iltasyazilim
FD Üye
Fatih Camii
İstanbul ’un fethinden daha sonra inşa edilen ilk yapılar topluluğudur
TARİHÇE
Banisi Fatih Sultan Mehmet 1462 – 1470 yılları arasında mimar Sinanüddin Yusuf bin Abdullah ’a yaptırılmıştır Külliye olarak tasarlanan yapıda 16 tane medrese, darüşşifa, tabhane, aşocağı, kütüphane, hamam ve cami bulunur Yapının inşasında şeçilen alanın önemü büyüktür Bizans döneminde burada Hagioi Apostoloi Kilisesi ’nin olduğu bilinir Külliyenin inşası içinde bu noktanın seçilmiş olması burada yeni bir inancın dominant olduğunu simgelemektedir Bu yapılar topluluğu bütün bir simetriye göre yapılmıştır Külliyenin ortasında camiinin bulunması şehrin en manâlı dini ve kültürel merkezini oluşturur Bir Takım araştırmacılara göre camiinin temelleri Havariler Kilisesi ’nin üstüne oturtulmuştur Yapının çevresindeki birimler dürüst bir biçimde korunamadığından ve İstanbul depremlerinden sonradan geçirdiği hasarlar sonucunda topluca günümüze ulaşamamıştır Mimar Mehmet Tahir Ağa ’ya tamir ettirilen inşa, özgünlüğünü kaybetmiş ve günümüzdeki görünümünü kazanmıştır Örneğin ilk yapımında tek şerefeli olan minareler bugün birer şerefe daha eklenerek ve boyları uzatılarak, külahları da kurşun astarlı ahşaba çevirerek yapılarak yenilenmiştir
MİMARİ ÖZELLİKLER
Fatih camii ’nin ortasında büyük bir kubbeyle mihrap tarafında bir apsis ve yanlarda da küçük üçer kubbe inşa edilmiştir Camii, etrafı revaklarla çevrili iç avluyu takip eden bir son cemaat yerine sahipti Kavsarası mukarnaslı bir taç kapıdan girilen anıtsal mekanı bütün ortada büyük bir kubbe örtmekteydi Caminin mihrabı ise orta mekanın yarısı büyüklüğünde taşkın bir bölmeydi Günümüzede ulaşan dış avlu kapısı kakma tekniğinde süslenmiş renkli taşlarla bezenmişti Tümce kapısı duvarı ve buna bitişik olarak iki minarenin yükseldiği kısım tekrar günümüze ulaşabilen eserlerdendir Minarenin kürsü kısmında taşa bitmiş bir güneş saati önemlidir İç avluda ise pencere alınlıklarındaki bir çift çini pano görsel şölen oluşturur Bu çini levhalardan birinde besmele diğerinde ise Ayetül Kürsi ’den bir kısım yazılmıştır *
İstanbul ’un fethinden daha sonra inşa edilen ilk yapılar topluluğudur
TARİHÇE
Banisi Fatih Sultan Mehmet 1462 – 1470 yılları arasında mimar Sinanüddin Yusuf bin Abdullah ’a yaptırılmıştır Külliye olarak tasarlanan yapıda 16 tane medrese, darüşşifa, tabhane, aşocağı, kütüphane, hamam ve cami bulunur Yapının inşasında şeçilen alanın önemü büyüktür Bizans döneminde burada Hagioi Apostoloi Kilisesi ’nin olduğu bilinir Külliyenin inşası içinde bu noktanın seçilmiş olması burada yeni bir inancın dominant olduğunu simgelemektedir Bu yapılar topluluğu bütün bir simetriye göre yapılmıştır Külliyenin ortasında camiinin bulunması şehrin en manâlı dini ve kültürel merkezini oluşturur Bir Takım araştırmacılara göre camiinin temelleri Havariler Kilisesi ’nin üstüne oturtulmuştur Yapının çevresindeki birimler dürüst bir biçimde korunamadığından ve İstanbul depremlerinden sonradan geçirdiği hasarlar sonucunda topluca günümüze ulaşamamıştır Mimar Mehmet Tahir Ağa ’ya tamir ettirilen inşa, özgünlüğünü kaybetmiş ve günümüzdeki görünümünü kazanmıştır Örneğin ilk yapımında tek şerefeli olan minareler bugün birer şerefe daha eklenerek ve boyları uzatılarak, külahları da kurşun astarlı ahşaba çevirerek yapılarak yenilenmiştir
MİMARİ ÖZELLİKLER
Fatih camii ’nin ortasında büyük bir kubbeyle mihrap tarafında bir apsis ve yanlarda da küçük üçer kubbe inşa edilmiştir Camii, etrafı revaklarla çevrili iç avluyu takip eden bir son cemaat yerine sahipti Kavsarası mukarnaslı bir taç kapıdan girilen anıtsal mekanı bütün ortada büyük bir kubbe örtmekteydi Caminin mihrabı ise orta mekanın yarısı büyüklüğünde taşkın bir bölmeydi Günümüzede ulaşan dış avlu kapısı kakma tekniğinde süslenmiş renkli taşlarla bezenmişti Tümce kapısı duvarı ve buna bitişik olarak iki minarenin yükseldiği kısım tekrar günümüze ulaşabilen eserlerdendir Minarenin kürsü kısmında taşa bitmiş bir güneş saati önemlidir İç avluda ise pencere alınlıklarındaki bir çift çini pano görsel şölen oluşturur Bu çini levhalardan birinde besmele diğerinde ise Ayetül Kürsi ’den bir kısım yazılmıştır *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.