iltasyazilim
FD Üye
Siretü ibn Hişam adlı eserde Sahabei Kiram'dan ZülBicâdeyn (iki çuvallı) lâkaplı Abdullâh elMüzeni'den bahsedilir (sf: 21527528)
Abdullâh elMüzeni (ra)'nin kalbine yerleşen iman ve Rasûlüllah (sav) aşkı iman edene dağları taşları nasıl düz yol, dikenleri gül, zulümleri beden ve ruhen duymaz, kavuşmak arzusu doymak bilmez zevk hâlini aldığını açıkça telkin eder
Abdullâh (ra), babasını doğmadan kaybetmiş Kabilesi içinde çok sevilen amcası tarafından büyütülmüş ve himaye edilmiş bir delikanlı idiKalbi de iman etmeye hazırdı
Peygamberimiz (sav) Efendimiz'in beyanları Abdullah'ın yaşadığı kabileye ulaşıyordu Ulaşan bu haberler duyuldukça kabile arasında tartışılıyor, herkes kendi açısından değerlendiriyordu Ancak değerlendirmelerin ortak paydası câhiliyet taassubunun inat ve ihtiraslarından dolayı menfilikle sonuçlanıyordu
Bütün böylesi olumsuzluklara rağmen Rasûlüllah (sav)'den gelen haberler Abdullâh'ın kalbinde ılık rüzgârlar estiriyordu Her haber geldikçe Abdullâh'ın Rasulullah'a olan sevgisi, kavuşma arzusu artıyordu
Kabilesinde İki Cihan Serveri'ne düşmanlık arttıkça onda bundan daha fazla İslâm'a muhabbet ısısı alevleniyordu
Abdullâh'ın Rasûlüllah'a olan muhabbeti amcasıyla ve kabilenin diğer fertleriyle arasının açılmasına sebep olmuştu Amca ve kabilenin diğer ileri gelenleri Abdullâh'ı bundan dolayı tehdit ediyorlardı Çünkü o öyle bir hale geldi ki, imanını açıkça dile getiriyordu
Aşireti Abdullâh'ın Medinei Münevvere'ye kaçmasından endişe ediyordu Nihayet kabile meclisi toplandı Alınan karar üzere Abdullâh toplantı salonuna çağrıldı Bu sevdadan vazgeçmesi tembih edildi Ondan aksine bir cevap gelince de üzerindeki elbise çıkarıldı Bedenini örtmesi için de başından aşağı kalın, sert ve kıldan örme bir çuval geçirildi Herkesin ortak görüşü:
Bu haliyle Abdullâh bir yere gidemezyönündeydi
Bu delikanlıyı kabilenin ileri gelenleri
• Tepesi delinmiş kalın çuvalı,
• Yalın ayağı,
• Çuvalın yırtmaçlarından dışarı çıkmış çıplak kolları ve
• Açık başı ile çok gülünç oldu sanıyorlardı
Abdullâh (ra) buna rağmen üzerine çuvalın geçirildiği günün akşamı
• Gecenin karanlığına,
• Yalın ayağına,
• Üzerindeki garip elbiseye aldırmadan kayalar, dikenli sahralar, dağlar, tepeler aşarak Medinei Münevvere'nin yolunu tuttu
Medine'ye yaklaşınca uygun bir yerde konakladı Uzun süre Medinei Münevvere'yi seyretti Bir anda kendi hâline baktı ve utandı Sırtındaki çuvalı çıkararak iki parçaya ayırdı Parçalardan birini beline sarıp vücudunun alt tarafını örttü Diğer parçayı da omuzuna aldı Rasülullah (sav)'in huzuruna böyle çıktı
Mescidi Nebiye girince Abdullâh'ı görenler şaşkınlıkla ona bakakaldılar Uzun bir yolculuktan dolayı saçıbaşı dağınıktı Eliayağı parçalanmıştı Katlandığı meşakkati yüzünden okunuyordu Ancak gözleri Rasûlüllah (sav)'i görmenin mutluluğuyla pırıl pırıl yanıyordu Gayet usul bir sesle:
Ben geldim ya Rasûlallah! İman ederek geldim Allah'ı bir, Muhammed'i O'nun Rasûlü tanıyarak geldimdedi
Rasûlüllah (sav) onu bağrına bastı Ve Abdullâh altın halkadaki yerini aldı
Abdullâh (ra) bundan sonra gelişindeki üzerinde taşıdığı elbiseden dolayı ZülBicadeyn (iki çuvallı) lakabıyla tanınır oldu
Abdullâh elMüzeni (ra)'nin kalbine yerleşen iman ve Rasûlüllah (sav) aşkı iman edene dağları taşları nasıl düz yol, dikenleri gül, zulümleri beden ve ruhen duymaz, kavuşmak arzusu doymak bilmez zevk hâlini aldığını açıkça telkin eder
Abdullâh (ra), babasını doğmadan kaybetmiş Kabilesi içinde çok sevilen amcası tarafından büyütülmüş ve himaye edilmiş bir delikanlı idiKalbi de iman etmeye hazırdı
Peygamberimiz (sav) Efendimiz'in beyanları Abdullah'ın yaşadığı kabileye ulaşıyordu Ulaşan bu haberler duyuldukça kabile arasında tartışılıyor, herkes kendi açısından değerlendiriyordu Ancak değerlendirmelerin ortak paydası câhiliyet taassubunun inat ve ihtiraslarından dolayı menfilikle sonuçlanıyordu
Bütün böylesi olumsuzluklara rağmen Rasûlüllah (sav)'den gelen haberler Abdullâh'ın kalbinde ılık rüzgârlar estiriyordu Her haber geldikçe Abdullâh'ın Rasulullah'a olan sevgisi, kavuşma arzusu artıyordu
Kabilesinde İki Cihan Serveri'ne düşmanlık arttıkça onda bundan daha fazla İslâm'a muhabbet ısısı alevleniyordu
Abdullâh'ın Rasûlüllah'a olan muhabbeti amcasıyla ve kabilenin diğer fertleriyle arasının açılmasına sebep olmuştu Amca ve kabilenin diğer ileri gelenleri Abdullâh'ı bundan dolayı tehdit ediyorlardı Çünkü o öyle bir hale geldi ki, imanını açıkça dile getiriyordu
Aşireti Abdullâh'ın Medinei Münevvere'ye kaçmasından endişe ediyordu Nihayet kabile meclisi toplandı Alınan karar üzere Abdullâh toplantı salonuna çağrıldı Bu sevdadan vazgeçmesi tembih edildi Ondan aksine bir cevap gelince de üzerindeki elbise çıkarıldı Bedenini örtmesi için de başından aşağı kalın, sert ve kıldan örme bir çuval geçirildi Herkesin ortak görüşü:
Bu haliyle Abdullâh bir yere gidemezyönündeydi
Bu delikanlıyı kabilenin ileri gelenleri
• Tepesi delinmiş kalın çuvalı,
• Yalın ayağı,
• Çuvalın yırtmaçlarından dışarı çıkmış çıplak kolları ve
• Açık başı ile çok gülünç oldu sanıyorlardı
Abdullâh (ra) buna rağmen üzerine çuvalın geçirildiği günün akşamı
• Gecenin karanlığına,
• Yalın ayağına,
• Üzerindeki garip elbiseye aldırmadan kayalar, dikenli sahralar, dağlar, tepeler aşarak Medinei Münevvere'nin yolunu tuttu
Medine'ye yaklaşınca uygun bir yerde konakladı Uzun süre Medinei Münevvere'yi seyretti Bir anda kendi hâline baktı ve utandı Sırtındaki çuvalı çıkararak iki parçaya ayırdı Parçalardan birini beline sarıp vücudunun alt tarafını örttü Diğer parçayı da omuzuna aldı Rasülullah (sav)'in huzuruna böyle çıktı
Mescidi Nebiye girince Abdullâh'ı görenler şaşkınlıkla ona bakakaldılar Uzun bir yolculuktan dolayı saçıbaşı dağınıktı Eliayağı parçalanmıştı Katlandığı meşakkati yüzünden okunuyordu Ancak gözleri Rasûlüllah (sav)'i görmenin mutluluğuyla pırıl pırıl yanıyordu Gayet usul bir sesle:
Ben geldim ya Rasûlallah! İman ederek geldim Allah'ı bir, Muhammed'i O'nun Rasûlü tanıyarak geldimdedi
Rasûlüllah (sav) onu bağrına bastı Ve Abdullâh altın halkadaki yerini aldı
Abdullâh (ra) bundan sonra gelişindeki üzerinde taşıdığı elbiseden dolayı ZülBicadeyn (iki çuvallı) lakabıyla tanınır oldu