Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Evrendeki Karanlık ve Devasa Bir Issız Alan: Boötes Boşluğu

Evrendeki Karanlık ve Devasa Bir Issız Alan: Boötes Boşluğu
0
91

seocu

FD Üye
Katılım
Ocak 9, 2022
Mesajlar
38,340
Etkileşim
3
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
69
evrenin-derinliklerinde-karanliga-gomulu-komplolara-konu-olan-devasa-bir-issiz-alan-bootes-boslugu-1634478374.jpg

Çoban Boşluğu olarak da bilinen, Robert Kishner ve ekibi tarafından 1981 yılında keşfedilen ve Dünya'dan 700 milyon ışık yılı uzakta yer alan Boötes Boşluğu, galaksiler arası uzayda bulunan boşluklardan biri. Fakat onu diğer boşluklardan ayıran yönü, devasa boyutlara sahip olması. Evrende galaksiler arasında yolculuk yaparken, kozmik ölçekte bakıldığında çok fazla yol kat edilmemesi beklenebilir. Örneğin galaksimizin etrafındaki 12 milyon ışık yılı çapındaki alanda, Andromeda da dahil olmak üzere bugüne kadar keşfedilmiş 196 adet galaksi bulunmaktadır.

Boötes Boşluğu ise, 350 milyon ışık yılı çapına sahip, uçsuz bucaksız bir alanı kaplamaktadır.


79dc1970713ded470bfac2ed1a16fdef78a85412.jpeg

Dolayısıyla bu boşluğun içerisinden evrene bakan biri, bizim gözlemlediğimiz ışıl ışıl evrenin aksine karanlığa gömülü, ıssız bir evren deneyimlemektedir. Konunun daha iyi anlaşılması açısından, ünlü astronom Greg Aldering'in Boötes ile ilgili bir sözünden bahsetmek faydalı olacaktır:

"Eğer galaksimiz Boötes boşluğunun tam ortasında konumlansaydı, 1960'lı yıllara kadar gözlemlerimiz neticesinde evrendeki tek galaksinin bizimki olduğunu düşünürdük".

Boötes Boşluğu hacimsel olarak öylesine büyük ki, tek başına evrenin binde 3'üne denk gelen bir alanı kaplıyor.

59e6fd349cf8765b7e7501a583796177b370d996.jpeg

Peki bu boşluğun içerisinde hiçbir şey mi yok? Aslına bakarsanız ilk keşfin hemen ardından, boşluğun içerisinde dağılmış 8 adet galaksi keşfedilmiş. Sonrasında bu sayı 60'a çıkmış. Ancak bu sayı, bu kadar büyük bir alan için son derece az. Normal koşullarda bu boyuttaki bir alanda bulunması gereken galaksi sayısının 10 binin üzerinde olması gerektiği düşünüldüğünde, bu durum daha net anlaşılabiliyor. Üstelik keşfedilen galaksilerin büyük bir kısmı, boşluğun en uçlarında konumlanıyor. Yani merkez bölgelerde, görebildiğimiz hiçbir şey bulunmuyor.

Boötes'in ıssızlığın yanı sıra boyutları da bilim insanlarının kafasını kurcalıyor. Çünkü evrenin yaşı göz önünde bulundurulduğunda, galaksilerin uyguladıkları çekim kuvvetleriyle nedeniyle birbirlerine yaklaşmalarının sonucunda galaksi kümeleri arasında boşlukların oluşması normal görülse de bu boşlukların çaplarının 10-20 milyon ışık yılını geçmesi pek mümkün görünmüyor.

Boötes'in nasıl 350 milyon ışık yılı çapına ulaştığı konusu, bu nedenle cevaplanmayı bekleyen gizemler arasında yer alıyor.

Bu konuda bazı bilimsel teorilerin yanı sıra, uçuk komplo teorileri de bulunuyor.

c6a4c1a387e65b166412a1b3173ab74fc65d7d95.jpeg

Bilimsel veriler ışığında daha güçlü olan teorilerden birine göre Boötes, aslında iki boşluğun çarpışması sonucu oluşmuş olabilir. Boötes'teki az sayıdaki galaksinin şekilleri, bu çarpışma sonucu oluşacak yapıyla uyumlu görünüyor.

Komplo teorisyenlerine göreyse, Kardaşev Ölçeği'nde Tip-3'te yer alan bir medeniyet, buradaki yıldızları ve hatta galaksileri enerji üretimi açısından efektif bir şekilde kullanmayı başarmış durumda. Dahası, bu medeniyet diğer olası medeniyetlerden gizlenmek amacıyla geliştirdiği bir teknoloji sayesinde, bizi sanki tamamen karanlık bir alana bakıyormuşuz gibi yanıltabiliyor.

Evrenin yaşı ve Kardaşev Ölçeği göz önünde bulundurulduğu bu teori her ne kadar olası olsa da, literatürde kendine yer bulabilmiş değil.

f6bf6fc0b4966d4a4366bc23aa9def128528d1c4.jpeg

Teorilerin dışında boşluğun en önemli yanlarından biri, yalnızca yıldız veya galaksi gibi büyük yapılardan mahrum olması değil, partiküller bakımından da son derece fakir kaldığı için mükemmel bir vakum örneği olması. Bu nedenle boşluğun bir tarafından giren nötrino gibi parçacıklar, en ufak bir etkileşime bile girmeden yüz milyonlarca yıl sonra hiçbir değişime uğramamış bir halde boşluğun diğer tarafından çıkabiliyor. Bu da bir nevi zaman kapsülüne benzer bir yapı olmasını sağlıyor.

Kaynaklar: Gizmodo, NewScientist, Nautilus, Atlas of the Universe


 

Similar threads

Evrende bulunan hemen hemen her şeyin belirli bir yaşam süresi bulunuyor. İnsanlar gibi yıldızlar da boyutlarına göre beyaz cüce, nötron yıldızı ve kara delik şeklinde ölüp form değiştirir. Evrende bulunan her şeyin bir sonu olduğunu düşünürken, evrenin sonu yok dememiz biraz yanlış bir düşünce...
Cevaplar
0
Görüntüleme
83
1990 yılında fırlatıldığından bu yana uzayın derinliklerini bizlerle paylaşan Hubble Uzay Teleskobu yeni ve etkileyici görüntülere imza atmaya devam ediyor. Paylaşılan görüntüde GAMA 526784 adı verilen galaksi, görüntünün merkezinde bir geniş ışık kümesi olarak yer alıyor. Suyılanı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
180
James Webb Uzay Teleskobu tam kapasiteyle çalışmaya başlaması ile birlikte insanlık tarihindeki ilkleri yaşatmaya devam ediyor. Şimdiye kadarki en güçlü uzay teleskobu, son derece uzak ve son derece eski galaksilere göz kamaştırıcı bir bakış attı. James Webb Uzay Teleskobu en uzak galakasileri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
119
Evrenimizin 13,7 milyar yaşında olduğunu söylüyor bilim adamları Aslında bu görünen evrenin yaşıdırBu konunun ayrıntılarına girmeden önce uzaydaki hız ve uzaklık kavramlarına girelim ve evrenin büyüklüğü hakkında biraz bilgi edinelim Işık yaklaşık olarak saniyede 300000(üç yüz bin) km hızla yol...
Cevaplar
0
Görüntüleme
303
NASA’nın devrim niteliğindeki James Webb Uzay Teleskobu, uzaydan yeni görüntüler paylaşmaya devam ediyor. Şimdi James Webb, Araba Tekeri Galaksisi‘nin daha önce görülmemiş yeni bir görüntüsünü paylaştı. Görüntü, ayrıntılarıyla görenleri adeta büyülüyor. Araba Tekeri Galaksisi Dünya’dan 500...
Cevaplar
0
Görüntüleme
122
858,500Konular
982,373Mesajlar
32,973Kullanıcılar
Üst Alt