iltasyazilim
FD Üye
Facebook Manalı Dini Sözler
Mucizeler ihtidaya değil, ithama yararlar
Allahı anlamak ile Onu hoşlanmak arasında ne değin büyük bir uzaklık var!
Deneyim bize takva ile iyilik arasındaki heybetli bir fark olduğunu gösteriyor
Bir insanın umudunu ibadetin şeklî boyutuna bağlaması hurafedir; bu boyutun ifasını geri çevirmek de, küstahlık
Aksini yapmaları gerekirken, şehvetin hükümferma olmasına müsade veriyor, vicdanın sesini susturmaya çalışıyorlar
Acziyet ümitsizliğe sevkeder Gurur ise, haddini bilmezliğe
Allah sahip olduğu kudreti gözle görünen şeyler vasıtasıyla göstererek, görünmez ihsanlarda bulunma kudretini de gösteriyor
Allahın melekûtu cesette değil, ruhtadır İnsanların düşmanları Babil halkı değil, kendi tutkularıdır
Yeter ancak siz hakkı bilin ve hak sizi serbest kılacaktır (Yuhanna 8:36) Öyleyse, hakkı bilmenin açık havada kalan bir özgür olsa olsa mecazî bir özgürlüktür
Allahın kendini gizliyor olduğunu söylemeyen hiçbir din yargı değildir Allahın kendini neden gizlediğini açıklamayan hiçbir din öğretici ve ders verici değildir
Seçilmiş olanı aydınlatmaya yetecek değin ışık da, onların kibirlerini kırmaya yetecek dek müphemlik de mevcut Habis ve şerir olanı körleştirmeye yetecek dek karanlık da, onları hesaba çekmeye yetecek kadar ışık da mevcut
Allah zihinden ziyade iradeyi sevketmek ister Bütün bir vuzuh hali zihne yardım ederdi yine de; ama iradeyi hükümsüz bırakacaktı
Allahın bazılarını karanlıkta bırakıp bazılarını aydınlatmayı irade ettiği ilkesini kabul etmedikçe, Allahın eserlerinden hiçbirini anlayamayız
Birşeyin ihata edilemiyor oluşu, onun yok olduğu anlamına gelmez
Hakikatı büsbütün görmediği takdirde, insan faziletin kemal noktasına erişemez
Eğer tüm şeyler Allah göre ve Allah için ise, adalet dinin bize sadece Allaha ibadet edip Onu sevmeyi öğretmesi gerekir
Bu sonsuz mekânların ezelî sessizliği içimi ürpertiyle dolduruyor
Adam gibi tefekkür etmeye çaba edelim; ahlâkın en birinci ilkesi işte budur
İnsanın ulviyeti tefekküre dayanmalıvarlığımızın şüphesiz doldurmaya yetmeyeceği zaman ve mekâna değil
İnsan sadece bir kamıştır, tabiatın sinesindeki en güçsüz kamışama düşünen bir kamış Seslenmek ancak bizim bütün izzet ve şerefimiz, tefekkürdedir
İster şu kadar yaşayalım, ister bu değin; hepimizin yaşam süresi, ezeliyet karşı eşdeğer derecede baki minik konumunda yok mi?
Sınırlı bir varlığı, etrafını kuşatan ve durmaksızın kendisinden kaçan iki ebediyet arasında, hangi şey sabit bir noktada tutabilir oysa!
İfrat dereceyi bulan her özellik bizi rencide eder
Haddimizi bilelim: bir şeyiz yine de, lakin herşey değiliz Cismimiz tüm kâinatın eriştiği bölge içinde ne dek küçük bir yer işgal ediyorsa, sezgi düzleminde de zekâmız işte böylece ufak bir yer tutuyor *
Mucizeler ihtidaya değil, ithama yararlar
Allahı anlamak ile Onu hoşlanmak arasında ne değin büyük bir uzaklık var!
Deneyim bize takva ile iyilik arasındaki heybetli bir fark olduğunu gösteriyor
Bir insanın umudunu ibadetin şeklî boyutuna bağlaması hurafedir; bu boyutun ifasını geri çevirmek de, küstahlık
Aksini yapmaları gerekirken, şehvetin hükümferma olmasına müsade veriyor, vicdanın sesini susturmaya çalışıyorlar
Acziyet ümitsizliğe sevkeder Gurur ise, haddini bilmezliğe
Allah sahip olduğu kudreti gözle görünen şeyler vasıtasıyla göstererek, görünmez ihsanlarda bulunma kudretini de gösteriyor
Allahın melekûtu cesette değil, ruhtadır İnsanların düşmanları Babil halkı değil, kendi tutkularıdır
Yeter ancak siz hakkı bilin ve hak sizi serbest kılacaktır (Yuhanna 8:36) Öyleyse, hakkı bilmenin açık havada kalan bir özgür olsa olsa mecazî bir özgürlüktür
Allahın kendini gizliyor olduğunu söylemeyen hiçbir din yargı değildir Allahın kendini neden gizlediğini açıklamayan hiçbir din öğretici ve ders verici değildir
Seçilmiş olanı aydınlatmaya yetecek değin ışık da, onların kibirlerini kırmaya yetecek dek müphemlik de mevcut Habis ve şerir olanı körleştirmeye yetecek dek karanlık da, onları hesaba çekmeye yetecek kadar ışık da mevcut
Allah zihinden ziyade iradeyi sevketmek ister Bütün bir vuzuh hali zihne yardım ederdi yine de; ama iradeyi hükümsüz bırakacaktı
Allahın bazılarını karanlıkta bırakıp bazılarını aydınlatmayı irade ettiği ilkesini kabul etmedikçe, Allahın eserlerinden hiçbirini anlayamayız
Birşeyin ihata edilemiyor oluşu, onun yok olduğu anlamına gelmez
Hakikatı büsbütün görmediği takdirde, insan faziletin kemal noktasına erişemez
Eğer tüm şeyler Allah göre ve Allah için ise, adalet dinin bize sadece Allaha ibadet edip Onu sevmeyi öğretmesi gerekir
Bu sonsuz mekânların ezelî sessizliği içimi ürpertiyle dolduruyor
Adam gibi tefekkür etmeye çaba edelim; ahlâkın en birinci ilkesi işte budur
İnsanın ulviyeti tefekküre dayanmalıvarlığımızın şüphesiz doldurmaya yetmeyeceği zaman ve mekâna değil
İnsan sadece bir kamıştır, tabiatın sinesindeki en güçsüz kamışama düşünen bir kamış Seslenmek ancak bizim bütün izzet ve şerefimiz, tefekkürdedir
İster şu kadar yaşayalım, ister bu değin; hepimizin yaşam süresi, ezeliyet karşı eşdeğer derecede baki minik konumunda yok mi?
Sınırlı bir varlığı, etrafını kuşatan ve durmaksızın kendisinden kaçan iki ebediyet arasında, hangi şey sabit bir noktada tutabilir oysa!
İfrat dereceyi bulan her özellik bizi rencide eder
Haddimizi bilelim: bir şeyiz yine de, lakin herşey değiliz Cismimiz tüm kâinatın eriştiği bölge içinde ne dek küçük bir yer işgal ediyorsa, sezgi düzleminde de zekâmız işte böylece ufak bir yer tutuyor *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.