nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Birçoğumuz yılların akışına kendimizi kaptırdığımızda hatırlamaz oluyoruz sona ermek bilmeyen ‘sınavları ’ Mektep hayatı bitince sınandığımız yerler ve mevzular değişiyor sadece Anekdot bile alıyoruz üstelik ki iş yaşamında, yetişkin diyarlarda ‘performans değer biçme sistemi ’ diyoruz namına Bu kez birileri beşli skalada, okullarda öğrendiklerimizi ne değin beceriye dönüştürebildiğimizi sınıyor Hal bu olunca daha yapıcı, daha pozitif bir yerden yaklaşmayı arzuluyoruz ‘sınav ’ kavramına
İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi ’nden bilirkişi klinik psikolog Ayşegül Kalem Ertal, “Sınavları en basit haliyle kendimizi test, kendimizi geçme fırsatını değerleme olarak tanımlayabilsek, zihnimizde böyle kodlayabilsek, sınavların ürkütücü, kötü yüzünü de değiştirebiliriz Ancak önce amaç değişmeli diyerek konuyla ilgili veri veriyor:
Kişisel potansiyeli ortaya çıkarmalı*
“Araştırmalar bize herkesin istediği her şeyi yapamayacağını, yani herkesin her şeyde iyi olamayacağını, ama herkesin mutlaka olduğu, yaptığı bir şeyler olduğunu gösteriyor Fazla Psikoloji akımının öncülerinden Macar asıllı Psikolog Mihaly Chickzentmihalyi, Akış Teorisi ’nde insanların oysa enerjik yanlarıyla yaşadıklarında en yüksek potansiyellerine ulaştıklarını savunuyor Enerjik yan derken kişinin keza olduğu, hem kullanırken keyif aldığı, kullandıkça enerjisini artıran ve kullanmaya *dört gözle baktığı yönlerinden bahsediyoruz İşte tam da bu yönlere yatırım yaptığımızda yani aklı fikri buralara daha fazla yorduğumuzda, * kişisel potansiyelimizi hayata * geçirebiliyoruz
*
Gözlemle *zarar kontrolü*
Günümüz okul sistemiyle, ebeveyn düşünceleriyle bazı şeyler karışmış vaziyette “10 üzerinden *5 alınan dersi 7 olmalı, özel dersle desteklenmeli, 9 olan derse dokunma, o zaten 9, “Fazla sevsen de top koşturma, istesen de saatlerce kitap okuma, matematik çalışman lazım, çünkü güçsüz gibi birçok akıl var Sınıfı geçmeyi garantiledikten sonradan yani büyük resimde arıza yaratmadığı sürece şüphesiz 5 olacak bir takım dersleri, sınırda kalacak yani Bu duruma zarar kontrolü diyoruz, daha fazla * tanımıyla ‘kabiliyet yönetimi ’ İyi gözlemlemek gerekiyor çocuklarımızı Hangi dersten en fazla keyif alıyor, hangisinde en iyi? Cevap her neyse güçlü yanları buralardan besleniyor demektir Çocuklarımızın en iyi yaptıklarını takdir edebilme, güçsüz noktalarını kendilerine engel olmayacak şekilde yönetebilmelerine destek veren bir girişim onların hayatına *daimi artılar olarak yansıyacaktır
*
Psikolojide öğrenme modelleri
Hepimiz kendimize has bir kodla geliyoruz dünyaya ve büyürken bambaşka şekillerde öğreniyoruz bugün bildiklerimizi Psikolojideki öğrenme modellerine bakacak olursak kimimiz daha işitsel, kimimiz görseldir Kimisi yapılanı aynen baştan ederek öğrenimini sağlamlaştırır, kimisi deneme yanılmayla öğrenmeye odaklıdır Kimi çocuk derste dinlemeye, not almaya, evde yeniden yapmaya, ödevlerle pekiştirmeye gereklilik duyar Kimi de derste bile dinlemiyor gözükürken, arkadaşlarıyla şakalaşırken yani iki arada bir derede çeker bilgiyi kendine Derste öğrendiği için zorlanır “tekrar yap, tahsis yap, ders çalış söylemleriyle Oysa iyidir de notları
Artı Psikoloji öğretisi tüm bunları hatırlatır bilhassa ebeveynlere Sınav neyi iyi yaptığımızı, neyi yaparken zorlandığımızı tanımlar bize 721 yaş arasında okulda, sonrasında plazalarda, masa başında bir hayati performansa dönüşür ‘imtihan kaygısı ’ Daha fazla, daha gerçekçi bir *gözle bakmayı becerebildik mi yapamadıklarımızın faturası yerine, başardıklarımızın kutlaması olur imtihan sonuçları!
*
Ayşegül Kalem Ertan
*
İNDA Çözüm Odaklı Danışmanlık ve Eğitim Merkezi ’nden bilirkişi klinik psikolog Ayşegül Kalem Ertal, “Sınavları en basit haliyle kendimizi test, kendimizi geçme fırsatını değerleme olarak tanımlayabilsek, zihnimizde böyle kodlayabilsek, sınavların ürkütücü, kötü yüzünü de değiştirebiliriz Ancak önce amaç değişmeli diyerek konuyla ilgili veri veriyor:
Kişisel potansiyeli ortaya çıkarmalı*
“Araştırmalar bize herkesin istediği her şeyi yapamayacağını, yani herkesin her şeyde iyi olamayacağını, ama herkesin mutlaka olduğu, yaptığı bir şeyler olduğunu gösteriyor Fazla Psikoloji akımının öncülerinden Macar asıllı Psikolog Mihaly Chickzentmihalyi, Akış Teorisi ’nde insanların oysa enerjik yanlarıyla yaşadıklarında en yüksek potansiyellerine ulaştıklarını savunuyor Enerjik yan derken kişinin keza olduğu, hem kullanırken keyif aldığı, kullandıkça enerjisini artıran ve kullanmaya *dört gözle baktığı yönlerinden bahsediyoruz İşte tam da bu yönlere yatırım yaptığımızda yani aklı fikri buralara daha fazla yorduğumuzda, * kişisel potansiyelimizi hayata * geçirebiliyoruz
*
Gözlemle *zarar kontrolü*
Günümüz okul sistemiyle, ebeveyn düşünceleriyle bazı şeyler karışmış vaziyette “10 üzerinden *5 alınan dersi 7 olmalı, özel dersle desteklenmeli, 9 olan derse dokunma, o zaten 9, “Fazla sevsen de top koşturma, istesen de saatlerce kitap okuma, matematik çalışman lazım, çünkü güçsüz gibi birçok akıl var Sınıfı geçmeyi garantiledikten sonradan yani büyük resimde arıza yaratmadığı sürece şüphesiz 5 olacak bir takım dersleri, sınırda kalacak yani Bu duruma zarar kontrolü diyoruz, daha fazla * tanımıyla ‘kabiliyet yönetimi ’ İyi gözlemlemek gerekiyor çocuklarımızı Hangi dersten en fazla keyif alıyor, hangisinde en iyi? Cevap her neyse güçlü yanları buralardan besleniyor demektir Çocuklarımızın en iyi yaptıklarını takdir edebilme, güçsüz noktalarını kendilerine engel olmayacak şekilde yönetebilmelerine destek veren bir girişim onların hayatına *daimi artılar olarak yansıyacaktır
*
Psikolojide öğrenme modelleri
Hepimiz kendimize has bir kodla geliyoruz dünyaya ve büyürken bambaşka şekillerde öğreniyoruz bugün bildiklerimizi Psikolojideki öğrenme modellerine bakacak olursak kimimiz daha işitsel, kimimiz görseldir Kimisi yapılanı aynen baştan ederek öğrenimini sağlamlaştırır, kimisi deneme yanılmayla öğrenmeye odaklıdır Kimi çocuk derste dinlemeye, not almaya, evde yeniden yapmaya, ödevlerle pekiştirmeye gereklilik duyar Kimi de derste bile dinlemiyor gözükürken, arkadaşlarıyla şakalaşırken yani iki arada bir derede çeker bilgiyi kendine Derste öğrendiği için zorlanır “tekrar yap, tahsis yap, ders çalış söylemleriyle Oysa iyidir de notları
Artı Psikoloji öğretisi tüm bunları hatırlatır bilhassa ebeveynlere Sınav neyi iyi yaptığımızı, neyi yaparken zorlandığımızı tanımlar bize 721 yaş arasında okulda, sonrasında plazalarda, masa başında bir hayati performansa dönüşür ‘imtihan kaygısı ’ Daha fazla, daha gerçekçi bir *gözle bakmayı becerebildik mi yapamadıklarımızın faturası yerine, başardıklarımızın kutlaması olur imtihan sonuçları!
*
Ayşegül Kalem Ertan
*