ve Yabancı görünüyor Ve ortalıkta dahi, müthiş cenâzeleri ve Ümitsizce ağlayan yetimleri görür Vicdanı, azab içinde kalır Diğeri Hüdâbîn(Cenâbı Hakkı tanıyan; hak ve hakîkati gören), dindar ve hakkı arayan, güzel ahlâklı idi ki: Nazarında pek güzel bir memlekete düştü İşte bu iyi adam, girdiği memlekette bir genel olarak şenlik görüyor Her tarafta bir Neşe, bir Şenlik, bir cezbe ve neş'e içinde zikirhâneler herkes ona dost ve akrabâ görünür Bütün memlekette yaşasınlar ve teşekkürler ile bir heryerde şenlik görüyor Hem, tekbir ve tehlil(Lâ ilahe illallah) ile sevinçli bir şekilde asker almak için bir davul, bir musiki sesi işitiyor Evvelki Bahtsız adamın hem kendi, hem bütün halkın acısı ile kederli olmasına bedel; şu talihli adam , hem kendi, hem bütün halkın neşe ile sevinçli ve ferahlar Hem güzelce bir ticaret eline geçer Allah'a şükreder Sonra döner, öteki adama rastgelir Halini anlar Ona der: Yâhu sen âne olmuşsun içindeki çirkinlikler, yüzüne yansımış olmalı ki; gülmeyi ağlamak, özgürlüğü, soymak ve talan etmek zannetmişsin Aklını başına al Kalbini temizle Tâ ki şu musîbetli perde senin üzerinden kalksın Hakikati görebilesin Zîrâ nihayet derecede âdil, merhametli, Halkını sevenKuvvetli düzenli, Şefkatli bir Hükümdarın memleketi, hem bu derece göz önünde Gelişme ve faziletli bir memleket, senin zannnetiğin sûrette olamaz
Sonra talihsiz adamın aklı başına gelir, pişman olur:
Evet, ben gerçekten âne olmuştum Allah senden râzı olsun ki, cehenneme gitmekten kurtardın beni der
Ey nefsim! Bil ki, evvelki adam kâfirdir veya Günahkâr gâfildir Şu dünya onun nazarında bir yas tutma yeridir Bütün canlılar ayrılık ve sona erme tokadıyla ağlayan yetimlerdir Hayvan ve insan ise, ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır Dağlar ve denizler gibi büyük yaratılmışlar ruhsuz, müthiş cenazeler gibidir Daha bunun gibi çok acı, ezici, dehşetli kuruntular, küfründen ve sapkınlığından meydana gelip, onu mânen acı çektirir
Diğer adam ise mü'mindir Cenâbı Hâlıkı tanır, tasdik eder Onun nazarında şu dünya bir Allahın zikredildiği, bir insanların ve hayvanların eğitildiği ve bir imtahan yeri İnsan ve cin taifesidir Bütün insanları ve hayvanları vefatı ise kurtuluştur Hayat vazifesini bitirenler bu gelip geçici yerden, mânen Sevinçli bir şekilde, telaşsız diğer bir âleme giderler Tâ yeni vazifelilere yer açılsın, gelip çalışsınlar Bütün insanların ve hayvanların doğumu ise, Asker alma, silâh altına, vazife başına gelmektir Bütün canlılar birer vazifeli mutlu asker, birer doğru yolda olan memnun memurlardır Bütün sesler ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve Ferahlandırma veya işlemek sevincinden doğan güzel sözlerdir Bütün canlılar, o mü'minin nazarında, Seyyidi Kerîminin(herşeyin efendisi olan Allah) ve Mâliki Rahîminin(Çok merhametli ve şefkatli, herşeyin sahibi olan Allah) birer canayakın hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitâbıdır Daha bunun gibi pekçok latîfyüksek ve leziz, tatlı hakikatler imânından meydana gelir, ortaya çıkar
Demek, İmân bir mânevî Tûbâi Cennet(Kökleri göklerde ve nûrânî Cennet ağacı) çekirdeğini taşıyor Küfür ise mânevî bir Zakkumu Cehennem(cehennemliklerin yiyeceği) tohumunu saklıyor
Demek selâmet ve emniyet, yalnız İslâmiyette ve imândadır Öyle ise biz dâimâ ?????????? ?????? ????? ????? ???????????? ?? ??????? ???????????(İslâm dinini ve mükemmel İmân nimetini ihsan ettiği için Allah'a hamd olsun) demeliyiz
yazan bediüzzaman said nursi hazretleri risalei nur 2 söz sadeleştirilmiştir
Allaha emanet olun vesselam…