Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Seyahat Parkı'nın İBB'den alınıp Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilmesinin akabinde Belediye bir açıklama yaptı.
Açıklamada, 166 yıldır İBB mülkiyetinde olan Galata Kulesi'nin de tıpkı formda gasp edildiği vurgulandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, Taksim Seyahat Parkı'nın mülkiyetinin "Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı"na geçtiğini bildirmesine ait İBB, açıklama yaptı.
İBB açıklaması: '166 yıldır İBB mülkiyetinde olan Galata Kulesi de birebir biçimde gasp edilmiştir'
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) olarak, Gatala Kulesi’nden sonra kadim kentimizin Seyahat Parkı alanına da el konulması üzerine kamuoyuna şu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur.
23 Haziran 2019 seçimlerinden sonra, merkezi idarenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hali kamuoyu bilgisi dahilindedir. Ne yazık ki, diyalog, uzlaşı, ortak akıl ve birlikte çalışma kavramlarından daha çok; ‘hesaplaşma’, ‘gününü gösterme’, ‘iş yaptırmama’, ‘engelleme’ ‘vesayet’ ve ‘yetki gaspı’ anlayışıyla devam eden sürecin son halkası Taksim Seyahat Parkı’nın İBB mülkiyetinden alınması olmuştur.
Talimatla bu kararı alanların açıklamalarında kanun hususlarına atıfta bulunulması, bu kararları hukukî kılmadığı üzere vicdanlarda da aklamaz. Daha kısa müddet evvel, 166 yıldır İBB mülkiyetinde olan Galata Kulesi de aynı biçimde gasp edilmiştir.
Artık de Seyahat Parkı alanı, İBB’ye haber bile verilmeden, yalnızca 1 günlük yazışma ile yürütülmüştür. Yüzbinlerce İstanbullunun oy vererek yapılmasını istediği yeni Taksim Meydanı projesinin çalışmalarına başlamak üzereyken alınan bu kararın zamanlaması manidardır. Bu karar meydanın tekrar yeşil ve estetik bir alana dönüştürülme projesini durdurmak için alınmıştır. Üstelik, 350 bin İstanbullunun demokratik iştirak süreciyle şekillenmiş iradesine karşın, alınmıştır. İstanbul’u betona çeviren baş yapısının, İstanbul’un sembolik meydanını yeşile çevirecek bir projenin karşısında durması tesadüf değildir.
Görünen o ki, başta İstanbul Büyükşehir Belediye olmak üzere 31 Mart ve 23 Haziran 2019 tarihlerinde muhalefet partilerinden seçilmiş lokal idarelere karşı hasmane hallerle alınan bu ve gibisi kararların devamı da gelecektir.
İstanbul üzere kadim bir kentte kanunları istismar ederek her kıymetli yapıyı her bedelli alanı gasp etmek mümkündür. Her ne kadar benzeri kararlar daha evvel alınmış olsa da hiçbiri bu kadar tarihi kıymeti ve sembolik kıymeti olan alanlar için gerçekleşmemiştir. O yüzden İBB ile temas dahi kurmadan bir gecede alınan bu kararları asla düzgün niyetli ve halk faydasına adımlar olarak görmüyoruz. Bu kararlara karşı hukuk çabamızı sürdüreceğiz. Öte yandan yeni türeyen çok sayıda hormonlu vakfın kullanımına açılan, vakıflara ilişkin tarihi yapılarla ilgili de emsal bir halin gösterilmesini beklemekteyiz.
21 aydır idaremizi her alanda engelleme ve kuşatma teşebbüslerine karşın, 16 milyona hizmette hiç bir aksamaya müsaade vermediğimiz üzere, İstanbul’a daha evvel görülmemiş yeni hizmetler sunduk ve sunmaya da devam edeceğiz. Bundan sonra da tıpkı kararlılıkta devam edeceğiz.
Taksim Meydanı’nı milletimize kazandırma ve hak ettiği görünümüne kavuşturma çabamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Mevcut gasp teşebbüsü 16 milyon için yalnızca vakit kaybı olacaktır. Milletimizin sağduyusu, yakın tarihte de çok örneği olduğu üzere hukuk ve teamül tanımaz karar vericilerin siyaset mühendisliklerini yenecek güçtedir.
İBB ve Lideri Ekrem İmamoğlu, İstanbul halkından aldığı güçle, bu haksız ve adaletsiz kararlarla her alanda ve her araçla çaba etmeye devam edecektir.
Kamuoyuna Saygılarımızla"
