Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Enerji Dengesi

Enerji Dengesi
0
123

yasuo

FD Üye
Katılım
Şub 14, 2021
Mesajlar
21,219
Etkileşim
1
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
75


Hastalıklarımızın çoğu vücudumuzun enerjiyi doğru kullanamamasıyla igilidir.Yeterli enerji üretecek doğru kaynak vermediğimiz ya da enerji üreten organlarımız genetik ya da çevresel sebeplerle bozulduğundan bize zarar veren şeylerle mücadele etme gücü bulamayız.Bu yüzden vücudumuzun tanıdığı enerji kaynaklarını kullanmalıyız ve ererjiyi üreten organlarımıza iyi bakmalıyız.Bunu ancak sağlıklı yaşayarak yapabiliriz.

1-BESLENME

Enerji üreten organlarımız doğru yakıt ister. Benzinli arabanın benzin istediği gibi , vucudumuzda doğru yakıt ister. Bir gıdanın doğru yakıt olup olmadığını ilk ne zaman üretebildiğine , içinde başka gıda olmayan ürünlerin olup olmadığına ; aldıktan sonra vücudumuzda rahatsızlıık oluşturup oluşturmadığına mevsiminde olan ve sağlıklı şartlarda üretilip üretilmediğine , genetiğinden değğiştirilip değiştirilmediğine bakarak fikir edinebiliriz.Yeni üretilmiş gıdalar için adapte olmamız ve bize zarar vermemesi için bazı kaynaklara göre 10 bin yıl geçmelidir.

2-UYKU

Vucudumuzda temel olarak bizim steresle başa çıkmamızı sağlayan ve stresin zararlarını tamir etmemize yarayan iki sistem vardır. Bu sistemler birbiriyle ritim halinde çalışır. Uyku ve dinlenme eğlenme zamanlarında tamir olur, stres hesap yapma mücadele zamanlarında küçük yada büyük zararlar görür. Terazinin dengede kalabilmesi için uyku kalitesinin hiç bozulmaması gerekir. Bunun için geceleri, sessiz,ışıksız ve rahat bir ortamda uyumalı, iyileştirici harcamaların doğru çalışmasına izin vermeliyiz.

 3-STRES KONTROLÜ 

Yukarıda bahsettiğim dengenin zararı yanında bozulmasına sebep olan başlıca faktör stres kontrolünün doğru yapılmamasıdır. İyileşemye vakit bulamayan vücut yavaş yavaş zayıf halkalarından hata vermeye başlayacaktır.Bu genellikle omuz , boyun,bel ağrıları ve tendilitler olarak kendini gösterir.Yani omuzlarında dünyanın yükünü kaldırmaya çalışab insanların,omuzlarının ağrıması tesadüf değildir. :) Stres olmadan yaşamak mümkün değil ancak stresi kontrol etmeli ve zararlarından korunmalı mümkün. Bunun için kullanılanb teknikleri kendimize eğiterek veya profesyonellerle iletişim kurarak öğrenebiliriz. Örneğin;nefes egzersizleri , gevşeme egzersizler bu tetkiklerinden bazılarıdır.

  4-TOKSİN VE ENFEKSİYONLARINDAN KORUNMAK 

Modern hayatın getirdiği kimyasal malzemeler ne kadar hayatımızı kolaylaştırırsa da belki görece daha fazla sağlımıza zarar verebilmektedir. Aynı şekilde enfeksiyonlarda vucudumuzdaki iltihabi yükü arttırarak bize zarar verebilir.

 5-ERGONOMİ 

Kronik travma etkisiyle vücudumuzda kronik inflamasyon (iltihap) oluşturabilir ve bu da diğer sistemlere zarar verebilir. Yani kronik inflamasyona bağlı zarar ayrı zamanda tüm sağlığımıza zarar verebilir. Örneğin; sürekli eğilerek çalışmak omurgalarımıza küçük ama sürekli zarar verir.Böylece yavaş ama iyileşmesi çok zor hasarlar ve o bölgelerinden yayılan iltihaba bağlı bağışıklık sistemi bozuklukları oluşabilir.Sonuç olarak vücudumuzdakibütün sistemler birbiriyle ilişkilidr.Örneğin; bel ağrısı hedeflenirken bağışıklık sistemi güçlendirilmeli ya da kalp hastalığı olab birinin kalp yükünü azaltılması için bel sorunlarını tedavi edilmelidir.

HANGİ YASTIK HANGİ YATAK 

Yatak seçilirken genel kurallar bellidir.Çok yumuşak ya da sert olmamalı, alerji olmayan,mikrop üretmeyen malzemelerinden yapılmalı ısı alışverişini sağlıklı şekilde uyum göstermelidir.Ancak bir takım söylemler vardır ki bel ağrısı olanlar sert yataktan yatmalı,zeminde uyumalı gibi bunlar doğru değildir. Aslında kaliteli malzemeler pahalıysa satılır ve genellikle rahat olanlar kalitelidir.Yastık ve seçerken kişinin yatma alışkanlıkları ve mevcut hastalıklar önemlidir. Nefes darlığı çeken,reflüsü olan kalp hastalığı olanlar sırt üstü genel olarak yan ya da sırt üstü yatan ve yüksek yastık tercih ederken yüzüstü yatanlar mümkün olduğu kadar alcak ve yumuşak yastık kullanmalıdır.Ancak genel olarak yan ya da sırtüstü yatmak boyun boşluğunu destekleyecek ve boynunun anotomik duruşa uygun kalmasını sağlayacak yastıklar kullanmalı tercih edilir.

BARSAK SAĞLIĞI VE MİKROBİYOTA 

Barsaklar şimdiye kadar önemi çok fazla anlaşılmamış ve belki de sağlığımızı belirleyen organımızdır. Hatta barsakları kaplayan mikroorganizmaların;2kg kadar olduğu ve bir çok matabolik olay gerçekleştiği önemli bir organ oldugu kabul edilmektedir.Doğuştan itibaren  çevremizden bize geçen mikroorganizmalar bizim barsak floramızı oluşturur ve hayatımız boyunca etki oluşturur ve hayatımız boyunca etkili olurlar.Bu yüzden annemizin florasındakiler bize ilk gelen mikroorganizmalardır. Doğuştan itibaren oluşan mikrobiyata ne kadar kaliteliyse bağışıklık sistemimiz o kadar güçlü olur. Beslenme bozuklukları,stres , düzenli egzersiz yapmamak,sağlıksız yaşamak bu barsak mikrobiyatamız(barsaklardaki canlıların yaşam ortamı) etkileyerek hem bağışıklığımızı bozar hemde toksinlerin vücuda kolayca girmesine yol açarak sağlığımızı kaybetmemize yol açar.

   -FİBROMİYALJİ

Halk arasında kas romatizması olarak bilinen ancak diğer romatizmal hastalıklardan farklı olarak eklemlerde ya da organlara hasar vermeyen sürekli ağrılarla giden bir hastalıktır.Genellikle orta yaş , şehirli kadınlarda olmak üzere tam yaş ve cinsiyette tanım olarak vücudun altında ve üstünde sağında ve solunda 3 ay aşkın bir sürede devam eden aktiviteden bağımsızlaştırılabilir ağrılar vardır.Beraberinde başka şikayetlerde oluşur.
 

YORGUNLUK

Kişi ne kadar dinlense de yorgunluk hissi geçmez. Gün içerisinde sürekli yorgun hisseder 

Uyku sorunları: Uykuya dalmakta ve uyanmakta zorlanır,aktif olması gereken,zamanlarda uyuması gelir. Tedavilerinden fayda görmez.

Barsak sorunları: Genellikle kabızlık vardır ancak asıl hadise dışkılamadaki düzensizlik ya da tam boşalma hissidir.

İdrar Sorunları: Bu hastalar sıkça idrara çıkma isteği duyarlar.

DEPRESYON

Fibromiyalji hastaları çoğunlukla keyifsizdir.Enerjisi düşüktür.

ÇEVRE ETKİLERİ SORUNLARI

FMS'de çene ekleminde fonksiyon bozukluğu sıkça gerilir. Bu kitabi bilgilerin yanında şahsi görüşüm Fibromiyalji aslında sağlıklı olmayı hak eden vücutların(genetik olarak) hakettiği şekilde yaşamayan insanlara isyanıdır. Sinir kas kavşağında küçük iltihabi reaksiyonlar oluşur. Bu reaksiyonu arttıran herşey şikayetlerti şiddetlenir. Ozon tedavisi FMS hastalarının tedavi yerine geçmeleri için bir fırsat penceresi açar.

HANGİ AYAKKABI 

Sağlıklı bir ayak yapısına sahip olan insanların sağlıklarını devam ettirebilmeleri için doğru ayakkabı kullanmaları önemlidir.Çünkü ayağın yerle temasıyla oluşan geri tepkime vektörü üst tarafındaki herhangi bir ekleme fazladan yük getirebilir. Yani doğru açıyla basm ayan bir ayak , kalça eklemi bozulmalarına ve hatta baş ağrıılarına yol açabilir.Bu yüzden en azından genel kurallara uymak gerekir.Seçilecek olan ayakkabı genel olarak sağlıklı malzemeden yapışmış ayak bileğini kavrayan ayağı sıkmayan kalın ve esnek tabanlı, yüksek topuklu olmayacak şekilde olmalıdır. Tamamen tabanı olmayanda uygun değildir.Ayrıca hastalıklara bağlı olmak üzere rocker bar , thomas ya da ters thomas topuk ortopedik bot,kişiye özel tabanlıklı ayakkabılarda kullanılabilir.

DİK DUR 

Postur(Duruş):Vücudumuzun parçalarının istirahat ya da aktivite sırasında bibirine uyumlu olarak dizilmesini ifade eder.Doğru  postür herhangi bir eklemde ya da organda fazladan yük oluşmasına engel olur.Böylece bel,boyun,kalça ağrısı yaşama ihtimallerini azaltırız.Bence doğru postürün en az bu kadar önemli olan başka sonuçlarıda vardır.Dik durmak bizim imajımız , güzelliğimiz,gücünün dünyaya verdiğimiz mesajımızdır.Dik durmak belki bizim belki hepimizin umududur.

SAĞLAM VÜCUT SAĞLAM KAFADA BULUNUR

Sağlıklı olmanın birkaç kurallarından birisi stres kontrolüdür bunu sağlamanın bir takım teknikleri vardır.Ancak beyin gelişimi bu yöntemlere ihtiyacımızı azaltabilir ya da yok edebilir.Bazen kendimizi bir labirentin içinde kaybolmuş hissedebiliriz.Beyin gelişimini tamamlamış olan insanlar bu labirente yukarıdan bakar ve çıkışı kolayca bulur.Peki beyin gelişimi nasıl sağlanır? Beyin hücreleri olan nöronlar aralarında elektrik akımı ile işiki kurar herhangi bir kavram beynimizde elektrik akımları şeklinde var olur. Sarı renk,kalem ,televizyon,ekşi elma ,acı,mutluluk,saygı,yardımseverlik,kötülük hepsi ayrı ayrı elektrik akımı şeklinde yer oluşturur.Kavramları tam olarak tanımlayamayan kişilerin elektrik akımlarıda birbirine girer.Örneğin; mutluluk ve ne demek tanımlanamıyorsa beyindeki bir sürü devrenin ışığı yanar ve kişi ne hissedeceğini bilemez.Bu yüzden mutlu ve sağlıklı olan insanlar bu tür kavramları çok iyi tanımlar ve çok söylenen yanılgılardan birtanesinde beyin gelişiminin sadece gençlerde sağlanabileceğidir.Yani istersek her yaşta mutluluğa sağlığa,güzelliğe erişebilirz.

SEREBRAL PALSİ(CP)

Gelişimini henüz tamamlanmamış olan nbeynin(2yaş altı), hasarına bağlı olarak gelişen kas-iskelet sistemi ve hareket bozukluklarıdır.Vücudun sağ ya da sol yarısı,sadece alt kısmı,tamamı etkilenebilir.Sadece denge bozukluğu oluşabilir.Genellikle kaslarda katılık olur ve buna spastite denir.Spastik çocuk denmesinin sebebi budur.Türkiyede 1000 canlı doğum dan 4/4 ü CP'li olmaktadır.Bu hesapla Adanada5-6 bin Cp hastası olduğu söylenebilir.Yeni hasta olasılığını azaltmak için doğum öncesi ve sonrası bakım ,ailenin ve toplumun bilinçlendirilmesi çok önemlidir.Mevcut hastaların ise doğru tedavi edilip eğitilmesi,toplumun ve yöneticilerin farkında olması gerekmektedir.5 Ekim tüm dünyada Serebral Palsi farkındalık günü olarak kutlanmaktadır.Bizde bugünü Serebral Palsi ve diğer hastalıklara bağlı engelli bireyler için ne yapılabileceğini tekrar düşünmek üzere bir fırsat olarak görüyoruz.Yaptığımız yapacağımız çok şey var ancak bunların hep yetersiz olacağının da bilincinde olmalıyız.Engelli bireylere verilen değer o toplumun  gelişmişlik düzeyini göstermektedir.Biz onların ne kadar değerli olduğunun farkındayız.

SAKROİLİAK DİSFONKSİYON VE PİRİFORMİS SENDROMU 

Sakroiliak eklem leğen kemikleri (ilium) ile omurganın son kısmı olan sakrum arasındaki eklemdir.Simetrik şekilde iki adettir ve birbirleriyle uyum içinde çalışır.Bu uyum bozulur ve biri diğerine göre daha az hareket ederse fonksiyonları bozulur ve başka sorunların hazırlayıcısı olur.Baş ağrısı,bel ağrısı,yorgunluk,bacak ağrıları bazen sebebi bulunamayan uyuşmalar sakroiliak eklem disfonksiyonu veya piriformis kası ise sakrum ile kalça kemiği (femur) arasında uzanan bir kastır ve içinden siyatik siniri geçer,Eğer sakroiliak disfonksiyonu nedeniyle fazlaca kasılmaka zorunda kalan ve spazma uğrayan piriformis kasının içindeki siyatik siniri sıkışırsa bel fıtığına benzeyen şikayetler oluşabilir.Piriformis Sendromu genellikle zamanınca çoğunu oturarak geçiren ve aynı pozisyonda oturan,spor yapmayan,stres yoksa fazlaca olan kişilerde görülür.Kalça bel bacak ağrıları bacaklarda uyuşma görülebilir.Tanı diğer ihtimalleri dışladıktan sonra muayene ile konur.Tedavide fizik tedavi,enjeksiyon,kuru iğne,ilaç tedavileri,egzersizler kullanılır.

ROMATİZMA NEDİR?

Romatizma vücudun bağışıklık sistemi hücrelerinin kendisine zarar vermesidir.Eklem romatizması,egzama,astım,ağız yaraları,sedef,behçet,romatoid artrit,ankilozon spondilit,lupus aynı mantıkla oluşan romatizmal hastalıklardır.Romatizma genetik faktörler başta olmak üzere çevresel,psikolojik,beslenme gibi birçok sebepten etkilenir. Farklı bölge ya da organları hedef alır.Behcet damar ve cildi hedeflerken akut romatizmal ateş eklemler ve kalbi etkiler.Yeni görüşler Romatizmal hastalıkların altında bozulmuş barsak geçirgenliği olduğunu söyler.Vücudun en iyi savaşçılarının olduğu barsak duvarını geçen gıda parçacıkları veya mikroplar,savaşmayı çok iyi bilmeyen içerdeki savaşçılarla karşılaştığında karmaşık bir savaş çıkar ve vücudumuzun bazı kısımları da düşman olarak görülür ve hasara uğrar.Sonuçta romatizma açığa çıkar.Romatizma tedavisinde bağışıklık hücrelerini bastırmak asıl tedavi yöntemi olmakla birlikte barsakları tamir etmek daha akılcı görünmektedir.

FITIK NEDEN BU KADAR YAYGIN?

Omurgalarımız arasında esnekliğimizi sağlayan diskler vardır.Disklerin orta kısmı akışkan jel dış kısmı ipliksi yapılardan oluşur.Disklerin yapısı bozulur ve jelimsi yapı ortada tutulmazsa çevredeki dokulara baskı yaparak ağrı ve diğer sorunlara yol açar.Omuriliğe ya da sinirlere baskı yapabilir.Eğilmekle ayakta durmakla artan ağrı,yürümekle kişiyi oturmak zorunda bırakan bacak ağrıları fıtık göstergesi olabilir.Diskler ve vücudumuzun herhangi bir parçası gibi genel sağlığımızdan etkilenir.Yani sağlam disk,sağlam vücutta bulunur.

NEDEN FITIK ÇOK GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Aslında şeker,tansiyon,astım,kanser neden çok görülüyorsa aynı sebepten fıtık görülür.Bel ya da boyun bizim en çok kullandığımız en çok hasar verdiğimiz yerimiz eğer  iyileşmek için doğru davranmazsak(Beslenme,stres kontrolü,dinlenme,eğlenme)Her bir hasar kalıcı olacak ve bardak eninde sonunda taşacaktır.Bu taşma sağlığımızın ne kadar bozduğumuzun göstergesidir.Vücudumuzun bizimle iletişim yöntemidir.En zayıf halkadan hata verir.Eğer bu uyarıları alır ve sağlıklı yaşama geçersek belimizi tedavi ettirir ve korursak, evet fıtık tamamen düzelip eski sağlığımıza kavuşabiliriz.Ama eğer sağlıksız yaşamayı seçersek genetiğimizin izin verdiği ölçüde önemli hastalıklar yaşayabiliriz.Yani sağlığımız bizim ellerimizde.


 
858,523Konular
981,275Mesajlar
31,127Kullanıcılar
erensmhSon üye
Üst Alt