Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Hıfnî (Hafnâvî)

Hıfnî (Hafnâvî)
0
166

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
HIFNÎ (Hafnâvî)

Mısır'ın meşhûr velîlerinden İsmi Muhammed bin Sâlim bin Ahmed Hıfnî (Hafnâvî)'dir Lakabı Şemseddîn Ebü'lMekârim Halvetî elMısrî eşŞâfiî'dir 1690 (H1101) senesinde Mısır'da Belbîs beldesinin Hıfne kasabasında doğdu Doğduğu yere Hafnâ da denilmiştir 1767 (H1181)de Kâhire'de vefât ettiAsrının ilmiyle amel eden büyük âlimi ve meşhûr bir velîsi idi İlim tahsîline başlayacak çağa gelince, önce Kur'ânı kerîmi ve bâzı başlıca metinleri ezberledi Sonra babası onu Kâhire'ye yolladı Orada on dört yıl ilim tahsîli yaptı Zamânının en ünlü âlimlerinden ders aldı Ders aldığı hocaları ona ders ve fetvâ vermesi husûsunda icâzet verdiler Tefsîr, hadîs, fıkıh ve öteki ilimlerde zamânının seçkin âlimlerinden oldu Kendilerinden ilim öğrendiği ve icâzet aldığı hocaları; Şeyh Ahmed Halyîfî, Şeyh Muhammed Dîrbî, Abdurraûf Bişbîşî, Şeyh Ahmed elMelvî, Şeyh Muhammed Sagîr'dir En meşhur hocası ise; Şeyh Muhammed Bedîrî Dimyâtî olup, bu hocasından tefsîr, hadîs ilimlerine dâir ders aldı Ondan İmâmı Gazâlî'nin İhyâu Ulûmiddîn adlı değerli eserini, Sahîhi Buhârî'yi, Sahîhi Müslim'i, Süneni Ebû Dâvûd'u, Süneni Nesâî'yi, Süneni İbni Mâce'yi, İmâmı Mâlik'in Muvattâ adlı hadîs kitabını, İmâmı Şâfiî'nin Müsned'ini, Taberânî'nin Mu'cemilKebîr adlı eserini, yine Mu'cemülEvsat ve Mu'cemüsSagîr'ini okudu İbni Hibbân'ın Sahîh'ini, Hâkim'in Müstedrek'ini, Ebû Nuaym'ın Hilye'sini ve öteki eserleri de okudu İlimde emsâllerini çok geçip, yüksek seviyelere ulaştı Ders vermeye, ilim öğretmeye başlayınca en seçkin talebeler onun derslerinde toplandı Pekçok kimse ondan ilim öğrenip icâzet aldı

Otuz yaşından daha sonra tasavvuf yoluna girdiMukri' lakabıyla bilinen Şeyh Ahmed Şâzilî Magribî'den ilim ve edeb öğrendi Hocasının verdiği günlük vazîfeleri yerine getirdiTasavvufta en meşhur hocası 1721 senesinde Şam'dan Mısır'a gelen Seyyid Mustafa Bekrî ile görüştü Tanışmasına onun talebelerinden Seyyid AbdullahSelfîtî vesîle oldu Huzûruna varınca selâm verip edeple oturdu Seyyid Bekrî de ona dikkatlice nazar etti Tavır olmadan bir müddet bakıştılar Arasında bir muhabbet bağı meydâna geldi Kalpleri birbirine bağlandı SeyyidBekrî, kendisine bir talebe geldiğinde önce ona istihâre yapmasını emrederdi Muhammed Hıfnî'ye bir şey buyurmadı Bu hâli onu sevdiğine, onu talebe olarak kabûl ettiğine ve kalblerinin birbirlerine tamamen bağlandığına alâmet idi sonradan Seyyid Bekrî'nin sohbetlerinde yetişti Verdiği dersleri yaptı Nefsiyle uğraşma etti Onun ıslâhına çalıştı Bir gece rüyâsında Seyyid Bekrî ile Şeyh Ahmed Şâzilî'yi birlikte fark etti Birbirleriyle kendisi hakkında konuşuyorlardı sonradan bu rüyâsını SeyyidBekrî'ye anlattı O da; Bu senin bize bağlanmana alâmettir Bu bâtınî bir yakınlıktır Nasıl oysa Selmânı Fârisî ve Süheybi Rûmî ehli beytten sayıldılar Sizin de bizimle yakınlığınız buna aynıbuyurdu

Muhammed Hıfnî, Seyyid Mustafa Bekrî'nin en üstün talebelerinden oldu Zamânının büyükleri arasına girdi Çok kerâmetleri görüldü Talebelerinden Allâme Şeyh Hasan Şemmet Mısrî, onun kerâmetlerini ihtivâ eden bir eser yazdı ve bunları kitabının altıncı bölümünde bildirdi Üstün hâllerinden ve kerâmetlerinden bâzıları şunlardır:

Hocam Muhammed Hıfnî gönülden geçen şeyleri bilirdi Bir gün kalbimden bir şey geçirdim Daha Sonra da huzûruna vardım Hocam bana içimden geçenleri söyleyiverdi Yaptığım lakin kimsenin bilmediği işlerden de haber verirdi Bir gün beni eve gönderdi ve; Benden önce eve gitbuyurdu Bu Vesileyle yolda arkadaşlarımla karşılaştım Onlar bana; Hazreti Hüseyin'in kabrini ziyârete gidelimdediler Ben de hocamın sözünü söyledim O süre; Hocan birazcık gecikir O eve gelmeden önce ziyâretimizi yapar dönerizdediler Onlara uyup Hüseynî Mescidine gittik Orada ziyâretimizi yaptık Sonra Hocamızın evine döndük Onun hemen şimdi eve dönmediğini öğrenince sevindim Bu sebepten de Allahü teâlâya hamd ettim sonra hocam eve geldi Kapıyı açtım Hocam sevinçle bana nazar ederek; Nerede idin?buyurdu Ben de; Burada idim efendimdedim O bitmiş; Doğruluk en güzelidir, nerede idin?buyurdu O vakit başımdan geçenleri anlattım Bana; Hocana karşısında yalan söylemekten çok sakın!buyurdu O zamandan beri yalandan fazla korkarım

Bir gün huzûruna vardığımda fazla sıkıntılı idi ve karamsar bir hâli vardı Sebebini sorduğumda; Hacıların hemen büyük bir tehlike karşısında olduğunu hissediyorum İçlerinde talebelerimden bâzıları da bulunuyordedi Aradan bir zaman geçti Biz o vakti tesbit ettik Daha Sonra hacılardan haber alınca, tam o günlerde bir tehlike ile karşılaştıklarını, lakin yollarını değiştirince, kurtulduklarını söylediler

Muhammed Hıfnî, bir gün âlim bir zâtla yolda sırası gelmişken, karşılarına kendisinin velî olduğunu iddiâ eden biri çıktı ve; Siz ikiniz önümüzdeki Cumâ gününde vefât edersinizdedi O zaman Hıfnî; Yemin ederim fakat sen yalancısınbuyurdu Yandaki âlim, o adamın sözleri tesirinde kalıp ölümden korktu ve; Efendim ona yalancı demeyiniz, içten olabilirdedi Hıfnî o vakit; Bu Cumâ geçtiği gibi sonraki Cumâlar da geçecek Hâlâ bu adamın söylediğine inanıyor musun?dedi Hakikaten Cumâlar gelip geçti O zaman Hıfnî bu âlime; Bu adam yalancının biridir Sözümüze hâlâ inanmadın mı?buyurdu O âlim; Şimdi inandımdedi Hıfnî; O kendisinin velî olduğunu iddiâ eden, fakat gerçekten işleri eşkıyâlık olan biridir Allahü teâlânın farz kıldıklarını yerine getirmez Ne oruç miktar, ne namaz kılar Sözleri dinden çıkmış bir zavallı olduğunu gösteriyorbuyurdu

Şeyh Hasan Adevî dedi fakat: Muhammed Hıfnî'nin bununla beraber değişik yerlerde görüldüğünü fazla kimseler bildirdi Kim kendisini vesîle edip yardım istese, Allahü teâlânın izniyle anında onun yardımına koşardı Şeyh Hasan Sebînî ve talebeleri onun bu hâlinden haber verdiler

Bir geminin yelkeni deniz ortasında yırtıldı Gemi olduğu yerde dönmeye başladı Gemidekiler bir gün bir gece böyle kaldılar Çok sıkıntılı oldu Tayfalardan birisi rüyâsında Hıfnî hazretlerini fark etti Ona; Yırtık falan yerdedirdiyerek yerini târif etti O vakit tayfa uyandı Rüyâsını gidip kaptana anlattı Berâberce gidip oraya baktılar Buyurulduğu gibi idi Orasını tâmir edince geminin dönmesi durdu Bu defâ gemiyi sürükleyecek rüzgâr kesildi Gemide, Hıfnî'yi sevenlerden birisi vardı O gece rüyâda ona; Sabahleyin inşâallah sefer müyesser olur Esinti eserbuyurdular O kişi sabah rüyâsını kaptana anlattı Kaptan rüzgârın eseceğine pek ihtimâl vermedi O da; Sen hareket emri ver Yel eserdedi Eksik daha sonra da Allahü teâlâ onlara fazla tatlı, tam özlem ettikleri bir yel yolladı

Nil Nehrinin suları bâzı seneler azalırdı Irk bu sebebten kuraklık sıkıntısı çekerlerdi Tekrar böyle bir senede, sevdikleri Muhammed Hıfnî'ye gelip durumu arzettiler O da Fâtihai şerîfeyi okudu O gece nehrin suları Allahü teâlânın izniyle çoğaldı Irk kuraklık sıkıntısından kurtuldular

MuhammedHıfnî, Seyyid Ahmed Bedevî için tertiplenen bir mevlid cemiyetinde idi Sevenlerinden birisi, tam on sekiz senedir konuşamıyordu Yakınları onu alıp Muhammed Hıfnî hazretlerine getirdiler Murâdımız bunun konuşması için himmetinizi istemektirdiyerek duâ başvurusunda bulundular O da; Bu öyle bir şeydir ki, ama Allahü teâlânın kudretiyle olurbuyurdu Onlar duâ istemekte ısrâr ettiler Bunun üstüne; O hâlde hemen sayesinde Seyyid Ahmed Bedevî'nin kabrine gidiniz Gece orada kalsın ve uyusun Sabah bana getirinbuyurdu Sabahleyin onu getirdiler Konuşamayan kişiye; Derhal Lâ ilâhe illallah sözcüki tayyibesini söylediye üç defâ buyurdu Allahü teâlânın izni ve keremi ile o birey konuşmaya başladı

Muhammed Hıfnî fazla devasa bir zât idi İnsanların ızdırap ve sıkıntılarına sabrederdi Bâzan da sert olarak nazar ederdi Böyle nazar ettiği kimselerin çeşitli cezâlara uğradıkları görüldü *
 

Similar threads

ABDURRAHMÂN MAĞRİBÎ Büyük velîlerden İsmi Abdurrahmân bin Ahmed bin Muhammed bin Abdurrahmân bin Ahmed elİdrisî'dir Hazreti Hasan soyundan olup, şerîflerdendir 1614 (H1023) senesinde Mağrib (Fas) beldelerinden MiknâsetüzZeytün denilen yerde doğdu Zamânının teki ve evliyânın seçilmişlerinden...
Cevaplar
0
Görüntüleme
183
Ebu Alevi hayatı İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden olup seyyiddir İsmi, Abdullah bin Muhammed bin Abdurrahmân elEska', lakabı Ebû Alevî'dir Doğum târihi tesbit edilemiyen Abdullah bin Muhammed, Mekkei mükerremede yetişti 1567 (H974) senesinde, Cemâzilevvel ayının on sekizinci günü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
153
EBÛ BEKR BİN SÂLİM AYDERÛS YAŞAMSAL Yemenli meşhûr velîlerden İsmi Ebû Bekr bin Sâlim bin Abdullah bin Abdurrahmân bin Abdullah bin Abdurrahmân esSekkâf'dır 1513 (H919) senesinde Terîm'de doğdu 1584 (H992)'de Hadramût köylerinden Aynat'da vefât etti Tasavvufta üstün haller sâhibi idi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
217
EBÛ BEKR BENZERŞELÎ HAYATI Yemen'in büyük velîlerinden ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerinden İsmi, Ebû Bekr bin Ahmed bin Ebû Bekr'dir Meşreü'rRevî kitabının müellifi olan Muhammed bin Ebû Bekir'in babasıdır Hazreti Hüseyin'in neslinden olup, seyyiddir Hazreti Ali'nin soyuna mensûb olanlar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
154
EBÛ BEKR AYDERÛS YAŞAMSAL Evliyânın meşhurlarından İsmi Ebû Bekr bin Abdullah Alevî Şâzilî'dir Lakabı Ayderûs'dur 1447 (H851) senesinde Terîm'de doğdu 1508 (H914)'de Aden'de vefât etti Kabri ziyâret mahallidir Peygamber efendimizin soyundan olup, seyyiddir Zamânın meşhur ve güya az görülen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
177
858,536Konular
981,826Mesajlar
32,339Kullanıcılar
ryzegrxod1Son üye
Üst Alt