İdare Hukuku - Uluslararası Hukuk

Yöneticilik Hukuku Milletlerarası Hukuk Uluslararası hukuk, bir devlet ile diğer devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır bu nedenle yöneticilik hukuku ile milletlerarası hukuk arasında yakın bir ilişki yoktur Ama, bu bağlamda şu noktalara muhabere etmek gerekir: bir defa, usûlüne uygun olarak yürürlüğe konulan uluslararası andlaşmalar Türk iç hukukunda kanun bedel olduğuna kadar (Tüzük, m90son), bunlar idareyi ve idare mahkemelerini bağlarlar Yani yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar, yöneticilik hukukunun bir kaynağıdır Dolayısıyla idare bu andlaşmalara uymalıdır; uymuyorsa, idare mahkemeleri bu milletlerarası andlaşmalara kuralsızlık sebebiyle idarenin işlemlerini iptal edebilirler Öteki yandan devletin milletlerarası ilişkilerini yürüten diplomatik temsilciler, personel hukuku bakımından idare hukukuna tâbidir Bunların mesleğe alınması, ödev ve terfileri birer idarî işlem niteliğindedir Bu atamalarda idarenin geniş bir takdir yetkisine sahip olması bu işlemlerin idarî işlem sayılmalarına engel değildir Keza, bir devletin diğer devlet ile olan ilişkileri çerçevesinde yaptığı eylem ve işlemler (pazarlık yerine getirmek, andlaşma akdetmek, onaylamak, diğer devlete yasaklama ilân etmek, misilleme gerçekleştirmek, diğer bir ülkeye asker yollamak, başka ülkenin askerlerini benimsemek, savaş yapmak, vs) temelde idarî makamlar göre yapılır veya gerçekleştirilir bu nedenle bu işlerin birer idarî meslek olduğu, dolayısıyla bunların yöneticilik hukukunun tahlil sahasına girebileceği akla gelebilirse de, altında yedinci bölümde göreceğimiz gibi, bu tür işlemler idarî operasyon değil, “hükûmet tasarrufu oluşturur ve bunlar idarî adalet kadar denetlenemezler Kuşkusuz bir idarî işlemin idarî adalet tarafından denetlenememesi onun idarî işlem olmadığı anlamına gelmez Ama kanımızca, söz konusu işlemler mahiyetleri gereği idarî nitelikte değildir Bu eylem ve işlemleri idare hukuku incelememelidir