Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Futbolcu Ayka'nın Hikayesi

Futbolcu Ayka'nın Hikayesi
0
437

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,753
Etkileşim
89
Puan
48
F-D Coin
0
Ayka kucuk bir cocuktu Cok seviyordu Ayka futbol oynamayı, top peşinde koşmayı Aykanın macını seyreden bir yabancı sekiz – on cocuk arasında Aykayı hemen fark ederdi O, mac suresince hic durmaz, devamlı koşar, forvet oynamasına karşın, gol atmak kadar gol yememenin mac kazanmaktaki onemini bilir ve defanstaki arkadaşlarına sık sık yardıma gelirdi Ayka gercekten iyi bir golcuydu Rakip ceza sahası icinde yakaladığı topları affetmez, gole cevirirdi Bir macta uc – dort gol atmak Ayka icin sıradan bir olaydı Arkadaşları arasında yaptıkları maclarda Ayka şimdiye kadar başı onde sahadan hic ayrılmamıştı

Ayka buyudukce aralarında yaptıkları macları yeterli gormemeye başladı Artık kendi mahallesinde mac yapmaktan kurtulmalı, şehrin diğer mahallelerinde bulunan cocuklarla da mac yapmalıydı Ancak bu şekilde futbolunu ilerletebileceğini duşunuyordu Buyuduğu zaman iyi bir futbolcu olmak istiyordu Ayka diğer cocukların birer takım kurmuş olduklarını, kendilerinin de bir takım kurmaları gerektiğini, daha sonra o takımlarla mac yaparak tecrubelerini arttırmalarının mumkun olacağını arkadaşlarına soyleyince bu oneri kabul edildi Takımın adı Celikspor olacaktı

Celikspor ilk macında takımda birlik olmaması ve oyuncuların gol atma sevdası yuzunden ilk devreyi 2 – 0 yenik kapadı Devre arasında arkadaşları birbirini suclarken, Ayka biraz otede yere oturmuş, onları kızgın bir vaziyette izliyordu İkinci devre takımın en arka sırasında sahaya cıkan Ayka kararını coktan vermişti Kesinlikle ileri gitmeyecek, defansın en gerideki oyuncusu olarak libero oynayacaktı İkinci devre Celiksporun yoğun baskısı altında başladı Sağdan – soldan ataklar Celikspordan geliyordu Fakat bu ataklar bir sonuca bağlanamıyor, gol olmuyordu Bu arada Ayka rakip takımın ani olarak geliştirdiği ataklarda coğu zaman iki – uc rakip oyuncuyla tek başına mucadele ediyor, onların gol atmasına engel olmak icin kendini yerden yere atıyor, takımı bir gol daha yemesin diye, akıllara durgunluk verecek bir şekilde gucunun sınırlarını sonuna kadar zorluyordu

İkinci devrenin ortalarına doğru orta sahada boş bir top yakalayan Ayka sağa doğru yoneldi Onune cıkan iki oyuncuyu gectikten sonra korner direği yakınlarından topu kaleye ortaladı Topu cok iyi takip eden Celikspor kaptanı guzel bir kafa vuruşuyla ilk golu attı Celikspor lu oyuncular kaptanlarını sevincle kucakladılar Golluk ortayı Aykanın yaptığının hicbiri farkında değildi sanki Aykaya donup bakan bile yoktu Ayka da gidip kaptanı tebrik etmedi, defanstaki gorevine dondu Macın son dakikalarında Celikspor bir gol attı ve mac 2 2 berabere sona erdi

Celikspor bir hafta sonra ikinci macını oynamak icin sahaya cıktı Ayka listede forvet yazılmasına karşın, mac başladıktan bir – iki dakika sonra defansa dondu İlk macta yaptığı hataya duşerek karşı takımın kalabalık defansı arasında kaybolmak istemiyor, savunmayı garantiye alarak planını gol yememek ustune kuruyordu Nasılsa arkadaşları bir gol atarlar ve mactan galip ayrılırlardı Celikspor rakip takımdan daha atak oynuyor fakat dakikalar gectikce beklenen gol bir turlu gelmiyordu İlk devre 0 – 0 sona erdi İkinci devre Celikspor ataklarını daha da sıklaştırdı Bir aralık orta sahada topla buluşan Ayka topu surmeye başladı Pek uzerine gelmiyorlardı Oyunun başından beri defansta oynadığı icin dikkati cekmemişti Ayka kaleye doğru yaklaştı Uzerine gelen iki oyuncunun arasından sıyrıldı Artık kaleciyle karşı karşıyaydı Ayka sert bir şutla ilk golu attı Golden sonra arkadaşları Aykayı tebrik ettiler Daha sonra Ayka ileriye donuk oynamaya başladı Bu, Celikspora canlılık getirmişti Nitekim sonraki dakikalarda iki gol daha atan Celikspor sahadan 3 – 0 galip ayrıldı

Ayka daha sonraki maclarda hep forvette oynadı, pek cok gol attı Gecen zamanla birlikte Ayka da buyuyor, gelişiyordu Bir gun takım kaptanı İsmail, İnegolspor genc takımından teklif aldığını, artık Celikspordan ayrılacağını soyledi ve arkadaşlarıyla vedalaşarak gitti Bunun uzerine Ayka, İnegol İdmanyurdu genc takımına giderek antrenmanlara kendisinin de katılıp denenmesini, eğer beğenilirse, bu takımda oynamak istediğini soyledi

Ayka ilk antrenman macında birbirinden guzel 3 gol atınca teknik direktor, Aykayı takıma aldığını acıkladı ve başarılar diledi Ayka daha sonraki antrenman maclarında attığı gol adedini giderek fazlalaştırdı Suratli ve hızlı oyunu sayesinde bazen 4 – 5 gol attığı bile oluyordu Takımda onun kadar cok gol atan oyuncu yoktu Ayka zamanla teknik direktorun bu durumu gormezden geldiğini fark etmekte gecikmedi Arada bir 2 – 3 gol atan oyuncu takdir edildiği, bravo, bugun cok iyisin, diyerek alkışlandığı halde kendisinin bir kez olsun tebrik edilmediğini gordukce canı iyiden iyiye sıkılmaya başladı Bu durumun nedenini cok duşunuyor fakat mantıksal bir acıklamasını yapamıyordu

Birkac ay sonraki o son antrenman macında Aykanın soylediklerinde ne kadar haklı olduğu ortaya cıkacaktı Genc takımlar arasındaki maclar haftaya başlıyordu Teknik direktor ideal kadroyu bugun belirleyecekti Oyuncular canlarını dişlerine takıp oynamalı ve kadroya girmeliydiler Bazı oyuncular arkadaşlarını getirmişti, hatta kardeşlerini bile getirenler vardı Ayka bunların coğunu ilk kez goruyordu, daha once hicbir antrenmana gelmemişlerdi Teknik direktor A takımının kadrosunu okuduğunda Ayka ismi bu kadroda yoktu, A takımının yedeklerinde bile Halbuki bu kadrodakiler devamlı olarak antrenmanlara cıkan oyunculardı Aykanın da A takımında yer alması gerekirdi Ayka da onlarla birlikte bu gunler icin hazırlanmış, hicbir antrenmanı kacırmamış, yağmur camur demeden antrenmanlara gelmiş, ter dokmuştu Olsun, diye duşundu, Ayka Ben B takımında da oynar, kendimi gosteririm

Biraz sonra B takımının kadrosu okunduğunda Ayka B takımında bile isminin gecmediğini uzulerek gordu B takımında oynayacak oyuncuların coğu ilk kez antrenmana geliyorlardı Teknik direktor daha sonra B takımının yedeklerini okudu Yedekler 5 oyuncudan oluşuyordu ve son isim olarak Ayka denmişti Takımlar sahadaki, yedekler de saha kenarındaki yerlerini aldılar ve teknik direktorun duduğuyle mac başladı Ayka oturup kaldığı yerde hırsından titriyordu “ Vay vay vay Demek oyle ha Demek artık kartlarını acık oynuyorsun Ne yaptım sana ben, ne istedin benden? Fakat gelip de beni oynat diye yalvarmam sana İkinci devre başlarken yedeklerin hepsi oyuna girecek dedin Ne diyeyim ikinci devre goruşuruz senle “

Birinci devre sona erdiğinde A takımı 2 – 1 galip durumdaydı Devre arasında teknik direktor A takımı oyuncularına: “ İyi oynuyorsunuz, fakat pek cok gol pozisyonunu comertce harcadınız Takımda gol kısırlığı var Gol atın, gol “ dedikten sonra, A takımındaki oyunculardan bazılarını cıkarıp yerlerine A takımının tum yedeklerini oyuna dahil etti B takımının 3 oyuncusu da oyundan cıkarıldı, yerlerine 3 yedek oyuncu alındı Şimdi o kadar oyuncu bolluğu arasında ikinci devre bile oyuna başlayacak yeterlilikte bulunmayan B takımının 2 yedeği kalmıştı Biri yeni gelen birisi, diğeri de Ayka? Sozde ikinci devre başlarken yedeklerin hepsi oyuna girecekti

Macın bitmesine 15 dakika kalmıştı ki, B takımı 4 golu yedi Durum 4 – 1 olmuştu Bunun uzerine teknik direktor B takımından 2 oyuncuyu cıkardı ve son kalan 2 yedeği oyuna dahil etti Ayka macın bitmesine az bir sure kaldığının farkındaydı Bu surede tum gucunu sarf edecek, hic olmazsa bir gol atıp, onu utandıracaktı Ayka top nerede ise oraya koştu, cok calıştı, didindi, kan ter icinde kaldı Aykanın oyuna girdiği andan itibaren birbirlerine pas vermekte zorluk cekmeye başladıklarını fark eden A takımı oyuncuları şaşırmışlardı İnanılır gibi değildi ama bir Ayka koca takıma yetiyordu Aykanın korkunc presi altında giderek gerileyen A takımı tum oyuncularıyla defansa cekildi

Macın başından beri dağınık bir futbol sergileyen 4 – 1 yenik durumdaki B takımı, Aykanın oyuna girmesiyle canlanmış, diğer takımın yaptığı pas hatalarını değerlendirip, pek nadir olarak geliştirdikleri ataklarını sıklaştırmıştı Topu kapan B takımı oyuncusunun gozleri Aykayı arıyor, eğer yakında ise, Aykaya pasını veriyor, topla buluşan Ayka ileri atılıyordu Macın bitmesine 5 dakika kalmıştı ki, rakip ceza sahasına giren bir oyuncu son vuruşunu yapacağı sırada duşuruldu Karar penaltıydı İşte o an geldi diye duşundu Ayka, topu aldı, penaltı noktasına dikti Topa vurmak icin gerilirken teknik direktorun biraz ilerden, hayır Ayka, sen bırak, penaltıyı Muzaffer atsın, dediğini işitti Kulaklarına inanamadı Acaba yanlış mı anladım diye duşunerek sesin geldiği tarafa dondu Teknik direktor penaltı noktasına gelerek, gel Muzaffer, penaltıyı at, deyince Ayka kahroldu Demek yanlış anlamamıştı ve penaltıyı Muzaffer atacaktı Aykanın sinirleri iyice gerildi Ahlaksız diye mırıldandı Kenara cekildi Gol olmaz da utanırsın belki diye duşundu Dayanamıyordu artık gururuyla bu derece oynanmasına, neredeyse patlayacaktı Biraz sonra atılan penaltı gol olunca, B takımının yaşadığı sevinc birden uzuntuye donuştu

Ayka patlamıştı “ Artık senin takımında oynamam ben Hemen şimdi gidiyorum ve bir daha da donmeyeceğim “ diye bağırırken sırtından cıkardığı formasını yere attı Ayka daha sonra saha dışına cıktı ve elbiselerini aldı Peşinden gelen teknik direktor ismet rezil olmuştu “ Dur Ayka, bari macı tamamla “ dedi, Aykanın yanına gelerek

Ayka: “ Sen de macın da yerin dibine batsın Oynamıyorum işte “ dedikten sonra yurudu gitti Yolda Ayka butun bu olanları bir gun dunyaya duyuracağına dair kendi kendine soz verdi

Aradan birkac ay gectikten sonra Ayka ve ailesi Bursaya taşındı Belki de boylesi daha iyi olacaktı Bursa, İnegolden cok daha buyuktu Pek cok takım vardı burada Bir takıma giriverirdi ve futbolunu oynardı Fakat bir takıma girivermek o kadar kolay değildi Ayka bu koca şehirde kimseyi tanımıyordu, ailesi de yardımcı olamazdı Ne yapacaksa kendi yapacaktı ve mutlaka bir takıma girecekti Zaman boşa gecmemeliydi Antrenmansız gecen her gun Aykayı formdan duşurebilirdi Ayka, Bursa Ataturk Stadyumuna giderek koşu antrenmanlarına başladı İki ay kadar burada koşularını surduren Ayka, bir gun orada tanıştığı bir koşucuya “ Ben aslında futbol oynuyordum Bursaya yeni taşındık Formumu kaybetmeyeyim diye gelip burada koşuyorum “ deyince Cavit Onge adındaki koşucu “ Ben de Muradiyespor Kulubunun atletizm takımındayım Bizim kulubun futbol şubesinde gel oyna istersen “ dedi Ayka buna cok sevindi ve ertesi gun soluğu Muradiyespor Kulubunde aldı

Muradiyespor futbol takımıyla antrenmanlara başlayan Ayka diğer yandan da koşu antrenmanlarını hic aksatmıyordu Artık 16 yaşında bir genc olmuştu ve buyuduğu zaman iyi bir futbolcu olmanın cok iyi bir kondisyonla mumkun olacağını biliyordu Bir gun Ayka stadyumda şortla koşmuş, dinleniyordu Diğer sporcuları seyre dalan Ayka havanın aniden soğuduğunu fark edememişti Hafif bir yağmur ciseliyordu Oldukca fazla dinlendiğini neden sonra anladı Ayka Uşumuştu Oturduğu yerden kalktı Bir sure daha koştuktan sonra elbiselerini giymek icin iceri girdi Ertesi gun dizlerinin sızladığını fark etti Birkac gun sonra da zorlukla yuruyebildiğini Bazen ayakta dururken dizleri tutmayıveriyordu Sanki boşlukta dikiliyor gibi oluyordu ve bir adım atmaya kalksa belki yere duşecekti

İşte boyle anlarda hemen tutunacak bir yer arıyordu Bir ağac, bir duvar artık ne olursa oraya tutunarak ayaklarını ileri, geri oynatıyor ve biraz dinlendikten sonra yurumesi mumkun oluyordu Ayka birkac gun sonra hastaneye giderek muayene oldu ve kendisine verilen merhemi her gece yatmadan once dizlerine surmeye başladı Daha sonra dizliklerini takan Ayka sessizce yatağına yatıp uyuyordu Bir hafta suren bu cok zor gunlerden sonra dizlerindeki sızının gecmeye başladığını goren Ayka tekrar Muradiyespor futbol takımıyla antrenmanlara cıkmaya başladı Gece kroslarında takımın on sırasında koşuyordu Gunduz yapılan antrenmanlarda birbiri ardı sıra goller atıyordu fakat alt eşofmanının icinde dizlikleri hep vardı ve eğer dizlikleri olmasa ne on sırada koşabilir ne de goller atabilirdi, bunun farkındaydı Amator kume macları başlamıştı Muradiyespor ilk macına yeni bir teknik direktorle cıkacaktı Takım hazırdı, kadro okunuyordu Ayka sevindi Santrafor oynayacaktı O ara eski teknik direktor geldi, kulup başkanı ve bir idareci yeni teknik direktorle bir şeyler konuştular Aykanın kesik kesik de olsa duydukları şunlardı: Bak iki ayağında da dizlik varayakları sakat onun

Aykanın oynatılmadığı o ilk macta Muradiyespor 0 – 0 berabere kaldı Ayka yedekler arasında bile değildi Anında kadrodan cıkarılmış ve macı tribunlerden izlemek zorunda bırakılmıştı Ayka birkac ay bu duruma tahammul ettikten sonra sessiz sedasız takımdan ayrıldı Asla tahmin edilemeyecek kadar cok uzuluyordu Aynı zamanda futboldan zorla koparılmıştı Artık sadece stadyumda koşuyor ve ağırlık calışması yapıyordu Bu durum tam bir yıl iki ay surdu ve bir tanıdığın yardımıyla Bursaspor Genc Takımına girdi Bir ay suren futbol derslerinden sonra sahaya inildi ve takım secmelerinde Ayka ne yazık ki secilemedi Tek macta ne oynayabilirsen oynayacaktın Tum hunerini gosterip takıma girecektin O macta Ayka biraz da tutuk oynamıştı, fakat secilememesini şuna bağlıyordu:

“ Kaleciler ayrıldı, diğer oyuncular defans, orta saha, forvet diye ayrıldı Ben forvet oynayanlar tarafına gectim Teknik direktor necmi guzey, sen solacık oyna, dedi Ben aslında santraforum, defansta da oynadım, fakat solacıkta oynamamıştım Solacık oynayanın sol ayağı cok iyi olmalı, solacıkta her oyuncu oynayamaz Tıpkı her oyuncunun santrafor veya kaleci olamadığı gibi Mac boyunca pek cok defa soldan ataklar yaptım Topu duşe kalka surdum goturdum Karşı takımın defansı tekme atmakta ustaydı Sağ ayağım Turkiye haritasına donmuştu Kale onune cok ortalar yaptım Fakat yanlış pas verdiğim durumlar da oldu Tabii ki, pas hatası yapan tek ben değildim Her futbolcu her mac mukemmel oynasa, her kaleye vurulan şut gol olsa futbolun tadı kalmaz Ben de o macta cok iyi oynayamadım, bunu inkar etmiyorum Eğer secilebilseydim o takıma gercekten cok iyi olacaktı “

Ayka daha sonra İvazpaşa adındaki amator kume takımına girerek, bu takımla antrenmanlara başladı Umut doluydu yureği kar, yağmur, camur demeden koşuyordu antrenmanlara ve hicbir antrenmanı kacırmıyordu Onun bu iyi niyetli var olma savaşı gormezden gelinemezdi Uludağ yolunda yapılan bir gece krosundan sonra idarecilerden biri: “ Ayka, amator kume macları yakında başlıyor Gerekli evrakları getir de sana lisans cıkartalım “ deyince Ayka, “ Olur Yarın evrakları kulube getiririm “ dedi Ertesi gun sabah erkenden Ayka gerekli evrakları kulube getirip idareciye teslim etti

İvazpaşa takımının antrenman maclarında Ayka artık oyle eskisi gibi birbiri ardı sıra goller atmıyordu Daha cok defansorta saha karışımı bir futbol oynuyordu Burada biraz şaşırmamak elde değil Hani Ayka gol demekti? Bu buyuk değişimin sebebi neydi? Dilerseniz bu durumun acıklamasını, aradan uzun yıllar gecmesine karşın, o gunleri hic unutmamış olan ve hatıralarını taptaze, canlı olarak belleğinde yaşatan Aykadan alalım:

“ Sebeplerden birincisi, takımdaki pek cok oyuncu yıllardır bu takımda oynuyor Takımın golcusu var Bazı antrenman maclarında biriki gol attığı oluyordu, ama attığından kat kat fazlasını kacırıyordu İkincisi, şimdiye kadar hep cok gol atmıştım da ne olmuştu? Neden attığım goller onemsenmiyordu? Bunu fark ediyordum ve cok duşunmeme karşın, bu sorulara mantıklı bir cevap bulamıyordum Golu ikinci plana atıp, kendimi fazla gostermeden takımda tutunmak, kalıcı olmak istiyordum Oyuncu defansta oynuyordu, hic gol atmıyordu, fakat amator kume maclarında sahaya cıkıp takımdaki yerini alacaktı “

Aradan gunler, haftalar gecmiş ve amator kume macları başlamıştı Mac olduğu gunler Ayka takımda oynama umuduyla bir o sahaya, bir bu sahaya koştu, durdu Her mac oncesinde takım kadrosu okunduktan sonra gizlice ortadan kayboluyordu Sanki takımın macını seyretse daha mı iyi olacaktı? Yenilip duruyorlardı işte Belki de Aykanın lisansı cıkmadığı icin kadroya alamıyorlardı Ayka evrakları vereli dort ay olmuştu Başkasının lisansı iki ay icinde cıkıyordu da Aykanın lisansı dort aydır niye cıkmıyordu? İdareci başvuruyu yapmış mıydı? Bu hicbir zaman oğrenilemedi Eğer lisans cıktıysa Aykaya haber vermek gerekmez miydi? Haber vermesen bile alın işte Aykayı kadroya, cıksın sahaya oynasın futbolunu, takıma guc katsın Koy Aykayı defansa defansını sağlamlaştır Macta gol atamıyordu zaten takım, bari gol de yemezsin, berabere kalır, bir puanı kaparsın Bu da aklına gelmiyorsa senin idarecilikte işin ne?

Mudanyaya maca gidilmişti Saha camur icindeydi Saha kenarındaki karlar henuz erimemişti Mac iptal edildi İşte o gunden sonra Ayka bu takımın ne macına, ne antrenmanına gitti Maclarda oynama umidi coktan sonmuştu Değmezdi bir bakıma bunca uzuntuye, kahrolma derecesine varan uzuntuye Yeniden bir takımda futbol oynamaya teşebbus etmek yeni sıkıntılara, uzuntulere kucak acmak demekti Ayka yorulmuştu, bitmişti Bir zamanlar futbolcu olmak onun en buyuk idealiydi Genc Ayka yine gucluydu, ideal yine vardı, fakat ideale ulaşmak icin onune cıkarılan engeller tukenmek bilmiyordu Her defasında bir sonraki engeli aşmak cok daha zor oluyordu Oyle bir an geliyordu ki, kendi kendine yabancılaşıyordun Caresizlik sonsuz duş kırıklıklarına yol acıyordu Kırılan duş, kırıla yapıştırıla, duşlukten cıkıyor, duş yabancılaşıyordu Sen hem kendi kendine yabancılaştın, hem de duşun sana yabancılaştı, bu tarafta, ideal istesen de istemesen de sana yabancılaşır


SON

Yazan: Serdar Yıldırım
 

Similar threads

Turklere karşı kazanmak isteyen takım kesinlikle ilk golu atmamalı Turkiye’ye rakip olan takım one gecerse, gol sonrası Turk takımının santra yapmasına vakit kalmamalı Turkiye maclarında oyun suresi 90 dakika olmamalı Hakemlerin kollarındaki dışında, tum statta saatler kaldırılmalı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
173
Muslera'dan penaltı acıklaması Spor Toto Super Lig'de Galatasaray'ın Manisaspor'u 40 yendiği macta penaltından bir gol atan kaleci Fernando Muslera, Kariyerimde ilk defa gol attımdedi Muslera, yayıncı kuruluşa yaptığı acıklamada, penaltı pozisyonundan once kendisine destek veren...
Cevaplar
0
Görüntüleme
134
Edin Dzeko 17 Mart 1986 Saraybosna doğumlu, Boşnak futbolcudur Manchester City takımının formasını giymektedir Ulkesinin takımlarından Zeljeznicar'da futbol hayatına başlamıştır Zeljeznicar formasıyla 40 macta 5 gol atmış ve Cek Cumhuriyeti takımlarından Teplice'ye transfer olmuştur Bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
115
Roque Santa Cruz, Roque Santa Cruz Kimdir, Roque Santa Cruz Biyografisi Roque Santa Cruz Hakkında Bilgi Roque Luis Santa Cruz Manchester City kulübünde forma giyen Paraguaylı bir futbolcudur ve forvet mevkisinde tahsis yapmaktadır(d: 16 Ağustos 1981, Asunción) Kulüp kariyeri Olimpia...
Cevaplar
0
Görüntüleme
145
Dame N'Doye Trabzonsporda Başkan Sadri Şener, FC Kopenhag'ın 27 yaşındaki yıldızı Dame N'Doye'yi transfer etmek icin dun Danimarka'ya gitti Burak Yılmaz'ın transferinden gelen 5 milyon euro'nun 3 milyon euro'su Senegalli golcunun bonservisine verilecek Trabzonspor'da beklenen transfer...
Cevaplar
0
Görüntüleme
155
858,500Konular
982,369Mesajlar
32,972Kullanıcılar
estergon37Son üye
Üst Alt