Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller

Hipnozun Uygulanmaması Gereken Haller HİPNOZUN KONTRENDİKASYONLARI ALT ETKİLERİ VE SINIRLARI Tıbbi teftiş aşağı yerinde kullanıldığı takdirde hipnoterapinin çok eksik kontrendikasyonları ve zararlı alt etkileri vardır Karşılaşılan kişilerle, arasındaki ilişkilerde hiçbir zararlı etki ve bozukluk yoktur Psikiatristler prepsikotik ve psikotik hastalarda hipnozu denerler Bu bir kısım psikiatrisler için epeyce heyecan vericidir Hipnoterapi ile hızlanan bir psikozun hakiki bir sebebinin olmadığı bildirilmiştir Bu istisnaların açık havada hipnotizmayı açlık eden hastalarda, hipnotizmanın hiçbir güçlük yaratmayacağından eminim Hipnozla ilgili uygunsuz sonuçlar matematiksel olarak rutin yapılan cerrahi girişimler sırasındaki mental kondüsyonun canlılığındaki tetik mekanizmasından daha önemsizdir Operasyonda karar bahşedilen faktörler hazırdır ve yalnız uygun bir yorumlama gereklidir Dr Erıchson Farklı Alanlara Yönlendirilmiş zamanlarda, yüzlerce konuda yapılan hipnotizmalarda, şahsî yapılan deneylerin hiçbirinde hipnozun zararlı etkisinin gözlenmediğinibildirmiştir Radyoterapi gibi hipnozun da tehlikesi kullanımında değil, suistimal edilmesindedir Hiçbir hekim, her durum için ve her hastada hipnozu tavsiye etmemelidir Hipnoz dikkatle seçilen durumlarda öteki tedavilerden daha etkin olduğu yerlerde kullanılır Sağlam kliniksel hüküm koyulan vakalarda uygulanmalıdırHipnozun bir takım şekilleri hala anlaşılmadığından geri kalan ve açıklanmayan tek alan değildir Psikodinamikde oryantasyon, hipnoterapinin başarılı olması için değişmez olan bir unsurdur Ve hipnoz bireye özgü değilse fena muamele görebilir Bir kişiyi hipnoz yardımıyla bir suça yönlendirebilmenin olası olup olmadığı sorusu tıbbi görüş açısından ayrıntılarıyla akademiktir Böyle bir durumun olabileceğini kabul etsek bile, hekimin moral yapısı ve tedavinin amaçları hipnotik durumun böyle bir kullanımını imkansız kılar bununla birlikte hipnoz sırasında böyle bir duruma yönlendirilmiş kişide kurnazlık esnasında bu durumun gerçekleşebilmesi gayet düşük olasılıktadır Fazla eksik vakada kişiyi kendi ricası ve moral yapısının aksine olarak antisosyal veya kendisine hasar verici davranışlara doğru etkilemek muhtemel olabilir Bu kişiler hiç kuşkusuz kurnazlık durumlarında da adi moral durumlarına ve ilgilerine zıd aktivitelere dürüst uygun tartışmalarla ikna edilmektedirler Trans sırasındaki kişiler deneysel amaçlarla kullanıldıklarını kolaylıkla ayrım edebilirlerEğer hipnotistin dürüstlüğüne karşı tam bir inançları varsa kendilerini tehlikeli olabilecek bir rolü bile büyük bir samimi olarak oynayabilirler aynı zamanda bunun da nereye kadar uzanacağının bir sınırı vardırDoktor Woolberg böyle bir olgusunu anlatmaktadır Doktor Wolberg hipnoz sırasında hastasına biraz daha sonra kendisi bir doktorun ziyarete geleceğini ve bu doktorun tüm insanları öldürmeyi planladığını, bunun içinde bir virüs geliştirdiğini söyler Bu durumda yapılması gereken şeyin mutlaka bu zararı vermeden önce bu adamı öldürmek ve insanlığı bu beladan kurtarmak oldruğunu belirtir sonra hastasına bu hekim arkadaşı ziyarete geldiği vakit kendilerine akarsu ikram etmesini ve bu sırada bu kötü doktorun çay bardağına şekerlikte göstermiş olduğ X işaretiyle işaretli potasyum siyanürlü şekerlerden koyarak vermesini tenbih eder Hasta da bunu büyük bir samimiyetle yerine getirir Doktora birşey olmadığını gördüklerinde DrWolberg hastasına olasılıkla bir kusur yaptıklarını bu kez işi daha sağlama almaları gerektiğini söyler ve üstünde potasyum siyanür yazılı iki kapsülü vererek kbu kapsülleri doktorun çayına koymasını söyler Hasta bu sırada aniden trans durumundan çıkar Çünkü hastaya kadar birincil test bir oyun niteliğindedir; fakat ikinci kapsüllerin içinde potasyum siyanür bulunması olasılığı çok fazladır Yapay olarak oluşturulmuş dissosiyatif durumlardaki deneyler Dr Wolberg´e göstkermiştir ancak kriminal kişilik özellikleri olan hastalarda bile deneysel hatalı olduğunu kavradığı impulslarını inhibe edebilmektedir aynı zamanda suça eğilimli kişiler hipnozun etkisi aşağıda kalarak kabahat işlediklerini belirtip kurtulabilecekleri düşüncesi ile böyle bir fırsat yakaladıklarını kabul ederler ve suça sürüklenebilirler böylece de hipnozun diplomasız ve iş dışı kişiler kadar yapılması suçtur Akıllı ellerde hipnozun hiçbir zararlı etkisi yoktur, lakin eğer bilgisiz kişiler göre ve hastadaki dinamikler anlaşılmaksızın semptomun ortadan kaldırılması işlemine girişilir ise nevrotik birey bundan zıt olarak etkilenebilir Nevrotik kişinin zaten kişiler arası ilişkile rinde bir sürü önemli problemi vardır Kişilere güvenemez ve sürekli olarak kendi motivasyonları hakkında şüpheleri vardır Başından uygunsuz trans denemesi geçirmiş ise akut olarak bozulabilir ve güvensizlik ve gücenikliligi daha da artar Hipnoz şimdiye dek büyük oranda eğitilmemiş hipnotistler ve şarlatanlar tarafından uygulanılmıştır Özellikle şarlatanlar popüler gazeteler ve radyo göre hipnozun en çarpıcı yönlerini sergilemeye yüreklendirilmişlerdir sonuç olarak hipnoz hak etmediği bazı uygunsuz ön yargılarla lekelenmiştirHekimlik mesleği bu durumda ayrıntılarıyla suçsuz olarak kabul edilemez; çünkü hekimler hipnoza sahip çıkmamışlar ve hipnozun başvuru formu alanlarını ve sınırlarını belirlememişlerdir Hipnozun eylence amacıyla kullanmasını engelleyici ivedi yasal tedbirlere ihtiyaç vardır ve hipnozun kullanımı eğitilmiş ve ehliyetli kişilere bırakılmalıdır Hipnoz hünerli kişiler göre kullanıldığı süre bile bir takım komplikasyonlar oluşur Hipnoz ardından kısa süren göz kararması, mide bulanması ve baş ağrıları yaygındır Ara Sıra spontan trans durumları kendiliğinden oluşabilir ve hasta bu sırada hiçbir niçin yokken dissosiye ceset algıları yaşıyabilir Kendiliğinden ortaya çıkan bu trans durumları ve histerik fenomenler hipnoz sırasında bunların bir daha ortaya çıkmıyacağı belli bir şekilde önerme edilerek önlenebilir Otoriteryen bir telkinle semptomu ortadan kaldırılan hastanın hekimine ne dek bağlanacağı ise bir diğer sorudur Teorik olarak bir bağımlılık ve sonlandırılamaz bir bağlılığın ortaya çıkabileceği düşünülebilir Fakat pratikde hipnozun öteki psikoterapilerden daha fazla bir bağımlılık oluşturmadığı da bilinir Hastanın bağımlı olup olmayacağı tekniğin kullanılmasından ziyade hastanın buna gereksiniminin olup olmadığına bağlıdır Bir terapiste aleyhinde bağımlılık gereksinimi olan hastalarda direktif olmayan edilgen yaklaşımların ön planda düşünülmesi yerinde olacaktır Hipnoza aleyhinde tavrını bireyin temel kişilik yapısı belirliyecektir Kompulsiv bir şekilde bağımlılığı olan bir kişinin tiryakilik geliştirmek için hipnoza gereksinimi yoktur Hipnoza aleyhinde da diğer kişiler arası ilişkilerinde olduğu gibi hitabe takınacaktır Hipnozun kişiyi çocuklaştırdığı, iradesini zayıflattığı ya da kişiyi diğer terapötik tekniklerden daha fazla bağımlı bir ışık halkası getirdiği konusunda hiçbir kanıt yoktur Kişinin durmadan kendisini hipnotize edenin etkisi aşağıda kalacağı ve bu etki alktığında istemediği birtakım şeyleri yapmaya zorlanacağı korkusu için hiçbir haklı niçin yokturEnder olarak bazı dengesiz ve histerik kişiler kendilerindeki arzuları yansıtarak hipnotisti seksüel tasallutla suçlayabilirler Bu nesil suçlamalar çok ender olmakla birlikte hatırda tutulmalı ve hastanın cinsel fantazilerinin güçlü bir rol oynadığı durumlarda bunlar hastaya derindeki motivasyonel paternler olarak açıklanılmalıdır Hipnozun herkesin kafasında sembolik bir cinsel fenomen olduğunu kanıtlıyacak hiçbir vaka yoktur Gerçekde fazla ender görülen bu cins olgularda eğer hasta tüm yakın ilişkileri seksüel olarak görmüyor ise bu olguyu da bu şekilde kavraması için hiç bir niçin yoktur Hastanın hipnoz sırasındaki cinsel fantkazilerini eyleme dönüştüreceği konusunda hiç bir gerçek risk söz konusu değildir Hastanın tehlikeli olabilecek telkinlere yanıt verme yeteneğinin sınırlı oluşu terapötik olarak yardımsever telkinler için de söz konusudur Hipnozun psişik, somatik ve viseral fonksiyonlar üzerindeki dramatik etkisi hipnoz öğrencilerini hipnoza aşırı bir bedel vermeye yönlendirebilir Geçmişte hipnoz hakkında rastlanılan ümit kırıklıklarının büyük çoğunluğu da birçok nevrotik semptomların sujjesyon ile ortadan kaldırılmasında başarısızlığın ortaya çıkmış olmasındandır Hastayı dayanılmaz anksiyetesinden kurtaran birçok nevrotik semptomu bununla birlikte onda uygun olmayan bir dengeyi de oluşturmuştur Nevrozun etkinliğini azalttığını hissederek hekime başvuran hastalar aslında ikili bir motivasyonla kendilerinin bütün kişiler arası ilişkilerini yapılandırırlar ve terapötik ilişkiye karşı da ne şekilde davranacaklarını koşullandırırlar Bireyin bu ikili motivasyonel sistemine uymayan değişiklikeri oluşturmaya çabalamak tepkiyle karşılanacaktır Tatmin Edici bir şekilde motive istenci olmayan bir kişi transa sokulmuşsa ve bu sırada semptomlarından vaz geçmeye ya da hastalığına karşısında tavırlarını değiştirmeye, veya öbür bir dünya görüşü edinmeye, ya da diğer kişilerle daha kafadengi bir duruma gelmeye, ya da kayda değer bilinç dışı çatışmalarını tanımaya zorlanırsa cevap vermekte başarısız olur Transda mucizevi hiçbir şey yoktur Birçok değerleri vardır; fakat bireyin mevcut motivasyonları ve değişebilme kapasitesi yönünden sınırları da vardır Terapötik başarısızlıklar öteki birçokları gibi hipnozda da ortaya çıkar Dr Wolberg burada bir doktor hastasını nakletmektedir Bu hekim hasta ailesinin desteği ile New York´da tıp fakültesini bitirmiştir ve yine ailesinin isteği ile New York´ta bağımsızlık hekimlik olabilmek için bord sınavına girecektir Ama sınava sıralamak için ne süre kitabı açsa zihni dağılmakta ve okuduğundan hiçbir şey anlayamamaktadır Sonunda Dr Wolberg´e kazanç ve kendisini hipnotize ederek bu sorununun üstesinden gelebilmesine muavin olmasını ister Dr Wolberg´in bu konudaki takviye çabaları hep sonuçsuz kalır; çünkü doktor hastanın sevdiği kız New York´un dıştan bir şehirde oturmaktadır ve temelde bu doktor de sevdiği kızın bulunduğu şehirde özgür hekimlik gerçekleştirmek istemektedir Fakat öte taraftan ailesine olan borçluk duyguları bu düşüncesini dobra dobra ortaya koymasını engellemektedir Tedavinin başarısız kalmasının nedeni de bu motivasyonun anlaşılamaması ve hastanın temelde hiç de istemediği bir duruma zorlanmasıdır Dr Wolberg bunu hekim hastası sınavı kazanamadıktan ve sonra sevdiği kızın bulunduğu şehirdeki sınavı kazanıp orada özgürlük hekimlik yapmaya başladıktan sonra anlamıştır Bu olgu hipnotik tedavide hastanın motivasyonunun anlaşılmasının ne kadar gerekli olduğunu göstermesi açısından önemlidir id Gene Dr Wolberg´in bir hastası hipnoz için baş vurmuştur ve tedavinin sonucunda elindeki listede belirttiği amaçları kazanmak istemektedir Bu listede şunlar yazılıdır: birincisi! defalarca dinç olacaksın, bilhassa kadınlara karşıikincisitekrar tekrar berrak düşüneceksin, hain ve düzgün bir ses tonuyla güzel bir şekilde konuşacaksın! üçüncüsü gece saat birde kalkacaksın ve sabah saat yedide en ince ayrıntısına kadar dinlenmiş bir şekilde uyanacaksın; dördüncüsü tüm engellere karşı hayatta başarılı olacaksın Bu kişi bu amaçları fazla uzun süren psikanalitik tedavide kazanamamıştı ve sonuçta kendisine hipnozun yararlı olabileceğini düşünüyordu Birçok kişinin, hipnozun birçok şeyi mucizevi bir şekilde düzelttiği ve sihirli gücü olduğu gibi hatalı beklentileri vardır Hipnotiste 70 yaşında empotan yakınması olan erkek hastadan 6 yaşında, geri zekalılığı olan ve hiçbir zaman yürümeyi ve konuşmayı öğrenememiş bulunan çocuğun annesine kadar birçok birey baş vurabilir Hipnozdaki başarısızlıklar iki grupda incelenebilir: Transın oluşmasında başarısız kalınanlar ve terapötik bir amacın oluşmasında başarısız kalınanlar Trans oluşturmakta başarısızlıklar çok şükür iyi tekniklerin uygulanmasıyla enderdir Kişiler arası ilişkilerden korkanlarda ve özellikle hasar verici veya güvenli olmayan olduğu zannedilen bir otoriteye yenilme korkusu olanlarda dayanıklılık gelişebilir ve bu direnç hipnotik durumun elde edilmesini önler Burada hipnotistin kişiliği ve deneyimi belirleyici faktör olabilir ve eğer rezistanslar uygun bir şekilde ele alınır ise trans sağlanabilir Burada Dr Wolberg göre bir örnek verilmiştir Bu örnekte homoseksüel dürtülerini kontrol edebilmede kendisine denetim yeteneği isteyen birisi hipnoz için baş vurmuştur Hipnotik seans esnasında hasta yumruklarını ve dişlerini sıkmış ve hemen hemen kavgaya hazırlanmış bir postür almıştır Birazcık sonradan da öfkeli leke şekilde yerinden kalkarak yapamıyorum, kendimi bırakamıyorumdiye bağırmıştır sonra da orgazm olduğunu ve kendisine iyice sahip olabilecek bir üstün güce yenilmek istiyormuş gibi hissettiğini söylemiştir Bu hasta hipnoza kendi nevrozu çerçevesinde sımsıkı sarılmış ve kendisini hipnotize eden doktor kendisine güya direnemediği bir aşıkmış gibi gelmiştir Telkinlere aleyhinde hem yenilme keza de direnmeyi açlık ederek bir trans durumuna fiilen girdiğini sandığı sırada panik duygusu yaşamıştır Transın oluşabilmesi için yerinde bir hipnotize edilebilme motivasyonu gereklidir Bu motivasyon mherkeste varmış gibi görünür, fakat ara sıra bilhassa duygusal problemi olanlarda bulunmayabilir Hipnotize olmaya aleyhinde boyun eğmez bir kişiyi hipnotize etmek genelde muhtemel değildir; ya hipnotistin emirlerine itaat etmeyi istemelidir ve transa girer ya da kendi iradesine karşısında bir takım duyguları olmalıdır ve hipnotistin emirlerine direnemez Bilinç dışı bir hipnotizma edilme motivasyonu, bilinçli hipnoza direnme arzusundan daha kuvvetli olabilir Hipnoza girmeye karşı savaşan bir fazla birey vardır, fakat bu kişiler buna rağmen telkinler başladıktan sonra kurnaz kalamazlar Trans endüksiyonundaki başarısızlıklar, hekimin hastanın hipnotize edilme isteğine aleyhinde olan etmenleri tanıması ile en düşük düzeye indirilebilir Eğer doktor davranış ve tavırları ile güven öneri edebilirse, hastanın hipnoz hakkındaki hatalı ön yargılarını ortadan kaldırabilirse, hastadaki iyi olmaya yönelik dinç impulsları eyleme geçirebilirse ve hastayı sağlığına hipnozun yadımıyla kavuşabileceğine ikna ederse, ya da bir takım hırslarını veya amaçlarını memnuniyet ederse hipnoz korkusunun üstesinden gelmek olasıdır(forumtempo)