Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Füreya Koral Hayatı ve Eserleri
Doğum 2 Haziran 1910İstanbul
Ölümü 26 Ağustos 1997 İstanbul
Iş Seramik sanatçısı
1910 yılında İstanbul ’da doğmuştur Öğrenim hayatının bir kısmını Fransa ’da tamamlayan Koral, üniversite hayatını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde bitirmiştir Sağlık Durumu problemleri sebebiyle tedavi için İsviçre ’ye gitmiştir Bu dönemler sanata olan meylini güçlendirmesi açısından önemlidir İsviçre ’de ve Paris ’te resim, heykel ve seramik çalışmalarında bulunmuş olan usta Türkiye ’nin birincil kadın seramik ve çağdaş seramiğin öncüsü olması nedeniyle önemli bir şahıstır aynı zamanda gazetelerde eleştirmenlik yaptığı ve çeviriler de bulunduğu da bilinmektedir Yurtdışındaki atölyelerde çalışmalarını büyüten sanatçı, Maya Galerisinde açtığı ilk kişisel sergisinden sonra yurda geri dönmüştür İstanbul ’da kendi seramik atölyesini açan Koral, pek fazla sanatçıda yetiştirmiştir 1951 yılından günümüze değin yurtiçinde ve yurtdışında toplam 32 sergi açmış, eserleri o kadar çok müzenin daimi koleksiyonuna eklenmiş ve ödüllere değer görülmüştür 87 yaşına geldiği vakit 1997 de hayatını kaybetmiştir
SANAT ÜSLUBU
Sanatçının en büyük özelliği seramiğin esas malzemesi olan kili, özgün yorumunu sunmakta bir vasıta olarak kullanmasıydı Bu tutumu 1950 ’lili yıllara kadar Batı dünyasında bile yaygın olmayan bir üsluptu Füreya Koral ’ın çağdaş öncülüğü işte bu anlamda manâlı bir noktadadır Çalışmalarıyla seramik sanatını dünyaya açmış, bunun yanında geleneksel sanatımız çiniyi yine modern bir yorumla her tarafta Türk mimarisine kazandırmıştır Duvar resimleri, pano ve şömine üzerine incelemeler yapan ressam, 1960 yılında Ankara ’da bir otele 1966 yılında İstanbul Ziraat Bankası ’na ve daha öyle çok otele panolar yapmıştır Mustafa Kemal Atatürk ilk önce olmak üzere dönemin kayda değer isimleriyle yakın arkadaşlık içerisinde olan Koral, açmış olduğu atölyesinde Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Abidin Dino ve dayısı Cevat Şakir Kabaağaç gibi ünlü isimleri ağırlıyordu Çalışmalarıyla ve düşünceleriyle insanı doyuruyordu Yazar Ayşe Kulin sanatçının hayatını ele aldığı yaşam öyküsü romanında açık açık dile getirdiği ifadeler ile Koral ’ı bize anlatmıştır Ressam eserlerini oluştururken folklorik öğelerden yararlanmış, eski çevre motiflerinden nakışlardan yazı sanatlarından esinlenmiştir Hitit sanatının etkilerinin görüldüğü eserlerinde modern yorumu onu tekrar tekrar bambaşka kılmıştır Seramikleri tekrar tekrar Anadolu kokan fotoğraf havasındadır Devamlılığı görülen eserlerinde defalarca bir pentür tadı gözlenmektedir Tabakları evin iç dekorasyonunda bir araç olarak kullanmış, bu tabaklara kuş, balık, baykuş gibi figürler işlemiştir
BAŞLICA ESERLERİ
Yürüyen Irk, heykel çalışmalarına örnektir Bu ufak boyutlarda ancak heykelleriyle kişiliğini yitirmiş insan tipini yansıtmaya çalışmıştır Marmara Oteli Lobisindeki Duvar Panosu (1960), Ankara Kamu Çarşısı ’ndaki Duvar Panosu (1962), İstanbul Manifaturacılar Çarşısı ’ndaki Duvar Panosu (1969) *
Doğum 2 Haziran 1910İstanbul
Ölümü 26 Ağustos 1997 İstanbul
Iş Seramik sanatçısı
1910 yılında İstanbul ’da doğmuştur Öğrenim hayatının bir kısmını Fransa ’da tamamlayan Koral, üniversite hayatını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde bitirmiştir Sağlık Durumu problemleri sebebiyle tedavi için İsviçre ’ye gitmiştir Bu dönemler sanata olan meylini güçlendirmesi açısından önemlidir İsviçre ’de ve Paris ’te resim, heykel ve seramik çalışmalarında bulunmuş olan usta Türkiye ’nin birincil kadın seramik ve çağdaş seramiğin öncüsü olması nedeniyle önemli bir şahıstır aynı zamanda gazetelerde eleştirmenlik yaptığı ve çeviriler de bulunduğu da bilinmektedir Yurtdışındaki atölyelerde çalışmalarını büyüten sanatçı, Maya Galerisinde açtığı ilk kişisel sergisinden sonra yurda geri dönmüştür İstanbul ’da kendi seramik atölyesini açan Koral, pek fazla sanatçıda yetiştirmiştir 1951 yılından günümüze değin yurtiçinde ve yurtdışında toplam 32 sergi açmış, eserleri o kadar çok müzenin daimi koleksiyonuna eklenmiş ve ödüllere değer görülmüştür 87 yaşına geldiği vakit 1997 de hayatını kaybetmiştir
SANAT ÜSLUBU
Sanatçının en büyük özelliği seramiğin esas malzemesi olan kili, özgün yorumunu sunmakta bir vasıta olarak kullanmasıydı Bu tutumu 1950 ’lili yıllara kadar Batı dünyasında bile yaygın olmayan bir üsluptu Füreya Koral ’ın çağdaş öncülüğü işte bu anlamda manâlı bir noktadadır Çalışmalarıyla seramik sanatını dünyaya açmış, bunun yanında geleneksel sanatımız çiniyi yine modern bir yorumla her tarafta Türk mimarisine kazandırmıştır Duvar resimleri, pano ve şömine üzerine incelemeler yapan ressam, 1960 yılında Ankara ’da bir otele 1966 yılında İstanbul Ziraat Bankası ’na ve daha öyle çok otele panolar yapmıştır Mustafa Kemal Atatürk ilk önce olmak üzere dönemin kayda değer isimleriyle yakın arkadaşlık içerisinde olan Koral, açmış olduğu atölyesinde Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Abidin Dino ve dayısı Cevat Şakir Kabaağaç gibi ünlü isimleri ağırlıyordu Çalışmalarıyla ve düşünceleriyle insanı doyuruyordu Yazar Ayşe Kulin sanatçının hayatını ele aldığı yaşam öyküsü romanında açık açık dile getirdiği ifadeler ile Koral ’ı bize anlatmıştır Ressam eserlerini oluştururken folklorik öğelerden yararlanmış, eski çevre motiflerinden nakışlardan yazı sanatlarından esinlenmiştir Hitit sanatının etkilerinin görüldüğü eserlerinde modern yorumu onu tekrar tekrar bambaşka kılmıştır Seramikleri tekrar tekrar Anadolu kokan fotoğraf havasındadır Devamlılığı görülen eserlerinde defalarca bir pentür tadı gözlenmektedir Tabakları evin iç dekorasyonunda bir araç olarak kullanmış, bu tabaklara kuş, balık, baykuş gibi figürler işlemiştir
BAŞLICA ESERLERİ
Yürüyen Irk, heykel çalışmalarına örnektir Bu ufak boyutlarda ancak heykelleriyle kişiliğini yitirmiş insan tipini yansıtmaya çalışmıştır Marmara Oteli Lobisindeki Duvar Panosu (1960), Ankara Kamu Çarşısı ’ndaki Duvar Panosu (1962), İstanbul Manifaturacılar Çarşısı ’ndaki Duvar Panosu (1969) *
