İmamoğlu 'kayyum'u Avrupaya şikayet etti! Seçimle gelenin seçimle gitmediği yerde ne demokrasi olur ne de hukukun üstünlüğü kalır

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lideri Ekrem İmamoğlu, Çarşamba günü Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Mahallî ve Bölgesel İdareler Kongresi (AYBYK) genel şurasında yaptığı konuşmada "İktidar, manipülasyonla kazanamadığı seçimi, seçimleri yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararıyla iptal ettirerek kazanmak istedi. Lakin iktidarın gücüne karşın yurttaşlarımızın güçlü iradesi 23 Haziran gecesi bir sefer daha ve çok daha gür bir sesle demokrasiden yana oldu" tabirlerini kullandı.

YSK'nın iptal münasebetlerinden kimilerinin tıpkı vakitte ceza mahkemelerinin konusu olduğunu hatırlatan İmamoğlu, "Ama aylar geçmesine karşın kimse cezalandırılmadı, zira ortada zati bir kabahat yoktu" dedi.

'Bazı siyasi partileri, kimi seçilmişleri başkalarından farklı tutmak asla kabul edilemez'

İmamoğlu kayym atamalarına ait ise şunları söyledi:



"Seçimle gelenin, seçimle gitmediği yerde ne demokrasi olur ne de hukukun üstünlüğü kalır. Vatandaşın sandıktan çıkan iradesi, bir grup makam sahiplerinin kendi dileklerine nazaran geçerli ya da geçersiz sayabileceği rastgele bir irade değildir. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne maniler çıkarmak, demokrasi dışı arayışlar içindeki kesitleri güçlendirmekten öteki bir işe de yaramaz. Kimi seçmen kısımlarını, kimi siyasi partileri, kimi seçilmişleri başkalarından ayrı tutmak, farklı ölçütler ve farklı kurallar uygulamaya kalkmak asla ve asla kabul edilemez.

'Uluslararası kontratlara de uygun değil'

"Belediye liderlerinin misyondan alınarak, yerlerine kayyum atanması ve bir kısmının tutuklanması bilhassa hukuk devleti prensibini ihlal etmektedir. Misyondan alınmalar demokrasinin prensiplerine, mevcut hukukî düzenlemelerimize ve taraf olduğumuz milletlerarası kontratlara de uygun değildir."

"Siyasi partiler ve onların seçilmiş yöneticileri, milletvekilleri, belediye liderleri ya hukukun içindedirler ya da dışındadırlar. Buna sonuncu kararı verecek olan yargıdır. Siyasi irade değildir. Anayasa’da bu açıkça belirtilmektedir. Kime yapılırsa yapılsın, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe açıkça ve daima birlikte ‘Hayır’ demek mecburiyetindeyiz. Zira bu bir adalet çabasıdır, bu bir demokrasi uğraşıdır. Bu, millet iradesini muhafaza çabasıdır. Demokrasi gayretleri uzun ve meşakkatlidir. Hiçbir fanatizme kapılmadan, hiçbir ayrımcılık yapmadan, korkmadan, yılmadan Cumhuriyetin ve demokrasinin bedellerini her şartta, her tabanda savunmaya devam edeceğiz."