Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hilafete ilk Hz. Ali' Geçmeliydi Sözü Fitne midir?

Hilafete ilk Hz. Ali' Geçmeliydi Sözü Fitne midir?
0
247

adanali

FD Üye
Katılım
Eki 20, 2019
Mesajlar
2,792
Etkileşim
0
Puan
36
Yaş
36
Konum
Adana
Web sitesi
bilgilihocam.com
F-D Coin
69
Hilafete ilk Hz. Ali' Geçmeliydi Sözü Fitne midir?

Bu iddia Yahudi İbn-i Sebe’nin ortaya attığı bir fitnedir. Şunu hemen belirtelim ki, dört halifeden hangisinin diğerlerinden daha faziletli ve hilafetin öncelikle kimin hakkı olduğu, İbn-i Sebe’yi asla ilgilendirmezdi. Onun asıl gayesi, ashaba karşı saygıyı kırmakla İslamiyet’e şüphe düşürmek ve Müslümanlar arasında ayrılık çıkarmak ve bunu devam ettirmekti.

Ortada, çok sinsi ve neticesi itibariyle de çok tehlikeli bir Yahudi oyunu vardır. Hilafetin, gerçekte, Hz. Ali’nin hakkı iken Hz. Ebubekir tarafından gasp edildiği iddiasıyla bütün sahabelere hata isnat edilmektedir. Çünkü, Hz. Ali dahil, bütün ashab-ı kiram, Hz. Ebubekir Efendimize biat etmişlerdir.

Bazı kimseler, “Hz. Ali Efendimiz (ra.), Müslümanların birlik ve beraberliğini dikkate alarak kendi hakkını bilerek feda etti.” diyorlar. O zaman şöyle düşünmek lazım gelmez mi: Hz. Ali Efendimiz İslam’ın birlik ve dirliğini bu derece düşündüğü halde biz hangi akılla onun yolunu terk ederek çekişme ve ayrılık yolunu açıyoruz?!... Müslümanların birlik ve beraberliğe en çok muhtaç oldukları bu zamanda, 1400 sene önce geçmiş birtakım hadiseleri gündeme getirip Müslümanları birbirlerine düşürmeye çalışmak hangi akıl iledir ve bunda hangi maslahat ve fayda vardır?

Halifeler devri araştırıldığında görülür ki: Çaryar-ı Güzin Efendilerimiz hiçbiri hilafete, bizzat arzu ederek talip olmamışlar, fakat o makam onlara verilmiştir. Onlar o görevi istememişler fakat hilafet onlara layık görülmüştür. Şöyle ki:

Resulüllah Efendimiz’in (asm.), ahirete teşrifleri üzerine, sahabe-i kiram, ümmet-i Muhammed’in birlik ve beraberliğinin muhafazasını göz önüne alarak, hemen halife seçimine teşebbüs etmişler ve daha Peygamber Efendimiz kabrine konulmadan bu seçimi gerçekleştirerek Hz. Ebubekir’i (ra.) ittifakla hilafet makamına getirmişlerdir. Hz. Ali Efendimiz (ra.) dahil, umum ashap kendisine biat etmiştir. Hz. Ebubekir (ra.) Efendimiz hilafet görevini iki buçuk sene hakkıyla yerine getirdikten sonra, vefatı sırasında, sahabe-i kiram efendilerimize Hz. Ömer’in halife seçilmesini tavsiye etmiş, onlar da bu tavsiyeye uyarak o zatı halife seçmişlerdir. Hz. Ömer ise, bu vazifeyi on bir sene tam bir adaletle yürütmüş, sonunda bir suikasta maruz kalmış ve henüz vefat etmeden, içlerinde Hz. Ali de dahil altı kişilik bir heyet teşekkül ettirmiş ve aralarından birini halife seçmelerini istemiştir. Bu heyet, görüşmelerin sonunda Hz. Osman’da karar kılmışlar ve başta Hz. Ali, bütün sahabe, aynen bu karara uyarak kendisine biat etmişlerdir. Bilahare, Hz. Osman’ın şehit edilmesi üzerine sahabe-i kiram efendilerimiz topluca Hz. Ali Efendimizin evine gitmişler, kendisinden hilafet görevini yerine getirmesini istirham etmişler, Hz. Ali (ra.), kendisi hilafete arzulu olmadığı halde, asilerin tehditleri sebebiyle durumun nezaketini nazara alarak bu vazifeyi kabul etmiştir.

Görüldüğü gibi, dört halifenin de seçimi bu ümmetin en hayırlıları olan ve her biri bir müçtehit reyinde ve dirayetinde bulunan sahabelerin ittifakıyla olmuştur; bu ise sarsılmaz bir fikir birliği meydana getirmiştir. Artık, bu fikir birliğinden daha kuvvetli bir birlik düşünülemez ki, onların verdiği hükmü bozabilsin.

Şu da var ki: Hz. Ali’nin, Peygamber Efendimizin karabet cihetiyle en yakını olmasına rağmen, hilafette en sona kalmasında, kaderin hikmetli bir tanzimi vardır.

Şöyle ki: Hz. Ebubekir, Ömer ve Osman’ın (R.Anhüm) devirleri, İslam’ın birlik ve bütünlüğünün korunduğu tam bir fetih ve gelişme dönemi olmuştur. İran, Irak, Mısır, Suriye, Kıbrıs ve daha birçok ülke, bu dönemde fethedilerek tevhit inancı bu beldelere yerleştirilmiştir.

Hz. Ali Efendimiz zamanında ise, bu fütuhat dönemi durmuş, genişleyen İslam aleminde çeşitli ayrılıklar baş göstermiştir. Hz. Ali (ra.) hilafeti sırasında bu karışıklık ve ayrılıklarla uğraşmak zorunda kalmış, harika cesaret, keskin feraset ve emsalsiz ilmiyle İslam’ı her türlü sapık fikir ve batıl itikatların saldırısından koruyabilmiştir.

İşte ilk üç halife devrindeki ittihat, dayanışma ve İslami başarılar onların hilafete layık olduklarını ve hak üzere olduklarını ispatladığı gibi, Hz. Ali Efendimiz devrindeki ayrılıklar da, onun hilafette sona kalmasındaki hikmeti açıkça göstermektedir.

Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, Hz. Ali (ra.) ilk halife olsaydı, başta Emeviler olmak üzere çeşitli kabile ve ailelerde rekabet damarının uyanması, bu yüzden Müslümanlar arasında birlik ve dayanışmanın tehlikeye düşmesi kuvvetle muhtemeldi. Bu ise İslam’ın gelişmesine büyük bir darbe vururdu.

Diğer taraftan, İslam aleminde çeşitli ayrılıkların ortaya çıktığı bir dönemde, Hz. Ali Efendimiz ve Al-i Beyt’ten başka hiçbir kuvvet, o fitnelere karşı durup dayanamaz, hakkından gelemezdi.

Bu bakımdan Hz. Ali’nin hilafette sona kalması, şahsı için bir kayıp gibi görünse de din-i İslam için büyük hayır ve kazanç olmuştur.
 

Similar threads

Şiilik Mezhep midir? İslam'ın ve İmanın şartları bellidir. Buna göre ismi ne olursa olsun şartları uygun olan herkes Müslümandır. Bir isim adı altında bir fırkayı veya bir mezhebi küfürle itham etmek doğru değildir. ....................................... Hak bir mezhep olmayan ve ehl-i...
Cevaplar
0
Görüntüleme
142
Cemel Vakası Nedir? Hz. Osman'ın katili Yemenli bir Yahudi olan el-Gafıki idi. Hz. Osman'ın şahadetiyle İbn-i Sebe, davasında büyük bir merhale kat'etmiş .oluyordu. Artık nifak tohumları meyvelerini vermeye başlamıştı. Bu elim hadise Müslümanların, İslam dinini başka ülkelere ulaştırmalarına...
Cevaplar
0
Görüntüleme
163
hz huseyin kerbela olayı,kerbela olayı nedir,kerbela olayı ne zaman,kerbela olayı nasıl olmuştur,kerbela olayı ozet Kerbela olayı Hz Huseyin Kerbela gunumuzde Irak sınırları icinde yeralan coğrafi bir bolgedir Kerbelayı onemli kılan Hz Muhammedin torunu, Hz Alinin oğlu ucuncu İmam Hz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
206
Hz. Ebu Bekir'in İmanı “Eğer, Ebu Bekr’in imanı, bütün halkın/insanların imanı ile muvazene edilse/karşılaştırılsa, Ebu Bekr’in imanı daha ağır gelecektir.”(Tuhfetu’l-Ahvezi, 7/298-Şamile), Kenzu’l-Ummal’da ( h. No: 35614) ise, “bütün halkın” yerine, “bütün yeryüzü sakinleri” tabiri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
231
Hz Ali donemindeki ic karışıklıklar Hz Ali donemindeki ic karışıklıklar ne zaman başladı Hz Ali doneminde ic karışıklıklar, kendisinin halife olmasıyla başlamıştır Gerek Cemel ve gerekse Sıffın'deki muhalifleri, oncelikle halifeye biat etmeyi reddetmiş olanlar veya biattan sonra...
Cevaplar
0
Görüntüleme
105
858,505Konular
982,686Mesajlar
33,049Kullanıcılar
arliekaneSon üye
Üst Alt