nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Halide Edip Adıvar Ve Atatürk
Halide Edip, cumhuriyetin ilanından sonra Akşam, Vakit ve İkdam gazetelerinde yazdı bu vesileyle Cumhuriyet Millet Fırkası ve Mustafa Kemal Atatürk ile siyasi zihin ayrılıkları yaşadı Eşi Adnan Adıvar'ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda yer alması sonucu iktidar çevresinden uzaklaştılar Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılıp Takriri Sükun kanununun kabul edilmesiyle tek parti dönemi başlayınca, kocası Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye'den terketmek zorunda kalarak İngiltere'ye gitti 1939 yılına kadar 14 yıl her tarafında yurtdışında yaşadı Bu sürenin 4 yılı İngiltere'de, 10 yılı da Fransa'da geçti
Halide Edip Adıvar'ın Atatürk'ün Elini Öpmesi
Kurtuluş savaşı sonrası Atatürk'e zıt bir konuşma takınan Halide Edip Adıvar, kurtuluş savaşı öncesi Atatürk'e bakın nasıl bakıyor: Mustafa Kemal Paşa Sakarya Savaşı öncesi soy binerken yere düşerek bir kazar geçirir Üç kaburga kemiği kırılır Doktorların tam istirahat tavsiyelerini dinlemez Kazadan 48 saat geçmeden Paşa ’yı at sırtında savunma hatlarını dolaşırken görürler Yanına gelen asker topluluğuna, acı ve bitkinlikten kısılmış bir sesle: “Kemiklerimden birinin kırıldığı bir yerde, düşman direnişi de kırılacaktır der Mustafa Kemal ’in bu azmi, orduya da sirayet eder Halide Edip, o dönemdeki Paşa ’yı şöyle anlatır: “Gazi Paşa oturduğu koltuktan güçlükle kalkmaya çalıştı Çünkü kaburga kemikleri hâlâ ağrılar içindeydi Ona doğru mutlak bir hürmetle yanaştım O mütevazı odada bir ahali yaşasın diye ölmeyi göze alan kararını temsilcilik ediyordu Ne saray, ne şöhret ne de herhangi bir kudret onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşamaz Gittim, elini öptüm
Atatürk ’ün Halide Edip Adıvar ’a Söyledikleri
Kurtuluş Savaşı ’nın kazanıldığı ilk günler… Mustafa Kemal İzmir ’de düşmanı denize dökmenin keyfini çıkartıyor O sıralar yanına meşhur yazar Halide Edip Adıvar da bulunuyordu Atatürk ara sıra Halide Edip Adıvar ’a, Türkiye ’nin bu günü ve geleceğiyle ilgili düşüncelerini açıklıyordu…
Israrla: “ Bundan sonra Batılılaşacağız Bunun için de inkılablar (devrimler) yapacağız Latin harflerini kabul edeceğiz diyordu Zaten bunu yıllar öncesinden görmüş ve planlamıştı Bunu gerçekleştirebileceği ile ilgili ise hiçbir kuşkusu yoktu!
Latin harflerini kabul ettirmek için Cumhuriyet ’in ilanından daha sonra bir vakit ummak zorunda olduğunu çok iyi biliyordu Önce daha aşağı yapıyı hazırlamalıydı O da öyle yaptı
Önce Padişahlık ve Halifelik kaldırıldı Uluslar arası yıllık, ölçüler ve rakamlar kabul edildi 1926 yılında fes ve çarşaf kaldırılarak çağdaşlığa bir adım daha yaklaşıldı Bunu Şapka Devrimi izledi Yeni Türk Harfleri ’nin kabulü için uygun zamanı bekledi 900 yıl her tarafında halkın kullandığı Arapça ’yı aniden yeni harflerle değiştirmenin zorluğunu biliyordu O ’na tarafından en yerinde süre 1928 ’di…
Geleceği önceden görebilme yeteneği tamamen yalnızca zamanı bekliyordu
Bulgar kökenli Türkolog Manalof ’a söylediği kehanetinde şöyle diyordu:
“ Batı Uygarlığı ’na girebilmemize engel olan yazıyı atarak kılık kıyafetimize değin her şeyimizde Batılılara uymalıyız Emin olunu oysa, bunların hepsi bir gün olacaktır… şimdi bütün bunlar gerçekleştiği için bize kolay bir olay gibi görünebilir Fakat o yılların o şartlarını şöyle bir gözünüzün önünde canlandırın Ne dek imkansız bir olay gerçekleştirilmiştir, o süre daha iyi anlarsınız Anlayınız fakat gelecek nesillere de bunu anlatabilesiniz…
1928 ’de yeni harflerin kabulünden sonra bu harfleri halka öğretmek ve yaşam sokmak gibi zorlu bir çalışmaya sıra gelmişti Bu konuyla ilgili Atatürk ’ün Bakanlar ve Profesörlerle yaptığı geniş araştırmadan çıkan sonuç, Atatürk ’ün zihnindeki tarihten fazla farklıydı… Profesör ve Bakanlar 5 ile 15 sene arasında bir sürenin gerekli olduğunu ileri sürüyorlardı Atatürk ise yine şahane bir kehanette bulunuyordu:
“ Bu meslek ya 3 ay içinde olur ya da hiç olmaz!
Türkçe harflere karşı olanların sayısı son derece fazlaydı İstanbul ’da yayınlanan Akşam Gazetesi ’nin anketine cevap veren 16 kişilik okumuş kitlesinden bile yalnızca 3 birey (Dr Abdullah Cevdet, Mustafa Hamit ve Refet Avni) Latin Harflerini savunuyor, geriye doğru kalan 13 birey ise güçlü olarak aleyhinde çıkıyordu…
Ama… Evet… İnanılacak gibi yok fakat bir mucize daha gerçekleşmiş ve 29 Ağustos 1928 ’de resmen bildiri edilen Yeni Harflerin Kabulünden yalnızca 3 ay geçmişti ki halkın büyük bir çoğunluğu bu yeni harfleri öğrenmeye başlamıştı…
3 ay gibi son derece kısa bir sürede “ Şahane İnsan “ bir inanılmazı daha gerçekleştirmişti…
Bu olayın tarihte bir eşi sözde daha yoktur… *
Halide Edip, cumhuriyetin ilanından sonra Akşam, Vakit ve İkdam gazetelerinde yazdı bu vesileyle Cumhuriyet Millet Fırkası ve Mustafa Kemal Atatürk ile siyasi zihin ayrılıkları yaşadı Eşi Adnan Adıvar'ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda yer alması sonucu iktidar çevresinden uzaklaştılar Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılıp Takriri Sükun kanununun kabul edilmesiyle tek parti dönemi başlayınca, kocası Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye'den terketmek zorunda kalarak İngiltere'ye gitti 1939 yılına kadar 14 yıl her tarafında yurtdışında yaşadı Bu sürenin 4 yılı İngiltere'de, 10 yılı da Fransa'da geçti
Halide Edip Adıvar'ın Atatürk'ün Elini Öpmesi
Kurtuluş savaşı sonrası Atatürk'e zıt bir konuşma takınan Halide Edip Adıvar, kurtuluş savaşı öncesi Atatürk'e bakın nasıl bakıyor: Mustafa Kemal Paşa Sakarya Savaşı öncesi soy binerken yere düşerek bir kazar geçirir Üç kaburga kemiği kırılır Doktorların tam istirahat tavsiyelerini dinlemez Kazadan 48 saat geçmeden Paşa ’yı at sırtında savunma hatlarını dolaşırken görürler Yanına gelen asker topluluğuna, acı ve bitkinlikten kısılmış bir sesle: “Kemiklerimden birinin kırıldığı bir yerde, düşman direnişi de kırılacaktır der Mustafa Kemal ’in bu azmi, orduya da sirayet eder Halide Edip, o dönemdeki Paşa ’yı şöyle anlatır: “Gazi Paşa oturduğu koltuktan güçlükle kalkmaya çalıştı Çünkü kaburga kemikleri hâlâ ağrılar içindeydi Ona doğru mutlak bir hürmetle yanaştım O mütevazı odada bir ahali yaşasın diye ölmeyi göze alan kararını temsilcilik ediyordu Ne saray, ne şöhret ne de herhangi bir kudret onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşamaz Gittim, elini öptüm
Atatürk ’ün Halide Edip Adıvar ’a Söyledikleri
Kurtuluş Savaşı ’nın kazanıldığı ilk günler… Mustafa Kemal İzmir ’de düşmanı denize dökmenin keyfini çıkartıyor O sıralar yanına meşhur yazar Halide Edip Adıvar da bulunuyordu Atatürk ara sıra Halide Edip Adıvar ’a, Türkiye ’nin bu günü ve geleceğiyle ilgili düşüncelerini açıklıyordu…
Israrla: “ Bundan sonra Batılılaşacağız Bunun için de inkılablar (devrimler) yapacağız Latin harflerini kabul edeceğiz diyordu Zaten bunu yıllar öncesinden görmüş ve planlamıştı Bunu gerçekleştirebileceği ile ilgili ise hiçbir kuşkusu yoktu!
Latin harflerini kabul ettirmek için Cumhuriyet ’in ilanından daha sonra bir vakit ummak zorunda olduğunu çok iyi biliyordu Önce daha aşağı yapıyı hazırlamalıydı O da öyle yaptı
Önce Padişahlık ve Halifelik kaldırıldı Uluslar arası yıllık, ölçüler ve rakamlar kabul edildi 1926 yılında fes ve çarşaf kaldırılarak çağdaşlığa bir adım daha yaklaşıldı Bunu Şapka Devrimi izledi Yeni Türk Harfleri ’nin kabulü için uygun zamanı bekledi 900 yıl her tarafında halkın kullandığı Arapça ’yı aniden yeni harflerle değiştirmenin zorluğunu biliyordu O ’na tarafından en yerinde süre 1928 ’di…
Geleceği önceden görebilme yeteneği tamamen yalnızca zamanı bekliyordu
Bulgar kökenli Türkolog Manalof ’a söylediği kehanetinde şöyle diyordu:
“ Batı Uygarlığı ’na girebilmemize engel olan yazıyı atarak kılık kıyafetimize değin her şeyimizde Batılılara uymalıyız Emin olunu oysa, bunların hepsi bir gün olacaktır… şimdi bütün bunlar gerçekleştiği için bize kolay bir olay gibi görünebilir Fakat o yılların o şartlarını şöyle bir gözünüzün önünde canlandırın Ne dek imkansız bir olay gerçekleştirilmiştir, o süre daha iyi anlarsınız Anlayınız fakat gelecek nesillere de bunu anlatabilesiniz…
1928 ’de yeni harflerin kabulünden sonra bu harfleri halka öğretmek ve yaşam sokmak gibi zorlu bir çalışmaya sıra gelmişti Bu konuyla ilgili Atatürk ’ün Bakanlar ve Profesörlerle yaptığı geniş araştırmadan çıkan sonuç, Atatürk ’ün zihnindeki tarihten fazla farklıydı… Profesör ve Bakanlar 5 ile 15 sene arasında bir sürenin gerekli olduğunu ileri sürüyorlardı Atatürk ise yine şahane bir kehanette bulunuyordu:
“ Bu meslek ya 3 ay içinde olur ya da hiç olmaz!
Türkçe harflere karşı olanların sayısı son derece fazlaydı İstanbul ’da yayınlanan Akşam Gazetesi ’nin anketine cevap veren 16 kişilik okumuş kitlesinden bile yalnızca 3 birey (Dr Abdullah Cevdet, Mustafa Hamit ve Refet Avni) Latin Harflerini savunuyor, geriye doğru kalan 13 birey ise güçlü olarak aleyhinde çıkıyordu…
Ama… Evet… İnanılacak gibi yok fakat bir mucize daha gerçekleşmiş ve 29 Ağustos 1928 ’de resmen bildiri edilen Yeni Harflerin Kabulünden yalnızca 3 ay geçmişti ki halkın büyük bir çoğunluğu bu yeni harfleri öğrenmeye başlamıştı…
3 ay gibi son derece kısa bir sürede “ Şahane İnsan “ bir inanılmazı daha gerçekleştirmişti…
Bu olayın tarihte bir eşi sözde daha yoktur… *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.