4957 İbnu Abbas radıyallahu anhuma anlatıyor: Hz İbrahim beraberinde Hz İsmail aleyhimasselam ve onu henuz emzirmekte olan annesi olduğu halde ilerledi Kadının yanında bir de su tulumu vardı Hz İbrahim, kadını Beyt'in yanında, Devha denen buyuk bir ağacın dibine bıraktı Burası Mescid'in yukarı tarafında ve Zemzem'in tam ustunde bir nokta idi O gun Mekke'de kimse yaşamıyordu, orada hic su da yoktu İşte Hz İbrahim anne ve cocuğunu buraya koydu, yanlarına, icerisinde hurma bulunan eski bir azık dağarcığı ile su bulunan bir tuluk bıraktı
Hz İbrahim aleyhisselam bundan sonra(emri ilahi ile) arkasını donup (Şam'a gitmek uzere) oradan uzaklaştı İsmail'in annesi, İbrahim'in peşine duştu (ve ona Keda'da yetişti)
Ey İbrahim, bizi burada, hicbir insanın hicbir yoldaşın bulunmadığı bir yerde bırakıp nereye gidiyorsun?diye seslendi bu sozunu birkac kere tekrarladı Hz İbrahim, (emir gereği) ona donup bakmadı bile Anne, tekrar (ucuncu kere) seslendi:
Boyle yapmanı sana Allah mı emretti?dedi Hz İbrahim bunun uzerine: Evet!buyurdu Kadın:
Oyleyse (Rabbimiz hafizimizdir), bizi burada perişan etmez!dedi, sonra geri dondu Hz İbrahim de yoluna devam etti Kendisini goremeyecekleri Seniyye (tepesine) gelince Beyt'e yoneldi, ellerrini kaldırdı ve şu duaları yaptı: Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmınnı, senin hurmetli Beyti'inin yanında, ekinsiz bir vadide yerleştirdim namazlarını Beyt'inin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mu'min olanlarrın gonullerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şukretsinler(İbrahim 37)
İsmail'in annesi, cocuğu emziriyor, yanlarındaki sudan iciyordu Kaptaki su bitince susadı, (sutu de kesildi), cocuğu da susadı (İsmail bu esnada iki yaşında idi) Kadıncağız (susuzluktan) kıvranıp ızdırap ceken cocuğa bakıyordu onu bu halde seyretmenin acısına dayanamayarak oradan kalktı, kendisine en yakın bulduğu Safa tepesine gitti Uzerine cıktı, birilerini gorebilirmiyim diye (o gun derin olan) vadiye yonelip etrafa baktı, ama kimseyi goremedi safa'dan indi, vadiye ulaştı, entarisinin eteğini topladı Ciddi bir işi olan bin insanın koşusuyla koşmaya başladı Vadiyi gecti Merve tepesine geldi, uzerine cıktı, oradan etrafa baktı, bir kimse gormeye calıştı Ama kimseyi goremedi bu gidipgelişi yedi kere yaptı İşte (hacc esnasında) iki tepe arasında hacıların koşması buradan gelir
Anne, (bu sefer) Merve'ye yaklaşınca bir ses işitti Kendi kendine: Susdedi ve sese kulağını verdi O sesi yine işitti Bunun uzerine:
(Ey ses sahibi!) sen sesini işittirdin, bir yardımın varsa (gecikme)!dedi Derken Zemzem'in yanında bir melek (tecelli etti) Bu Cebrail'di Cebrail kadına seslendi: Sen kimsin?Kadın: Ben Hacer'im, İbrahim'in oğlunun annesi
İbrahim sizi kime tevkil etti?
Allah Teala'ya
her ihtiyacınızı gorecek Zat'a tevkil etmiş
Ayağının okcesi veya kanadıyla yeri eşeliyordu Nihayet su cıkmaya başladı Kadın (boşa akmaması icin) suyu eliyle havuzluyordu Bir taraftan da sudan kabına doldurdu Su ise, kadın aldıkca dipten kaynıyordu
İbnu Abbas radıyallahu anhuma dedi ki: Allah İsmail'in annesine rahmetini bol kılsın, keşke zemzemi olduğu gibi akar bıraksaydı da avuclamasaydı Bu takdirde (zemzem, kuyu değil) akar su olacaktı
Kadın sudan icti, cocuğunu da emzirdi
Melek, kadına:
Zayi ve helak oluruz diye korkmayın! Zira, Allah Teala Hazretleri'nin burada bir Beyt'i olacak ve bunu da şu cocuk ve babası bina edecek Allah Teala Hazretleri o işin sahiplerini zayi etmez!dedi Beyt yerden yuksekti, tıpkı bir tepe gibi Gelen seller sağını solunu aşındırmıştı
Kadın bu şekilde yaşayıp giderken, oraya Curhum'den bir kafile uğradı Oraya Keda yolundan gelmişlerdi Mekke'nin aşağısına konakladılar Derken orada bir kuşun gelip gittiğini gorduler
Bu kuş su uzerine donuyor olmalı, (burada su var) Halbuki biz bu vadide su olmadığını biliyoruz!dediler Durumu tahkik icin, yine de bir veya iki atik adam gonderdiler Onlar suyu gorunce geri donup haber verdiler Curhumluler oraya gelip, suyun başında İsmail'in annesini buldular
Senin yanında konaklamamıza izin verir misin?dediler Kadın:
Evet! Ama suda hakkınız olmadığını bilin!dedi Onlar da:
Pekala!dediler Aleyhissalatu vesselam der ki:
Unsiyet istediği bir zamanda bu teklif İsmail'in annesine uygun geldi Onlar da oraya indiler Sonra geride kalan adamlarına haber saldılar Onlar da gelip burada konakladılar Zamanla orada coğaldılar Cocuk da buyudu Onlardan Arapca'yı oğrendi Buyuduğu zaman onlar tarafından en cok sevilen, hoşlanılan bir genc oldu Buluğa erince, kendilerinden bir kadınla evlendirdiler Bu sırada İsmail'in annesi vefat etti
Derken Hz İbrahim aleyhisselam, İsmail'in evlenmesinden sonra oraya gelip, bıraktığı (hanımını ve oğlunu) aradı İsmail'i bulamadı Hanımından İsmail'i sordu Kadın:
Rızkımızı tedarik etmek uzere (avlanmaya) gittidedi Hz İbrahim, bu sefer gecimlerini, hallerini sordu Kadın:
Halimiz fena, darlık ve sıkıntı icindeyiz!diyerek şikayetvari konuştu Hz İbrahim:
Kocan gelince, ona benden selam etve kapısının eşiğini değiştirmesinisoyle!dedi İsmail geldiği zaman, sanki bir şey sezmiş gibiydi:
Eve herhangi bir kimse geldi mi?diye sordu Kadın:
Evet şu şu evsafta bir ihtiyar geldi senden sordu, ben de haberini verdim, yaşayışımızdan sordu, ben de sıkıntı ve darlık icinde olduğumuzu soyledimdedi İsmail:
sana bir tavsiyede bulundu mu?dedi Kadın:
Evet! sana selam soylememi emretti ve kapının eşiğini değiştirmeni soyledi!dedi İsmail:
Bu babamdı seninle ayrılmamı bana emretmiş Haydi artık ailene git!dedi ve hanımını boşadı Curhumlulerden bir başka kadınla evlendi
Hz İbrahim onlardan yine uzun muddet ayrı kaldı Bilahare bir kere daha gormeye geldi Yine İsmail'i evde bulamadı Hanımının yanına gelip, İsmail'i sordu Kadın:
Maişetimizi kazanmaya gitti!dedi Hz İbrahim:
Haliniz nasıldır?dedi, gecimlerinden, durumlarından sordu Kadın:
İyiyiz, hayır uzereyiz, bolluk icindeyizdiye Allah'a hamd ve senada bulundu
Ne yiyorsunuz?diye sordu Kadın:
Et yiyoruz!dedi
Ne iciyorsunuz?diye sorunca da:
Su!dedi Hz İbrahim:
Allahım, et ve suyu haklarında mubarek kıl!diye dua eerdiAleyhissalatu vesselam der ki:
O gun onların hububatı yoktu Eğer olsaydı Hz İbrahim, hububatları icin de dua eerirdi
İbnu Abbas der ki: Bu iki şey (et ve su) Mekke'den başka hicbir yerde Mekke'deki kadar sıhhata muvafık duşmez (karın sancısı yaparlar) (Bu, Hz İbrahim'in duasının bir bereketi ve neticesidir)
(ResUlullah aleyhissalatu vesselam Hz İbrahim'den anlatmaya devam etti: )
İbrahim (İsmail'in hanımına) dedi ki:
Kocan geldiği zaman, benden ona selam soyle ve kapısının eşiğini sabit tutmasını emret!(Cunku eşik, evin dirliğidir)
Hz İbrahim aleyhisselam bundan sonra(emri ilahi ile) arkasını donup (Şam'a gitmek uzere) oradan uzaklaştı İsmail'in annesi, İbrahim'in peşine duştu (ve ona Keda'da yetişti)
Ey İbrahim, bizi burada, hicbir insanın hicbir yoldaşın bulunmadığı bir yerde bırakıp nereye gidiyorsun?diye seslendi bu sozunu birkac kere tekrarladı Hz İbrahim, (emir gereği) ona donup bakmadı bile Anne, tekrar (ucuncu kere) seslendi:
Boyle yapmanı sana Allah mı emretti?dedi Hz İbrahim bunun uzerine: Evet!buyurdu Kadın:
Oyleyse (Rabbimiz hafizimizdir), bizi burada perişan etmez!dedi, sonra geri dondu Hz İbrahim de yoluna devam etti Kendisini goremeyecekleri Seniyye (tepesine) gelince Beyt'e yoneldi, ellerrini kaldırdı ve şu duaları yaptı: Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmınnı, senin hurmetli Beyti'inin yanında, ekinsiz bir vadide yerleştirdim namazlarını Beyt'inin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mu'min olanlarrın gonullerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şukretsinler(İbrahim 37)
İsmail'in annesi, cocuğu emziriyor, yanlarındaki sudan iciyordu Kaptaki su bitince susadı, (sutu de kesildi), cocuğu da susadı (İsmail bu esnada iki yaşında idi) Kadıncağız (susuzluktan) kıvranıp ızdırap ceken cocuğa bakıyordu onu bu halde seyretmenin acısına dayanamayarak oradan kalktı, kendisine en yakın bulduğu Safa tepesine gitti Uzerine cıktı, birilerini gorebilirmiyim diye (o gun derin olan) vadiye yonelip etrafa baktı, ama kimseyi goremedi safa'dan indi, vadiye ulaştı, entarisinin eteğini topladı Ciddi bir işi olan bin insanın koşusuyla koşmaya başladı Vadiyi gecti Merve tepesine geldi, uzerine cıktı, oradan etrafa baktı, bir kimse gormeye calıştı Ama kimseyi goremedi bu gidipgelişi yedi kere yaptı İşte (hacc esnasında) iki tepe arasında hacıların koşması buradan gelir
Anne, (bu sefer) Merve'ye yaklaşınca bir ses işitti Kendi kendine: Susdedi ve sese kulağını verdi O sesi yine işitti Bunun uzerine:
(Ey ses sahibi!) sen sesini işittirdin, bir yardımın varsa (gecikme)!dedi Derken Zemzem'in yanında bir melek (tecelli etti) Bu Cebrail'di Cebrail kadına seslendi: Sen kimsin?Kadın: Ben Hacer'im, İbrahim'in oğlunun annesi
İbrahim sizi kime tevkil etti?
Allah Teala'ya
her ihtiyacınızı gorecek Zat'a tevkil etmiş
Ayağının okcesi veya kanadıyla yeri eşeliyordu Nihayet su cıkmaya başladı Kadın (boşa akmaması icin) suyu eliyle havuzluyordu Bir taraftan da sudan kabına doldurdu Su ise, kadın aldıkca dipten kaynıyordu
İbnu Abbas radıyallahu anhuma dedi ki: Allah İsmail'in annesine rahmetini bol kılsın, keşke zemzemi olduğu gibi akar bıraksaydı da avuclamasaydı Bu takdirde (zemzem, kuyu değil) akar su olacaktı
Kadın sudan icti, cocuğunu da emzirdi
Melek, kadına:
Zayi ve helak oluruz diye korkmayın! Zira, Allah Teala Hazretleri'nin burada bir Beyt'i olacak ve bunu da şu cocuk ve babası bina edecek Allah Teala Hazretleri o işin sahiplerini zayi etmez!dedi Beyt yerden yuksekti, tıpkı bir tepe gibi Gelen seller sağını solunu aşındırmıştı
Kadın bu şekilde yaşayıp giderken, oraya Curhum'den bir kafile uğradı Oraya Keda yolundan gelmişlerdi Mekke'nin aşağısına konakladılar Derken orada bir kuşun gelip gittiğini gorduler
Bu kuş su uzerine donuyor olmalı, (burada su var) Halbuki biz bu vadide su olmadığını biliyoruz!dediler Durumu tahkik icin, yine de bir veya iki atik adam gonderdiler Onlar suyu gorunce geri donup haber verdiler Curhumluler oraya gelip, suyun başında İsmail'in annesini buldular
Senin yanında konaklamamıza izin verir misin?dediler Kadın:
Evet! Ama suda hakkınız olmadığını bilin!dedi Onlar da:
Pekala!dediler Aleyhissalatu vesselam der ki:
Unsiyet istediği bir zamanda bu teklif İsmail'in annesine uygun geldi Onlar da oraya indiler Sonra geride kalan adamlarına haber saldılar Onlar da gelip burada konakladılar Zamanla orada coğaldılar Cocuk da buyudu Onlardan Arapca'yı oğrendi Buyuduğu zaman onlar tarafından en cok sevilen, hoşlanılan bir genc oldu Buluğa erince, kendilerinden bir kadınla evlendirdiler Bu sırada İsmail'in annesi vefat etti
Derken Hz İbrahim aleyhisselam, İsmail'in evlenmesinden sonra oraya gelip, bıraktığı (hanımını ve oğlunu) aradı İsmail'i bulamadı Hanımından İsmail'i sordu Kadın:
Rızkımızı tedarik etmek uzere (avlanmaya) gittidedi Hz İbrahim, bu sefer gecimlerini, hallerini sordu Kadın:
Halimiz fena, darlık ve sıkıntı icindeyiz!diyerek şikayetvari konuştu Hz İbrahim:
Kocan gelince, ona benden selam etve kapısının eşiğini değiştirmesinisoyle!dedi İsmail geldiği zaman, sanki bir şey sezmiş gibiydi:
Eve herhangi bir kimse geldi mi?diye sordu Kadın:
Evet şu şu evsafta bir ihtiyar geldi senden sordu, ben de haberini verdim, yaşayışımızdan sordu, ben de sıkıntı ve darlık icinde olduğumuzu soyledimdedi İsmail:
sana bir tavsiyede bulundu mu?dedi Kadın:
Evet! sana selam soylememi emretti ve kapının eşiğini değiştirmeni soyledi!dedi İsmail:
Bu babamdı seninle ayrılmamı bana emretmiş Haydi artık ailene git!dedi ve hanımını boşadı Curhumlulerden bir başka kadınla evlendi
Hz İbrahim onlardan yine uzun muddet ayrı kaldı Bilahare bir kere daha gormeye geldi Yine İsmail'i evde bulamadı Hanımının yanına gelip, İsmail'i sordu Kadın:
Maişetimizi kazanmaya gitti!dedi Hz İbrahim:
Haliniz nasıldır?dedi, gecimlerinden, durumlarından sordu Kadın:
İyiyiz, hayır uzereyiz, bolluk icindeyizdiye Allah'a hamd ve senada bulundu
Ne yiyorsunuz?diye sordu Kadın:
Et yiyoruz!dedi
Ne iciyorsunuz?diye sorunca da:
Su!dedi Hz İbrahim:
Allahım, et ve suyu haklarında mubarek kıl!diye dua eerdiAleyhissalatu vesselam der ki:
O gun onların hububatı yoktu Eğer olsaydı Hz İbrahim, hububatları icin de dua eerirdi
İbnu Abbas der ki: Bu iki şey (et ve su) Mekke'den başka hicbir yerde Mekke'deki kadar sıhhata muvafık duşmez (karın sancısı yaparlar) (Bu, Hz İbrahim'in duasının bir bereketi ve neticesidir)
(ResUlullah aleyhissalatu vesselam Hz İbrahim'den anlatmaya devam etti: )
İbrahim (İsmail'in hanımına) dedi ki:
Kocan geldiği zaman, benden ona selam soyle ve kapısının eşiğini sabit tutmasını emret!(Cunku eşik, evin dirliğidir)
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.