Hayata Dair Yazılar,Hayata Dair guzel Yazılar,
Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak gucleştiğinde,
yuregin susup,mantığın suruklemeye başladığında ayaklarını;
dağlara donmeli yuzunu insan
yeni patikalar yeni yollar secmeli yureğini ferahlatacak
yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak
hep isteyipte bir gun yaparım diye ertelediği ne varsa gercekleştirmeyi denemeli
her gecen gece olume bir gun daha yaklaştığını ve zamanın bir nehir, kendiisinin bir sal olupta, o dursada yolculugun devam ettiğini anlamalı
baş dondurucu bir hızla geciyorsa birbirinin aynı gunler, her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, değiştirmeye calışmalı bir seyleri
kucucuk şeylerle başlamalı belki, orneğin bir kac durak once inip servisten otobusten, yurumeli eve kadar, yuregine takmalı guneş gozluklerini gorduğunu hissedebilmeli
sağlıgını kaybedip olumle yuzyuze gelmeden once değerli olmalı hayat!
illa buyuk acılar cekmemeli kucuk mutlulukları farketmek icin
başkasının yerine koyabilmeli kendini
ağlayan birine
gul
inleyen birine
sus
dememeli
ağlayana omuz inleyene cağre olabilmeli
şu adaletsiz, merhametsiz dunyaya ayak uydurmamalı;
sevgiisiz soysuz kalarak
dikeni yuzunden hesap sormak yerine gulden,
derin bir soluk alıp hapsetmeli kokusunu icine
guneşin doğuşunu sevmeli
arada bir seher yeli okşamalı saclarını
kartda, yağmurda; sevincine, coşkusuna
fırtınada boranda; ofkesine isyanına ortak olabilmeli doğanın
bir cocuğun ilk adımlarıyla umutdu;
bir gencin duşuncelerinde geleceği,
bir yaşlının hatıralarında gecmişi gorebilmeli
calışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi,
mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli
ama kucuk ama buyuk her hayal kırıklığı, her acı;
bir fırsat yaşamdan yeni birseyler oğrenebilmek icin
cunku hic duşunmemişsen;
el vermezsin kimseye kalkması icin!
hic caresiz kalmamışsan
dermanı olamazsın dertlerin!
ağlamayı bilmiyorsan;
neşesizdir kahkahaların!
merhaba dememişsen
anlamsızdır elvedaların!
ne herkezi duşunmekten kendini,
ne kendini duşunmekten herkezi unutmamalı!
bilmeli: cok kısa olduğunu hayatın;
hep vermek yada hep almak icin!
sagdece anlatacak bir şeyleri olduğunda değil;
soyleyecek birsey bulamadığındada dinleyebilmeli!
aklı ve kalbi ile katılabilmeli sohbetlere
hafızası olmalı insanın;
hic degilsa aynı hataları aynı bahanelerle tekrarlamaması icin!
soruları olmalı, yanıtlarını bulmak icin bir omur harcayacak!
dostları olmalı ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!
herkese yetecek kadar buyuk olmalı sevgisi;
ama kapasitesi sınırlı olmalı yureğinin ki;
hakkını verebilsin sevdiklerinin,
zaman bulabilsin bir teşekkur ve bir elveda icin!!
yaşam dedikleri bir sınavsa eger,
asla vazgecmemeli sevmek ve oğrenmekten
ama
herkezi sevemeyeceğinide herşeyi bilewmeyeceğinide farketmeli insan!
tıpkı herşeye sahip olamıyacağı gibi
zamanın ninnisinde uykuya gecirmemeli hayatı
Sevmek de hayata dair, sevilmek kadar
Mutluluk da hayata dair, huzunlu kalp sancıları kadar
Ayrılıklar da hayata dair en az buyuk aşklar kadar
Umut da hayata dair, en umutsuz anlarda bile ayakta kalabilmek kadar
Başarısızlıklar da hayata dair, başarıya kalkan kadehler kadar
Korkular da hayata dair sevincler kadar
Zaferleri kutlamayı bilmek de hayata dair, zaferi kazanmak kadar ve bazen kaybetmeyi kabullenmek de
Bahar sarhoşluğu da hayata dair kış ayazı kadar
Ve olum de hayata dair en az yaşamak kadar
Ozgurluğe ucuyorum işte…
Kanatlarımın tum cırpınışlarıyla ozgurluğe…
Buyur tut beni!
Nasıl mumkun olabilir ki,bu?
Yaşanmış onca yıllar icinde bunu yapabilecek bir Allah’ın kulu cıkamamışken karşıma,
nasıl başaracaksın?
Ben elletmem doğrularıma,yaşanmışlıklarıma,sevdalarıma!
Karşısında dimdik dururum yanlışlarıma dahi el uzatanın…
Keşkelerim olmadı benim bu hayatta!
Beni yıkamayan dert,dersini verip cıktı hayatımdan;
onlar bile baş edemedi,yıprandılar…
Kokune kadar indim acıların!
Acı,saygısından utandı!
Dert,yuzunu sakladı beni gorunce!
Sevgi ile oyun oynadım ben;
bilyeleri vardı onun!Hep ben kazandım;
cunku cok sevdim
Sevmeyen kaybetti!
Hani attığımda bilyemi ıskaladığım sevdalar var ya
cok uzulduler sonrasında ıskalandıklarına…
Ardıma donup bakmadım ben;
icimde yaşadım kırgınlıklarımı!
Kahırlarım cok oldu benim;
neden kendime bu kotuluğu yaptım,
neden izin verdim bu kıyıma diye!
Gururum son noktada hep kızdı bana ama
kınından dışarı cıkarmadım o kızgın kılıcı!
Tokadı kendime attım ben,başkaları atmadan…
Terbiyemi kendim verdim kendime;
terbiyesizlere bırakmadım bu işi!
O yuzden eyvallah etmedim ben zalime;
bakışımı bile vurmadım yuzune,değil sozumu vurmak!
Kıymetlidir benim sozum!
Ozum gibi!
Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat, soluk almak gucleştiğinde,
yuregin susup,mantığın suruklemeye başladığında ayaklarını;
dağlara donmeli yuzunu insan
yeni patikalar yeni yollar secmeli yureğini ferahlatacak
yeni insanlarla tanışmalı, yeni keşifler yapacak
hep isteyipte bir gun yaparım diye ertelediği ne varsa gercekleştirmeyi denemeli
her gecen gece olume bir gun daha yaklaştığını ve zamanın bir nehir, kendiisinin bir sal olupta, o dursada yolculugun devam ettiğini anlamalı
baş dondurucu bir hızla geciyorsa birbirinin aynı gunler, her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa, değiştirmeye calışmalı bir seyleri
kucucuk şeylerle başlamalı belki, orneğin bir kac durak once inip servisten otobusten, yurumeli eve kadar, yuregine takmalı guneş gozluklerini gorduğunu hissedebilmeli
sağlıgını kaybedip olumle yuzyuze gelmeden once değerli olmalı hayat!
illa buyuk acılar cekmemeli kucuk mutlulukları farketmek icin
başkasının yerine koyabilmeli kendini
ağlayan birine
gul
inleyen birine
sus
dememeli
ağlayana omuz inleyene cağre olabilmeli
şu adaletsiz, merhametsiz dunyaya ayak uydurmamalı;
sevgiisiz soysuz kalarak
dikeni yuzunden hesap sormak yerine gulden,
derin bir soluk alıp hapsetmeli kokusunu icine
guneşin doğuşunu sevmeli
arada bir seher yeli okşamalı saclarını
kartda, yağmurda; sevincine, coşkusuna
fırtınada boranda; ofkesine isyanına ortak olabilmeli doğanın
bir cocuğun ilk adımlarıyla umutdu;
bir gencin duşuncelerinde geleceği,
bir yaşlının hatıralarında gecmişi gorebilmeli
calışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi,
mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeli
ama kucuk ama buyuk her hayal kırıklığı, her acı;
bir fırsat yaşamdan yeni birseyler oğrenebilmek icin
cunku hic duşunmemişsen;
el vermezsin kimseye kalkması icin!
hic caresiz kalmamışsan
dermanı olamazsın dertlerin!
ağlamayı bilmiyorsan;
neşesizdir kahkahaların!
merhaba dememişsen
anlamsızdır elvedaların!
ne herkezi duşunmekten kendini,
ne kendini duşunmekten herkezi unutmamalı!
bilmeli: cok kısa olduğunu hayatın;
hep vermek yada hep almak icin!
sagdece anlatacak bir şeyleri olduğunda değil;
soyleyecek birsey bulamadığındada dinleyebilmeli!
aklı ve kalbi ile katılabilmeli sohbetlere
hafızası olmalı insanın;
hic degilsa aynı hataları aynı bahanelerle tekrarlamaması icin!
soruları olmalı, yanıtlarını bulmak icin bir omur harcayacak!
dostları olmalı ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak!
herkese yetecek kadar buyuk olmalı sevgisi;
ama kapasitesi sınırlı olmalı yureğinin ki;
hakkını verebilsin sevdiklerinin,
zaman bulabilsin bir teşekkur ve bir elveda icin!!
yaşam dedikleri bir sınavsa eger,
asla vazgecmemeli sevmek ve oğrenmekten
ama
herkezi sevemeyeceğinide herşeyi bilewmeyeceğinide farketmeli insan!
tıpkı herşeye sahip olamıyacağı gibi
zamanın ninnisinde uykuya gecirmemeli hayatı
Sevmek de hayata dair, sevilmek kadar
Mutluluk da hayata dair, huzunlu kalp sancıları kadar
Ayrılıklar da hayata dair en az buyuk aşklar kadar
Umut da hayata dair, en umutsuz anlarda bile ayakta kalabilmek kadar
Başarısızlıklar da hayata dair, başarıya kalkan kadehler kadar
Korkular da hayata dair sevincler kadar
Zaferleri kutlamayı bilmek de hayata dair, zaferi kazanmak kadar ve bazen kaybetmeyi kabullenmek de
Bahar sarhoşluğu da hayata dair kış ayazı kadar
Ve olum de hayata dair en az yaşamak kadar
Ozgurluğe ucuyorum işte…
Kanatlarımın tum cırpınışlarıyla ozgurluğe…
Buyur tut beni!
Nasıl mumkun olabilir ki,bu?
Yaşanmış onca yıllar icinde bunu yapabilecek bir Allah’ın kulu cıkamamışken karşıma,
nasıl başaracaksın?
Ben elletmem doğrularıma,yaşanmışlıklarıma,sevdalarıma!
Karşısında dimdik dururum yanlışlarıma dahi el uzatanın…
Keşkelerim olmadı benim bu hayatta!
Beni yıkamayan dert,dersini verip cıktı hayatımdan;
onlar bile baş edemedi,yıprandılar…
Kokune kadar indim acıların!
Acı,saygısından utandı!
Dert,yuzunu sakladı beni gorunce!
Sevgi ile oyun oynadım ben;
bilyeleri vardı onun!Hep ben kazandım;
cunku cok sevdim
Sevmeyen kaybetti!
Hani attığımda bilyemi ıskaladığım sevdalar var ya
cok uzulduler sonrasında ıskalandıklarına…
Ardıma donup bakmadım ben;
icimde yaşadım kırgınlıklarımı!
Kahırlarım cok oldu benim;
neden kendime bu kotuluğu yaptım,
neden izin verdim bu kıyıma diye!
Gururum son noktada hep kızdı bana ama
kınından dışarı cıkarmadım o kızgın kılıcı!
Tokadı kendime attım ben,başkaları atmadan…
Terbiyemi kendim verdim kendime;
terbiyesizlere bırakmadım bu işi!
O yuzden eyvallah etmedim ben zalime;
bakışımı bile vurmadım yuzune,değil sozumu vurmak!
Kıymetlidir benim sozum!
Ozum gibi!