Hz. Hatice (r.a)

Hz Hatice kimdir
Hz Hatice'nin Hayatı
Peygamber Efendimizin Eşi Hz Hatice RA



Hz Hatice (ra) (556620)

Hz Hatice (ra), Hz Muhammed'in (asm) temiz, iffetli ve yüce ahlâk sahibi olan hanımlarının ilkidir Mekke'de 556 yılında doğduğu varsayım edilen Hz Hatice, bununla beraber ata itibariyle, Peygamber Efendimiz (asm) ile akrabadır Baba tarafından her ikisinin soyları da Kusay'da birleşmektedir Anne göre da buna aynı bir akrabalık mevcuttur Künyesi, Ümmü'lKasım Hatice bint Huveylid b Esed b Abdilüzza b Kusay elKureyşi şeklindedir

Babası Kureyş'in ileri gelenlerinden Huveylid, annesi Fatıma bint Zaide b Cündeb elAmiriyye olup soyu anne göre Lüey b Galib'te Peygamber Efendimizin soyu ile birleşir Asil bir Arap kadını olan Hz Hatice, namusluluğu, dürüstlüğü ve iffetiyle nam salarak Tahirelakabıyla tanındı İslamiyet'ten sonradan Kübrasıfatıyla da anılmaya başlandı Daha önce iki defa evlendiyse de, birincisinden daha sonra evlendiği ikinci eşi de ölünce bir daha evlenmedi Uzun vakit dul kalarak izaç tekliflerinin hiç birini kabul etmedi Bu dönemde lüzum iffetiyle nam salması gerekse varlıklı biri olması taliplilerinin çok olmasını sonuç veriyordu

Hz Hatice, ticaretle uğraşan varlıklı, haysiyetli, şerefli bir kadındı Ücret mukabili anlaştığı kişiler yoluyla Mekke dışına düzenlenen ticaret kervanlarına katılırdı sonra güvenilirliği ile belli Hz Muhammed'e (iddia) ticaret ortaklığını önerge etti Teklifi kabul edilince Hz Muhammed'in başkanlığında bir ticaret kervanı hazırlayarak Şam'a yolladı Kendi kölesi Meysere'yi de O'nun emrine verdi Bu Nedenle Meysere, bu gezi esnasında yaşananlara bana kalırsa şahit oldu Mekke'ye dönüşlerinde Resuli Ekrem'in başında iki meleğin bulut türünden gölge ettiklerini görünce hizmetkarı olan Meysere'ye sordu ve gezi boyunca bu halin devam ettiğini Meysere'den öğrendi (Mektubat, 177) Öteki yandan her zamankinden daha iyi bir ticaret üretilmiş ve daha fazla gelir elde edilmişti İtimadı ve güveni ziyadesiyle gelişen Hz Hatice, daha öncesinden anlaştıkları miktardan daha fazlasını Hz Muhammed'e verdiği gibi, aracılar vasıtasıyla evlenme teklifinde de bulundu

Bunun üzerine Hz Muhammed durumu amcası Ebu Talib'e bildirdi Her iki tarafın büyükleri bir araya gelerek evlenmeleri konusunda us birliğine varmaları üzerine nikahları kıyıldı Bir rivayete tarafından 500 dirhem altın, diğerine kadar 20 deve, mehir olarak Hz Hatice'ye verildi ve düğünleri yapıldı Bu sırada Peygamber Efendimiz 25, Hz Hatice 40 yaşında idi Peygamber Efendimiz bu nedenle birincil evliliğini yapmış oldu Bu evlilikten dördü kız (Fatıma, Ümmü Gülsüm, Zeyneb, Rukiyye) ikisi erkek (Kasım, Abdullah) elde etmek üzere altı çocukları oldu

Hz Hatice'nin faziletleri çok fazladır Son Peygamberle evlenmesi, birincil Müslüman olması, Peygamber Efendimizle beraber ilk namazı kılması, mübarek bir silsile olan şeriflerin ve seyyitlerin ceddi olan Hz Hasan ve Hz Hüseyin'in anneleri olan Hz Fatima'nın annesi olması, hayatta iken cennetle müjdelenmesi gibi daha bir fazla faziletlere sahip idi

Evliliklerinden sonra mallarının idaresini Hz Muhammed'e bıraktı Ilk vahiy geldiğinde Peygamberimizi alarak, akrabası olan ve Hıristiyanlık konusunda data sahibi olan Varaka b Nevfel'e götürdü Bu zat, Peygamber Efendimizin başından geçenleri dinledikten daha sonra, beklenen son peygamber olduğunu ve Hira Mağarasında kendisine görünenin de vahiy meleği Cebrail olduğunu söyleyince Hz Hatice hiç duraksamadan Hz Muhammed'e; Senin Allah'ın resulü olduğuna şehadet ederimdiyerek birincil Müslüman olma şerefine nail oldu

Hz Hatice (ra), Allah'ın selâmına ve Rasûlullah'ın (asm) övgüsüne mazhar olmuş son derecede erdemli ve serefli bir kadındı O, imanda, sabırda, iffette, hoş ahlâkta, kısacası her yönü ile örnek olan bir anneydi Peygamber Efendimiz; Hıristiyan kadınlarının en hayırlısı Imran'ın kızı Meryem, Müslüman kadınlarının en hayırlısı ise Hüveylid'in kızı Hatice'dirşeklindeki mübarek sözleriyle faziletliliğine işaret etmiştir Bir diğer hadisinde de Dünya ve âhirette kıymetli dört kadın vardır Imran'ın kızı Meryem, Firavun'un hanımı Asiye, Hüveylid'in kızı Hatice ve Muhammed'in (asm) kızı Fatımadır ifadeleriyle yine Hz Hatice'nin ismini yad etmiştir

Hz Hatice'nin sadakatı, Cenabı Hakk'ın lütfune mazhar oldu Bir gün Cebrail (as) Peygamber Efendimize gelerek şöyle söyledi; Hatice'ye Allah'ın selamlarını söyle ve Onu Cennette inciden yapılmış bir saray ile müjdelededi Resuli Ekrem, Ya Hatice, bu Cebrail'dir, sana Allah'tan selamlama getirdideyince, Hz Hatice, Allah'ın selamını büyük bir gönül rahatlığıyla kabul etti ve Cebrâil'e de iadei selamda bulundu Bu hadise Hz Hatice'nin Allah katındaki değerinin çok hoş bir göstergesi olduğu gibi, daha hayatta iken Cennetle müjdelenmiş oldu

Hz Muhammed (iddia) yirmi beş yıl süren mutlu bir evlilikleri süresince, Araplarda çok evlilik bir gelenek olmasına ve eşi Peygamber Efendimizden on beş yaş büyük olmasına rağmen başkasıyla evlenmedi Ebu Talib'in vefatından üç gün daha sonra Hz Hatice'nin de vefat etmesi Peygamber Efendimizi fazla etkiledi (620) Bir taraftan azılı müşriklere karşı kendisini defalarca koruyan amcasını, üstelik yirmi beş yıllık vefalı hayat arkadaşını ve destekçisini kaybetmişti

Hz Hatice'nin vefatından daha sonra akrabalarıyla alakasını hiçbir zaman kesmeyen Peygamber Efendimiz, eşini de her zaman yad ederdi Bazen hanımlarının yanında da yad edince bilhassa Hz Aişe'nin kıskanmasına sebep olurdu Hz Aişe'nin; ölüp gitmiş bir kadını ne diye hala anıp durduğunu, bundan başka Allah'ın kendisine ondan daha hayırlısını verdiğini söylemesi üzerine, Hz Hatice'nin daha hayırlı olduğunu açıklama ederek; Allah Hatice'den daha hayırlısını bana vermedi Çünkü o herkesin küfür içerisinde olduğu bir zamanda bana iman etti Herkesin beni yalanladığı bir zamanda, o beni onay etti Herkesin her şeyi benden esirgediği bir zamanda, o beni malına ortak etti Öteki eşlerinden çocuğu olmadığı halde Cenabı Hakk, ondan bana çocuk verdi şeklinde karşılıklı olma de bulundu Hatasını ve Resulullah'ı üzdüğünü anlayan Hz Aişe özür dileyerek yeniden böyle ifadeleri kullanmadı Tekrar Hz Aişe'nin bildirdiğine kadar, Hz Hatice'yi yad edip onun için dua etmesi Peygamber Efendimize büyük tutku verirdi

Peygamber Efendimiz ömrü baştan başa kutsal eşini hiç unutmadı Hatıralarına layık verdi Bedir Savaşı sırasında kızları Zeyneb'in eşi Ebü'lBirli Müslümanların eline esir düştü Zeyneb, kocasını esaretten kurtarmak maksadıyla, evlendiği vakit annesi Hz Hatice kadar kendisine hediye edilen gerdanlığı gönderdi Eşinin hediyesi olan gerdanlığı gördüğünde fazla duygulanan Peygamber Efendimiz, gerdanlığı Zeyneb'e geri göndermelerini rica etti

Hz Hatice'nin hayatı, Allah'ın rızası, ailenin huzuru, dünya ve ahiret saadetinin kazanılması hususunda Müslüman aileler için çok önemli bir misal teşkil eder Onun hayat tarzı ve fedakarlığı anısının ölümsüzleşmesini netice verdi Çünkü, Hz Hatice (ra) Müslümanlar aralarında çok sevildi Arap olan ya da olmayan bir fazla Müslüman aile kız çocuklarına onun adını vererek sevgilerini gösterdiler *