iltasyazilim
FD Üye
Ey Azrail! Ey Azrail! Bilirim, bu sözlerim çok yersiz, Neden böyle ansızın, geliverdin habersiz? Ne olurdu üç beş yıl önce haber verseydin Hiç değilse rüyama, bir kerecik girseydin Aşk, meşk, derken, dünyadan bir türlü kopamadım Senden özür dilerim, hazırlık yapamadım Görüyorsun yanımda, ne valiz var, ne bavul…
Ey Azrail! Ey Azrail! Bilirim, bu sözlerim çok yersiz Neden böyle ansızın, geliverdin habersiz? Ne olurdu üç beş yıl önce haber verseydin Hiç değilse rüyama, bir kerecik girseydin
Aşk, meşk, derken, dünyadan bir türlü kopamadım Senden özür dilerim, hazırlık yapamadım Görüyorsun yanımda, ne valiz var, ne bavul Uykum öyle ağır ki; ne zil duydum, ne davul Yaşım yetmiş olsa da, gel gör ki; fıkır fıkırım Bu cümbüşlü âlemi, ben nasıl bırakırım? Hani bir söz vardır ya: Yaş yetmiş, işi bitmişİnan ki, bu bir yalan, bunu diyen halt etmiş!
Ey Azrail! Dur biraz, Sana yalvarıyorum Yasal haklarım için; avukat arıyorum Hayallerim, düşlerim, yarım kalan işlerim Estetik yapılacak, daha burnum, dişlerim Elli yaşımda ancak, voleyi vurabildim Hortumlar sayesinde, holdingi kurabildim Gerçi ucuza verdim, şerefin kilosunu Ama böyle kazandım, şu uçak filosunu
Ey Azrail! Ne olur, bozulmasın pazarım Sana şöyle yüklüce, bir çek bile yazarım Şu masmavi havuzlu, sarayıma baksana O daracık mezarda, yazık olmaz mı bana? Bazen çoluk çocuğa, içimden kızıyorum Ölmemi bekliyorlar, inan ki; seziyorum! Arkamdan göstermelik, iki damla gözyaşı Bir de şöyle büyükçe, yaldızlı mezar taşı Tahmin ediyorum ki mevlid de okuturlar Ortalığı birazcık, gülsuyu kokuturlar Araya konur; bir ilahi aryası Mevlid bitince başlar, dedikodu furyası Etlerim, kemiklerim; didikdidik edilir Ben az gelirsem eğer, köklerime gidilir
Ey Azrail! İnan ki, hazırlığım yok daha Hele şu din konusu, çok karışık bir saha Bazı büyük abiler, köşeleri tuttular ‘İrtica’ diye diye, beni de korkuttular İlâhiyat adına; ekranda iki kaçık Kimlerin kuklaları oldukları apaçık Alim zalim karıştı, renkleri seçilmiyor Velisiz kaldı sokak; deliden geçilmiyor Bu cinnet kervanına, kocabaşlar dahiller Tuz bozulmuş, ne yapsın bizim gibi cahiller? Henüz daha gündemde, ne oruç var, ne zekât Ne Kur'an'la tanıştım, ne de kıldım bir rekat Gönül desen, henüz genç, daha haccım duruyor Aklım nefsin elinde, yollarda savruluyor Edemedim bir türlü, şu nefsimi terbiye Ortalıkta ne görse; tutturuyor ‘ver’ diye
Ey Azrail! Bilirim, gelince beklemezsin Tükenen vadelere, saniye eklemezsin Bu satırlar boş geçen, bir ömrün hikayesi İbret alanlar için son pişmanlığın sesi Bilmem ki, bir duvarda, bu mütevazi çaba; bir küçücük pencere, açacak mı acaba?
Ey Azrail! Ey Azrail! Bilirim, bu sözlerim çok yersiz Neden böyle ansızın, geliverdin habersiz? Ne olurdu üç beş yıl önce haber verseydin Hiç değilse rüyama, bir kerecik girseydin
Aşk, meşk, derken, dünyadan bir türlü kopamadım Senden özür dilerim, hazırlık yapamadım Görüyorsun yanımda, ne valiz var, ne bavul Uykum öyle ağır ki; ne zil duydum, ne davul Yaşım yetmiş olsa da, gel gör ki; fıkır fıkırım Bu cümbüşlü âlemi, ben nasıl bırakırım? Hani bir söz vardır ya: Yaş yetmiş, işi bitmişİnan ki, bu bir yalan, bunu diyen halt etmiş!
Ey Azrail! Dur biraz, Sana yalvarıyorum Yasal haklarım için; avukat arıyorum Hayallerim, düşlerim, yarım kalan işlerim Estetik yapılacak, daha burnum, dişlerim Elli yaşımda ancak, voleyi vurabildim Hortumlar sayesinde, holdingi kurabildim Gerçi ucuza verdim, şerefin kilosunu Ama böyle kazandım, şu uçak filosunu
Ey Azrail! Ne olur, bozulmasın pazarım Sana şöyle yüklüce, bir çek bile yazarım Şu masmavi havuzlu, sarayıma baksana O daracık mezarda, yazık olmaz mı bana? Bazen çoluk çocuğa, içimden kızıyorum Ölmemi bekliyorlar, inan ki; seziyorum! Arkamdan göstermelik, iki damla gözyaşı Bir de şöyle büyükçe, yaldızlı mezar taşı Tahmin ediyorum ki mevlid de okuturlar Ortalığı birazcık, gülsuyu kokuturlar Araya konur; bir ilahi aryası Mevlid bitince başlar, dedikodu furyası Etlerim, kemiklerim; didikdidik edilir Ben az gelirsem eğer, köklerime gidilir
Ey Azrail! İnan ki, hazırlığım yok daha Hele şu din konusu, çok karışık bir saha Bazı büyük abiler, köşeleri tuttular ‘İrtica’ diye diye, beni de korkuttular İlâhiyat adına; ekranda iki kaçık Kimlerin kuklaları oldukları apaçık Alim zalim karıştı, renkleri seçilmiyor Velisiz kaldı sokak; deliden geçilmiyor Bu cinnet kervanına, kocabaşlar dahiller Tuz bozulmuş, ne yapsın bizim gibi cahiller? Henüz daha gündemde, ne oruç var, ne zekât Ne Kur'an'la tanıştım, ne de kıldım bir rekat Gönül desen, henüz genç, daha haccım duruyor Aklım nefsin elinde, yollarda savruluyor Edemedim bir türlü, şu nefsimi terbiye Ortalıkta ne görse; tutturuyor ‘ver’ diye
Ey Azrail! Bilirim, gelince beklemezsin Tükenen vadelere, saniye eklemezsin Bu satırlar boş geçen, bir ömrün hikayesi İbret alanlar için son pişmanlığın sesi Bilmem ki, bir duvarda, bu mütevazi çaba; bir küçücük pencere, açacak mı acaba?