Hindistanın Dini İnancı nedir
Hindistanın Dini İnancı
Din Hindistanda bir hayat tarzıdır Butun Hint geleneklerinin ayrılmaz bir parcasıdır Bircok Hintli icin din, gunluk işlerden eğitim ve politikaya kadar hayatın her safhasına nufuz etmiştir Laik Hindistan, Hindu, İslam, Hıristiyanlık, Jainizm, Sihizm ve diğer sayısız dini geleneğe ev sahipliği yapar Hinduların yanında Muslumanlar onde gelen dini gruptur ve Hint toplumunun ayrılmaz bir parcasıdır Hindistan Endonezyadan sonra sayıca en kalabalık Musluman nufusa sahiptir Hindistanda tum dinlerce kabul edilen ortak uygulamalar vardır ve her yıl ceşitli muzik ve dans festivalleri tum topluluklarca kutlanır Her birinin kendi hac yerleri, kahramanları, efsaneleri ve hatta mutfak alışkanlıkları vardır ki bu toplumun temel ozelliği olan ozgun farklılık icinde karışır gider
Hinduizm
Bir dini gelenekler dermesi Hinduizmin temelini belirleyen inanışları tanımlamak pek kolay değildir Hindistan nufusunun buyuk bir coğunluğunun sahip olduğu bu inancı şekillendiren tek bir felsefe yoktur Hinduizm belki de bu şekilde hem teorik alanda hem de uygulamada farklılıklar icerdiğinden dolayı dinler muzesi diye anılabilecek tek dini gelenektir Bu dinin bir kurucusu ya da kutsal kitabı yoktur Rig Veda, Upanişadlar ve Bhagavad Gita, Hinduların kutsal metinleri olarak gosterilebilir Coğu diğer dinlerin aksine, Hinduizm tek bir ilaha tapınmayı ongormez Bir Hindu, Şiva, Vişnu, Rama, Krişna veya diğer tanrı ve tanrıcalara tapabilir ya da her ferdin icinde yer alan Yuce Ruha veya Yıkılmaz Ruha inanabilir ve hala Hindu olarak anılabilir Terazinin bir yanında nihai hakikat yolunda bir arayış, diğer tarafında ise ruhlara, ağaclara ve hayvanlara tapan mezhepler vardır Hinduizmde sadece tanrı ve tanrıcalarla ilgili değil, guneş, ay, gezegenler, nehirler, okyanuslar, ağaclar, ve hayvanlarla da ilgili festivaller ve torenler vardır En populerleri Deepavali, Holi, Dussehra, Ganesh Chaturthi, Pongal, Janamasthmi ve Şiva Ratri festivalleridir Hinduizmi ilginc kılan ve Hint geleneğini zenginleştirip renklendiren bu sayısız şenlik etkinlikleridir Hint Mitolojisi ve Yaşayan Tanrılar Mahabharata ve Ramayana gibi destansı kahramanların olumsuz olduğuna ve insanlar gibi hayatta olduklarına inanılır Hinduizm tanrıları hem insanustu hem de insan gibidir ve onlara karşı ayrı bir sıcaklık ve aşinalık duygusu vardır Ramayana kahramanı Rama, onur ve cesaret gibi nitelikleri temsil eder ve bir erkeklik modeli olarak gorulur Karısı Sita tipik bir Hint kadınıdır ve kocasıyla beraber surgundeyken Lanka Kralı Ravana tarafından kacırılmıştır Sitanın Rama ve kardeşi Lakşmana ve sadık maymunu Hanuman tarafından kurtarılışı bu son derece ilginc hikayenin etrafında orulmuştur Bu destandan ceşitli hikayeler nesilden nesile anlatılagelmiştir Dini panayırlar, festivaller ve ayinler bu efsaneleri canlı tutmuştur ve her etkinlik eski hikayelerin yeniden anlatılması icin bir fırsat olmaktadır Mahabharatadaki heyecan verici metinler yakın akraba olan Pandavalar ve Kauravalar arasındaki hanedan kavgasının hikayesini anlatır Efendi Krişna bu buyuk destanda cok onemli bir rol oynar Kendisi Pandavalardan Arjunanın arkadaşı, rehberi ve filozofudur ve Arjuna savaş alanlarında akrabalarını oldurmekte tereddut gosterdiğinde ona bu tereddudu aşmasında yardımcı olur Krişnanın hikmetli felsefesi ve oğretileri Bhagavad Gitada yazılmıştır Krişna, cocukken tereyağı calan, gencken de flut calıp yaramazlık yapan bir tanrı olarak bilinse de yetişkin yıllarında daha ciddi tarafının on plana cıktığı hikmetli bir filozof olarak tasvir edilmiştir Hindistanın tamamında Hinduların taptığı bircok tanrı ve tanrıca vardır Bunların arasında Hinduizm icin en onemli olanı sırasıyla yaratıcı, koruyucu ve yok edici olarak bilinen Brahma, Vişnu ve Şiva uclemesidir Brahmanın pusuladaki dort yone tekabul eden dort başı vardır Hayatı ve tum evreni yarattığına inanılır Vişnu doğum ve yeniden doğum devri daimini yoneten koruyucudur Ayrıca dunyayı kotu guclerden korumak icin cok defa dunyaya geldiğine dair bir inanış vardır Rama ve Krişnanın Vişnunun tecessumu olduğu duşunulur Genellikle boynuna sarılı bir kobra yılanı ile gorulen Şiva tum kotulukleri yok eder ve bircok tecessumu vardır Gorulemeyen tanrılar ilahi gucleri simgeleyen bircok imge ve putlarla temsil edilir Bircok put tanımsız guzelliğe ve ihtişama sahip suslu tapınaklarda korunur Hint tanrıları tapınaklarda, karla kaplı tepelerde, nehirlerde, okyanuslarda ve Hintlilerin zihin ve kalplerinde canlıdır
İslam
İslam Hindistanda 8 yuzyılın başlarında Arap tuccarlar aracılığıyla girdi, fakat gercek etkinliğini 12 yuzyılda kazandı Hindistan'ın Muslumanlaşması buyuk coğunlukla Turklerle olmuştur İlk olarak Gaznelilerle başlayan Turkİslam Devletleri zinciri Tuğluklular, Lodiler, Delhi Turk Sultanlığı ve son olarak Babur İmparatorluğu'yla 1858 senesinde sona ermiştir İngilizlerin Babur devletini ortadan kaldırmasıyla Hindistan'daki 9 asırlık Turkİslam hukumdarlığı da sona ermiştir Turk sultanları icinde Gazneli Mahmut, Babur Şah, Ekber Şah en meşhur olanlarıdır 17 asırda Hindistan'da yaşamış olan İmam Rabbani İslam'ın yayılmasında ve doğru bir şekilde yaşanmasında fazlasıyla etkili olmuştur Yine bu donemden once de Turkistanlı alimlerin ve talebelerinin İslam'ın yayılmasında buyuk katkıları olmuştur Bunlardan en cok akla gelenleri Hoca Ahmed Yesevi, Muhammed Bahauddin Nakşı Bend ve Abdulkadir Geylani'dir Hinduizmin dalları olarak ortaya cıkan Budizm, Jainizm ve Sihizmin aksine İslamın anlayışları, gelenekleri ve dini pratiği bu inanca mahsustur ve evrensel kardeşliği ve her şeye gucu yeten Allaha teslimiyeti ongorur 12 yuzyılda Musluman akınları ve 16 ve 17 yuzyıllardaki Baburlu Turk idaresi Hindistanda İslamiyetin yayılışında etkili olmuştur Başta saldırgan gibi gozuken İslamın evrensel sevgi ve barışa yonelik mesajı daha sonraları mistik ve tasavvuf ehlinin yardımlarıyla yayılmıştır Kabir ve Nanak gibi tasavvuf ehillerinin yaymış olduğu kardeşlik ruhu Hindistandaki katı kast sisteminin cozulmesinde yardımcı olmuştur İki inancın karşılıklı iletişimi hayatın ve kulturun her alanında Hindu ve İslami unsurların bir sentez oluşturmasını sağlamıştır Baştaki catışma ve celişme doneminden sonra bugun bu iki din uyum sağlayarak birbirlerinin zenginleştirmişlerdir Gunumuzde de 138 milyonla dunyanın 3 buyuk Musluman topluluğu Hindistan'da yaşamaktadır
Sihizm
Sihizm olarak gecen Sıkh Dini; Hindistan 'da takriben 1500 'lu yıllarda doğmuştur Gunumuz Hint Yarımadası 'nda diğer dinlere nazaran daha aktif ve uzlaşmaz tutumu ile gundemde kalmaya calışan Sıkh Dini, Hint Felsefesi'nden kaynaklanan Maya ve Nirvana tasavvurlarını benimsemiş olmakla tanınmıştır Sihizm, gunumuzde Hindistan'ın dini ve siyasi hayatında onemli yerini korumaktadır
Hıristiyanlık
Hıristiyanlığın Hindistana Guney Hindistanda bir muddet kalan ve buyuk ihtimalle de orada olen havarilerden Thomas ile geldiğine inanılır Fakat ulkeye gelen ilk misyonerin Bartholomew olduğunu duşunenler de vardır Tarihi bilgilere gore Hindistandaki misyoner etkinlikler 1544 yılında Francis Xavierin gelişiyle başladı Onu başta Portekizden, daha sonra da Danimarka, Hollanda, Almanya ve İngiltere gibi ulkelerden gelen misyonerler izledi 18 ve 19 yuzyıllarda hem Katolik hem de Protestan misyonerler Hıristiyan oğretilerini yaydılar Bugunku Hindistan toplumu uzerindeki modern etkilerde Hıristiyanlığın payı da vardır Hıristiyan misyonerler tum ulkede okullar ve kolejler acarak inanc ve iyi niyet mesajları yaydılar Hıristiyanlık ve oğretileri Mahatma Gandi de dahil olmak uzere bircok aydını ve duşunuru etkilemiştir Bugun Hindistanda 30 milyon kadar değişik mezheplerden Hıristiyan vardır
Budizm
Orta Yol Budizm, Hinduizmin bir kolu olarak ortaya cıkmış fakat zamanla tum Asyada yaygın hale gelmiştir Bu inancın kurucusu Gautama Buddhanın kişiliği ve oğretileri Japonya, Cin ve Asyadaki milyonlarca insanın hayatını aydınlatmıştır Budizm ile Hinduizmin temel oğretileri arasında guclu bir benzerlik vardır Budizm devamsızlık ilkesi veya kanunu uzerine kurulmuştur Buna gore, bazı şeyler diğerlerinden daha uzun surse de, her şey değişime tabidir Budizmin diğer temel ilkesi hicbir şeyin tesadufen meydana gelmediğini ileri suren sebep kanunudur Tum olayların meydan gelişlerindeki etken doğa guclerinin yanında karmadır Yok edilemez ruh ve yeniden doğum devri daimi kavramları bu iki temel felsefeden kaynaklanmaktadır Buda, aşırı rahat duşkunluğu ve her şeyden uzak durma iki uc nokta arasında dengeli ve ahenkli bir hayat tarzı olarak Orta Yolu savunmuştur Budizm dort Asil Gerceğe dayanır: 1 Istırap evrenseldir, 2 Istırabın sebebi hırs ve aşırı arzudur, 3 Istırabın ustesinden gelinebilir ve onlenebilir, 4 Arzulardan sıyrılmak ıstırapları yok edebilir Istırabı onlemek icin kişi aşırı arzularına galip gelmedir ki bu nirvanaya ulaşmayı ve aydınlanmanın tamamlanmasını sağlar
Hindistanın Dini İnancı
Din Hindistanda bir hayat tarzıdır Butun Hint geleneklerinin ayrılmaz bir parcasıdır Bircok Hintli icin din, gunluk işlerden eğitim ve politikaya kadar hayatın her safhasına nufuz etmiştir Laik Hindistan, Hindu, İslam, Hıristiyanlık, Jainizm, Sihizm ve diğer sayısız dini geleneğe ev sahipliği yapar Hinduların yanında Muslumanlar onde gelen dini gruptur ve Hint toplumunun ayrılmaz bir parcasıdır Hindistan Endonezyadan sonra sayıca en kalabalık Musluman nufusa sahiptir Hindistanda tum dinlerce kabul edilen ortak uygulamalar vardır ve her yıl ceşitli muzik ve dans festivalleri tum topluluklarca kutlanır Her birinin kendi hac yerleri, kahramanları, efsaneleri ve hatta mutfak alışkanlıkları vardır ki bu toplumun temel ozelliği olan ozgun farklılık icinde karışır gider
Hinduizm
Bir dini gelenekler dermesi Hinduizmin temelini belirleyen inanışları tanımlamak pek kolay değildir Hindistan nufusunun buyuk bir coğunluğunun sahip olduğu bu inancı şekillendiren tek bir felsefe yoktur Hinduizm belki de bu şekilde hem teorik alanda hem de uygulamada farklılıklar icerdiğinden dolayı dinler muzesi diye anılabilecek tek dini gelenektir Bu dinin bir kurucusu ya da kutsal kitabı yoktur Rig Veda, Upanişadlar ve Bhagavad Gita, Hinduların kutsal metinleri olarak gosterilebilir Coğu diğer dinlerin aksine, Hinduizm tek bir ilaha tapınmayı ongormez Bir Hindu, Şiva, Vişnu, Rama, Krişna veya diğer tanrı ve tanrıcalara tapabilir ya da her ferdin icinde yer alan Yuce Ruha veya Yıkılmaz Ruha inanabilir ve hala Hindu olarak anılabilir Terazinin bir yanında nihai hakikat yolunda bir arayış, diğer tarafında ise ruhlara, ağaclara ve hayvanlara tapan mezhepler vardır Hinduizmde sadece tanrı ve tanrıcalarla ilgili değil, guneş, ay, gezegenler, nehirler, okyanuslar, ağaclar, ve hayvanlarla da ilgili festivaller ve torenler vardır En populerleri Deepavali, Holi, Dussehra, Ganesh Chaturthi, Pongal, Janamasthmi ve Şiva Ratri festivalleridir Hinduizmi ilginc kılan ve Hint geleneğini zenginleştirip renklendiren bu sayısız şenlik etkinlikleridir Hint Mitolojisi ve Yaşayan Tanrılar Mahabharata ve Ramayana gibi destansı kahramanların olumsuz olduğuna ve insanlar gibi hayatta olduklarına inanılır Hinduizm tanrıları hem insanustu hem de insan gibidir ve onlara karşı ayrı bir sıcaklık ve aşinalık duygusu vardır Ramayana kahramanı Rama, onur ve cesaret gibi nitelikleri temsil eder ve bir erkeklik modeli olarak gorulur Karısı Sita tipik bir Hint kadınıdır ve kocasıyla beraber surgundeyken Lanka Kralı Ravana tarafından kacırılmıştır Sitanın Rama ve kardeşi Lakşmana ve sadık maymunu Hanuman tarafından kurtarılışı bu son derece ilginc hikayenin etrafında orulmuştur Bu destandan ceşitli hikayeler nesilden nesile anlatılagelmiştir Dini panayırlar, festivaller ve ayinler bu efsaneleri canlı tutmuştur ve her etkinlik eski hikayelerin yeniden anlatılması icin bir fırsat olmaktadır Mahabharatadaki heyecan verici metinler yakın akraba olan Pandavalar ve Kauravalar arasındaki hanedan kavgasının hikayesini anlatır Efendi Krişna bu buyuk destanda cok onemli bir rol oynar Kendisi Pandavalardan Arjunanın arkadaşı, rehberi ve filozofudur ve Arjuna savaş alanlarında akrabalarını oldurmekte tereddut gosterdiğinde ona bu tereddudu aşmasında yardımcı olur Krişnanın hikmetli felsefesi ve oğretileri Bhagavad Gitada yazılmıştır Krişna, cocukken tereyağı calan, gencken de flut calıp yaramazlık yapan bir tanrı olarak bilinse de yetişkin yıllarında daha ciddi tarafının on plana cıktığı hikmetli bir filozof olarak tasvir edilmiştir Hindistanın tamamında Hinduların taptığı bircok tanrı ve tanrıca vardır Bunların arasında Hinduizm icin en onemli olanı sırasıyla yaratıcı, koruyucu ve yok edici olarak bilinen Brahma, Vişnu ve Şiva uclemesidir Brahmanın pusuladaki dort yone tekabul eden dort başı vardır Hayatı ve tum evreni yarattığına inanılır Vişnu doğum ve yeniden doğum devri daimini yoneten koruyucudur Ayrıca dunyayı kotu guclerden korumak icin cok defa dunyaya geldiğine dair bir inanış vardır Rama ve Krişnanın Vişnunun tecessumu olduğu duşunulur Genellikle boynuna sarılı bir kobra yılanı ile gorulen Şiva tum kotulukleri yok eder ve bircok tecessumu vardır Gorulemeyen tanrılar ilahi gucleri simgeleyen bircok imge ve putlarla temsil edilir Bircok put tanımsız guzelliğe ve ihtişama sahip suslu tapınaklarda korunur Hint tanrıları tapınaklarda, karla kaplı tepelerde, nehirlerde, okyanuslarda ve Hintlilerin zihin ve kalplerinde canlıdır
İslam
İslam Hindistanda 8 yuzyılın başlarında Arap tuccarlar aracılığıyla girdi, fakat gercek etkinliğini 12 yuzyılda kazandı Hindistan'ın Muslumanlaşması buyuk coğunlukla Turklerle olmuştur İlk olarak Gaznelilerle başlayan Turkİslam Devletleri zinciri Tuğluklular, Lodiler, Delhi Turk Sultanlığı ve son olarak Babur İmparatorluğu'yla 1858 senesinde sona ermiştir İngilizlerin Babur devletini ortadan kaldırmasıyla Hindistan'daki 9 asırlık Turkİslam hukumdarlığı da sona ermiştir Turk sultanları icinde Gazneli Mahmut, Babur Şah, Ekber Şah en meşhur olanlarıdır 17 asırda Hindistan'da yaşamış olan İmam Rabbani İslam'ın yayılmasında ve doğru bir şekilde yaşanmasında fazlasıyla etkili olmuştur Yine bu donemden once de Turkistanlı alimlerin ve talebelerinin İslam'ın yayılmasında buyuk katkıları olmuştur Bunlardan en cok akla gelenleri Hoca Ahmed Yesevi, Muhammed Bahauddin Nakşı Bend ve Abdulkadir Geylani'dir Hinduizmin dalları olarak ortaya cıkan Budizm, Jainizm ve Sihizmin aksine İslamın anlayışları, gelenekleri ve dini pratiği bu inanca mahsustur ve evrensel kardeşliği ve her şeye gucu yeten Allaha teslimiyeti ongorur 12 yuzyılda Musluman akınları ve 16 ve 17 yuzyıllardaki Baburlu Turk idaresi Hindistanda İslamiyetin yayılışında etkili olmuştur Başta saldırgan gibi gozuken İslamın evrensel sevgi ve barışa yonelik mesajı daha sonraları mistik ve tasavvuf ehlinin yardımlarıyla yayılmıştır Kabir ve Nanak gibi tasavvuf ehillerinin yaymış olduğu kardeşlik ruhu Hindistandaki katı kast sisteminin cozulmesinde yardımcı olmuştur İki inancın karşılıklı iletişimi hayatın ve kulturun her alanında Hindu ve İslami unsurların bir sentez oluşturmasını sağlamıştır Baştaki catışma ve celişme doneminden sonra bugun bu iki din uyum sağlayarak birbirlerinin zenginleştirmişlerdir Gunumuzde de 138 milyonla dunyanın 3 buyuk Musluman topluluğu Hindistan'da yaşamaktadır
Sihizm
Sihizm olarak gecen Sıkh Dini; Hindistan 'da takriben 1500 'lu yıllarda doğmuştur Gunumuz Hint Yarımadası 'nda diğer dinlere nazaran daha aktif ve uzlaşmaz tutumu ile gundemde kalmaya calışan Sıkh Dini, Hint Felsefesi'nden kaynaklanan Maya ve Nirvana tasavvurlarını benimsemiş olmakla tanınmıştır Sihizm, gunumuzde Hindistan'ın dini ve siyasi hayatında onemli yerini korumaktadır
Hıristiyanlık
Hıristiyanlığın Hindistana Guney Hindistanda bir muddet kalan ve buyuk ihtimalle de orada olen havarilerden Thomas ile geldiğine inanılır Fakat ulkeye gelen ilk misyonerin Bartholomew olduğunu duşunenler de vardır Tarihi bilgilere gore Hindistandaki misyoner etkinlikler 1544 yılında Francis Xavierin gelişiyle başladı Onu başta Portekizden, daha sonra da Danimarka, Hollanda, Almanya ve İngiltere gibi ulkelerden gelen misyonerler izledi 18 ve 19 yuzyıllarda hem Katolik hem de Protestan misyonerler Hıristiyan oğretilerini yaydılar Bugunku Hindistan toplumu uzerindeki modern etkilerde Hıristiyanlığın payı da vardır Hıristiyan misyonerler tum ulkede okullar ve kolejler acarak inanc ve iyi niyet mesajları yaydılar Hıristiyanlık ve oğretileri Mahatma Gandi de dahil olmak uzere bircok aydını ve duşunuru etkilemiştir Bugun Hindistanda 30 milyon kadar değişik mezheplerden Hıristiyan vardır
Budizm
Orta Yol Budizm, Hinduizmin bir kolu olarak ortaya cıkmış fakat zamanla tum Asyada yaygın hale gelmiştir Bu inancın kurucusu Gautama Buddhanın kişiliği ve oğretileri Japonya, Cin ve Asyadaki milyonlarca insanın hayatını aydınlatmıştır Budizm ile Hinduizmin temel oğretileri arasında guclu bir benzerlik vardır Budizm devamsızlık ilkesi veya kanunu uzerine kurulmuştur Buna gore, bazı şeyler diğerlerinden daha uzun surse de, her şey değişime tabidir Budizmin diğer temel ilkesi hicbir şeyin tesadufen meydana gelmediğini ileri suren sebep kanunudur Tum olayların meydan gelişlerindeki etken doğa guclerinin yanında karmadır Yok edilemez ruh ve yeniden doğum devri daimi kavramları bu iki temel felsefeden kaynaklanmaktadır Buda, aşırı rahat duşkunluğu ve her şeyden uzak durma iki uc nokta arasında dengeli ve ahenkli bir hayat tarzı olarak Orta Yolu savunmuştur Budizm dort Asil Gerceğe dayanır: 1 Istırap evrenseldir, 2 Istırabın sebebi hırs ve aşırı arzudur, 3 Istırabın ustesinden gelinebilir ve onlenebilir, 4 Arzulardan sıyrılmak ıstırapları yok edebilir Istırabı onlemek icin kişi aşırı arzularına galip gelmedir ki bu nirvanaya ulaşmayı ve aydınlanmanın tamamlanmasını sağlar