iltasyazilim
FD Üye
Adını kaburgaların altındaki bölgeyi anlatan latince hypochondriumsözcüğünden alan bu bozukluk, bedende maddi bir bozukluk olmaksızın sürekli hastalık kaygıları ve farklı alanlara yönlendirilmiş bedensel yakınmalarla karakterizedir Bu bozukluğu ilk olarak adlandıran hekim Hipokrattır ve bu hastalarda karın bölgesiyle ilgili yakınmaların yaygın oluşundan ötürü bu adı vermiştir Hastaların maddi yakınmaları önemli ölçüde sıkıntıya yol açar ve bireysel, mesleki ve toplumsal rolleriyle ilgili işlevlerde bozulmaya niçin olur
Klinik Özellikler
Hipokondriyak hastalar kendilerinde demin saptanmamış önemli bir rahatsızlık bulunduğuna inanırlar ve kendilerini bunun aksine inandırmak fazla zordur Tek bir hastalığın varlığına inanabilirler yada süre geçrikçe özgül bir hastalığa ilişkin düşünceleri değişken Ama rahatsızlık inancı bir somatik sanrıda olduğu dek değişmez değildir Klinik tabloya çoğu kez depresyon ve anksiyete belirtileri eşlik eder Hastaya bu tanının konulabilmesi için klinik tablonun altı aydan daha uzun sürmesi öngörülür
Oluş Nedenleri
Hipokondriyak kişilerin maddi duyumlarını artırma ve genişletme eğiliminde olduklarına ilişkin kayda değer ölçüde bilgi vardır Sözgelimi sıradan bir kişinin karında gerginlik olarak hisettiği duyumu hipokondriyak birey karın ağrısı olarak algılayabilmektedir Hipokondriyak kişi fiziksel duyumlar üzerine odaklanabilmekte, onları yanlış yorumlayabilmekte ve yanlış bir bilişsel şema sebebiyle bunu bir risk olarak algılayabilmektedir
İkinci bir varsayım kişinin toplumsal öğrenme modeli öne sürer Buna göre hasta insan rolü kişinin anlaşılan üstesinden gelinmesi baskı olan sorunlardan kaçınmasına olanak sağlar
Üçüncü bir hipotez hipokondriyazisin diğer zihinsel bozuklukların değişik bir biçimi olduğu düşünülen klinik tabloların başında depresif bozukluklar ile anksiyete bozuklukları gelir Bu hastaların takriben %80 inde eşlik eden depresif bozukluklar ve anksiyete bozuklukları bulunduğu tahin edilmektedir ve buradan hareketle bu hastaların bu tür bozuklukların bir alt tipini oluşturduğu düşünülmektedir
Bu bozuklukla ilgili psikodinamik yorumlama bu hastalarda başkalarınına yönelik kavgacı ve düşmanca dürtülerin bunalım ve yer değişiklik mekanizmalarıyla maddesel yakınmalara dönüştürüldüğü, hastaların öfkelerinin geçmişteki reddedilmeler, düş kırıklıkları ve kayıplardan kaynaklandığı, fiziki yakınmalar aracılığıyla başka insanlardan yardım ve ilgi gördükleri ve ardındaki onları etkin olamadıkları gerekçesiyle geri çevirdikleri biçimindedir Bir başka yaklaşma da hipkondriyak belirtileri bilinçdışı suçluluk duygularına bağlar
Tedavi
Hipokondriyak hastalar genelde psikiyatrik tedaviye direnç gösterirler Zorlanma etmenlerini azaltılması ve kronik hastalıkla baş etme üzerine odaklanan yaklaşımı benimseyebilirler Toplumsal desteğin ve etkileşimin anksiyete düzeylerini azaltması nedeniyle grup terapisi yeğlenebilir İçgörü yönelimi kişisel terapi genellikle başarılı olmamaktadır Uyumlu olarak gerçekleştirilen fizik tetkik ve asistan incelemeler sık sık hastaya yakınmalarının ciddi bir biçimde ele alındığı konusunda teminat verir Ilaç tedavisi ise fakat eşlik eden anksiyeteve bunalım belirtileri için uygulanmalıdır *
Klinik Özellikler
Hipokondriyak hastalar kendilerinde demin saptanmamış önemli bir rahatsızlık bulunduğuna inanırlar ve kendilerini bunun aksine inandırmak fazla zordur Tek bir hastalığın varlığına inanabilirler yada süre geçrikçe özgül bir hastalığa ilişkin düşünceleri değişken Ama rahatsızlık inancı bir somatik sanrıda olduğu dek değişmez değildir Klinik tabloya çoğu kez depresyon ve anksiyete belirtileri eşlik eder Hastaya bu tanının konulabilmesi için klinik tablonun altı aydan daha uzun sürmesi öngörülür
Oluş Nedenleri
Hipokondriyak kişilerin maddi duyumlarını artırma ve genişletme eğiliminde olduklarına ilişkin kayda değer ölçüde bilgi vardır Sözgelimi sıradan bir kişinin karında gerginlik olarak hisettiği duyumu hipokondriyak birey karın ağrısı olarak algılayabilmektedir Hipokondriyak kişi fiziksel duyumlar üzerine odaklanabilmekte, onları yanlış yorumlayabilmekte ve yanlış bir bilişsel şema sebebiyle bunu bir risk olarak algılayabilmektedir
İkinci bir varsayım kişinin toplumsal öğrenme modeli öne sürer Buna göre hasta insan rolü kişinin anlaşılan üstesinden gelinmesi baskı olan sorunlardan kaçınmasına olanak sağlar
Üçüncü bir hipotez hipokondriyazisin diğer zihinsel bozuklukların değişik bir biçimi olduğu düşünülen klinik tabloların başında depresif bozukluklar ile anksiyete bozuklukları gelir Bu hastaların takriben %80 inde eşlik eden depresif bozukluklar ve anksiyete bozuklukları bulunduğu tahin edilmektedir ve buradan hareketle bu hastaların bu tür bozuklukların bir alt tipini oluşturduğu düşünülmektedir
Bu bozuklukla ilgili psikodinamik yorumlama bu hastalarda başkalarınına yönelik kavgacı ve düşmanca dürtülerin bunalım ve yer değişiklik mekanizmalarıyla maddesel yakınmalara dönüştürüldüğü, hastaların öfkelerinin geçmişteki reddedilmeler, düş kırıklıkları ve kayıplardan kaynaklandığı, fiziki yakınmalar aracılığıyla başka insanlardan yardım ve ilgi gördükleri ve ardındaki onları etkin olamadıkları gerekçesiyle geri çevirdikleri biçimindedir Bir başka yaklaşma da hipkondriyak belirtileri bilinçdışı suçluluk duygularına bağlar
Tedavi
Hipokondriyak hastalar genelde psikiyatrik tedaviye direnç gösterirler Zorlanma etmenlerini azaltılması ve kronik hastalıkla baş etme üzerine odaklanan yaklaşımı benimseyebilirler Toplumsal desteğin ve etkileşimin anksiyete düzeylerini azaltması nedeniyle grup terapisi yeğlenebilir İçgörü yönelimi kişisel terapi genellikle başarılı olmamaktadır Uyumlu olarak gerçekleştirilen fizik tetkik ve asistan incelemeler sık sık hastaya yakınmalarının ciddi bir biçimde ele alındığı konusunda teminat verir Ilaç tedavisi ise fakat eşlik eden anksiyeteve bunalım belirtileri için uygulanmalıdır *