Ertuğrul Günay: Erdoğan siyasi tarihinin en güçsüz, en çaresiz dönemini yaşıyor

Eski AKP'li Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul'da yapılan 23 Haziran seçimleri sonrası AKP'nin içinde bulunduğu durumu kıymetlendirdi. Günay, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü imgesinin ardında siyasi tarihinin en güçsüz, en çaresiz devrini yaşıyor" dedi.

RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, AKP'nin İstanbul seçimini büyük bir farkla kaybetmesinden sonra yaşanan süreci ve parti içinden çıkacağı tez edilen yeni siyasi oluşumları kıymetlendirdi.

"Millet artık kâfi dedi"

AKP'nin İstanbul seçimini kaybetmesinin hezimet olduğunu belirten Ertuğrul Günay, "İstanbul üzere çok savlı olduğu bir alanda, seçimi tekrarlattığı bir durumda 15 bin farka 800 bin daha eklendi. Bir manada millet artık kâfi dedi. Bu sonuç AK Parti'nin 17 yıllık serüveninin inişe gerçek geçtiğini gösteriyor" açıklamasını yaptı.

"Bu yapı parti olmaktan çıktı işletmeye dönüştü"  



Bu sonuçtan en başta iktidar partisinin ders çıkarması gerektiğini söyleyen Günay, "AK Parti ya yeni bir duruş sergileyecek ya da içinden eleştirel sesler yükselecek. Bu sesler evvelden olduğu üzere bastırılırsa dışarıya taşacak. Kesinlikle siyasette yeni bir periyot yaşayacağız. Siyasi parti için yanlışsız olan, sağlıklı bir durum değerlendirmesi yapmak, yeni tahlil ve analizler yaparak, yeni haller geliştirmektir. AK Parti 2011'den itibaren bu alanı yitirdi. Bir 'tek adam' egemenliği hakim oldu. Farklı seslerin, itirazların bastırıldığı, itiraz etme ihtimali olanların uzaklaştırıldığı bir yapı oluştu. Bu yapı parti olmaktan çıktı, bir işletmeye döndü. Bu yapının kendini revize etmesi çok güç. İçtenlikli bir özeleştiri ve yine düzenleme yapması mümkün değil" dedi.

Partinin içinden çıkacağı konuşulan yeni siyasi oluşumları da kıymetlendiren Ertuğrul Günay, "İnsanlar buradan çıkarak sağlıklı bir tahlil istiyorlarsa yeni arayışlar dillendirmek ve hamasetle bu arayışı ete kemiğe büründürmek misyonuyla karşı karşıyalar. Bugün AK Parti'nin birçok siyaseti toplum tarafından eleştiriliyor. Bu alanlardan rastgele birinde özel bir defonuz, sorumluluğunuz, yanlışta hisseniz varsa bu önünüze koyulur. Siyasete savunma ile başlarsanız bir yere varamazsınız. Yola çıkmaya niyetli arkadaşlar bu soruların kendilerine sorulacağını göze alarak yola çıkmalılar" açıklamasını yaptı.

"Eleştirmeyi tercih etmek geç de olsa bir tavırdır"

Geç de kalınmış olsa yanlışa karşı çıkmanın bir fazilet olduğunu, bir imkan yakalandığında atak yapmak gerektiğini belirten Günay, "AK Parti'nin 'tek adam' çerçevesinde olan idaresini eleştirmek değil de alkışlamayı tercih edenler ulufeye boğuluyorlar. Yüksek İstişare Heyetleri, bankaların idare heyetlerinde misyonlar elde ediyorlar. Eleştirmeyi tercih etmek geç de kalınsa yanlışsız bir tutumdur. Siyaset açıklıkla yapıldığı vakit daha başarılı olunacak bir iştir. Geçmişten bu yana AK Parti içinde, bugün eleştirel tutumları olan arkadaşlarımızın, toplumun kendinden beklediğinin bilakis daha farklı, içe kapalı halleri oldu. Özel yerlerde tenkitlerini söyleyip, kamuyla paylaşmadılar. Kritik bir eşiğe geldik. Türkiye'de yine çoğulculuğa, birleştiriciliğe, hukuk devletine dönme muhtaçlığı var. Kim katkı yapacaksa ortaya çıksın. Türkiyeyi şeffaflıktan, kurumsal idareden uzaklaştıran bu modeli kim eleştiriyorsa bırakalım eleştirsin. " diye konuştu.

"Sadece AK Parti'den kopanların kuracağı partiden sonuç alınmaz" 



Yeni kurulacak bir partinin yeni misyonlarla yola çıkması gerektiğini tabir eden Ertuğrul Günay, "Yola çıkacak olan yeni siyasi hareketler AK Parti'nin yarım bıraktığı işleri tamamlamak üzere bir misyonla yola çıkarsa sonuç alamaz. Türkiye'nin yeni gereksinimleri var. Yeni şeyler söylemek gerek. Problem AK Parti'nin onarımı ya da revizyonu değil. Yalnızca AK Parti'den kopanların kuracağı bir partiden de sonuç alınamaz. Olsa olsa UYGUN Parti kadar sonuç alınabilir. Çok daha geniş uzlaşmalara muhtaçlık var" dedi.

"Erdoğan en güçsüz periyodunu yaşıyor"

Ertuğrul Günay, Devlet Bahçeli'nin parlamenter sisteme dönüş ile ilgili sert açıklamaları hakkında ise, "Bahçeli, kendisi için âlâ bir kurgu sağladı. İçinden önemli bir biçimde kopma varken iktidara iltica etti. Bir manada iktidar imkanlarını kullanarak partinin dağılmasını engelledi. Küçük bir yapıyla kocaman AK Parti'nin siyasetlerini kuşattı. Bu yapı hem Türkiye'yi hem AK Parti'yi makus bir yere getirdi" sözlerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kuşatılmışlık içinde olduğunu da tabir eden Günay, "Bundan 5 yıl evvel söylediklerinin tam aksisini yapıyor. Kim kendisine takviye verirse sonunu hesap etmeden, yeni birlikler oluşturmak konusunda bir çaresizlik yaşıyor. Güçlü manzarasının ardında siyasi tarihinin en güçsüz, en çaresiz devrini yaşıyor" dedi.