Dua da bir ibadettir
Musned, IV, 267, 271, 276
Gazze'de bebekler oluyor
Gazze'de anneler oluyor
Gazze'de soykırım kol geziyor
Gazze oluyor ve dunya seyrediyor
Careler tuketilmiş, careler caresizliğe donuyor
İslam ulkeleri suskun Vicdanlar suskun İnsanlık suskun
Gazze'de care başka yollarla bulunmalıydı, buna inanıyorum O başka yolların neler olduğunu herkes biliyor; olmadı, olamadı
Gayretler yetmedi Belki bir muminin duası yeter diye eski bir dua bahsini, Kırk Guzeller Ceşmesi'nden alarak yeniden sizlerle paylaşıyorum Amin, amin
*
Geceydi Kurşun sesinde bir cenin duaya durmuştu
Gonulden ve gizlice Sakınarak ve umarak Israrla ve devamlı
Soz değil, bir hal Soze hukumran mecal Kelebeklerin kanadı gibi titrek, seher bulbulunce zeyrek
Dunyanın eşiğinden oteye akıştı o dua; gaflet perdelerinden oteye bakıştı o dua Denizleri dolaşan katreler gibi, tesbih tesbih dokulen taneler gibi
Yıldızlar tutar acılan elleri, şafaklar oper deyen dilleri Umutların ritmiyle atan nabızda gizliydi, gonullerin teliyle calan sazda gizliydi
Tevbeleri izleyen gozyaşıydı dua, her işte bir hayrın başıydı dua İlahi yazıların gizemli şifresiydi; yoldaşın yoldaşa gulen cehresiydi
İcten ice bir niyazdı o, gelinlik giyside beyazdı o Bağırlar yakan kozler de, soylenmeyen sozler de
Geceydi Kurşun sesinde bir cenin duaya durmuştu ve coğaltmıştı cığlıklarını
Dua savaşa giderken, dua duğun ederken Dua yağmur yağmurdu, dua tuzdu, hamurdu Ağlarken de, cağlarken de Dua babadan oğula, dua azdan coğula Dua belalar def'i, dua makamlar ref'iydi Allah kulunu dinliyor gibiydi dua, sebiller suyuna inliyor gibiydi Dayanılmaz dertlerden, duşmanı sevindiren felaketlerden; başa gelen fenalıklardan, sese hasret tenhalıklardandı
Geceydi Kurşun sesinde bir cenin duaya durmuştu
O dua idi ay aydın karanlıklardan, o dua idi yıldızlara karşı aydınlıklardan Dua yıldırım akışlıydı, dua cemale bakışlıydı Soylemesi imkansız bir şeyler icindi, huzzamı huzun dokuyan neyler icindi Dua olum kadar ozeldi, dua olum gibi guzeldi
Duası olmayanın ola mı umudu; duaya durmayanın kala mı sUdu? Duadan ayrılsa kul mu kalır, insan mı kalır; duadan ozge eylul mu kalır, nisan mı kalır?
Gelin dua edelim, Hakk'a gidelim Mavi bir şeyler girsin hayallerimize, aklar ve yeşiller vursun hallerimize Zaman ve mekanı bahşedelim suveydalarımıza, sevdalarımızı nakşedelim zamanlar ve mekanlarımıza
Kabul olunmayacak duadan O'na sığınarak gelin dua edelim, duşelim yollarına goruşelim, varalım illerine yalvaralım
O vermek istemeseydi istemeyi vermezdi bize; O sevmemizi istemeseydi sevmeyi istetmezdi bize
İsteyebilmeyi istemekler nasip et bize Allah'ım; sevebilmeyi sevmekler nasib et! Nasib et de sular canına kadar cekilenlerin, feryadı mabet mabet dikilenlerin Cığlıkları boğazlarına yuruyenlerin, geceyi kurşun kurşun suruyenlerin Vatanında ozgurlukten koğulanların, gozyaşlarında acıyla boğulanların Can sermayesi savaşta bitenlerin, cananı kurşun kurşun yitenlerin Duası kabul olan insanların ve cinlerin, sesi cığlık cığlık olmuş ceninlerin kalplerindeki istemeleri iste, caresaz ol caresizlere
Allah'ım! Gonlumuzde olanı hakkımızda, hakkımızda olanı gonlumuzde eyle Rahmetinden umut kestirme Tanrı'm! Sevginden taşra fırtınalar estirme Tanrı'm! Zulme kimseyi giriftar tutma ey Rab! Zalim elinde kulunu unutma ey Rab!
Elini kalbime koy, duy beni Tanrı'm! Kırık bir kalp en iyi parcam
Gazze icin
Gazze! Ey Ebubekir'in sesiyle şehadeti yankılanan belde! Ey İmam Şafii'nin doğduğu toprak! Ey kurak iklimlerde bereket yeşerten vadi! Ey milyonla Haclı ayakların ciğnediği ve kahraman Selahaddin'in kurtardığı vilayet! Sen ki kadim Mısır'ın kapısı, sen ki Yavuz Sultan Selim'in sancağıydın! Sen hac yolumuzdaki durak; sen surre alayımızın emin vadisi!
Sen ey Gazze! Bu toprakların cocukları senin icin dalga dalga şehit duştuler Tarihten tarihe, cağdan cağa, devirden devire tam dort yuz yıl (15171917) tekrar tekrar şehit duştuler En cok da, en sonunda şehit duştuler ve son asker de son nefesini verdiği gun sana ağlayacak kadar bile gucumuz kalmamıştı
Gazze! Ey en acı gunlerini en son yaşayan şehir! Zalimler, vahşiler, haydutlar elinde kaldın Senin icin bir şey yapamadık, yapamıyoruz! Bir duamız var sana dair Elimizden gelen bu! Ve bir de verebileceğimizi vermek! Maldan ve candan Bugun imtihan gunu!
06 Ocak , Salı
İskender PALA
Musned, IV, 267, 271, 276
Gazze'de bebekler oluyor
Gazze'de anneler oluyor
Gazze'de soykırım kol geziyor
Gazze oluyor ve dunya seyrediyor
Careler tuketilmiş, careler caresizliğe donuyor
İslam ulkeleri suskun Vicdanlar suskun İnsanlık suskun
Gazze'de care başka yollarla bulunmalıydı, buna inanıyorum O başka yolların neler olduğunu herkes biliyor; olmadı, olamadı
Gayretler yetmedi Belki bir muminin duası yeter diye eski bir dua bahsini, Kırk Guzeller Ceşmesi'nden alarak yeniden sizlerle paylaşıyorum Amin, amin
*
Geceydi Kurşun sesinde bir cenin duaya durmuştu
Gonulden ve gizlice Sakınarak ve umarak Israrla ve devamlı
Soz değil, bir hal Soze hukumran mecal Kelebeklerin kanadı gibi titrek, seher bulbulunce zeyrek
Dunyanın eşiğinden oteye akıştı o dua; gaflet perdelerinden oteye bakıştı o dua Denizleri dolaşan katreler gibi, tesbih tesbih dokulen taneler gibi
Yıldızlar tutar acılan elleri, şafaklar oper deyen dilleri Umutların ritmiyle atan nabızda gizliydi, gonullerin teliyle calan sazda gizliydi
Tevbeleri izleyen gozyaşıydı dua, her işte bir hayrın başıydı dua İlahi yazıların gizemli şifresiydi; yoldaşın yoldaşa gulen cehresiydi
İcten ice bir niyazdı o, gelinlik giyside beyazdı o Bağırlar yakan kozler de, soylenmeyen sozler de
Geceydi Kurşun sesinde bir cenin duaya durmuştu ve coğaltmıştı cığlıklarını
Dua savaşa giderken, dua duğun ederken Dua yağmur yağmurdu, dua tuzdu, hamurdu Ağlarken de, cağlarken de Dua babadan oğula, dua azdan coğula Dua belalar def'i, dua makamlar ref'iydi Allah kulunu dinliyor gibiydi dua, sebiller suyuna inliyor gibiydi Dayanılmaz dertlerden, duşmanı sevindiren felaketlerden; başa gelen fenalıklardan, sese hasret tenhalıklardandı
Geceydi Kurşun sesinde bir cenin duaya durmuştu
O dua idi ay aydın karanlıklardan, o dua idi yıldızlara karşı aydınlıklardan Dua yıldırım akışlıydı, dua cemale bakışlıydı Soylemesi imkansız bir şeyler icindi, huzzamı huzun dokuyan neyler icindi Dua olum kadar ozeldi, dua olum gibi guzeldi
Duası olmayanın ola mı umudu; duaya durmayanın kala mı sUdu? Duadan ayrılsa kul mu kalır, insan mı kalır; duadan ozge eylul mu kalır, nisan mı kalır?
Gelin dua edelim, Hakk'a gidelim Mavi bir şeyler girsin hayallerimize, aklar ve yeşiller vursun hallerimize Zaman ve mekanı bahşedelim suveydalarımıza, sevdalarımızı nakşedelim zamanlar ve mekanlarımıza
Kabul olunmayacak duadan O'na sığınarak gelin dua edelim, duşelim yollarına goruşelim, varalım illerine yalvaralım
O vermek istemeseydi istemeyi vermezdi bize; O sevmemizi istemeseydi sevmeyi istetmezdi bize
İsteyebilmeyi istemekler nasip et bize Allah'ım; sevebilmeyi sevmekler nasib et! Nasib et de sular canına kadar cekilenlerin, feryadı mabet mabet dikilenlerin Cığlıkları boğazlarına yuruyenlerin, geceyi kurşun kurşun suruyenlerin Vatanında ozgurlukten koğulanların, gozyaşlarında acıyla boğulanların Can sermayesi savaşta bitenlerin, cananı kurşun kurşun yitenlerin Duası kabul olan insanların ve cinlerin, sesi cığlık cığlık olmuş ceninlerin kalplerindeki istemeleri iste, caresaz ol caresizlere
Allah'ım! Gonlumuzde olanı hakkımızda, hakkımızda olanı gonlumuzde eyle Rahmetinden umut kestirme Tanrı'm! Sevginden taşra fırtınalar estirme Tanrı'm! Zulme kimseyi giriftar tutma ey Rab! Zalim elinde kulunu unutma ey Rab!
Elini kalbime koy, duy beni Tanrı'm! Kırık bir kalp en iyi parcam
Gazze icin
Gazze! Ey Ebubekir'in sesiyle şehadeti yankılanan belde! Ey İmam Şafii'nin doğduğu toprak! Ey kurak iklimlerde bereket yeşerten vadi! Ey milyonla Haclı ayakların ciğnediği ve kahraman Selahaddin'in kurtardığı vilayet! Sen ki kadim Mısır'ın kapısı, sen ki Yavuz Sultan Selim'in sancağıydın! Sen hac yolumuzdaki durak; sen surre alayımızın emin vadisi!
Sen ey Gazze! Bu toprakların cocukları senin icin dalga dalga şehit duştuler Tarihten tarihe, cağdan cağa, devirden devire tam dort yuz yıl (15171917) tekrar tekrar şehit duştuler En cok da, en sonunda şehit duştuler ve son asker de son nefesini verdiği gun sana ağlayacak kadar bile gucumuz kalmamıştı
Gazze! Ey en acı gunlerini en son yaşayan şehir! Zalimler, vahşiler, haydutlar elinde kaldın Senin icin bir şey yapamadık, yapamıyoruz! Bir duamız var sana dair Elimizden gelen bu! Ve bir de verebileceğimizi vermek! Maldan ve candan Bugun imtihan gunu!
06 Ocak , Salı
İskender PALA