iltasyazilim
FD Üye
Fethi Mûsuli hayatı
Fethi Mûsuli hakkında bilgi
Fethi Mûsuli'nin doğum tarihi bilinmiyor İsmi Feth bin Saîd elMûsulî, künyesi Ebû Muhammed'dir
Musul âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir 835 (H 220) senesinde vefât etti Bişri Hafî'nin arkadaşıdır Bişri Hâfî gibi yüksek dereceler sâhibiydi Haram ve şüphelilerden kaçması adaleli nefisle mücâdelesi çoktu Devamlı üzüntü ve Allah korkusu içinde bulunurdu Halktan kopup bir köşeye çekilmişti Halktan aralıksız kaçardı Hattâ kendini tanımasınlar diye tüccarmış gibi yanında bir deste anahtar taşırdı Her gittiği yerde bunları seccâdenin önüne koyardı Bir âlim ona: Bu anahtarlarla ihtişam gösterme kapısına kilit vurmuş oluyorsundedi Evliyâdan birine: Fethi Mûsulî'nin hiç ilmi var mı?diye sorduklarında Dünyâdan bütün olarak eletek çekmiş olması ona ilim olarak yeterlidirdedi
Bir gün Fethi Mûsulî'yi gözlerinden sicim gibi yaş akarken gördüler: Ey Feth! Niçin böyle ağlıyorsun?dediklerinde; Günahlarımı hatırladıkça gözlerimden yaş akmakta ağlamam ihlâssız ve riyâ ile olmasın diye de böyle ağlamaktayım!cevâbını verdi
Dedi ki:Büyük velîlerden otuzu ile sohbet ettim Tümü de bu yolun büyüklerindendi Tümü halkla sohbetten kaçın dediler ve hepsi az yemeği dikte buyurdular
Fethi Mûsulî bir gün Bişri Hafî'nin evine misâfir gitti Bişri Hafî talebelerinden birine bir mikdâr para vererek; İyi ve tatlı bir şeyler alıp gel!buyurdu Bişri Hafî'nin o zamana dek böyle şeyler aldırdığı görülmemişti Berâberce talebenin getirdiklerini yediler Fethi Musulî giderken büyüyen yemekleri aldı Talebeleri bu duruma şaştılar Bişri Hafî talebelerine; Fethi Mûsulî bize tevekkülü sağlam olana gıdâ saklamanın hasar vermeyeceğini gösterdibuyurdu
Bir gün Fethi Mûsulî'ye sıdk nedir? diye sorulunca içinde demir bulunan bir ocağa elini sokup kızgın bir demir parçasını çıkarıp elinde tuttu ve; İşte sıdk budurdedi
Şöyle anlatır: Bir gün Emirülmüminîn hazretiAli'yi rüyâmda görüp bana nasîhat et dedim Tevâzudan daha iyi bir şey görmedim Yalnız Allahü teâlâdan sevap umarak zenginin yoksula gösterdiği tevâzudan daha güzel ne olabilir dedi Biraz daha nasîhat edin dedim Buyurdu ki: Ondan daha hoş olanı Allahü teâlâya gâyet artı güven duyan fakirin zengine karşı kibirli ve gururlu davranmasıdır
Ebû Abdullah bin Cellâ anlatır: Sırrîyi Sekatî'nin evindeydim Gece yarısından sonra giyinip ridâsını (cübbesini) üstüne aldıktan sonradan dışarı çıktı Nereye gidiyorsun?deyince; Fethi Mûsulî'yi ziyâretededi Evden dışarı çıkar çıkmaz zaptiye çavuşu kendisini yakalayıp hapse attı Gündüz gece yakalanan tüm tutukluların kırbaçlanması emredildi Sırrîyi Sekatî'yi kırbaçlamak için elini kaldıran celladın eli havada kaldı Neden vurmuyorsun?diye sorduklarında; Bir kişi karşımda durup: Sakın vurma!diyor Bu yüzden elime hâkim değilimdedi Baktıkları vakit bu şahsın Fethi Mûsulî olduğunu gördüler Sırrîyi Sekatî'yi onun yanına götürüp salıverdiler
Hacca bu arada yolda demin mükellef olmamış bir çocuk fark etti Aralıksız bir şey okuduğunu görüp; Ne okuyorsun?dedi Kur'ânı kerîm okuyorumdedi Nereye gidiyorsun?deyince Hicaz'a gittiğini söyledi Daha minik olduğu halde niçin gittiğini sordu Çocuk; Allahü teâlânın rızâsına kavuşamadan bu dünyâdan ayrılırsam hâlim nice olur?diye yanıt verdi Adımların küçük yaya nasıl Hicaz'a ulaşacaksın?dedi Gerçi adımlarım minik lakin gönderen büyüktürdedi Ne azığın ne rehberin ne de arkadaşın vardeyince; Bir kimseyi bir zât hânesine dâvet etse o kimsenin yiyeceğini götürmesi ayıp olmaz mı? Rabbim beni dâvet buyurmuştur Benim yardımcım O'durdedi
Görüşme bitince çocuktan ayrıldı Kâbe'ye varınca onu tavâf esnasında gördü Çocuk ona bakıp; Nasıl acilen şüpheden kurtulup yakîne ulaştın mı?dedi
Bir gün Fethi Mûsulî'ye elli altın getirilince buyurdu ama:
Her kim dilenmeksizin kendisine bahşedilen bir şeyi reddederse; onu Allahü teâlâya karşısında reddetmiş olurdedi Bu yüzden bir akçe alıp gerisini iâde etti
Vefâtından sonra FethiMûsulî'yi rüyâda görenler; Allahü teâlâ sana ne yaptı?dediler Dedi oysa: Allahü teâlâ bana; Niçin o kadar ağladın?buyurdu Günahlarım ve kusurlarım sebebiyle yüzüm olmadığından ağlıyorumdedim Ey Feth! Bu çok ağlaman sebebiyle günâhını yazar meleğe sana günah yazmamasını emretmiştimbuyurdu
Yemek Yemek yemekten ve ilaçtan kesilen hasta misâli ilim ve hikmetten mahrûm kalan yürek de ölüme mahkûmdur
Kendi arzularından ziyâde Allahü teâlâyı isteyenin kalbinde Allah sevgisi doğar
Allahü teâlâyı özlem eden ondan gayri her şeyden yüzünü çevirir
Kalbine uyarı ve teveccüh edenin kalbinde Allahü teâlânın sevgisi meydana gelir
Konuşunca Allahü teâlâdan konuşanlar amel edince Allah için amel edenler bir şey isteyince de Allahü teâlâdan isteyenler hakiki mârifet sâhipleridir
1) HilyetülEvliyâ; c8 s292
2) Tam İlmihâl SeâdetiEbediyye (49 Zorlama); s1078
3) TezkiretülEvliyâ; s182
4) TabakâtülKübrâ; c1 s80
5) Câmiu KerâmâtilEvliyâ; c2 s233
6) NefehâtülÜns; s157
7) SıfâtüsSafve; c4 s189
8) NefehâtülÜns Tercümesi; s101
9) TabakâtülEvliyâ; s276
10) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c3 s172 *
Fethi Mûsuli hakkında bilgi
Fethi Mûsuli'nin doğum tarihi bilinmiyor İsmi Feth bin Saîd elMûsulî, künyesi Ebû Muhammed'dir
Musul âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir 835 (H 220) senesinde vefât etti Bişri Hafî'nin arkadaşıdır Bişri Hâfî gibi yüksek dereceler sâhibiydi Haram ve şüphelilerden kaçması adaleli nefisle mücâdelesi çoktu Devamlı üzüntü ve Allah korkusu içinde bulunurdu Halktan kopup bir köşeye çekilmişti Halktan aralıksız kaçardı Hattâ kendini tanımasınlar diye tüccarmış gibi yanında bir deste anahtar taşırdı Her gittiği yerde bunları seccâdenin önüne koyardı Bir âlim ona: Bu anahtarlarla ihtişam gösterme kapısına kilit vurmuş oluyorsundedi Evliyâdan birine: Fethi Mûsulî'nin hiç ilmi var mı?diye sorduklarında Dünyâdan bütün olarak eletek çekmiş olması ona ilim olarak yeterlidirdedi
Bir gün Fethi Mûsulî'yi gözlerinden sicim gibi yaş akarken gördüler: Ey Feth! Niçin böyle ağlıyorsun?dediklerinde; Günahlarımı hatırladıkça gözlerimden yaş akmakta ağlamam ihlâssız ve riyâ ile olmasın diye de böyle ağlamaktayım!cevâbını verdi
Dedi ki:Büyük velîlerden otuzu ile sohbet ettim Tümü de bu yolun büyüklerindendi Tümü halkla sohbetten kaçın dediler ve hepsi az yemeği dikte buyurdular
Fethi Mûsulî bir gün Bişri Hafî'nin evine misâfir gitti Bişri Hafî talebelerinden birine bir mikdâr para vererek; İyi ve tatlı bir şeyler alıp gel!buyurdu Bişri Hafî'nin o zamana dek böyle şeyler aldırdığı görülmemişti Berâberce talebenin getirdiklerini yediler Fethi Musulî giderken büyüyen yemekleri aldı Talebeleri bu duruma şaştılar Bişri Hafî talebelerine; Fethi Mûsulî bize tevekkülü sağlam olana gıdâ saklamanın hasar vermeyeceğini gösterdibuyurdu
Bir gün Fethi Mûsulî'ye sıdk nedir? diye sorulunca içinde demir bulunan bir ocağa elini sokup kızgın bir demir parçasını çıkarıp elinde tuttu ve; İşte sıdk budurdedi
Şöyle anlatır: Bir gün Emirülmüminîn hazretiAli'yi rüyâmda görüp bana nasîhat et dedim Tevâzudan daha iyi bir şey görmedim Yalnız Allahü teâlâdan sevap umarak zenginin yoksula gösterdiği tevâzudan daha güzel ne olabilir dedi Biraz daha nasîhat edin dedim Buyurdu ki: Ondan daha hoş olanı Allahü teâlâya gâyet artı güven duyan fakirin zengine karşı kibirli ve gururlu davranmasıdır
Ebû Abdullah bin Cellâ anlatır: Sırrîyi Sekatî'nin evindeydim Gece yarısından sonra giyinip ridâsını (cübbesini) üstüne aldıktan sonradan dışarı çıktı Nereye gidiyorsun?deyince; Fethi Mûsulî'yi ziyâretededi Evden dışarı çıkar çıkmaz zaptiye çavuşu kendisini yakalayıp hapse attı Gündüz gece yakalanan tüm tutukluların kırbaçlanması emredildi Sırrîyi Sekatî'yi kırbaçlamak için elini kaldıran celladın eli havada kaldı Neden vurmuyorsun?diye sorduklarında; Bir kişi karşımda durup: Sakın vurma!diyor Bu yüzden elime hâkim değilimdedi Baktıkları vakit bu şahsın Fethi Mûsulî olduğunu gördüler Sırrîyi Sekatî'yi onun yanına götürüp salıverdiler
Hacca bu arada yolda demin mükellef olmamış bir çocuk fark etti Aralıksız bir şey okuduğunu görüp; Ne okuyorsun?dedi Kur'ânı kerîm okuyorumdedi Nereye gidiyorsun?deyince Hicaz'a gittiğini söyledi Daha minik olduğu halde niçin gittiğini sordu Çocuk; Allahü teâlânın rızâsına kavuşamadan bu dünyâdan ayrılırsam hâlim nice olur?diye yanıt verdi Adımların küçük yaya nasıl Hicaz'a ulaşacaksın?dedi Gerçi adımlarım minik lakin gönderen büyüktürdedi Ne azığın ne rehberin ne de arkadaşın vardeyince; Bir kimseyi bir zât hânesine dâvet etse o kimsenin yiyeceğini götürmesi ayıp olmaz mı? Rabbim beni dâvet buyurmuştur Benim yardımcım O'durdedi
Görüşme bitince çocuktan ayrıldı Kâbe'ye varınca onu tavâf esnasında gördü Çocuk ona bakıp; Nasıl acilen şüpheden kurtulup yakîne ulaştın mı?dedi
Bir gün Fethi Mûsulî'ye elli altın getirilince buyurdu ama:
Her kim dilenmeksizin kendisine bahşedilen bir şeyi reddederse; onu Allahü teâlâya karşısında reddetmiş olurdedi Bu yüzden bir akçe alıp gerisini iâde etti
Vefâtından sonra FethiMûsulî'yi rüyâda görenler; Allahü teâlâ sana ne yaptı?dediler Dedi oysa: Allahü teâlâ bana; Niçin o kadar ağladın?buyurdu Günahlarım ve kusurlarım sebebiyle yüzüm olmadığından ağlıyorumdedim Ey Feth! Bu çok ağlaman sebebiyle günâhını yazar meleğe sana günah yazmamasını emretmiştimbuyurdu
Yemek Yemek yemekten ve ilaçtan kesilen hasta misâli ilim ve hikmetten mahrûm kalan yürek de ölüme mahkûmdur
Kendi arzularından ziyâde Allahü teâlâyı isteyenin kalbinde Allah sevgisi doğar
Allahü teâlâyı özlem eden ondan gayri her şeyden yüzünü çevirir
Kalbine uyarı ve teveccüh edenin kalbinde Allahü teâlânın sevgisi meydana gelir
Konuşunca Allahü teâlâdan konuşanlar amel edince Allah için amel edenler bir şey isteyince de Allahü teâlâdan isteyenler hakiki mârifet sâhipleridir
1) HilyetülEvliyâ; c8 s292
2) Tam İlmihâl SeâdetiEbediyye (49 Zorlama); s1078
3) TezkiretülEvliyâ; s182
4) TabakâtülKübrâ; c1 s80
5) Câmiu KerâmâtilEvliyâ; c2 s233
6) NefehâtülÜns; s157
7) SıfâtüsSafve; c4 s189
8) NefehâtülÜns Tercümesi; s101
9) TabakâtülEvliyâ; s276
10) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c3 s172 *