iltasyazilim
FD Üye
Havf:, “korku, korkutmak, reca ise “emel, ümit, yalvarmak, dilek demektir Sakin su, dalgalı deniz kadar güzel olamıyor Rüzgârın esmesiyle sağa sola salınan dallar, sakin ağaçlardan daha hoş bir manzara sergiliyorlar Rüzgârı göremiyoruz, eğer görebilseydik, onu da dalgalı bir deniz gibi seyredebilecektik
Dalların âhenkli salınışları, rüzgârın o dalga dalga esişinin neticesi İşte insan ruhu o dalgalı deniz, o salınan ağaç gibi ise, sakin su, hareketsiz bitkiler gibi İnsan ruhu imtihan rüzgârına mâruz Ve insan kalbinde kararsızlık, değişkenlik hâkim
İşte insan ruhundaki bu aralıksız değişme, bu fasılasız dalgalanma ona apayrı bir güzellik kazandırır Onu meleklerin üstünde bir konuma çıkarır O kalpte zıt renklerden tek bir kumaş dokunur Celâl ve cemâl tecellileri o kalbi birlikte kemâle erdirirler Kahır ve lütuf onda rıza olarak birleşirler
İşte bu zıt tecelliler kalpte iki ayrı neticeyi birlikte doğurur: Havf ve reca
Havf, tatlı bir korku: Allah’ın celâl, kibriya ve azameti karşısında haşyet duyma Reca ise zevkli bir ümit: Onun lütuf, ihsan ve kereminden daima ümitvâr olma
Dünya imtihanını kazanan insanlar, Allah’ın bütün sıfatlarına, fiillerine ve isimlerine birlikte inanırlar Celâlî isimler, onların kalplerinde korku ve haşyet doğururken, cemâlî isimler gönüllerini ümitle, sürurla, sefayla doldurur
Onlar, emir ve yasaklar denilen ikili bir imtihana tâbi tutulurlar Karşılarına helâller ve haramlar çıkar, doğru ve yanlış arasında çoğu kez sıkışıp kalırlar Hayırları işlemek ameli salih, şerlerden kaçmak ise takvadır Ameli salih işlendikçe reca kapısı, takvada ilerlendikçe havf kapısı açılır Her iki kapıdan da aynı neticeye erilir: Cennet
Mü’min, hem ümit ve hem de korku içinde olmalıdır Zira Allah hem Gaffar’dır, hem de Kahhar Bağışlaması da vardır, kahrı ve perişan etmesi de
Bize havf ve reca dersi veren bir hilkat tablosu:
Arzın merkezinde, magma bir ocak gibi durmadan yanıyor Üstte güneş, alevlerini kilometrelerce öteye fırlatıyor Ve nihayet, insanlar ve hayvanlar, denizler ve ormanlar varlıklarını bu iki ateş arasında devam ettiriyorlar
İnsanın manevî terakkisi de iki ateş arasında sürüyor: Nefis ve Şeytan Bu tablo karşısında insan şöyle düşünmeli: Madem ki bedenim, güneş ve magma arasında hayatını devam ettiriyor; ruhum, nefis ve şeytana rağmen hâlâ mü’min O halde, Allah’ın rahmetinden ümit kesmek için hiçbir sebep yok Ve madem ki, bu iki ateşten de bir an olsun başım sakin olamıyor, öyleyse azaptan emin olmam da akıl kârı değil
Havf da reca da mü’minin sıfatlarıdır Bundandır ki, hangisi ruhtan çekilse, küfür tehlikesi belirir Havf etmeyen insan, isyan yolunu tutar, bu yolun sonunun ise küfre çıkma tehlikesi vardır Recanın azalması da ümitsizliğe yol açar Bu da sonu küfre çıkabilecek bir başka yoldur
Kur’anı Kerim’de bir kısım âyetler, mü’mini Cennetle müjdelerken, bir kısmı da âsileri Cehennemle tehdit ediyor Kalbin bir atıp bir sessiz kalması gibi, insanı bir havfa bir recaya sevk etmekle hoş bir âhenk meydana getiriyorlar
Fatiha Kur’anı Kerim’in fihristesi, hülâsasıdır Onda da havf ve reca dersi birlikte veriliyor
“Hamdde medih ve sena hâkim
“Mâliki yevmiddin, havf dersi verir
“İbadet recaya, “istiane havfa işaret ederler
“Sıratı müstakime hidayet talebi recadır
“Mağdup ve dallinden olma korkusu havftır
Fatiha’yı okuyan bir mü’minin ruhu, o hissetmese de, havf ve reca dalgaları arasında seyran eder
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Dalların âhenkli salınışları, rüzgârın o dalga dalga esişinin neticesi İşte insan ruhu o dalgalı deniz, o salınan ağaç gibi ise, sakin su, hareketsiz bitkiler gibi İnsan ruhu imtihan rüzgârına mâruz Ve insan kalbinde kararsızlık, değişkenlik hâkim
İşte insan ruhundaki bu aralıksız değişme, bu fasılasız dalgalanma ona apayrı bir güzellik kazandırır Onu meleklerin üstünde bir konuma çıkarır O kalpte zıt renklerden tek bir kumaş dokunur Celâl ve cemâl tecellileri o kalbi birlikte kemâle erdirirler Kahır ve lütuf onda rıza olarak birleşirler
İşte bu zıt tecelliler kalpte iki ayrı neticeyi birlikte doğurur: Havf ve reca
Havf, tatlı bir korku: Allah’ın celâl, kibriya ve azameti karşısında haşyet duyma Reca ise zevkli bir ümit: Onun lütuf, ihsan ve kereminden daima ümitvâr olma
Dünya imtihanını kazanan insanlar, Allah’ın bütün sıfatlarına, fiillerine ve isimlerine birlikte inanırlar Celâlî isimler, onların kalplerinde korku ve haşyet doğururken, cemâlî isimler gönüllerini ümitle, sürurla, sefayla doldurur
Onlar, emir ve yasaklar denilen ikili bir imtihana tâbi tutulurlar Karşılarına helâller ve haramlar çıkar, doğru ve yanlış arasında çoğu kez sıkışıp kalırlar Hayırları işlemek ameli salih, şerlerden kaçmak ise takvadır Ameli salih işlendikçe reca kapısı, takvada ilerlendikçe havf kapısı açılır Her iki kapıdan da aynı neticeye erilir: Cennet
Mü’min, hem ümit ve hem de korku içinde olmalıdır Zira Allah hem Gaffar’dır, hem de Kahhar Bağışlaması da vardır, kahrı ve perişan etmesi de
Bize havf ve reca dersi veren bir hilkat tablosu:
Arzın merkezinde, magma bir ocak gibi durmadan yanıyor Üstte güneş, alevlerini kilometrelerce öteye fırlatıyor Ve nihayet, insanlar ve hayvanlar, denizler ve ormanlar varlıklarını bu iki ateş arasında devam ettiriyorlar
İnsanın manevî terakkisi de iki ateş arasında sürüyor: Nefis ve Şeytan Bu tablo karşısında insan şöyle düşünmeli: Madem ki bedenim, güneş ve magma arasında hayatını devam ettiriyor; ruhum, nefis ve şeytana rağmen hâlâ mü’min O halde, Allah’ın rahmetinden ümit kesmek için hiçbir sebep yok Ve madem ki, bu iki ateşten de bir an olsun başım sakin olamıyor, öyleyse azaptan emin olmam da akıl kârı değil
Havf da reca da mü’minin sıfatlarıdır Bundandır ki, hangisi ruhtan çekilse, küfür tehlikesi belirir Havf etmeyen insan, isyan yolunu tutar, bu yolun sonunun ise küfre çıkma tehlikesi vardır Recanın azalması da ümitsizliğe yol açar Bu da sonu küfre çıkabilecek bir başka yoldur
Kur’anı Kerim’de bir kısım âyetler, mü’mini Cennetle müjdelerken, bir kısmı da âsileri Cehennemle tehdit ediyor Kalbin bir atıp bir sessiz kalması gibi, insanı bir havfa bir recaya sevk etmekle hoş bir âhenk meydana getiriyorlar
Fatiha Kur’anı Kerim’in fihristesi, hülâsasıdır Onda da havf ve reca dersi birlikte veriliyor
“Hamdde medih ve sena hâkim
“Mâliki yevmiddin, havf dersi verir
“İbadet recaya, “istiane havfa işaret ederler
“Sıratı müstakime hidayet talebi recadır
“Mağdup ve dallinden olma korkusu havftır
Fatiha’yı okuyan bir mü’minin ruhu, o hissetmese de, havf ve reca dalgaları arasında seyran eder
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız