iltasyazilim
FD Üye
GDO'lu Besinler
Genetiği Değiştirilmiş Organizma Ürünler
Gündemi bugünlerde çok pozitif meşgul eden GDO'lu ürünlere yönelik sorunlar kafalarda soru işareti bırakıyor
Bazılarına kadar ''mucize'' bazısına göre de ''frankeştayn'' olarak kabul edilen GDO ’lu mahsul tartışması bitecekmiş gibi görünmüyor
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ’nca hazırlanan ve 26 Ekim ’de Devlete Ait Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren GDO Yönetmeliği hemen hemen bütün sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldırmış bulunuyor Tüketici örgütleri, sendikalar, bilim adamları uluslar arası tekellerin baskısıyla çıkarıldığını bahis ettikleri yönetmeliğin, Türkiye ’nin toprağını, tarımını en önemlisi de gelecek nesillerini tehdit ettiğini ileri sürüyor Türkiye ’de darı mı yetişmiyor yoksa pamuk mu; istek sorunu mu var soruları birbiri ardına sıralanıyor
Tarım Bakanlığı ise iddiaların tersine yönetmeliğin büyük bir boşluğu doldurduğunu savunuyor Şuanda GDO ’lu ürünlere ilişkin bir kural bulunmadığını belirterek Biyogavenlik Yasası çıkana dek, bu yönetmeliğin oluşan boşluğu dolduracağını GDO ’lu ürünlerin ithalini, üretimini ve satışının kurallara bağlandığını belirtiyor
AfiyetSen Yönetmeliğin iptali için Danıştay ’a başvururken, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, “Yapmayın, bunun vebalini taşıyamazsınız diyor
Peki ama mısır, soya, kolza,pamuk gibi bitki örtüsü ve bunlardan üretilen yüzlerce üründe bulunan GDO nedir, nerede üretilir, hangi ürünlerde bulunur, kim neden karşı çıkıyor sorularının yanıtları nelerdir;
Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) nedir?
Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilen bitkihayvan veya mikroorganizmalara ‘genetiği değişmiş organizma ’ ya da ‘transgenik ’ deniyor
GDO ’lu ürünler üstüne çalışmaları kim başlattı?
ABD ’li şirketler kadar başlandı Tarla denemelerine 1985 ’te; GDO ’lu ürünlerin ticari anlamda ekimine ise 1996 ’da başlandı
Hangi ürünler GDO ’lu?
GDO ’u bitkilerin yüzde 99 ’unu soya, darı, kolza ve pamuk oluşturuyor Bunların yanı sıra patates, domates, pirinç, buğday, balkabağı, günebakan, yer fıstığı, bir takım balık türleri, kasava ve papaya da GDO ’lu olarak üretiliyor Muz, ahududu, çilek, kiraz, ananas, biber, kavun ve karpuzda ise çalışmalar devam ediyor
Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şrubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar günlük tüketim maddeleri aralarında yer alıyor Örneğin; Bisküvi, kraker, kaplamalı çerezler, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazırlanmış çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve sözde hayvansal gıdalar ile pamuk GDO ’lu olma riski içeren gıdaların başında geliyor
Sadece mısırdan üretilen ve çeşitli gıdalarda “bileşen ya da katkı maddesi olarak kullanılan emrindeki mahsul sayısı 700 ’ü, soyadan üretilen türevlerinin sayısı ise 900 ’ü buluyor Yani bu yan ürünleri içeriğinde kullanan her bir işlenmiş ürünün GDO ’lu olma riski bulunuyor
Hangi ülkeler üretiyor?
Bugün tüm dünyada Türkiye yüzölçümüne yakın bir alanda GDO ’lu ekim yapılıyor Ekim alanlarının yüzde 99 ’u ABD, Arjantin, Kanada, Çin ve Brezilya ’da bulunuyor
Hangi amaçla üretiliyor?
Bütün dünyada açlık sorununa çözüm bulmak nedeniyle geliştirildiği savunuluyor Verimliliği on kata değin artırdığı, daha eksik ilaç ihtiyacı duyduğu, tarıma uygun olmayan alanlarda da üretime imkan tanıdığı için özlem ve yoksulluğu çare olduğu iddia ediliyor
Sivil toplum niçin karşı çıkıyor?
Sağlık açısından tehlikeli:
Alerji, antibiyotiklere dayanıklılık, toksin birikimi ve metabolizma değişiklikleri Özellikle GDO kökenli yiyeceklerde; inek sütü, yumurta, balık, kabuklu deniz mahsulleri, soya, fıstık, buğdayda alerji saptanıyor Soya alerjisi en fazla rapor edilen allerji grubunu oluşturuyor Kısacası, GDO ’lu ürünlerden bitmiş yiyecek ürünlerinin sofralarımıza ulaşması, halkımızı daha da ağırlaşan alerjik tepkime, antibiyotik dayanıklılık, toksik tesir, gelişen doğum anormalleri ve kısırlık gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakacak, deniyor
Biyoçeşitlilik azalıyor…
Yerel bitki türleri, GDO ’lu türlerle baş edemediği için değil oluyor Varlıklı biyo çeşitliliğin yerini GDO ’lu aynı yapılı olan ürünler alıyor Olağan ve organik tarımı korkutma ediyor Ne dek uzakta alanda olursa olsun rüzgar ve arılar yoluyla organik ürünlere de bulaşıyor GDO ’lu tarım yapılan alanlardaki haşereleri yiyen kuşların türü tükeniyor GDO ’lu ekinler, tozlaşma yoluyla aynı türden akrabalarının da genlerini değiştirebiliyor
Ülkeleri tohum ve hap şirketlerine bağımlı kılıyor…
GDO ’lu tohumlar kendini tekrar üretemiyor Özelde çiftlik sahibi, başlıca ise ülke o tohuma bağımlı ışık halkası geliyor Keza GDO ’lu ekim alanlarında kullanılmak üzere geliştirilen kimyasal ilaçları üreten firmalar, GDO ’lu tohum üreten firmalar kadar alınıyor Bu Nedenle tohumdaki şirket egemenliği tarımsal hap piyasası ile pekiştiriliyor
GDO ’lu tohumlar topraklarımız ve dünyamıza bırakılmış birer saatli bombadır!
İçlerinde BT toksini, mesela mısırın içinde % 25 oranında bulunmaktadır Bunlar toprağı zehirler Bitki artıklarını parçalamaya kalkan toprak canlıları (mikro organizmalar dahil) bu bitkileri ısırınca zehirden etkilenir Bu yolla toprak içinde yaşamış canlılar da zarar görür Topraktaki canlıların zarar görmesiyle verimlilik düşer
Türkiye ’nin ihtiyacı yok
Mısır, soya, pamuk, kolza, patates, domates… bunlar Türkiye ’nin derhal tüm ekolojik bölgelerinde üretilebiliyor Ya hayvansal ürünler?
Hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan ve genetik yöntemlerle elde edilen hormonlar felaketlere niçin oluyor BST veya bovin artış hormonu (BGH) hayvan yetiştiriciliğinde tüketiliyor
Kısa sürede bol paraya kavuşmayı arzulayan besiciler, hayvanlara fazla kilo aldıran, yasa dışı ilaçlara yönelir Hormon vazifesi gören Ralgro ve Synovex isimli ilaçlar, kiloyu yüzde 1520 arası artırıyor Fakat hormonlu eti yiyen kişilerin hormonal yapısı bozuluyor Hormonlu et kısırlık, cinsel güç kaybı ve kalp hastalıklarına sebep oluyor
Sivil Toplum Ne İstiyor?
Hammedde, tamamlanmış ürün, hangi nitelikte olursa olsun ülkeye GDO ’lu mahsul girişi yasaklansın GDO ’lu tohumların kontrolsüz alanda ekimine müsade verilmesin Gümrüklerde, iç piyasada etkin bir teftiş sistemi kurulsun
Etimizde, sütümüzde, yumurtamızda, beyaz etimizde, balığımızda GDO ’lu mahsul kullanılmasına ve bu yolla üretilmiş ürünlerin satılmasına müsade verilmesin
Türkiye ’de yasaklanmış mı?
Halen Türkiye ’de genetiği değiştirilmiş tohumların üretilmesi, satılması ve kullanılması kanunen yasak GDO ’lu ürünlerle ilgili düzenleme Biyogüvenlik Yasası ile yapılacak Tarım Bakanı Mehdi Eker, taslağın Bakanlar Kurulu gündeminde olduğunu belirtirken, bu yasa çıkana değin yönetmeliğin kayda değer bir boşluğu doldurduğunu savunuyor
Tartışılan Mevzuat ne getiriyor?
GDO ’lu ürünlerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, denetleme ve denetimi kurallara bağlanıyor
Mevzuat hükümlerine tutarsız olan GDO ’lu yiyecek ve yemlerin işleme ve tüketim nedeniyle ithali, piyasaya sürülmesi, tescili, ihracatı ve transit geçişleri yasaklanıyor
GDO ’lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve minik çocuk ilave besinlerinde kullanılması yasaklanıyor
İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasak kapsamına giriyor
Gıda veya yem, GDO ’lardan biri ya da birkaçının toplamda % 0,9 oranında içeriyor ise, GDO ’lu kabul ediliyor böylece içinde yüzde 09 ’un üstünde GDO bulunanlara “Bu mahsul GDO ’ludur etiketi zorunluluğu getiriliyor Fakat bu oranın aşağı ise etiket zorunluluğu bulunmuyor
Gıda veya ant % 0,5 ten fazla müsade verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmiyor
GDO ’ suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO ’suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz
GDO ’lu ürünle ilgili risk değerlendirmesi Komiteler kadar yapılıyor
Seçme Parça *
Genetiği Değiştirilmiş Organizma Ürünler
Gündemi bugünlerde çok pozitif meşgul eden GDO'lu ürünlere yönelik sorunlar kafalarda soru işareti bırakıyor
Bazılarına kadar ''mucize'' bazısına göre de ''frankeştayn'' olarak kabul edilen GDO ’lu mahsul tartışması bitecekmiş gibi görünmüyor
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ’nca hazırlanan ve 26 Ekim ’de Devlete Ait Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren GDO Yönetmeliği hemen hemen bütün sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldırmış bulunuyor Tüketici örgütleri, sendikalar, bilim adamları uluslar arası tekellerin baskısıyla çıkarıldığını bahis ettikleri yönetmeliğin, Türkiye ’nin toprağını, tarımını en önemlisi de gelecek nesillerini tehdit ettiğini ileri sürüyor Türkiye ’de darı mı yetişmiyor yoksa pamuk mu; istek sorunu mu var soruları birbiri ardına sıralanıyor
Tarım Bakanlığı ise iddiaların tersine yönetmeliğin büyük bir boşluğu doldurduğunu savunuyor Şuanda GDO ’lu ürünlere ilişkin bir kural bulunmadığını belirterek Biyogavenlik Yasası çıkana dek, bu yönetmeliğin oluşan boşluğu dolduracağını GDO ’lu ürünlerin ithalini, üretimini ve satışının kurallara bağlandığını belirtiyor
AfiyetSen Yönetmeliğin iptali için Danıştay ’a başvururken, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, “Yapmayın, bunun vebalini taşıyamazsınız diyor
Peki ama mısır, soya, kolza,pamuk gibi bitki örtüsü ve bunlardan üretilen yüzlerce üründe bulunan GDO nedir, nerede üretilir, hangi ürünlerde bulunur, kim neden karşı çıkıyor sorularının yanıtları nelerdir;
Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) nedir?
Biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü dışındaki bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilen bitkihayvan veya mikroorganizmalara ‘genetiği değişmiş organizma ’ ya da ‘transgenik ’ deniyor
GDO ’lu ürünler üstüne çalışmaları kim başlattı?
ABD ’li şirketler kadar başlandı Tarla denemelerine 1985 ’te; GDO ’lu ürünlerin ticari anlamda ekimine ise 1996 ’da başlandı
Hangi ürünler GDO ’lu?
GDO ’u bitkilerin yüzde 99 ’unu soya, darı, kolza ve pamuk oluşturuyor Bunların yanı sıra patates, domates, pirinç, buğday, balkabağı, günebakan, yer fıstığı, bir takım balık türleri, kasava ve papaya da GDO ’lu olarak üretiliyor Muz, ahududu, çilek, kiraz, ananas, biber, kavun ve karpuzda ise çalışmalar devam ediyor
Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şrubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar günlük tüketim maddeleri aralarında yer alıyor Örneğin; Bisküvi, kraker, kaplamalı çerezler, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofretler, hazırlanmış çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve sözde hayvansal gıdalar ile pamuk GDO ’lu olma riski içeren gıdaların başında geliyor
Sadece mısırdan üretilen ve çeşitli gıdalarda “bileşen ya da katkı maddesi olarak kullanılan emrindeki mahsul sayısı 700 ’ü, soyadan üretilen türevlerinin sayısı ise 900 ’ü buluyor Yani bu yan ürünleri içeriğinde kullanan her bir işlenmiş ürünün GDO ’lu olma riski bulunuyor
Hangi ülkeler üretiyor?
Bugün tüm dünyada Türkiye yüzölçümüne yakın bir alanda GDO ’lu ekim yapılıyor Ekim alanlarının yüzde 99 ’u ABD, Arjantin, Kanada, Çin ve Brezilya ’da bulunuyor
Hangi amaçla üretiliyor?
Bütün dünyada açlık sorununa çözüm bulmak nedeniyle geliştirildiği savunuluyor Verimliliği on kata değin artırdığı, daha eksik ilaç ihtiyacı duyduğu, tarıma uygun olmayan alanlarda da üretime imkan tanıdığı için özlem ve yoksulluğu çare olduğu iddia ediliyor
Sivil toplum niçin karşı çıkıyor?
Sağlık açısından tehlikeli:
Alerji, antibiyotiklere dayanıklılık, toksin birikimi ve metabolizma değişiklikleri Özellikle GDO kökenli yiyeceklerde; inek sütü, yumurta, balık, kabuklu deniz mahsulleri, soya, fıstık, buğdayda alerji saptanıyor Soya alerjisi en fazla rapor edilen allerji grubunu oluşturuyor Kısacası, GDO ’lu ürünlerden bitmiş yiyecek ürünlerinin sofralarımıza ulaşması, halkımızı daha da ağırlaşan alerjik tepkime, antibiyotik dayanıklılık, toksik tesir, gelişen doğum anormalleri ve kısırlık gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakacak, deniyor
Biyoçeşitlilik azalıyor…
Yerel bitki türleri, GDO ’lu türlerle baş edemediği için değil oluyor Varlıklı biyo çeşitliliğin yerini GDO ’lu aynı yapılı olan ürünler alıyor Olağan ve organik tarımı korkutma ediyor Ne dek uzakta alanda olursa olsun rüzgar ve arılar yoluyla organik ürünlere de bulaşıyor GDO ’lu tarım yapılan alanlardaki haşereleri yiyen kuşların türü tükeniyor GDO ’lu ekinler, tozlaşma yoluyla aynı türden akrabalarının da genlerini değiştirebiliyor
Ülkeleri tohum ve hap şirketlerine bağımlı kılıyor…
GDO ’lu tohumlar kendini tekrar üretemiyor Özelde çiftlik sahibi, başlıca ise ülke o tohuma bağımlı ışık halkası geliyor Keza GDO ’lu ekim alanlarında kullanılmak üzere geliştirilen kimyasal ilaçları üreten firmalar, GDO ’lu tohum üreten firmalar kadar alınıyor Bu Nedenle tohumdaki şirket egemenliği tarımsal hap piyasası ile pekiştiriliyor
GDO ’lu tohumlar topraklarımız ve dünyamıza bırakılmış birer saatli bombadır!
İçlerinde BT toksini, mesela mısırın içinde % 25 oranında bulunmaktadır Bunlar toprağı zehirler Bitki artıklarını parçalamaya kalkan toprak canlıları (mikro organizmalar dahil) bu bitkileri ısırınca zehirden etkilenir Bu yolla toprak içinde yaşamış canlılar da zarar görür Topraktaki canlıların zarar görmesiyle verimlilik düşer
Türkiye ’nin ihtiyacı yok
Mısır, soya, pamuk, kolza, patates, domates… bunlar Türkiye ’nin derhal tüm ekolojik bölgelerinde üretilebiliyor Ya hayvansal ürünler?
Hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan ve genetik yöntemlerle elde edilen hormonlar felaketlere niçin oluyor BST veya bovin artış hormonu (BGH) hayvan yetiştiriciliğinde tüketiliyor
Kısa sürede bol paraya kavuşmayı arzulayan besiciler, hayvanlara fazla kilo aldıran, yasa dışı ilaçlara yönelir Hormon vazifesi gören Ralgro ve Synovex isimli ilaçlar, kiloyu yüzde 1520 arası artırıyor Fakat hormonlu eti yiyen kişilerin hormonal yapısı bozuluyor Hormonlu et kısırlık, cinsel güç kaybı ve kalp hastalıklarına sebep oluyor
Sivil Toplum Ne İstiyor?
Hammedde, tamamlanmış ürün, hangi nitelikte olursa olsun ülkeye GDO ’lu mahsul girişi yasaklansın GDO ’lu tohumların kontrolsüz alanda ekimine müsade verilmesin Gümrüklerde, iç piyasada etkin bir teftiş sistemi kurulsun
Etimizde, sütümüzde, yumurtamızda, beyaz etimizde, balığımızda GDO ’lu mahsul kullanılmasına ve bu yolla üretilmiş ürünlerin satılmasına müsade verilmesin
Türkiye ’de yasaklanmış mı?
Halen Türkiye ’de genetiği değiştirilmiş tohumların üretilmesi, satılması ve kullanılması kanunen yasak GDO ’lu ürünlerle ilgili düzenleme Biyogüvenlik Yasası ile yapılacak Tarım Bakanı Mehdi Eker, taslağın Bakanlar Kurulu gündeminde olduğunu belirtirken, bu yasa çıkana değin yönetmeliğin kayda değer bir boşluğu doldurduğunu savunuyor
Tartışılan Mevzuat ne getiriyor?
GDO ’lu ürünlerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, denetleme ve denetimi kurallara bağlanıyor
Mevzuat hükümlerine tutarsız olan GDO ’lu yiyecek ve yemlerin işleme ve tüketim nedeniyle ithali, piyasaya sürülmesi, tescili, ihracatı ve transit geçişleri yasaklanıyor
GDO ’lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve minik çocuk ilave besinlerinde kullanılması yasaklanıyor
İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasak kapsamına giriyor
Gıda veya yem, GDO ’lardan biri ya da birkaçının toplamda % 0,9 oranında içeriyor ise, GDO ’lu kabul ediliyor böylece içinde yüzde 09 ’un üstünde GDO bulunanlara “Bu mahsul GDO ’ludur etiketi zorunluluğu getiriliyor Fakat bu oranın aşağı ise etiket zorunluluğu bulunmuyor
Gıda veya ant % 0,5 ten fazla müsade verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmiyor
GDO ’ suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO ’suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz
GDO ’lu ürünle ilgili risk değerlendirmesi Komiteler kadar yapılıyor
Seçme Parça *