nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
HABİB BABA
Habib Baba, 4Murad devrinin bakımlı, kimsenin bilmediği Allah dostlarındandır Yaşlıdır,fakirdir, gariptir Lakin Rabbinin katında da alemlere eşit bir değerin sahibidir Ihtiyar Habib Baba, uzun bir kervan yolculuğunun sonunda İstanbul'a gelmiştirYolculuğunun tozunu, yorgunluğunu atmak için bir hamama gider
Niyeti; şöyle adamakıllı bir keselenip, paklanmak, bedenini de ruhuna denk kılmaktır Ama hamamcı Habib Baba' yı içeri sokmak istemez 'Bugün' der, 'Sultan Murad'ın vezirleri hamamı kapattılar, dıştan tip alamıyoruz' Habib baba üzülür Rica, minnet eder, yalvarır 'Ne olursun' der, 'kimseye varlığımı kesin etmem, aceleyle yıkanır çıkarım'
' Bu tozlu bedenle Rabbime ibadet ederken utanıyorum' Binbir dil döker
Hamamcı ehli insaftırDayanamaz Kabul eder Hamamın en sonundaki odayı göstererek:
' Baba şu odada hızla yıkanıp çık, para da istemem Yeter ancak vezirler, senin farkına varmasınlar'
Habib baba sevinerek kendine gösterilen yere girer Yıkanmaya başlar bu arada hamamcının karşı yeni bir herif belirir Boylu, poslu, genç, yakışıklı biridir bu gelen Onun da görünümü fakirdir; fakat sadece görünümü İkinci tip kılık değiştirmiş 4Murad'dır O gün vezirlerinin topluca hamam alemi yapacaklarından bilen padişah merak etmiştir
' Hele bir bakalım ' demiştir, ' bizim vezirler, hamamda benden uzaktan, kendi başlarına ne yaparlar, nasıl eğlenirler? '
Ve bu merak padişahı, tebdili giysi ettirerek, hamama getirmiştir
az önce yaşananlar bir kez daha tekrarlanır:
Hamamcı vezirler der elde etmek istemez Padişah ise, ne olursun der, bastırır ve padişah şampiyon kazanç Habib babanın yıkanmakta olduğu odayı göstererek genç padişahın kulağına fısıldar:
' Şu odada bir yaşlı yıkanıyor Sen de sar peştemali beline, gir yanındaBeraber sessizce yıkanın, bir lahza evvel çıkın Aman ha! Vezirler varlığınızı bilmesinler'
4Murad da Habib Baba'nın yanına süzülür Beraber sessizce yıkanmaya başlarlar giderken, hamamın büyük salonundan gelen tef, dümbelek, şarkı, türkü sesleri ortalığı çınlatmaktadır Habib babanın gözü, genç hamam arkadaşının sırtına takılır Azıcık kirlenmiş
gibi kazanç ona Allah hikmeti gereği dostuna, o yanındakinin tedbili kıyafet etmiş padişah olduğunu ilham etmemiştir
Ve yanındakini, görüntüsüne yerinde, kendi gibi yoksul bir delikanlı zanneden Habib Baba yumuşak bir sesle konuşur:
' Evladım ' der, 'Sırtın fazlaca kirlenmiş, izin edersen bir keseleyivereyim'
Padişah aldığı bu teklif aleyhinde şaşkınlaşır ve bü ağırlık bir haz duyar Haz duyar, çünkü ömründe ilk kere biri ona, padişah olduğunu bilmeden, sırf bir insan olarak, karşılık beklemeksizin bir iyilik yapmayı önerge etmektedir Memnuniyetle Habib Baba'nın önünde diz çökerken: 'Buyur baba' der, 'ellerin dert görmesin'
bu arada içerideki alemin sesleri hamamı çınlatmaya devam etmektedir Habib Baba, 4Murad'ın sırtını bir güzel keseler Ama padişah kuru bir teşekkürle kanaat etmek istemez Ne de olsa insandır ve o da her insan gibi kendine yapılan iyiliklerin kölesidir
'Baba' der, 'gel ben de senin sırtını keseleyeyim de ödeşmiş olalım' Habib Baba, teklifin
kimden geldiğinden habersiz, tebessümle; 'Olur evlat' deyip, sultanın önünde diz çöker sırası gelmişken, Sultan Murad kese yaparken bir yana da Habib Baba'yı yoklar, ağzını arar
'Baba' der, 'görüyor musun şu dünyayı Sultan Murad'a vezir almak varmış Bak adamlar içerde tef,dümbelek hamamı inletiyorlar, sen ve ben ise burada iki hırsız gibi'
Habib Baba Sultan Murad'ın cümlesini tamamlamasına fırsat bile bırakmaz, kendi hükmünü söyler Sultan Murad'ın Habib Baba'dan duydukları, ağzını açık bırakıp, keseyi elinden düşürten cinstendir:
'Be evladım' der, Habib Baba, 'Sultan Murad dediğin kimdir? Sen esas Alemlerin Sultanı' na kendini sevdirmeye bak fakat, O seni sevince sırtını bile Sultan Murad'a keselettirir *
Habib Baba, 4Murad devrinin bakımlı, kimsenin bilmediği Allah dostlarındandır Yaşlıdır,fakirdir, gariptir Lakin Rabbinin katında da alemlere eşit bir değerin sahibidir Ihtiyar Habib Baba, uzun bir kervan yolculuğunun sonunda İstanbul'a gelmiştirYolculuğunun tozunu, yorgunluğunu atmak için bir hamama gider
Niyeti; şöyle adamakıllı bir keselenip, paklanmak, bedenini de ruhuna denk kılmaktır Ama hamamcı Habib Baba' yı içeri sokmak istemez 'Bugün' der, 'Sultan Murad'ın vezirleri hamamı kapattılar, dıştan tip alamıyoruz' Habib baba üzülür Rica, minnet eder, yalvarır 'Ne olursun' der, 'kimseye varlığımı kesin etmem, aceleyle yıkanır çıkarım'
' Bu tozlu bedenle Rabbime ibadet ederken utanıyorum' Binbir dil döker
Hamamcı ehli insaftırDayanamaz Kabul eder Hamamın en sonundaki odayı göstererek:
' Baba şu odada hızla yıkanıp çık, para da istemem Yeter ancak vezirler, senin farkına varmasınlar'
Habib baba sevinerek kendine gösterilen yere girer Yıkanmaya başlar bu arada hamamcının karşı yeni bir herif belirir Boylu, poslu, genç, yakışıklı biridir bu gelen Onun da görünümü fakirdir; fakat sadece görünümü İkinci tip kılık değiştirmiş 4Murad'dır O gün vezirlerinin topluca hamam alemi yapacaklarından bilen padişah merak etmiştir
' Hele bir bakalım ' demiştir, ' bizim vezirler, hamamda benden uzaktan, kendi başlarına ne yaparlar, nasıl eğlenirler? '
Ve bu merak padişahı, tebdili giysi ettirerek, hamama getirmiştir
az önce yaşananlar bir kez daha tekrarlanır:
Hamamcı vezirler der elde etmek istemez Padişah ise, ne olursun der, bastırır ve padişah şampiyon kazanç Habib babanın yıkanmakta olduğu odayı göstererek genç padişahın kulağına fısıldar:
' Şu odada bir yaşlı yıkanıyor Sen de sar peştemali beline, gir yanındaBeraber sessizce yıkanın, bir lahza evvel çıkın Aman ha! Vezirler varlığınızı bilmesinler'
4Murad da Habib Baba'nın yanına süzülür Beraber sessizce yıkanmaya başlarlar giderken, hamamın büyük salonundan gelen tef, dümbelek, şarkı, türkü sesleri ortalığı çınlatmaktadır Habib babanın gözü, genç hamam arkadaşının sırtına takılır Azıcık kirlenmiş
gibi kazanç ona Allah hikmeti gereği dostuna, o yanındakinin tedbili kıyafet etmiş padişah olduğunu ilham etmemiştir
Ve yanındakini, görüntüsüne yerinde, kendi gibi yoksul bir delikanlı zanneden Habib Baba yumuşak bir sesle konuşur:
' Evladım ' der, 'Sırtın fazlaca kirlenmiş, izin edersen bir keseleyivereyim'
Padişah aldığı bu teklif aleyhinde şaşkınlaşır ve bü ağırlık bir haz duyar Haz duyar, çünkü ömründe ilk kere biri ona, padişah olduğunu bilmeden, sırf bir insan olarak, karşılık beklemeksizin bir iyilik yapmayı önerge etmektedir Memnuniyetle Habib Baba'nın önünde diz çökerken: 'Buyur baba' der, 'ellerin dert görmesin'
bu arada içerideki alemin sesleri hamamı çınlatmaya devam etmektedir Habib Baba, 4Murad'ın sırtını bir güzel keseler Ama padişah kuru bir teşekkürle kanaat etmek istemez Ne de olsa insandır ve o da her insan gibi kendine yapılan iyiliklerin kölesidir
'Baba' der, 'gel ben de senin sırtını keseleyeyim de ödeşmiş olalım' Habib Baba, teklifin
kimden geldiğinden habersiz, tebessümle; 'Olur evlat' deyip, sultanın önünde diz çöker sırası gelmişken, Sultan Murad kese yaparken bir yana da Habib Baba'yı yoklar, ağzını arar
'Baba' der, 'görüyor musun şu dünyayı Sultan Murad'a vezir almak varmış Bak adamlar içerde tef,dümbelek hamamı inletiyorlar, sen ve ben ise burada iki hırsız gibi'
Habib Baba Sultan Murad'ın cümlesini tamamlamasına fırsat bile bırakmaz, kendi hükmünü söyler Sultan Murad'ın Habib Baba'dan duydukları, ağzını açık bırakıp, keseyi elinden düşürten cinstendir:
'Be evladım' der, Habib Baba, 'Sultan Murad dediğin kimdir? Sen esas Alemlerin Sultanı' na kendini sevdirmeye bak fakat, O seni sevince sırtını bile Sultan Murad'a keselettirir *