iltasyazilim
FD Üye
Hicri 1430 yılına giriyoruz tüm kardeşlerimizin hicri yeni yılını tebrik ediyoruz Bu vesile ile Hicri takvim nedir? Ne zamandan beri uygulanmaktadır? Hicri yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayına özel bir ibadet var mıdır? Peygamberimiz yeni yılı nasıl karşılamıştır? Aşure günü nedir? Aşure gününe özel bir ibadet şekli var mıdır? soruları ile ilgili kısaca bilgi vermek istiyoruz
Hicri tarih, Hz Muhammed (sas)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz Ömer devrinde kabul olunmuştur Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu Bazı önemli hadiseleri (Hz İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı
Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi Hz Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz Muhammed (as)'in hicreti, İslâm tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir Hz Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vâde tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa elEş'arî'den gelen bir yazıda; Hilâfet makamından gönderilen kâğıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti
HicrîKamerî yıl, on iki aydır İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar eşhur'i hurumadı verir ve bu aylarda savaştan ve her türlü şiddetten uzak dururlardı
Hz Muhammed (sas), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti Peygamber Efendimiz buyurur ki: Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur(Riyazü'sSâlihin, II, 504) Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir(Riyâzü'sSalihin, II, 509)
Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür
Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür:
Nuh (as)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar Bilindiği gibi bu olay, Hz Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu
Bunun yanında, Hz Adem'in tevbesi,
Hz İbrahim'in ateşten kurtulması ve
Hz Yakub'un oğlu Hz Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar
Öte yandan Muharrem ayının onaltıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve
on yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır
Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve Muharremiyeadı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın Muharremiyedenilen hediyelerini alırlardı
Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde Muharremü'lHaramşekliyle geçmekte ve kısaca mimrumuzuyla gösterilmektedir
Makaleden Alınmıştır
Hicri tarih, Hz Muhammed (sas)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz Ömer devrinde kabul olunmuştur Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu Bazı önemli hadiseleri (Hz İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı
Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi Hz Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz Muhammed (as)'in hicreti, İslâm tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir Hz Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vâde tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa elEş'arî'den gelen bir yazıda; Hilâfet makamından gönderilen kâğıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti
HicrîKamerî yıl, on iki aydır İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar eşhur'i hurumadı verir ve bu aylarda savaştan ve her türlü şiddetten uzak dururlardı
Hz Muhammed (sas), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti Peygamber Efendimiz buyurur ki: Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur(Riyazü'sSâlihin, II, 504) Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir(Riyâzü'sSalihin, II, 509)
Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür
Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür:
Nuh (as)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar Bilindiği gibi bu olay, Hz Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu
Bunun yanında, Hz Adem'in tevbesi,
Hz İbrahim'in ateşten kurtulması ve
Hz Yakub'un oğlu Hz Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar
Öte yandan Muharrem ayının onaltıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve
on yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır
Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve Muharremiyeadı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın Muharremiyedenilen hediyelerini alırlardı
Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde Muharremü'lHaramşekliyle geçmekte ve kısaca mimrumuzuyla gösterilmektedir
Makaleden Alınmıştır