hacivat ve karagöz neden öldürüldü? karagöz ve hacivat neden öldürüldü karagöz ve haciat hakkında bilinmeyenler bilgiler araştıralım Hacivat ve karagöz tarihimizden bize verilmiş güzel hediyelerden biri doğrusuOnlar vaktinde etraflarındaki insanları da hemen bizleride hala ünlü diyaloglarıyla güldürebilmektelerKaragöz hacivat konuşması dendi mi biliriz ki güleceğizAma gelin görün ama bu iki dost gerçekten çok yürek parçalayıcı bir sona uğramışE yanlışları var mı? Var evet lakin koca hükümdarın da emri varNeyse meleklerim sizler de bakın bakalım okuyun neler düşüneceksiniz? 1549063398 1549063398 hacivatvekaragoznedenolduruldu5c54d4eabfc3chacivatvekaragoznedenolduruldu5c54d4eabfc3c hacivatvekaragoznedenolduruldu5c54d4eabfc3c Orhan Gazi,babası Osman Bey’in anısına o dönemdeki başkent Bursa’da büyük bir cami yaptırmaya karar vermiş Alt bütün mimarları çağırmış huzuruna “Babam Osman Gazi’nin anısına güzel olduğu kadar görkemli bir cami yapılmasını istiyorum En güzel projelerinizi yapın getirin bana demiş Kısa bir süre sonradan tüm mimarlar en hoş projeleriyle Orhan Gazi’nin huzuruna gelirler Bütün projeleri bir bir inceleyen Orhan Gazi içlerinden en beğendiğinin sahibi mimarı çağırtmış ve ona hatasız bir işçilik istediğini söylemiş; “Yörenin en iyi ustaların bulacaksın ve en nitelikli malzemeleri kullanacaksın, hiçbir masraftan da kaçınmayacaksın diye de belirtmiş Mimarbaşı birkaç gün içerisinde ülkenin dört bir göre en iyi ustaları toplamayı, en kaliteli ve güzel malzemelerin getirtilmesini sağlamış ve sultanın huzuruna çıkmış Mimarbaşı; “Padişahım demiş, “Yörenin en iyi duvar, demir, ahşap ustalarıyla en becerikli hat sanatçıları ve nakkaşlarını topladım İnşatta kullanılacak bütün malzemeler kılı kırk yararak seçildi Biz hazırız, dikte verirsen anında açılmak isteriz bu kutlu işe Mimarbaşı’nın anlattıklarından son derece hoşnut görünen Orhan Gazi, Mimarbaşı beni çok iyi dinle demiş “Söylediklerin hoş, hemen başlayabilirsiniz camiyi yapı etmeye fakat aç kulaklarını dinle şimdi Bil ancak bu camii benim için çok önemli Bu yüzden ,her kim ancak inşaatın yavaşlamasına veya işlerin aksamasına sebep olursa o an kellesini vurdururum Şimdi çıkın gidin başlayın camiyi yapmaya İnşaat hemencecik başlamış tabii fakat Mimarbaşı Kambur Bali Çelebi’yi (Karagöz) demirci ustası, Halil Hacı İvaz’ı da (Hacıvat) duvar ustası olarak görevlendirmiş Bu iki ustayı da işlerini her ne pahasına olursa olsun aksatmamaları için de sıkı sıkı tembihlemiş Karagöz, mektep okumamış fakat inşaatlarda ustaların yanında çalışa çalışa ayrıntılarıyla ustalaşmış artık işinin en iyisi olarak anılmaya başlamış cevahir birisiymiş Çabuk canlılığı ve hazırcevaplığı yüzünden aralıksız başını belaya sokan Karagöz, bu belalardan kıvrak zekasının marifetiyle kurtulmaya çalışırmış Bu belalar bundan böyle onun içinden çıkamayacağı bir hal alınca da yardımına en yakın dostu Hacıvat koşarmış Hacıvat ise bu yakın dostunun aksine, medrese de eğitim görmüş, her konuda bilgisi olan görgülü ve akıllı birisiymiş Karagöz’le anında her konuda sürtüşse de gerçi en iyi dostuymuş Karagöz onunSultan’ın babası için yaptırdığı inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyormuş İşçiler, ustalar, mimarbaşı camiyi sultanlarının istediği şekilde ve zamanda hazır etmek için var güçleriyle çalışıyorlarmış Mimarbaşı ve ustalar, didişmeleri tüm ülke tarafından tanıdık Hacıvat ve Karagöz’ü de birbirlerinden ayrı tutmak için de uğraşıyorlarmış bir yana Bu duruma en fazla kızanların başında da hiç şüphesiz can dostu Hacıvat’la didişemeyen Karagöz geliyormuş Gözünü kestirdiği Hacıvat’a mimarbaşı’nın yanına sokulamayan Karagöz, mimarbaşı’nın araç gereç olmak için şehre gitmesini fırsat ukala ve yanına sokulmuş Hacıvat’ın Hacıvat can dostunu yanına görünce sevinmiş ve ona dönmüş demiş oysa; Şuh levendim, şuh pesendim hoş geldin Şule levendim, turp dikenim güzel geldin diye karşılık vermiş Karagöz Hacıvat Karagöz’ün huyunu bildiği için kızmamış ve yine güleç yüzüyle konuşmuş; Şuh levendim, şuh pesendim güzel geldin Kehlelendim, sirkelendim, boş geldim Samur kaşlı, ok kirpikli güzel geldin Salak kaşlı, b** kirpikli anlamsız geldim Yusufı Beytül Hazenim güzel geldin Yasef’im, bitli avramım boş geldim Ahu gözlüm, inci dişlim hoş geldin Ayı gözlüm, kazma dişlim hoş geldin Hacıvat ile Karagöz böyle birbirleriyle atışırlarken tüm öteki işçiler de başlarında yığılmış onların bu keyifli ve eğlenceli didişmelerini izleyip eğleniyorlarmışİnşaattaki bütün emekçi ve ustaların en büyük eğlencesi haline gelmişler zamanla Bundan Böyle ne süre mimarbaşı inşaattan ayrılsa Hacıvat ve Karagöz birbirleriyle atışmaya başlar hale gelmişler Diğer bütün çalışanlar da etraflarında toplanıp onları izlermiş Onlar atıştıkça izleyiciler kendilerinden geçer ve tüm yorgunluklarını unuturlarmış Günlerden bir gün Padişah babası için yaptırdığı caminin inşaatını kontrole gelmişFakat inşaatın istediği hızda gitmediğini görür görmez keyfi kaçmış ve anında mimarbaşını çağırtmış Mimarbaşı, padişahın caminin inşaatı konusundaki hassasiyetini bildiği için de korkmuş Padişaha demiş ancak Sultanım nedendir bilmem fakat ben araç gereç edinmek, veya başka bir iş için inşaattan her ayrıldığımda işler yavaşlıyor Bunun sebebini en yakın zamanda öğrenip gereken tedbirleri alacağım Orhan Gazi sinirlenmiş ama yine de sorunun sebebini öğrenip, çözmesi için mimarbaşının istediği süreyi vermiş ona Mimarbaşı bir gün tekrar “ben malzeme almaya gidiyorum deyip inşaattan ayrılmış ama anında yakında bir tümseğin ardına gizlenip işçileri izlemeye başlamış dahası bakmış ki kendisinin ayrılmasını fırsat haberdar olan Hacıvat ve Karagöz atışmaya başlamışlar ve tüm çalışanlar da onların bu atışmalarını izlemek için etraflarında yığılmış Mimarbaşı derhal soluğu Orhan Gazi’nin sarayında almış ve padişahın huzuruna çıkmış Padişaha olup bitenleri ve inşaatın yavaşlamasının sebeplerini anlatmış Bunu duyan Orhan Gazi fazla sinirlenmiş ve hemen bu iki işçinin asılmasını emretmişOnlar asılsın ki bu öteki tüm işçilere ders olsun demiş Padişahın emri hemen yerine getirilmiş ve Hacıvat ve Karagöz çalıştıkları inşaattan apar topar alınarak asılmışlar hemencecik Padişahın bu kararı inşaatta olduğu dek tüm şehirde de büyük bir üzüntüyle karşılanmış Ahali merhametli, şefkatli, halkı ve ulemayı seven padişahlarının böyle bir şey yapmasına fazla üzülmüş ve her taraftan bu hoşnutsuzluklarını hissettirmişler padişaha Orhan Gazi de kısa bir süre daha sonra hatasını anlayıp vicdan azabı duymaya ve yaptığı bu yanlışa üzülmeye başlamış Padişahın bu üzüntüsünü gören Şeyh Kuşteri adındaki uleması sultanının üzüntüsünü rahatlatmak için kendince bir yol bulmuş o anda Başındaki beyaz sarığını çözen Şeyh Kuşteri sarığını açarak mum ışığının önünde germiş Ayağından çıkardığı çarıklarını da kukla gibi kullanarak sarığın gerisinde Hacıvat ve Karagöz’ün atışmalarını taklit etmeye başlamış: Hacıvat: Hasretinle beni koyup gidenin, güzel geldin Karagöz: Hasta iken turşu suyu içenim, boş geldin Hacıvat: Gel Kargöz, gidelim Göksu’ya yiyelim dolma Karagöz: Sümüklü burnumu ye de, namerde fakir olma Bir hikaye de böyle biter işte meleklerBöylesine eğlenceli ve kadim iki dost zor bulunur heraldeVe son vicdan azabı da menfaat vermezHayat kısa,can tatlışimdilik bu kadar büşra kaçtıhacivatvekaragoznedenolduruldu5c54d4eac4180alt
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.