Hekimoğlu Fatsa yoresi
Ordu dolaylarında yaşayan Hekimoğlu, yoksul bir ailenin cocuğudur Ustelik yoksul bir anneden başka hic kimsesi yok Cevresinde durustluğu, akıllılığı ve yiğitliğiyle tanınan bir genctir
Yorede egemenlik kurmuş bir Gurcu Beyi vardır Bu Gurcu Beyi, Ayşa adında guzel ve narin bir kızla sozludur Ne ki, bu kız Gurcu Beyini sevmemekte, Hekimoğlu'na bağlanmıştır Bu, dostlukla, arkadaşlıkla karışık bir sevgidir Ustelik Hekimoğlu'yla goruşmeye başlamıştır
İşte Bey, iki gencin ilişkisinin bu noktaya vardığını duyar duymaz Hekimoğlu'na duşman olur ve ona savaş acar Hekimoğlu'yla teke tek goruşup, hesaplaşmayı onerir; bir de yer belirtir Hekimoğlu, gozupek, mert bir genctir Aynalı mavzerini kuşanıp, tek başına buluşma; yerine gider Gitmeye gider ama, Bey sozunde durmamış adamlarıyla gelmiştir Ustelik adamlarından biri, buluşma yerine varır varmaz, sabırsızlanıp Hekimoğlu'nu yaylım ateşine tutar Otekiler de cevresini sararlar Hekimoğlu'yla Beyin adamları arasında yaman bir catışma olur Hekimoğlu, catışma sonunda cemberi yararak kurtulur Olaydan hemen sonra, Bolu da tek başına yaşayan anasının yanına gider Anasına durumu anlatır ve artık şehir yerinde duramayacağını bildirir Anasıyla helallaşıp, yanına Mehmet adlı iki amca oğlunu alarak dağa cıkar Cıkış bu cıkış ve olunceye kadar Hekimoğlu artık dağdadır
Hekimoğlu'nun dağa cıkış nedenini ve bicimini bilen, duyan yore koyluleri kendisine kucak acarlar Onun mertliği, yiğitliği ve doğru sozluluğu koyluleri daha da etkiler ve her acıdan kendisine yardım ederler Ozellikle yoksul koylulerle dostluk kurar, zenginlerden aldıklarıyla onlara yardım eder
Hekimoğlu, artık Gurcu Beyinin korkulu duşu olmuştur Bu yuzden Bey, kendisini surekli jandarmaya şikayet eder ve kesintisiz izletir Hekimoğlu'nu ihbar etmeleri icin ceşitli yorelerde adamlar tutar Fakat halk koruduğu icin, Hekimoğlu'nu bir turlu ele geciremezler
Hatta bir defasında, Beyin adamlarından birinin ihbarı uzerine Hekimoğlu'nun kaldığı evi jandarmalar basıyorlar Butun cevre kuşatılmıştır Evin altında bir fırın vardır Hekimoğlu fırıncının yardımıyla fırının ekmek pişirilen yerini arkadan delip kacmayı başarır
Hekimoğlu, kacmaya kacıyor ama, Beyin, iki amca oğlunu oldurttuğunu haber alıyor ve doğru Ciftlice koyune iniyor Gittiği ev muhtarın evidir Bu Muhtar, Hekimoğlu'ndan yana gorunuyor, oysa gercekte Beyin adamıdır ve onunla
işbirliği icindedir Nitekim adamlarından biri aracılığıyla ihbarda bulunur ve Hekimoğlu jandarmalarca sarılır Hekimoğlu, Muhtarın puştluğu yuzunden kıstırılmıştır Buyuk bir catışma cıkar taraflar arasında Adeta namlular kurşun kusmaktadır Ozetle yaman cenk olur orada
Olayın sonucuna ilişkin iki soylenti var halk arasında :
1Hekimoğlu, catışma sırasında cemberi yarıyorsa da, aldığı yaralar yuzunden fazla uzaklaşamadan oluyor
2 Atına atlıyor, elini karın bolgesinden aldığı yaralara basarak Ordu'ya
kadar geliyor ve burada oluyor
Hekimoğlu, tipik bir erdemli başkaldırıcı orneğidir Haklı bir nedenle dağa cıkıyor Mertliği, yiğitliği ve iyilikseverliğiyle halk arasında buyuk un yapıyor Yoksulların dostu, onları ezen varsılların duşmanıdır
Hekimoğlu denince, hemen akla gelen bir ozelliği de aynalı martinidir Hekimoğlu Turkusu'nde gecen ve kendisinin adıyla ozdeşleşen aynalı martinin ozelliği şudur Hekimoğlu, ozel olarak yaptırdığı mavzerinin ustune bir ayna taktırıyor Catışmaya girdiğinde, bu aynayı: duşmanının gozune tutarak, gozunun kamaşmasına, dolayısıyla hedefini şaşırmasına yol acıyor
Bu yuzden Hekimoğlu'nun adı aynalı martinle ozdeşleşmiştir
Hekimoğlu Derler Benim Aslıma
Aynalı Martin Yaptırdım Da (Narinim) Kendi Neslime
Hekim Oğlu Derler Bir Kucuk Uşak,
Bir Omuzdan Bir Omuza (Narinim) On Arma Fişek
Konaklar Yaptırdım Mermer Direkli,
Hekimoğlu Dediğin De (Narinim) Aslan Yurekli
Konaklar Yaptırdım Doşetemedim,
Unye Fatsa Bir Oldu Da(Narinim) Baş Edemedim
Unye Fatsa Arası Ordu'da Kuruldu,
Hekimoğlu Dediğin (Narinim) O Da Vuruldu
Bende alttaki arkadaşımdan Gesi Bağları Turkusunu rica edeyim
Ordu dolaylarında yaşayan Hekimoğlu, yoksul bir ailenin cocuğudur Ustelik yoksul bir anneden başka hic kimsesi yok Cevresinde durustluğu, akıllılığı ve yiğitliğiyle tanınan bir genctir
Yorede egemenlik kurmuş bir Gurcu Beyi vardır Bu Gurcu Beyi, Ayşa adında guzel ve narin bir kızla sozludur Ne ki, bu kız Gurcu Beyini sevmemekte, Hekimoğlu'na bağlanmıştır Bu, dostlukla, arkadaşlıkla karışık bir sevgidir Ustelik Hekimoğlu'yla goruşmeye başlamıştır
İşte Bey, iki gencin ilişkisinin bu noktaya vardığını duyar duymaz Hekimoğlu'na duşman olur ve ona savaş acar Hekimoğlu'yla teke tek goruşup, hesaplaşmayı onerir; bir de yer belirtir Hekimoğlu, gozupek, mert bir genctir Aynalı mavzerini kuşanıp, tek başına buluşma; yerine gider Gitmeye gider ama, Bey sozunde durmamış adamlarıyla gelmiştir Ustelik adamlarından biri, buluşma yerine varır varmaz, sabırsızlanıp Hekimoğlu'nu yaylım ateşine tutar Otekiler de cevresini sararlar Hekimoğlu'yla Beyin adamları arasında yaman bir catışma olur Hekimoğlu, catışma sonunda cemberi yararak kurtulur Olaydan hemen sonra, Bolu da tek başına yaşayan anasının yanına gider Anasına durumu anlatır ve artık şehir yerinde duramayacağını bildirir Anasıyla helallaşıp, yanına Mehmet adlı iki amca oğlunu alarak dağa cıkar Cıkış bu cıkış ve olunceye kadar Hekimoğlu artık dağdadır
Hekimoğlu'nun dağa cıkış nedenini ve bicimini bilen, duyan yore koyluleri kendisine kucak acarlar Onun mertliği, yiğitliği ve doğru sozluluğu koyluleri daha da etkiler ve her acıdan kendisine yardım ederler Ozellikle yoksul koylulerle dostluk kurar, zenginlerden aldıklarıyla onlara yardım eder
Hekimoğlu, artık Gurcu Beyinin korkulu duşu olmuştur Bu yuzden Bey, kendisini surekli jandarmaya şikayet eder ve kesintisiz izletir Hekimoğlu'nu ihbar etmeleri icin ceşitli yorelerde adamlar tutar Fakat halk koruduğu icin, Hekimoğlu'nu bir turlu ele geciremezler
Hatta bir defasında, Beyin adamlarından birinin ihbarı uzerine Hekimoğlu'nun kaldığı evi jandarmalar basıyorlar Butun cevre kuşatılmıştır Evin altında bir fırın vardır Hekimoğlu fırıncının yardımıyla fırının ekmek pişirilen yerini arkadan delip kacmayı başarır
Hekimoğlu, kacmaya kacıyor ama, Beyin, iki amca oğlunu oldurttuğunu haber alıyor ve doğru Ciftlice koyune iniyor Gittiği ev muhtarın evidir Bu Muhtar, Hekimoğlu'ndan yana gorunuyor, oysa gercekte Beyin adamıdır ve onunla
işbirliği icindedir Nitekim adamlarından biri aracılığıyla ihbarda bulunur ve Hekimoğlu jandarmalarca sarılır Hekimoğlu, Muhtarın puştluğu yuzunden kıstırılmıştır Buyuk bir catışma cıkar taraflar arasında Adeta namlular kurşun kusmaktadır Ozetle yaman cenk olur orada
Olayın sonucuna ilişkin iki soylenti var halk arasında :
1Hekimoğlu, catışma sırasında cemberi yarıyorsa da, aldığı yaralar yuzunden fazla uzaklaşamadan oluyor
2 Atına atlıyor, elini karın bolgesinden aldığı yaralara basarak Ordu'ya
kadar geliyor ve burada oluyor
Hekimoğlu, tipik bir erdemli başkaldırıcı orneğidir Haklı bir nedenle dağa cıkıyor Mertliği, yiğitliği ve iyilikseverliğiyle halk arasında buyuk un yapıyor Yoksulların dostu, onları ezen varsılların duşmanıdır
Hekimoğlu denince, hemen akla gelen bir ozelliği de aynalı martinidir Hekimoğlu Turkusu'nde gecen ve kendisinin adıyla ozdeşleşen aynalı martinin ozelliği şudur Hekimoğlu, ozel olarak yaptırdığı mavzerinin ustune bir ayna taktırıyor Catışmaya girdiğinde, bu aynayı: duşmanının gozune tutarak, gozunun kamaşmasına, dolayısıyla hedefini şaşırmasına yol acıyor
Bu yuzden Hekimoğlu'nun adı aynalı martinle ozdeşleşmiştir
Hekimoğlu Derler Benim Aslıma
Aynalı Martin Yaptırdım Da (Narinim) Kendi Neslime
Hekim Oğlu Derler Bir Kucuk Uşak,
Bir Omuzdan Bir Omuza (Narinim) On Arma Fişek
Konaklar Yaptırdım Mermer Direkli,
Hekimoğlu Dediğin De (Narinim) Aslan Yurekli
Konaklar Yaptırdım Doşetemedim,
Unye Fatsa Bir Oldu Da(Narinim) Baş Edemedim
Unye Fatsa Arası Ordu'da Kuruldu,
Hekimoğlu Dediğin (Narinim) O Da Vuruldu
Bende alttaki arkadaşımdan Gesi Bağları Turkusunu rica edeyim