Final Sahnesiyle Ağzımızı Açık Bırakan Yargı Dizisinin İlk Bölümünde Neler Oldu?

Bir savcı ve avukatın birebir dava için verdikleri hukuk gayretini, büyük bir gizemin çözülmesini merakla izleyeceğimiz dizi Yargı, birinci kısmını seyirciye sevdirdi. Show TV'nin yeni dizisi her şeyi vaat ediyor: Kalite, gizem, merak, sürükleyicilik, güzel oyunculuk, yeterli direktörlük ve sağlam bir senaryo. 

Bakalım birinci kısımda neler olmuş? Çabucak akabinde iddialarımız de geliyor...


Bizi heyecanlandıran yeni dönem işlerinden biri 'Yargı' dizisiydi. Birinci kısmı yayınlanan dizi, daha birinci dakikalarda seyirciyi yakalamayı başarıyor.



Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu kimyası, muazzam derecede düzgün bir çift yaratıyor. Bunu Aşk 101 dizisinde görmüştük, bu dizide de şahane sonuç alındığını gözlemledik.



Lakin onlarla hudutlu kalmıyor, dizi şahane bir takım derinliği sunuyor.



Kaan Urgancıoğlu (Ilgaz), Pınar Deniz (Ceylin), Hüseyin Avni Danyal (Metin), Uğur Polat (Yekta), Mehmet Yılmaz Ak (Pars), Ali Seçkiner Alıcı (Zafer), Arda Anarat (Çınar), Ece Yüksel (İnci), Zeyno Eracar (Gül), Uğur Arslan (Eren), Onur Durmaz (Engin), Başak Gümülcinelioğlu (Neva), Pınar Çağlar Gençtürk (Aylin), Onur Özaydın (Osman), Hasret Çakar (Makbule), Zeynep Atılgan (Parla), Beren Parıltı Karadiş (Defne)

Üstelik diziyi yazan ismin Sema Ergenekon olması ve direktörlüğünü de Ali Alim'in üstlenmesi, ekran başına hapsolacağımızı da bize önden kabul ettiriyor.



Sema Ergenekon; Kara Para Aşk, Gümüş, Karagül, Melekler Korusun ve benzer türel uğraş temalı dizi Karadayı gibi şahane işlerin senaristi.

Gelelim birinci kısım neler olduğuna... Dizinin temel karakterleri disiplini ve dürüstlüğü kendine düstur edinmiş etik Savcı Ilgaz ve işini çözebilmek için her yolu mübah gören korkusuz Avukat Ceylin.



Ceylin, müvekkilinin evrakı ile ilgili bilgi toplamak için savcının odasına ses kaydı açık halde telefon bırakıyor. İzlerken bu ne cüret diye şok olduk diyebiliriz.



Ceylin buna inanamasa da, savcı ona ders vermek için anında gözaltı yaptırıyor. Onu bütün gece nezarethanede tutuyor.



Savcı ise dizinin konusunu da oluşturan olay yerine intikal ediyor. Genç bir kız öldürülerek çöp kutusuna atılmış. Yanında birkaç modül da eşya bulunmuş.



Birkaç dakika sonra, olay yerinde bir ortada gördüğümüz Metin Müdür'ün de babası olduğunu fark ediyoruz. Baba polis, oğlu savcı, küçük oğlu ise serseri.



Çınar, annesi öldükten sonra hayata küsmüş. İsyankar, ipe sapa gelmez bir çocuk olmuş. Artık de aileyi büyük bir kaygının içine sokmuş durumda. Babasından çaldığı kredi kartı, sabah olay yerinde meyyit bulunan kızın yanında çıkıyor! Yani Çınar çok büyük bir belaya bulaşmış.



Bu kitabın içinde de bir sürü altın saklıyor. Mavi kurdeleli bu altınların ne olduğu, kime ilişkin olduğu, nereden geldiğini bilmiyoruz.

Kendi babası ve ağabeyi onu anında alıp davaya atanan savcıya götürdü. Çınar çok şanssız. Hem ailesinin şayet hatalıysa onu muhafazaya hiç niyeti yok, hem de Savcı Pars, Ilgaz'dan nefret ediyor.



Ilgaz, daha o gün sabah Pars'ın hakime kız kardeşinden ayrılmış. Kız kardeşini üzdüğü için Ilgaz'a fevkalade öfkeli. Eyvah eyvah...

Çınar tabirinde olay gecesi konutta olduğunu söyledi. Lakin babası onun gece 3.20'de konuta zımnî saklı girdiğini, dışarıda olduğunu biliyordu.



Dedik ya, muhafazaya hiç niyeti yok. Tek yapabileceği oğluna bir avukat bulmayı önermek.



Artık Çınar'a gözü kara, Pars'ın gerisinden dolanabilecek, tahminen katil olan birini savunabilecek biri lazım: Ceylin. Onu gözaltından çıkardı ve bu teklifi yaptı. Ceylin de büyük bir keyifle kabul etti.



Çınar'ın palavrasını ortaya çıkaran Metin Müdür idi. Ceylin, babası ve ağabeyinin bu dürüstlüğü sebebiyle müvekkilini koruyamamaktan korkmaya başladı.



Haklıydı da. Zira Metin Müdür ikinci bombayı patlattı. Maktulün üzerinden çıkan erkek kıyafetlerinin Çınar'a ilişkin olup olmadığını bilmediğini söylemesini istemesine karşın, Metin Müdür direkt "Olabilir." diyerek Çınar'a ikinci darbeyi vurdu.



Keşke bütün polisler, savcılar bu türlü dürüst ve unsurlu olsa, hiç sıkıntı kalmaz.

Babası, oğlu Ilgaz'ın dürüstlüğü ve güzelliğinden ne kadar emin ise, Çınar'a karşı da o kadar temkinli. Oğlunun odasında uyuşturucu da buldu, haydi bakalım!



Daha evvel de kullanmış, binlerce yeminden sonra bıraktığına inandırmış. Ancak aslında bırakmadığı böylelikle ortaya çıkmış oldu.

Ceylin'in ise bu davayı kaybetmeye hiç niyeti yok. Babasının ve ağabeyinin teslim edeceğine emin olduğu uyuşturucuyu çabucak yok etmeyi başardı. "Tamam yardım etmeyin ancak bari susun." diye aileyi uyardı.



Sonra da meskende arama yapılacağına emin olduğu için Çınar'a karşı kullanılabilecek şeylerin peşine düştü. Çınar'ın içine altın kapalı kitabını buldu.



Lakin aileyi durdurması mümkün değil... Metin Müdür'ün otomobilinde kanlı bir hırka buldu. Çantasına atıp yok etmesine Savcı Ilgaz müsaade vermedi. Kardeşine karşı bir kanıt daha teslim etmiş oldu.



Çınar evdeydim diyor, konutta değil. Babamın otomobilini kullanmadım diyor, otomobilin içinde kanlı hırka bulunuyor. Yetmezmiş üzere ailesi de Çınar'a karşı bir bir kanıt teslim ediyor. Vallahi Ceylin de bu davaya inancını kaybetmek üzere.



O da dizginleri yeterlice kaptırmamak için, Ilgaz ile bir arada maktulü teşhise gitti. Ailesine de bilgi verildiğini öğrendiler.



Fakat vahim bir sürpriz Ceylin'i bekliyordu. Maktulün ismi söylendiğinde şoka girdi...



O örtünün altında yatan zavallı kız, kendi kardeşi İpek idi...



Aslında bu çok garip. Zira İpek birkaç gündür arkadaşında kalıyor lakin ablası Ceylin ile de bağlantı halinde. Demek ki o telefonu kullanan kişi, İpek'i öldüren kişi. Lakin Çınar da içeride gözaltında, bunu unutmayalım.



Artık Ceylin bu ailenin avukatı iken, taraf değiştirip maktul avukatı olacak. Hem de elinde Çınar'a karşı hayli bilgi, koz varken.



Çınar muhtemelen her şeyi biliyor fakat katil de değil. Katil, Çınar gözaltındayken İnci'nin telefonundan ablası ile mesajlaşan kişi. Tahminen de Ilgaz ve Ceylin beraberce onun peşine düşer.



Bizim katil adayımız, Ceylin'in büyük ablasının kocası. Şayet o denli ise ortalık çok kötü karışır.



Ceylin onun boynunda bir yırtık gördü. Aldatma emaresi diye düşündü fakat İpek'in son uğraşları olabilir.



Tahminen de İpek ve eniştesi ortasında zımnî bir alaka vardı ve sonunda işler sarpa sardı. Kim bilir?



Yeni kısmı şimdiden heyecanla bekliyoruz. Bakalım neler olacak!