Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Hz. Muhammed (sas)'e ilk ayetin gelmesi

Hz. Muhammed (sas)'e ilk ayetin gelmesi

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Hz Muhammed (sas)'e ilk ayetin gelmesi ile O'nun peygamberlik vazifesi başlamış oluyordu Bu anda O'nun tek başına olduğunu görüyoruz Yani o tarihte dünya üzerinde Müslüman adedi birdir ve İslam toprakları Peygamber'imizin ayağını bastığı yer kadardır

On sene sonrasına göz attığımızda Müslümanların sayısı artmış, İslam toprakları hatırı sayılır derecede genişlemiştir Şayet her on senenin bir haritasını çizmek gerekirse görülecektir ki, bir asır içinde, bir yandan Müslümanların sayısı artarken, öte taraftan İslam toprakları genişlemiş, devlet hazinesi de o ölçüde dolmuştur

Meselenin maddî yönü böyle iken manevî yönüne el atıldığında daha çok dikkatimizi çekecek hallerle karşılaşıyoruz;

Düşmanların dost, hırsızların doğru, cahillerin âlim, pislerin temiz, kabilelerin devlet, kanunsuzların medenî ve değersiz kimselerin değer buldukları, tarihî bir hakikattir

Bana göre çok kısa bir zamanda bir kişinin bu derece muvaffak olmasının sebepleri üzerinde araştırmak, Müslüman'ın vazifesidir

Şunu unutmamalı ki; Peygamber'in yaptıklarını yapmak sünnettir Aynı şartlar insanı aynı sonuca götüreceğine göre, Peygamber'i taklit edenler de Peygamber'in ulaştığı başarılara ulaşacaktır Peygamber'i taklit etmenin, hele şu devirde zorlaştığı açıktır Lâkin kıymetli şeylerin zorluklar karşılığı elde edildiği de herkes tarafından bilinmektedir Cennet kıymetsiz bir şey olmadığı gibi ucuz da değildir

Siyer kitaplarını okuyanlar bilirler ki, Resûlullah iki cihan serveri olmasına rağmen, Habibullah olmasına rağmen, pek çok eza ve cefalarla karşılaşmıştır Zamanında açlık, yoksulluk, devamlı hareket halinde olma, yaralanma, yerinden yurdundan kovulma, ihanetler, suikastlar hepsi hepsi O'nun (sas) başına gelmiştir O (sas) bütün bu hadiseler karşısında ALLAH'a güvenmenin ve sığınmanın gayreti içindedir ve devamlı İslam'ı yaşamanın, anlatmanın verdiği vazife şuuruna sıkı sıkıya bağlıdır

Peygamberimiz, meseleyi bir noktada düğümlüyor:

ALLAH birdir, dünya ve ahiret saadeti O'na inanmaya bağlıdır

Ben halen kendimi bu tebliğin karşısında hissederim ALLAH'tan başka mabud edinmemek ve ALLAH'a inanmanın sonucu dünya ve ahiret saadetine ulaşmak Bundan anlıyorum ki, ALLAH'a inanmakta ve sünneti seniyyeye ittiba etmekte, dünya saadeti gizlidir Bu inanç saadet çekirdeği gibi gönlümüzde yeşermekte, en zor anlarda dahi içimizde bir tûba ağacı meyvelerini vermektedir Dış dünyamızda kıyametler koparken içimizde hususi bir dünya bulunmaktadır ve biz, içimizdeki dünya hayatında mesut yaşamaktayız

Şair diyor ki;

Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde

Biz saadetler içinde yüzen bir dünya bulamasak da saadet bizim içimizde

Evet, iman ve sünneti seniyye baştan başa dermandır Bu dermanın hangisi bizim derdimize şifa bilemeyiz

Hekimoğlu İsmail
 
858,500Konular
982,386Mesajlar
32,979Kullanıcılar
kara kartalSon üye
Üst Alt