GDO'lu ürünlere dikkat!

GDO'lu ürünlere dikkat!


Devlete Ait gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren GDO yönetmeliğine karşısında tepki büyüyor

Uzmanlar yasa çıkmadan çıkan yönetmeliğin zararları kamuoyunca hemen şimdi bilinmeyen GDO'yu tartışılmadan meşrulaştırdığını belirtirken, 'GDO'suz' ibaresinin yasaklanmasının ise ekolojik tarım yapmayı imkansız ışık halkası getireceğini vurguluyor GDO'lu ürünlerin oluşturduğu sıhhat risklerini doğrulayan bilimsel araştırmalara ise her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor



GDO'LAR PKK DEK GÜVENLI OLMAYAN

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren yiyecek ve yem amaçlı kalıtımsal yapısı değişmiş organizmalar (GDO) ve ürünlerinin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimine ilişkin yönetmeliğinin hukuk, hakimiyet ve ahali sağlığı açısından bir skandalolduğunu söyledi

Günaydın, oda binasında düzenlediği basın toplantısında, biyogüvenlik yasası çıkarılmadan GDO yönetmeliği çıkarılmasını eleştirdi Bakanlar Kurulu ’na sunulan Milli Biyogüvenlik Yasa Tasarısı Taslağı ’nın yeni yasama döneminde Meclis ’e geleceğinin Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek kadar daha önce açıkladığını açıklayan Günaydın, Milli Biyogüvenlik Yasa Tasarısı geri çekildi Yasa Meclis ’e gelseydi, konu kamuoyu önünde tartışılacaktı ve halkın tepkisini çekecektidedi

Günaydın, mevzuat ile GDO ’ların ülkeye girişine meşruluk kazandırıldığını, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ’nın söz konusu düzenlemeyle yarı bu ürünlerin ticareti yasaklanmış gibi bir algı oluşturup kamuoyunu yanılttığını bahis etti GDO ’lar konusunda 10 yıla ulaşan bir vakit dilimi baştan başa kamuoyunu ışıklandırma çabası içinde olduklarını anlatan Günaydın, ZMO olarak 10 gün gibi kısa sürede GDO ’lu ürünlerin yasaklanmasına ilişkin olarak 300 bin imza topladıklarını söyledi Günaydın, halkın yüzde 90 ’nın bu ürünlerin ülkeye girişine aleyhinde olduğunu, demokratik bir ülkede yasa ve düzenlemeler çıkarılırken halkın isteklerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı

‘800 DEĞIŞIKLIK GDO ’LU ÜRÜN MASAMIZA GELİYOR ’
Günaydın Türkiye`de kapıların GDO`ya zaten açık olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi: `GDO`lu üretimin yüzde 99`unu ABD, Arjantin, Kanada ve Çin yapıyor Türkiye, GDO`lu üretimin yüzde 90`ından fazlasını oluşturan 4 asıl üründe, yani pamuk, soya, kanola ve mısırda ithalat yapıyor İthalatın yapıldığı ülkeler de ABD ve Arjantin Türkiye`de ithalatçı bir işyeri `ithal ettiğim hammaddede GDO değil` derse bu demeç yeterli sayılıyor Türkiye`ye 2003`te 18 milyon ton darı, 900 bin ton soya girdi 2005`te bu sayı 12 milyon tona çıktı Bunlar ABD ve Arjantin`den geldi Bugün mısırdan ve soyadan üretilen 800 çeşitlilik GDO barındıran ürün tüketici sofrasına giriyor Bisküvi, kraker, puding, bitkisel yağ, bebek maması, çikolata ve gofret gibi böylece fazla gıda ürününde GDO olmasına rağmen, tüketicinin bundan haberi olmuyor`

‘BÖBREK YETERSİZLİĞİ VE KISIRLIĞA YOL AÇIYOR ’
Basın toplantısına Ankara Tabipler Odası namına katılan Prof Dr Kenan Demirkol ise GDO ’lar üretilirken her bir kalıtımsal değişiklikte 8 kimyasal madde kullanıldığını, gövde kadar sindirilemeyen söz konusu ürünlerin böbrek yetersizliği ve kısırlığa yol açtığını açıklama etti Yemek yapmakta kullanılan ve 1908 yılında başta üretilen margarinin içindeki zararlı asitlerin yapılan araştırmalarla ortaya konulduktan sonra margarin yapımında bu maddelerinin bundan böyle kullanılmadığını anlatan Demirkol, GDO ’lu ürünler üçüncü nesilleri etkiliyor Bunlardan caymak için margarinde olduğu gibi bir 100 yıl daha mı bekleyeceğizdiyerek laf konusu ürünlere ilişkin tedbir alınması çağrısı yaptı

‘HALKI RİSKLERE KARŞI KORUMASIZ BIRAKIYOR ’

Yönetmeliği değerlendiren uzmanlar GDO'lu tohum üretimi ve kullanımının yasaklanmış olmasına karşın, yönetmeliğin bunu tehlikeye atacağı görüşünde

Ahmet Atalık, (Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı): Darı ve soya 1500'ün üstünde yiyecek maddesinde katkı maddesi olarak kullanılıyor Yoklama artacak deniyor ama çikolatadan meşrubata çoğu üründe katkı maddesi maddeleri aracılığıyla bu ürünleri tüketeceğiz GDO'lu mahsul yemiyorum çağrıda bulunmak muhtemel olmayacak
Yönetmelikte binde 9'un altında GDO taşıyan ürünler kapsama alınmıyor Bakanlığın laboratuar ve teftiş mekanizmalarının yetersiz olduğunu görüyoruz Denetim mekanizması olsa da ithalatçı firmanın beyanı dikkate alınıyor

Ilgın Özkaya Özlüer, (Ekoloji Kolektifi): 2007'de Bandırma Limanı'na gelen darı yüklü gemiden alınan numuneleri analiz ettirmiştik ve bu mısırların GDO'lu çıktığı kamuoyu ile paylaşmıştık O günden bugüne bu mısırların akıbetini takip edebilecek bir daha alçak inşa ve izleme sağlanamadı Yönetmeliğin oluşturduğu sistem genellikle GDO'lar ile ilgili faaliyette bulunacakların beyanları ile sınırlı kılınmış GDO'nun risklerine karşısında ahali korumasız bırakılıyor

Hakan Ozan Erzincanlı, (Yeşiller Partisi, Ziraat Yüksek Mühendisi): Yasadan önce yönetmeliğin çıkması, bakanlığın her lahza karar ve mevzuat değiştirilebileceği anlamına geliyor İyi kasıt gözükmüyor Darı, pamuk gibi ürünlerin Türkiye'deki üretimine bakarsak zaten yüksek verimlilik kapasitesi görürüz Zaten GDO'lu tohumla verimlilik artışı sağlanacağı, tarım ilacı kullanımı düşeceği kanıtlanmamış Bu süreçte 'nasıl olsa ürünleri ithal ediyoruz, niye kendimiz yetiştirmiyoruz?' diyenler çıkacak Mevzuat şu lahza yasak olan GDO tohum kullanımının önü açılacak Kanun da o safhada çıkabilir

Levent Gürsel Ateş, (Ekolojik Üreticiler Derneği Başkanı): GDO'lu yemlerin tohum olarak kullanılma riski var GDO'lu tarım totaliter bir teknik ve bulaşma aracılığıyla ekolojik tarımın imkansız ışık halkası gelmesine yol açabilir GDO'suz ibaresinin yasaklanması da biz ekolojik tarım yapanlar ve satanlar açısından bir engellemedir Organik Tarım Yasası'na tarafından GDO'lu tohum kullanmanız yasaktır ve alıcı güveni için bu ibareyi bir fazla üretici kullanmaktadır GDO'lu ürünlere ve tohuma tekrar tekrar karşıydık Bu konuda yasa düzenlemesi yapılmadan mevzuat çıkarılmasında acayiplik var Yönetmelik şirketlerin lobisi sonucu ticari avantajlar için hazırlanmış Hem neden binde 9 oranı belirleniyor Ekolojik tarıma devam edebilmemiz için bizim sıfır riskle ürün üretmemiz gerekiyor

GDO NEDİR?
Bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi veya ona kendi doğasında bulunmayan bambaşka bir karakter kazandırılması aracılığıyla elde edilen canlı organizmalara Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, kısaca GDO adı veriliyor
Bir canlıdan diğerine gen aktarımı, bir çeşitlilik kesme,yapıştırma ve artış işlemi olup, genetik mühendisleri kadar uygulanıyor Aktarılacak gen önce bulunduğucanlının DNA sından kesilerek çıkarılıyorSonra vektör adı bahşedilen taşıyıcı virüs ile bu gen DNA molekülüne yapıştırılıyor

Frankeştayn Gıda olarak da nitelenen GDO'lar bugün kolera bakterisi geni içeren yonca, akrep geni içeren pamuk, tavuk genli patates,balık genli domates gibi gıdalar şeklinde karşımıza çıkıyor

İnsanlık bugün doğal çeşitliliğe hasar vererek nesil zenginliğinin değil olmasına yol açan GDO ların çeşitli yollardan yayılarak yeni Frankeştaynlar yaratma tehlikesiyle karşısında karşıya

GDO ÜRÜNLERİ SAĞLIĞIMIZI NASIL ETKİLER?

GDO'lu ürünlerin esas sakıncalarından biri de insan sağlığına aleyhinde negatif etkileri Uzmanlara tarafından, sıhhat riskleri şunlar; antibiyotiklere karşısında sağlamlık oluşması, gıda olarak kullanımda insan ve hayvanda toksik ya da allerjik etki yapması, doğrudan alım durumunda insan ve hayvan bünyesindeki mikroorganizmalarla birleşme ihtimali
GDO'lu ürünlerin oluşturduğu sağlık durumu risklerini doğrulayan bilimsel araştırmalara her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor Mesela, Brezilya fındığının bir genine sahip olan transgenik soya fasulyesi, fındığa alerjisi olanlarda alerjiye niçin oluyor
Rowett Enstitüsü'nde çalışan Arpad Pusztaria'nın son deneyleri GDO'larla ilgili yeni kuşkular ortaya çıkardı Sözü edilen çalışmada, kalıtımsal yapısı değiştirilmiş patateslerin fareler için toksik olduğu, bağışıklık sisteminde bozukluklar, viral enfeksiyonlar gibi birçok etkileri olduğu ortaya çıktı Genetiği değiştirilmemiş patateslerle beslenen fareler gayet sağlıklıydı Sonraki deneyler toksikliğin gen transferi yöntemiyle ilgili olduğunu ortaya çıkardı
Bir diğer deney, besinler aracılığıyla aldığımız yabancı DNA'nın hücrelerimize taşınabileceğini ortaya çıkardı Yakın zamana kadar DNA'nın bağırsaklarımızda sindirilebileceği düşünülüyordu Fakat deneyler durumun aksini kanıtladı Bakteriyel bir virüsün DNA'larıyla beslenen farelerde bağırsak her tarafında yaşayabilen ve kana karışabilen büyük virüs DNA'sı parçaları bulundu Alınan DNA'lar lökositlerde, dalak ve karaciğer hücrelerinde de görüldü ve virüs DNA'sının fare genomuna yerleştiği kanıtlandı Hamile farelere yedirilen virüs DNA'sı, ceninin ve yeni doğmuş yavruların hücrelerine geçtiği de belirlendi

Radikal *