iltasyazilim
FD Üye
Hücresel Zarı Yapısı nedir
Gözenekli Olan Zarının Moleküler yapısı
Hücresel Zarının Yapısı
Hücresel Zarı Yapısı
Hücre zarının moleküler yapısı
Hücre zarının moleküler yapısı hakkında bilgiler, kimyasal analizlerden, yaşamış hücrelerin yüzey gerilimi, elektrik ve geçirgenlik özellikleri gibi bambaşka fizikokimyasal özelliklerinden, antijenik özelliklerinden, polarizasyon, Xışını difraksiyonu ve elektron mikroskobu gözlemlerinden elde edilmiştir
Elektron mikroskobuyla yapılan çalışmalarda, hücresel zarlarının ortada açık renk bir tabakayla ayrılan iki koyu tabaka edinmek üzere üç katmanlı bir inşa olduğu gösterilmiştir Bu yapı, DanielliDavson ve Robertson göre bildirilen modellere uygundur Bu modelde, fosfolipit tabakalarının hidrofilik başları zarın yüzeyine içten, hidrofobik kuyrukları ise, içe doğru sıralanır, proteinler zarın hem iç, hem dış yüzeyinde mozaik şekilde dağılırlar ve aralıksız bir katman meydana getirmezler Değişken çeper modelinde zar dingin değildir, birbirine zayıf bağlarla alt olan bireysel lipit molekülleri lateral olarak hareket edebilirler Buna tarafından, herhangi bir molekül emin bir zamanda muhakkak bir pozisyonda bulunurken, birkaç saat sonradan tamamen öbür bir pozisyonda bulunabilir Lipitlerin hareketi azami kolesterol içermeyen zarlarda görülür Proteinler de belirli sınırlar içinde lateral olarak hareket edebilirler Lakin proteinlerin hareketi lipitlerinkinden daha azdır Lipit yapraklarını boyunca kat eden, iki yüze de açılan çeper proteinleri şekillerine göre kabaca ikiye ayrılır Bunlar; çubuk biçiminde ve küre biçiminde çeper proteinleridir Bu proteinler hücresel dışı moleküller olarak reseptör görevinde ve bağışıklık sisteminde yabancı maddeleri tanımada rol oynarlar
Hücresel zarında bulunan zar proteinleri; yağ tabakasının her iki yüzünde olan ekstrinsik proteinler, yağ tabakasının içine gömülmüş olanlar ise; intrinsik proteinler olarak bilinir İntrinsik proteinler, karanlıkta 13'ü oranında, aydınlıkta ise, ½'si oranında çeper içine gömülüdür Ekstrinsik proteinler sulu ortamla temas halinde bulundukları için, hidrofilik aminoasitleri, intrinsik proteinler ise bir tarafları yağ tabakasına gömülü olduğu için bu kısımlarına hidrofobik aminoasitleri, sulu ortamla bağlantı halinde olan öteki taraflarında ise, hidrofilik aminoasitleri taşırlar
Hücresel zarında, çekirdek zarında bulunan porlar bulunmaz Hücreye giren besinleri ve hücreden meydana çıkan atık maddeleri; çeper geçirgenliği, üç katmanlı moleküler diziliş ve bilhassa proteinden oluşmuş almaçlar (reseptör) ile elektriksel yükün de önemi olduğu düşünülmektedir Bir hücreli zarından zardan her türlü madde geçebiliyorsa bunlara iletken (permeabl), hiçbir maddeyi geçirmiyorsa geçirgen olmayan (impermeabl) veya geçirimsiz, bazılarını geçiriyor ve bazılarını geçirmiyorsa da seçici iletken (semipermeabl) hücre zarı denir
Tekhücreli bir canlıdaki gözenekli olan zarında bir bere oluşursa, bu yara yeni bir zarla hemen kapatılır, bu yeni zara plazmalemma denir
Tabi yandan duran iki hücrenin sitoplazma zarları aralarında 150200 Å (angstrom) genişliğinde hücrelerarası bir bölge vardır Bu bölge, hücreleri birbirine yapıştıran bir madde ile doludur Hücreli zarı girintili çıkıntılıdır Bu yapı hücreler aralarında adezyonu ve bununla birlikte hücreler arasındaki dokunma yüzeyini artırır
Plazma zarının sitoplazmaya bakan yüzünde zar elemanları bulundukları noktalara demirleyen sitoiskelet elemanları yer alır Sitoiskeleti yaratıcı elemanlar şunlardır:
Mikrofilamenteler Kalın filamentler Mikrotübüller
Mikrofilamentler ve mikrotübüller reseptörlerin kontrolünde meslek görürler Mikrofilamentler kasılarak reseptörlerin hareketini yöneticilik ederler Mikrotübüller ise, demirleme elemanlarıdır Reseptörleri tutarlar veya hür bırakırlar
Hücre zarının kimyasal yapısı
Hücre zarının kimyasal yapısında
Çeper lipitleri Fosfolipit Glikolipit Sterol Çeper proteinleri Zar karbonhidratları
bulunur *
Gözenekli Olan Zarının Moleküler yapısı
Hücresel Zarının Yapısı
Hücresel Zarı Yapısı
Hücre zarının moleküler yapısı
Hücre zarının moleküler yapısı hakkında bilgiler, kimyasal analizlerden, yaşamış hücrelerin yüzey gerilimi, elektrik ve geçirgenlik özellikleri gibi bambaşka fizikokimyasal özelliklerinden, antijenik özelliklerinden, polarizasyon, Xışını difraksiyonu ve elektron mikroskobu gözlemlerinden elde edilmiştir
Elektron mikroskobuyla yapılan çalışmalarda, hücresel zarlarının ortada açık renk bir tabakayla ayrılan iki koyu tabaka edinmek üzere üç katmanlı bir inşa olduğu gösterilmiştir Bu yapı, DanielliDavson ve Robertson göre bildirilen modellere uygundur Bu modelde, fosfolipit tabakalarının hidrofilik başları zarın yüzeyine içten, hidrofobik kuyrukları ise, içe doğru sıralanır, proteinler zarın hem iç, hem dış yüzeyinde mozaik şekilde dağılırlar ve aralıksız bir katman meydana getirmezler Değişken çeper modelinde zar dingin değildir, birbirine zayıf bağlarla alt olan bireysel lipit molekülleri lateral olarak hareket edebilirler Buna tarafından, herhangi bir molekül emin bir zamanda muhakkak bir pozisyonda bulunurken, birkaç saat sonradan tamamen öbür bir pozisyonda bulunabilir Lipitlerin hareketi azami kolesterol içermeyen zarlarda görülür Proteinler de belirli sınırlar içinde lateral olarak hareket edebilirler Lakin proteinlerin hareketi lipitlerinkinden daha azdır Lipit yapraklarını boyunca kat eden, iki yüze de açılan çeper proteinleri şekillerine göre kabaca ikiye ayrılır Bunlar; çubuk biçiminde ve küre biçiminde çeper proteinleridir Bu proteinler hücresel dışı moleküller olarak reseptör görevinde ve bağışıklık sisteminde yabancı maddeleri tanımada rol oynarlar
Hücresel zarında bulunan zar proteinleri; yağ tabakasının her iki yüzünde olan ekstrinsik proteinler, yağ tabakasının içine gömülmüş olanlar ise; intrinsik proteinler olarak bilinir İntrinsik proteinler, karanlıkta 13'ü oranında, aydınlıkta ise, ½'si oranında çeper içine gömülüdür Ekstrinsik proteinler sulu ortamla temas halinde bulundukları için, hidrofilik aminoasitleri, intrinsik proteinler ise bir tarafları yağ tabakasına gömülü olduğu için bu kısımlarına hidrofobik aminoasitleri, sulu ortamla bağlantı halinde olan öteki taraflarında ise, hidrofilik aminoasitleri taşırlar
Hücresel zarında, çekirdek zarında bulunan porlar bulunmaz Hücreye giren besinleri ve hücreden meydana çıkan atık maddeleri; çeper geçirgenliği, üç katmanlı moleküler diziliş ve bilhassa proteinden oluşmuş almaçlar (reseptör) ile elektriksel yükün de önemi olduğu düşünülmektedir Bir hücreli zarından zardan her türlü madde geçebiliyorsa bunlara iletken (permeabl), hiçbir maddeyi geçirmiyorsa geçirgen olmayan (impermeabl) veya geçirimsiz, bazılarını geçiriyor ve bazılarını geçirmiyorsa da seçici iletken (semipermeabl) hücre zarı denir
Tekhücreli bir canlıdaki gözenekli olan zarında bir bere oluşursa, bu yara yeni bir zarla hemen kapatılır, bu yeni zara plazmalemma denir
Tabi yandan duran iki hücrenin sitoplazma zarları aralarında 150200 Å (angstrom) genişliğinde hücrelerarası bir bölge vardır Bu bölge, hücreleri birbirine yapıştıran bir madde ile doludur Hücreli zarı girintili çıkıntılıdır Bu yapı hücreler aralarında adezyonu ve bununla birlikte hücreler arasındaki dokunma yüzeyini artırır
Plazma zarının sitoplazmaya bakan yüzünde zar elemanları bulundukları noktalara demirleyen sitoiskelet elemanları yer alır Sitoiskeleti yaratıcı elemanlar şunlardır:
Mikrofilamenteler Kalın filamentler Mikrotübüller
Mikrofilamentler ve mikrotübüller reseptörlerin kontrolünde meslek görürler Mikrofilamentler kasılarak reseptörlerin hareketini yöneticilik ederler Mikrotübüller ise, demirleme elemanlarıdır Reseptörleri tutarlar veya hür bırakırlar
Hücre zarının kimyasal yapısı
Hücre zarının kimyasal yapısında
Çeper lipitleri Fosfolipit Glikolipit Sterol Çeper proteinleri Zar karbonhidratları
bulunur *