iltasyazilim
FD Üye
Hacca vekaleten gitmek
Kendi yerine başlasını hacca yollamak
Hac gibi keza bedenî ayrıca de malî ibadetlerde , yükümlünün kişisel olarak edadan aczi halinde vekâlet câizdir; somurtkan halde câiz değildir Vefat, ihtiyarlık, sürekli rahatsızlık, kadınların birlikte gezi yapacak mahremlerinin bulunmayışı gibi sebeplerle kişisel olarak haccedemeyecek kimselere vekâleten yapılan hac, onlar adına üretilmiş olur Bu durumdaki kimselerden, üzerlerine hac farz olmuş olanların, değerinde göndererek vekâleten hac yaptırmaları gerekir Vekâleten yapılan hac ile bunların hac borçları eda edilmiş sayılır
Üzerlerine hac farz olduğu halde, kendileri haccetmedikleri gibi, değerinde de göndermeden vefat eden kimselerin ise, kendi yerlerine haccetmek üzere layık gönderilmesini vasiyet etmeleri gerekir Bıraktıkları mirasın üçte biri, bedel gönderilecek kişinin masrafını karşıladığı halde, varisçiler layık göndermezlerse, Allah katında sorumluluk sahibi olurlar Mirasın üçte biri bedelin masrafını karşılamazsa ya da ölenin bu konuda vasiyeti yoksa, mirasçılar değer göndermekle sorumluluk sahibi olmazlar Ama, vasiyet olmasa veya mirasın üçte biri bedel göndermeye yetmese bile, mirasçılar masrafını kendileri karşılayarak onun namına hacceder ya da ettirirlerse, yükümlünün hac borcu ödenmiş olur Söylenti edildiğine göre Has`am kabilesinden bir kadın Peygamberimiz'e gelerek, babasının binek üstünde duramayacak dek yaşlı olduğunu söylemiş ve kendisinin onun adına haccedip edemeyeceğini sormuş, Peygamberimiz de buna izin vermiştir (Buhârî, Hac, 1; Müslim, Hac, 407)
Şâfiîler'e göre ise, üstüne hac farz olduğu halde, haccetmeden vefat eden kişinin, bu konuda vasiyeti olmasa ve mirasının üçte biri hac masrafını karşılamasa bile, varisçiler mirasın tamamı ile, onun adına haccetmek ya da ettirmekle yükümlüdür Çünkü Hz Peygamber haccı öteki kul borçlarına benzetmiş ve Allah hakkının ödenmeye daha lâyık olduğunu açıklama etmiştir (Buhârî, Cezâü'ssayd, 22) Kendisine hac farz olduğu sene, hac için yola meydana çıkan fakat haccedemeden ölüm eden kişinin değer gönderilmesini vasiyet etmesi gerekmez ise de üzerine hac farz olduğu sene haccetmeyip, sonradan hac yolculuğuna meydana çıkan kişi haccetmeden vefat ederse, yerine değerinde gönderilmesini vasiyet etmesi gerekir Bu durumda değer, Ebû Hanîfe'ye tarafından bu kişinin memleketinden, Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e tarafından ise, ölüm ettiği yerden gönderilir
B) Farz Olan Hac İçin Vekâlet Şartları
Farz olan haccın layık tarafından yapılan hacla eda edilmiş sayılabilmesi için:
1 Adına haccedilecek birey ölüm etmiş ya da yaşlılık, iyileşme ümidi olmayan rahatsızlık, kadının birlikte yolculuk oluşturacağı mahreminin bulunmaması gibi sebeplerle, bana kalırsa haccetmekten sürekli olarak âciz olmalıdır Kişisel Olarak haccetmekten sürekli olarak âciz olduğu konusunda galip zan yer alan birey, adına vekâleten haccedildikten sonradan haccedebilecek ülkü gelse bile, vekilin yaptığı hacla borcu ödenmiş olur Lakin acz hâli geçici olan ya da şahsen haccedebilecek durumda olan kişi namına vekâleten yaptırılan hac nâfile olur; ayrıca kendisinin haccetmesi gerekir
2 Adına haccedilecek kişiye hac, evvelden farz olmuş olmalıdır
Üstüne hac farz olmayan kişi adına vekâleten yapılan hac nâfile olur Bu kişiye daha sonra hac farz olursa, bizzat haccetmesi, hac etmekten aciz olduğu takdirde ise, her yerde değerinde göndermesi gerekir
3 Değer gönderilecek kişi müslüman, akıllı, buluğ çağı çağına ulaşmış ya da mümeyyiz olmalıdır Henüz buluğa ermemiş mümeyyiz çocuk, layık olarak başkası adına haccedebileceği gibi kadının da başkası adına vekâleten haccetmesi câizdir Hanefîler'e kadar layık gönderilecek kişinin, daha önce haccetmiş olması efdal ise de şart değildir Şâfiî ve Hanbelîler'e kadar, vekilin daha önce haccetmiş olması gerekir
4 Delege, ihrama girerken sadece gönderen adına niyet etmelidir Temsilci kendisi için de hedef eder veya birkaç kişiden vekâlet alıp herkes için kasıt ederse, kendi adına haccetmiş olur, aldığı paraları iade etmesi gerekir
5 Temsilci için ücret durum koşulmamalıdır Çünkü hac ibadettir İbadetler ücretle değil fakat Allah'ın rızâsını kazanmak için yapılır
Delege hacla ilgili masrafları için kendisine verilen parayı savurganlık etmeden ve fazla kısmadan, olağan şekilde harcar Gelişen miktarı dönüşünde iade eder Bunun geri alınmayıp armağan olarak vekile bırakılmasında bir sakınca yoktur
6 Layık gönderilen kişinin hac masrafı, gönderen kadar karşılanmalıdır
Başkası namına, kendi parasıyla hacceden kişi, kendisi için haccetmiş olur Bu haccın sevabını başkasına bağışlayabilirse de bununla o kimsenin üzerindeki hac borcu ödenmiş olmaz Şâfiîler'e göre ödenmiş olur
7 Namına haccedilen kişi, kendisi için haccetmesini vekilden istemiş olmalıdır
Izin veya vasiyeti olmadan, bir kimse adına başkası kadar yapılan hac ile, o kimse üzerindeki hac borcu düşmez Şâfiîler'e kadar düşer
8 Delege, haccı bana kalırsa kendisi yapmalıdır
Hastalık, tutuklanma gibi bir mazeretle gönderenin bilgi ve izni haricen, delege görevi başkasına devrederse, aldığı parayı iade etmesi gerekir Ama bu konuda yetkili kılınmışsa, yerine başkasını delege edebilir
9 Temsilci, gönderenin isteğine uymalı, onun istediği haccı yapmalıdır
İfrad haccı istenildiği halde, delege temettu` haccı yaparsa, gönderen adına yok, kendi namına haccetmiş olur, aldığı parayı iade etmesi gerekir İfrad haccı istenildiği halde, kırân haccı yaparsa, Ebû Hanîfe'ye göre hüküm tekrar aynıdır Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e tarafından ise, istihsanen gönderen adına haccetmiş sayılır Gönderen, ifrad, temettu` veya kırân haccından birini ismen belirtmeksizin, sadece hac yapılmasınıistemişse, ifrad haccı istemiş olduğu kabul edilir Oysa dilediğini yapgibi bir ifade ile seçimi vekile bırakmışsa, delege dilediği haccı yapabilir
10 Namına haccedilmesini vasiyet eden birey, sarfedilecek paranın miktarını ve vekilin nereden gönderileceğini belirlemişse, buna aktarmak gerekir Ola Ki belirlememişse, vasiyet edilen para veya mirasın üçte biri yeterli ise, temsilci adına haccedilecek kişinin memleketinden, yeterli değilse yettiği yerden gönderilir
11 Delege, gönderen namına yapılacak menâsiki tamamlamadıkça kendisi için umre yapmamalıdır
İster hac, ister umre için gönderilmiş olsun, vekil oysa gönderen namına yapılacak menâsiki tamamladıktan sonra, kendisi için umre veya hac yapabilir Huysuz halde yolculuğu kendi namına yapmış sayılacağından aldığı parayı iade etmesi gerekir
12 Delege, yürüyerek değil, vasıtaya binerek haccetmelidir Vasıta ücretini kendisine engellemek için, yürüye yürüye haccederse, kendisi namına haccetmiş olur
Başkası namına yapılacak nâfile hac için, vekilin müslüman, akıllı ve mümeyyiz olması, adına haccettiği kişi için ihrama girmesi ve haccı ödenti karşılığı yapmaması şartları yeterlidir Başka Biri namına hacceden temsilci, haccı ifsat ederse aldığı parayı iade eder İradî olarak işlediği cinayetler için ödenecek fidye ve suç oluşturan kurbanlarının bedellerini kendisi karşılayacağı gibi, gönderenin izniyle bile olsa, temettu` ya da kırân haccı yaptığı takdirde, kırân ve temettu` hedylerini de kendi parasıyla keser İhsâr kurbanı ise, gönderenin parasından kesilir Çünkü bunda vekilin kusuru ve dahli yoktur *
Kendi yerine başlasını hacca yollamak
Hac gibi keza bedenî ayrıca de malî ibadetlerde , yükümlünün kişisel olarak edadan aczi halinde vekâlet câizdir; somurtkan halde câiz değildir Vefat, ihtiyarlık, sürekli rahatsızlık, kadınların birlikte gezi yapacak mahremlerinin bulunmayışı gibi sebeplerle kişisel olarak haccedemeyecek kimselere vekâleten yapılan hac, onlar adına üretilmiş olur Bu durumdaki kimselerden, üzerlerine hac farz olmuş olanların, değerinde göndererek vekâleten hac yaptırmaları gerekir Vekâleten yapılan hac ile bunların hac borçları eda edilmiş sayılır
Üzerlerine hac farz olduğu halde, kendileri haccetmedikleri gibi, değerinde de göndermeden vefat eden kimselerin ise, kendi yerlerine haccetmek üzere layık gönderilmesini vasiyet etmeleri gerekir Bıraktıkları mirasın üçte biri, bedel gönderilecek kişinin masrafını karşıladığı halde, varisçiler layık göndermezlerse, Allah katında sorumluluk sahibi olurlar Mirasın üçte biri bedelin masrafını karşılamazsa ya da ölenin bu konuda vasiyeti yoksa, mirasçılar değer göndermekle sorumluluk sahibi olmazlar Ama, vasiyet olmasa veya mirasın üçte biri bedel göndermeye yetmese bile, mirasçılar masrafını kendileri karşılayarak onun namına hacceder ya da ettirirlerse, yükümlünün hac borcu ödenmiş olur Söylenti edildiğine göre Has`am kabilesinden bir kadın Peygamberimiz'e gelerek, babasının binek üstünde duramayacak dek yaşlı olduğunu söylemiş ve kendisinin onun adına haccedip edemeyeceğini sormuş, Peygamberimiz de buna izin vermiştir (Buhârî, Hac, 1; Müslim, Hac, 407)
Şâfiîler'e göre ise, üstüne hac farz olduğu halde, haccetmeden vefat eden kişinin, bu konuda vasiyeti olmasa ve mirasının üçte biri hac masrafını karşılamasa bile, varisçiler mirasın tamamı ile, onun adına haccetmek ya da ettirmekle yükümlüdür Çünkü Hz Peygamber haccı öteki kul borçlarına benzetmiş ve Allah hakkının ödenmeye daha lâyık olduğunu açıklama etmiştir (Buhârî, Cezâü'ssayd, 22) Kendisine hac farz olduğu sene, hac için yola meydana çıkan fakat haccedemeden ölüm eden kişinin değer gönderilmesini vasiyet etmesi gerekmez ise de üzerine hac farz olduğu sene haccetmeyip, sonradan hac yolculuğuna meydana çıkan kişi haccetmeden vefat ederse, yerine değerinde gönderilmesini vasiyet etmesi gerekir Bu durumda değer, Ebû Hanîfe'ye tarafından bu kişinin memleketinden, Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e tarafından ise, ölüm ettiği yerden gönderilir
B) Farz Olan Hac İçin Vekâlet Şartları
Farz olan haccın layık tarafından yapılan hacla eda edilmiş sayılabilmesi için:
1 Adına haccedilecek birey ölüm etmiş ya da yaşlılık, iyileşme ümidi olmayan rahatsızlık, kadının birlikte yolculuk oluşturacağı mahreminin bulunmaması gibi sebeplerle, bana kalırsa haccetmekten sürekli olarak âciz olmalıdır Kişisel Olarak haccetmekten sürekli olarak âciz olduğu konusunda galip zan yer alan birey, adına vekâleten haccedildikten sonradan haccedebilecek ülkü gelse bile, vekilin yaptığı hacla borcu ödenmiş olur Lakin acz hâli geçici olan ya da şahsen haccedebilecek durumda olan kişi namına vekâleten yaptırılan hac nâfile olur; ayrıca kendisinin haccetmesi gerekir
2 Adına haccedilecek kişiye hac, evvelden farz olmuş olmalıdır
Üstüne hac farz olmayan kişi adına vekâleten yapılan hac nâfile olur Bu kişiye daha sonra hac farz olursa, bizzat haccetmesi, hac etmekten aciz olduğu takdirde ise, her yerde değerinde göndermesi gerekir
3 Değer gönderilecek kişi müslüman, akıllı, buluğ çağı çağına ulaşmış ya da mümeyyiz olmalıdır Henüz buluğa ermemiş mümeyyiz çocuk, layık olarak başkası adına haccedebileceği gibi kadının da başkası adına vekâleten haccetmesi câizdir Hanefîler'e kadar layık gönderilecek kişinin, daha önce haccetmiş olması efdal ise de şart değildir Şâfiî ve Hanbelîler'e kadar, vekilin daha önce haccetmiş olması gerekir
4 Delege, ihrama girerken sadece gönderen adına niyet etmelidir Temsilci kendisi için de hedef eder veya birkaç kişiden vekâlet alıp herkes için kasıt ederse, kendi adına haccetmiş olur, aldığı paraları iade etmesi gerekir
5 Temsilci için ücret durum koşulmamalıdır Çünkü hac ibadettir İbadetler ücretle değil fakat Allah'ın rızâsını kazanmak için yapılır
Delege hacla ilgili masrafları için kendisine verilen parayı savurganlık etmeden ve fazla kısmadan, olağan şekilde harcar Gelişen miktarı dönüşünde iade eder Bunun geri alınmayıp armağan olarak vekile bırakılmasında bir sakınca yoktur
6 Layık gönderilen kişinin hac masrafı, gönderen kadar karşılanmalıdır
Başkası namına, kendi parasıyla hacceden kişi, kendisi için haccetmiş olur Bu haccın sevabını başkasına bağışlayabilirse de bununla o kimsenin üzerindeki hac borcu ödenmiş olmaz Şâfiîler'e göre ödenmiş olur
7 Namına haccedilen kişi, kendisi için haccetmesini vekilden istemiş olmalıdır
Izin veya vasiyeti olmadan, bir kimse adına başkası kadar yapılan hac ile, o kimse üzerindeki hac borcu düşmez Şâfiîler'e kadar düşer
8 Delege, haccı bana kalırsa kendisi yapmalıdır
Hastalık, tutuklanma gibi bir mazeretle gönderenin bilgi ve izni haricen, delege görevi başkasına devrederse, aldığı parayı iade etmesi gerekir Ama bu konuda yetkili kılınmışsa, yerine başkasını delege edebilir
9 Temsilci, gönderenin isteğine uymalı, onun istediği haccı yapmalıdır
İfrad haccı istenildiği halde, delege temettu` haccı yaparsa, gönderen adına yok, kendi namına haccetmiş olur, aldığı parayı iade etmesi gerekir İfrad haccı istenildiği halde, kırân haccı yaparsa, Ebû Hanîfe'ye göre hüküm tekrar aynıdır Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e tarafından ise, istihsanen gönderen adına haccetmiş sayılır Gönderen, ifrad, temettu` veya kırân haccından birini ismen belirtmeksizin, sadece hac yapılmasınıistemişse, ifrad haccı istemiş olduğu kabul edilir Oysa dilediğini yapgibi bir ifade ile seçimi vekile bırakmışsa, delege dilediği haccı yapabilir
10 Namına haccedilmesini vasiyet eden birey, sarfedilecek paranın miktarını ve vekilin nereden gönderileceğini belirlemişse, buna aktarmak gerekir Ola Ki belirlememişse, vasiyet edilen para veya mirasın üçte biri yeterli ise, temsilci adına haccedilecek kişinin memleketinden, yeterli değilse yettiği yerden gönderilir
11 Delege, gönderen namına yapılacak menâsiki tamamlamadıkça kendisi için umre yapmamalıdır
İster hac, ister umre için gönderilmiş olsun, vekil oysa gönderen namına yapılacak menâsiki tamamladıktan sonra, kendisi için umre veya hac yapabilir Huysuz halde yolculuğu kendi namına yapmış sayılacağından aldığı parayı iade etmesi gerekir
12 Delege, yürüyerek değil, vasıtaya binerek haccetmelidir Vasıta ücretini kendisine engellemek için, yürüye yürüye haccederse, kendisi namına haccetmiş olur
Başkası namına yapılacak nâfile hac için, vekilin müslüman, akıllı ve mümeyyiz olması, adına haccettiği kişi için ihrama girmesi ve haccı ödenti karşılığı yapmaması şartları yeterlidir Başka Biri namına hacceden temsilci, haccı ifsat ederse aldığı parayı iade eder İradî olarak işlediği cinayetler için ödenecek fidye ve suç oluşturan kurbanlarının bedellerini kendisi karşılayacağı gibi, gönderenin izniyle bile olsa, temettu` ya da kırân haccı yaptığı takdirde, kırân ve temettu` hedylerini de kendi parasıyla keser İhsâr kurbanı ise, gönderenin parasından kesilir Çünkü bunda vekilin kusuru ve dahli yoktur *